Jump to content

Accept


Typhon

Önerilen Mesajlar

Accept 1970'lerin başında Udo Dirkschneider tarafından kurulmuş , Solingen’li Alman heavy metal grubudur.

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/0/08/Accept1.jpg

 

Biyografi

Accept kurulduktan sonra uzun bir süre kadrosunda değişikilik yaşamadı ve fstivallerde ara sıra gözüküp konser vererek aslında amatör seviyede kalmaya devam etti.Profesyonel kariyerleri 1976 yılında ilk rock 'n roll festivallerinden birisi olan Almanya-Rock Am Rhein’e davet edildikleri zaman başladı.Bu festivalin ardından grup,çok iyi bir efor sarfedememesine karşın müzik şirketlerinden anlaşma teklifi aldı ve Accept isimli albümü kaydetmek için ilk kez profesyonel stüdyoya adım attı.

 

Accept’in ilk sağlam kadrosu; vokal Udo Dirkschneider, gitaristler Wolf Hoffmann ve Gerhard Wahl,bas Peter Baltes ve davulda Frank Friedrich şeklindeydi.Accept yayınlandıktan sonra Friedrich ve Wahl profesyonel bir müzik kariyeri istemedikleri için gruptan ayrıldılar.Onların yerine Stefan Kaufmann ve Jörg Fischer getirildi ve bu kadroyla grup 1980 yılında I’m A Rebel albümünü kayda başladı.bu albüm Accept’in medyanın ilgisini çekmesini sağladı ve sonradanda ilk televizyon şovlarına davet edildiler.

 

1981 yılında grup adına 3 önemli olay meydana geldi.Birincisi;Breaker isimli albüm piyasaya çıktı.İkincisi;menejer Gaby Hauke ile bir anlaşma imzalandı ki bu anlaşma grubun tüm kariyeri boyunca devam eden bir anlaşma oldu.Üçüncüsü;Accept Judas Priest’in dünya turuna katıldı ve hatrı sayılır bir başarı elde ederek Avrupa dışındada tanınır hale geldi.

 

Sonraki albüm Restless And Wild 1982 yılında albüm kayıtlarına başlamadan kısa süre önce gruptan ayrılan Jörg Fischer’in yokluğunda piyasaya çıktı.Bu albümdeki tüm gitarlar Wolf Hoffmann tarafından kaydedildi.Restless And Wild albümünde grubun soundundaki değişimde göze çarpıyordu.Bu sound sonradan speed metal olarak adlandırılan,çeşitli anonim karakteristiklere sahip bir türün soundu idi.Arkasından kapsamlı bir tur düzenlendi ve gitarist olarak Jan Koemmet kiralanarak parçalar sahnede uygun bi şekilde çalınabildi.

 

Sonraki albümleri Balls To The Wall önceki albümlerine göre farklılıklar gösteriyordu.Albümün kavramsal doğası ve içerdiği şarkılar politika,seksüalite ve kilise temaları üzerineydi.Şarkı sözlerinin yazarında Deaffy adı geçiyordu fakat daha sonra bu kişinin takma isim altında Gaby Hauke olduğu açıklandı.Gaby bu albümle beraber şarkıların resmi müellifliği hakkında hiçbir hak talep etmeden sözleri yazmaya devam etti.

 

1983 yılında bir şov sırasında grup şans eseri Jörg Fischer’le yeniden buluştu.Hauke’nin ısrarlarıyla Jörg yeniden gruba dahil edildi.Grup 1984 yılında tarihi Monsters Of Rock festivaliyle tamamlanan bir dünya turnesi düzenledi.

 

Sonraki albümleri Metal Heart 1985 yılında piyasaya çıktı.Bu albümü live Kaizoku-Ban izledi.Prodüktörlüğünü Scorpions’un prodüktörü Dieter Dierks’in yaptığı Russian Roulette albümünün 1986 yılında piyasaya çıkmasıyla bu seriye devam edildi.

 

Bununla birlikte zaman geçtikçe grup içinde uzaklaşmalar başladı.Peter Baltes,Wof Hoffmann ve Gaby Hauke amerikaya karşı git gide büyüyen bir ilgi göstermeye ve denizin diğer tarafında almanyadan daha fazla zaman geçirmeye başladılar.Grubun diğer kalanlarıyla sürekli ayrı oluyorlardı.Aralarındaki mesafe git gide büyüdü ve er geç Accept için bir mola verme vakti geldiğine karar verdiler.Bu aradan yararlanarak Udo Dirkschneider’da bir solo kariyer yapmaya karar verdi.Grubun diğer üyeleride bu solo albümde teknik alanda Udo’ya yardım ettiler.Albüm Animal House ismiyle U.D.O. adı altında Avrupa ve Amerika'da piyasaya çıktı. Durgun geçen bir sürenin ardından,Peter,Wolf ve Stefan vokalist David Reece’in yardımıyla bir grup oluşturarak çalışmaya başladılar.Udo’nun solo kariyerindede işler yolundaydı ve Jörg Fischer bu sırada birkez daha Accept’en ayrıldı.Birkaç demodan sonra grup kendini bu kadroyla yeteri kadar emin hissetti ve Udo’nun yokluğundaki ilk albüm olan Eat The Heat’i piyasaya sürdü.

 

Bu albümün çıkışını ritim gitarist Jim Stacey’nin desteğiyle bir avrupa turu izledi.Tur sırasında Stefan Kaufmann sırtından ciddi bir şekilde sakatlandı ve acilen tıbbi müdahaleye gerek duyduğu için turu yarım bırakmak zorunda kaldı.Turun geri kalanında çalması için Stefan’ın yerine davula Ken Mary getirildi.Tur sonunda grubun asıl üyeleri Wolf Hoffmann,Peter Baltes ve menejer Gaby Hauke bir araya gelerek grubun geleceğini tartıştılar.Vokalist David Reece sağlam bir kişiliğe sahip olduğunu göstermiyordu ve Stefan Kaufmann’ın uzun bir süre molaya ihtiyacı vardı.Ve de artık bitirme zamanın geldiği kararına vardılar.1989 yılında grup aktivitelerine son verdi.

 

1990 yılında live toplama albüm Staying A Life yayınlandı ve yeryüzündeki tüm fanlar grubun yeniden bir araya gelmesini istiyordu.Bir Almanya ziyareti sırasında Udo, Accept’in elemanlarıyla buluştu ve bir süre konuştuktan sonra grubu klasik kadrosuyla yeniden bir araya getirmeye karar verdiler.1993’te Objection Overruled yayınlandı,ve grubun yeniden bir araya gelmesi avrupada iyi bir başarı getirdi ve amerikada da grup Pavement Records ile çalışıyor olmasına rağmen epey dikkat çekti.Peşinden zorunlu bir dünya turu geldi.Ardından 1994 yılında Death Row isimli albüm piyasaya çıktı fakat Stefan Kaufmann belindeki sakatlık yineledeği için çalamadı.Grup albümün kayıtlarına devam edip etmemeyi uzun süre düşündü fakat sıradaki dünya turu ve davul için geçici olarak Stefan Schwarzmann davet edilmişti bile.

 

Ve artık grup üyeleri yavaş yavaş yorulmaya başlamıştı.Solingen’in çocukları artık büyümüş ve dünya etrafındaki tur yaşamının sonuna geldiklerini hissetmeye başlamışlardı.Grup 1995 yılında Predator’ü kayıt için stüdyoya girdiğinde bitiş hissedilmeye başlandı,bu kez davulda Michael Cartellone vardı (Damn Yankees’den).

 

Accept’in son on yıldaki turları Avrupa,Amerika ve Asya'ya düzenlendi ve de son konserleri yeryüzündeki heavy metal başkentlerinden birisi olan Japonya’nın Tokyo kentinde gerçekleşti.

 

On yılı aşkın bir süre sessiz kalan grup, 2005 in başında klasik kadrosu anısına kısa bir tur düzenleyeceğini anons etti.Ve son şov 27 ağustos 2005 te Bulgaristan Kavarna’da gerçekleşti.

 

Tür

Heavy Metal,Classic Metal,Speed Metal

 

Grup Üyeleri

- Udo Dirkschneider / Vokal

- Wolf Hoffmann / Gitar

- Peter Baltes / Bas

- Stefan Kaufmann / Davul

 

Eski Üyeler

- Gerhard Wahl

- Frank Friedrich

- Jörg Fischer

- David Reece

 

Diskografi

- Accept (1979)

- I'm A Rebel (1980)

- Breaker (1981)

- Restless & Wild (1982)

- Balls To The Wall (1983)

- Metal Heart (1985)

- Kaizoku-Ban (Live,1985)

- Russian Roulette (1986)

- Eat The Heat (1989)

- Staying A Life (1990)

- Accept Live In Japan (Live,1992)

- Objection Overruled (1993)

- Death Row (1994)

- Predator (1996)

- All Areas-Worldwide Live (Live,1997)

- The Final Chapter (Live,1998)

- Rich & Famous (EP,2002)

 

("tr.wikipedia.org" sitesinden alıntıdır.)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Zaten bunlar insan değil ki udo nerenden çıkartıyorsun o sesi ??

 

heleki bir şarkı vardır ÖLDÜRÜR.. Ciddiyim bakın dinleyin ki bilen bilir melancholia mesela :) çok tehlikeli sözlerdir müzik zaten off neyse :D

 

http://www.dailymotion.com/video/x9usnq_accept-cant-stand-the-night-bg-sub_music

 

 

Fallin` tears, a broken heart

(Yaşlar akıyor, kırılmış bir kalp)

Here i sit as time goes by

(Zaman geçerken oturuyorum)

`cause all i had has gone forever

(Çünkü tüm sahip olduklarım sonsuza kadar yok oldu)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

 

The fun we had, i knew so well

(Eğlendik, iyi biliyordum)

That somethin` so deep inside

(Derindeki şeyler)

That last few days have been pure hell

(Son birkaç gün tam bir cehennemdi)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

 

 

Love - you tore my world apart

(Aşk – dünyamı parçaladın)

But still i can`t escape

(Ama hala kaçamıyorum)

You touched me and you hold me

(Bana dokundun ve sarıldın)

The nights are hard to take

(Gecelere katlanmak zor)

 

I know her body, her hair, her eyes

(Vücudunu, saçını, gözlerini biliyorum)

I know she should belong to me

(O bana ait olmalı biliyorum)

But she`s a one man`s girl forever

(Ama o tek adamın kızı sonsuza kadar)

Lovin` deeply why not me

(Çok sevdiği neden ben değilim)

 

Love why do i take you

(Aşk neden sana katlanıyorum)

And why do you take me

(Ve neden bana katlanıyorsun)

Take my breath, or you take my heart

(Nefesimi al yada kalbimi)

All you give is pain

(Tüm verdiğin acı)

A curse upon your name

(Adındaki lanet)

Can`t you see it isn`t right

(Onun doğru olmadığını göremiyor musun)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

 

Tell me where i have gone wrong

(Söyle bana nerede yanlış yaptım)

Give me a reason why

(Bir sebep söyle neden)

Tell me how to win her back

(Onu nasıl geri kazanırım söyle)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

 

Love why do i take you

(Aşk neden sana katlanıyorum)

And why do you take me

(Ve neden bana katlanıyorsun)

Take my breath, or you take my heart

(Nefesimi al yada kalbimi)

All you give is pain

(Tüm verdiğin acı)

A curse upon your name

(Adındaki lanet)

Can`t you see it isn`t right

(Onun doğru olmadığını göremiyor musun)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

 

Fallin` tears, a broken heart

(Yaşlar akıyor, kırılmış bir kalp)

Here i sit as time goes by

(Zaman geçerken oturuyorum)

`cause all i had has gone forever

(Çünkü tüm sahip olduklarım sonsıza kadar yok oldu)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

 

Oceans filled with tears

(Okyanuslar gözyaşlarıyla doldu)

And mountains made of pain

(Ve dağlar acıdan yapıldı)

And my eyes are sad each time

(Ve gözlerim herzaman ağlamaklı)

The night it comes back again

(Ve gece yeniden geliyor)

 

Love why do i take you

(Aşk neden sana katlanıyorum)

And why do you take me

(Ve neden bana katlanıyorsun)

Take my breath, or you take my heart

(Nefesimi al yada kalbimi)

All you give is pain

(Tüm verdiğin acı)

A curse upon your name

(Adındaki lanet)

Can`t you see it isn`t right

(Onun doğru olmadığını göremiyor musun)

Can`t stand the night

(Gece ayakta kalamam)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu kelimeler ancak bu kadar iyi birleştirilip bu kadar estetik: ) iletilir karşıdakine..çok severim bu şarkıyı.

 

 

 

 

 

 

 

UDO diyince de "the wrong side of midnight " ayrıdır.

 

 

 

persephone tarafından düzenlendi
yine beceriksizlik )
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sürekli durmadan sar başa tüm albümlerini ama sıkılma nasıl bir iş bu ACCEPT 'in önünde anca saygıyla eğilinir ama sonisphere festivalinde gereken saygıyı görmediler deliriyorum hala bunu arkadaşlarlada konuşmuştuk halada sinirlenirim Udo yok diyemi bu yapıldı diye saçma bi düşünceye bile kapıldım ama yersiz sonuçta son albümleride taş gibiydi.

Accept'in tüm şarkıları tüm albümleri birbirinden güzel ayrım yapamıyorum onlar benim bebeğim gibi ölürüm ya !...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

işte yeni albüm kapağı heyt be

 

http://www.pasifagresif.com/wp-content/uploads/stalingrad_stalingrad.jpg

 

albüm Andy Sleep elinden çıkacağı için yine Blood of the Nations tadında birşeyler olur eminimki harikadır.Bizede 6 Nisan'a kadar beklemek düşüyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben de 2007'de UDO'nun Summer Rocks için Türkiye'ye gelmesi nedeniyle başka bir site için hazırladığım UDO biyografisini paylaşayım...

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/Logo.jpg

 

 

Önce Accept…

 

 

U.D.O’dan söz açıldığında, Accept’i anmamak imkânsızdır. Udo Dirkschneider’ın vokal olarak görev aldığı Accept, çok daha önceden “Band X” adı ile sahne almaya başladıysa da profesyonel olarak 1976 senesinde müzik dünyasına girmiştir. Grup kısa sürede başarı elde etmesine, Avrupa dışında da tanınan ve sevilen bir grup haline gelmiş olmasına rağmen, bu durum zamanla grup içinde uzaklaşmaların başlamasını engelleyemedi... Grup üyelerinden bazıları Amerika özlemi içindeydiler ve Amerika’da, Almanya’da bulunduklarından daha çok zaman geçirmeye başlamışlardı. Sonunda Accept üyeleri bir mola vermeleri gerektiğine karar verdiler.

 

 

Bu sırada Udo Dirkschneider da solo kariyer yapmaya karar vermişti. Accept’ten arkadaşları Peter, Wolf, Jörg ve Stefan, Udo’ya New England’daki stüdyolarında solo çalışması için yardım teklifinde bulundular. Udo öneriyi kabul etti ve ortaya, Udo’nun kariyerindeki en başarılı albümlerinden biri olan ve içinde Accept grubunun özelliklerinden parçalar taşıyan “Animal House” albümü ortaya çıktı. Bu esnada Gaby Hauke ise Udo’ya Avrupa, Amerika turneleri ayarlamakla meşguldü. Bu sıralarda Accept, David Reece’i Udo’nun boşluğunu doldurmak üzere gruba dâhil etmişlerdi. Artık “Accept” için Udo’suz yeni bir hayat başlıyordu…

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/2.jpg

 

 

Udo’nun Solo Kariyeri…

 

 

Udo 1987 senesinde Accept’ten ayrılmış, kurduğu grup U.D.O ise birkaç sene içerisinde de Heavy Metal dünyasının en tanınan isimlerinden biri haline gelmişti. U.D.O’nun kusursuz soundu ve Udo Dirkschneider’ın muhteşem sesi ile dünya çapında tanınmaya başlamıştı. U.D.O ismi Udo Dirkschneider ile daha ilerde en iyi yapımcı olarak isim yapan Michael Wagner tarafından Solingen’de ortaya çıkarılmıştır. Accept ile yolları ayrıldıktan sonra, Udo Dirkschneider’ı izleyen kalabalık hayran kitlesi hayal kırıklığına uğramamış, yeni grup U.D.O ile hayranlıkları artmıştır.

 

 

“Animal House” isimli ilk albüm 1987’de, “Mean Machine” adlı albümü ise 1989’da piyasaya sürüldüğünde, U.D.O moda olan soundlardan etkilenmeksizin saf Heavy Metal’i hayranlarına sunabileceğini kanıtlamış oldu. U.D.O’da ilk iki albüm için Peter Szigeti (gitar), Warlock’tan Frank Rittel (bass), Sinner’dan Mathias Dieth (gitar), Thomas Franke (bateri) ve vokalde elbette ki Udo Dirkschneider yer almaktaydı. 1989’da “Mean Machine” piyasaya sürülmeden önce U.D.O kendisini neredeyse tamamen yenilemişti. “Animal House” adlı albümde yer alan üyeler arasından sadece vokalde Udo ve gitarda Mathias Dieth kaldı. Andy Susemihl gitar, Thomas Smuszynski bass ve Stefan Schwarzmann bateri de görev almak üzere gruba dâhil oldular.

 

 

1990 senesinde, eski Accept üyesi Stefan Kaufman yapımcılığında RCA tarafından piyasaya sürülen “Faceless World” ile inanılmaz bir başarı yakalayan U.D.O, bu albümle çok uzaklara sesini duyurabilmiştir.

 

 

1991’de “Timebomb”’u ortaya çıkartan Udo, eski grubu Accept’i tekrar hayata döndürme fikrine takıldı. 1992 senesinden 1996’ya kadar yeniden birleşmeye çalışan Accept ile üç albüm yapan Udo, Accept için sonlanması kararı verilene kadar bu fikrinden vazgeçmemiş, Accept tam anlamıyla son bulduğunda, U.D.O yeniden canlanmıştır. Tam anlamıyla dağılan Accept’in ardından Udo, bu gruptan arkadaşları Stefan Kaufmann (gitar), Jürgen Graf (gitar), Fitty Wienhold (bass) ve Stefan Schwarzmann’ı (bateri) U.D.O’da görev almak üzere çağırdı. Udo ve Stefan Kaufmann başladıkları yere geri döndüler ve “Tirbute to Judas Priest” için şarkı kaydetmeye başladılar. Judas Priest cover şarkılarından oluşan bu derlemede U.D.O “Metal Gods” isimli parçayı yeniden yorumladılar.

 

 

1997 senesinde başarılı bir mix olan “Solid” adlı albümleri piyasaya sürüldü. Şarkılarda ritmik gitar sesleriyle Stefan Kaufmann’ın soloları birleşiyor, dinleyenlere muhteşem bir müzik ziyafeti çekiliyordu. Udo ve Stefan Kaufmann’ın dışında kalan bölümler ise gitarda Jürgen Graf, basta Fitty Wienhold ve bateride Stefan Schwarzmann tarafından gerçekleştiriliyordu. Albümün ismi ise, Udo’nun çalmak istediği türü anlatıyordu adeta: sert ve Heavy. Grup “Rock Hard” listelerinde bir yıldan fazla kalan bu albümle büyük bir başarıya imza attı.

 

 

“Solid” adlı albümün ardından grup, 1998 senesinde “No Limits” adlı albümü ortaya çıkardı. Şarkılar oldukça güçlü olmakla birlikte son albümün devamı niteliğindeydi. U.D.O şarkıları çalarken gerçekten eğleniyordu ve bu tutumlarıyla gerek kendi hayran kitlesini, gerekse tüm dünyayı kendisine hayran bırakıyordu. Bu albüm sayesinde grup ilk defa Rusya’da hayranlarının önüne çıkma fırsatı buldu.

 

 

Bu arada grubun en iyi şarkılarının toplandığı bir de “Greatest Hits” albümleri piyasaya sürüldü. 1999 senesinde küçük çaplı üye değişimine giden U.D.O, vokalde Udo, gitarda Stefan Kaufmann, bateride Lorenzo Milani, gitarda Igor Gianola ve bassta Fitty Wienhold ile “Holy” isimli albümü piyasaya sürdü. “Holy”nin piyasaya çıkışıyla Udo ve Stefan köklerine dönmek ve mahzenden çıkan orijinal soundu yaratmaya karar verdiler. Bunun doğru bir adım olduğu konusunda gerek gazeteciler gerekse hayranları hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde gruba destek oldular.

 

 

Ardından grup tekrar turneye çıktı ve bir defa daha Rus hayranları karşısında boy gösterdi. Burada ikiz konser albümü olan “Live From Russia” kaydedildi ve 2001 senesinde piyasaya sürüldü. Bu albüm daha önce hiç canlı kayda alınmamış bazı Accept şarkılarını da kapsamaktaydı.

 

 

2003 senesinde grup, “Nailed To Metal” adlı albümlerini piyasaya sürdü. Bu albümün hemen ardından 2004 senesinde AFM Records’dan “Thunderball”’u çıkaran grup, bir de U.D.O şarkıları, videoları, canlı performanslarını içeren 255 dakikalık “Thundervision” adlı DVD’leri ile hayranlarının özlemini dindirmeye çalıştı. 2005’te “Mission No.X” ve 2007 yılında Heavy Metal’e modern bir bakış açısı kattıkları “Mastercutor” adlı albümlerini piyasaya sürdüler. Yine grup, önümüzdeki günlerde “Mastercutor” adlı albümün turnesi kapsamında Summer Rock Open Air Festival’de ülkemizdeki hayranlarıyla buluşmak üzere Türkiye’ye gelecek.

 

 

Ayrıca grubun hayranlarına küçük bir haberi var… U.D.O, hayranlarının kendileriyle çekilmiş fotoğraflarını kendi web sitelerindeki “Gallery” isimli bölümde yayınlamak üzere bir kampanya başlatmış bulunmakta. Sizler de Summer Rocks Open Air Festival’de bu unutulmaz müzik şöleninin keyfine vardıktan sonra, burada grup elemanlarıyla çekileceğiniz fotoğraflarınızı [email protected] adresine göndererek, fotoğraflarınızın U.D.O’nun resmi web sitesinde yararlanmasını sağlayabilirsiniz.

 

 

Biraz Da Kadroya Göz Atalım…

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/Udo.jpg

 

 

Udo Dirkschneider’dan Dinleyelim…

 

 

6 Nisan 1952’de gece saatler 01.00’i gösterdiğinde Wuppertal adı verilen şirin bir kasabada dünyaya geldim. Yıllar geçti ve 12 yaşına geldiğimde ailem tarafından hediye edilen Beatles plakları sayesinde müziğe karşı ilgi duymaya başladım. Sonrasında Rolling Stones hayatıma girdi ve o andan itibaren Beatles biraz daha geride kalmaya başladı hayatımda.

 

 

İlk pikapımı Noel’de aldım. Bütün öğretmenlerim onun yüzünden benden nefret ediyordu. Çünkü pikapımı sürekli yanımda okula götürüyordum. Sınıf arkadaşım dünyaca ünlü yapımcı Michael Wagener ile birlikte müzik kariyerime başladım.

 

 

İlk zamanlarda sesimi kullanmaktan çok klavye ile ilgileniyordum. Bu nedenle ailem 14 yaş günü hediyesi olarak bana hediye seçerken bunu göz önünde bulundurdular. Ve elbetteki hediye bir klavye idi! Aynı zamanlarda Michael kendisine ilk elektrogitarını aldı. Ve anfiler sayesinde ailesi radyo dinler gibi onu dinlemeye başladılar. Ve elbette ki bundan hoşnut kalmadılar! Bu andan sonra rotamız çizilmişti. Michael gitar üzerinde çok çalışıyordu ve ben de bu sırada klavyede ustalaşmaya çalışıyordum. Şarkı söylemeye de başladım ve sonuçta anladım ki, çalmaktan çok şarkı söylemekten hoşlanıyordum.

 

 

İlk grubum olan “Band X”’i henüz 16 yaşımda kurmuştum. Kulüplerde 3 sene boyunca çaldık. Ve 1971 senesinde Micheal ve ben grubun ismini değiştirme kararı aldık. Bu andan itibaren biz “Accept” grubuyduk. Yine bu zamanlarda Micheal gerçekten iyi bir gitarist olmadığını fark etti ve stüdyo işleriyle uğraşmaya başladı.

 

 

“Accept” adı altında gerçekten ses getirici müzik yapabileceğim grup üyeleri bulmam tam dört senemi aldı. Sonrasında da Dusseldorf’ta düzenlenen bir yarışmada üçüncülük aldık ve bu başarı da ilk kayıt anlaşmamızla sonuçlandı. 1978’de ilk albümümüzü çıkarttık ve sonrasında yine bu sene bizim müziğimiz açısından bir devrim niteliği kazandı. 1979 sonlarında daha çok bir tarz araştırması niteliğindeki ikinci albümümüz “I’m A Rebel” ortaya çıktı. 1980’de “Breaker”’ın piyasaya sürülmesiyle müzik dünyası albümün agresif sound’u ve bu sound’un Almanya’dan çıkmış olması nedeniyle şok geçirdi. Ve bu albüm grubumuzun bütün Avrupa’da tanınmasına neden oldu. Tabii ardından ilk defa gerçek anlamda büyük bir gösteri olan “Judas Priest” turnesine katılıp bütün Almanya ve Avrupa’yı dolaşmamıza neden oldu. Biz de bundan sonrasında profesyonel olarak bu işe eğilme kararı aldık.

 

 

Sonraki albümümüz “Restless And Wild” ile ilk zamanlarda Amerika’nın ilgisini çektik. Ancak bence henüz çok erkendi. Bu arada ben de Micheal Wagner ile birlikte yapımcılık şirketi olan “Double Trouble”’ı açmıştım ve “Raven, Faithfull Breath, Street Fighter” gibi grupların yapımcılığını üstlenmiştik.

 

 

Bu sıralarda “Accept”’ten ayrılacağım dedikoduları başlamıştı, ancak doğru değildi. 1983 senesinde grupla beraber “Balls To The Wall”’u kaydettikten sonra tüm dünya çapında tanınmaya başladık ve Amerika’yı fethetme zamanımız gelmişti…

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/Stefan.jpg

 

 

Stefan Kauffman’dan Dinleyelim…

 

 

4 Ağustos 1960’da Almanya’da Solingen isminde bir kasabada doğdum. Hani şu en iyi çatal-bıçaklarla ünlü şehir… Benim müzik kariyerime başlama nedenim aslında ailemden kaynaklanıyordu. Ailem kendimi bildim bileli müzik işi içindedir. Örneğin annem hala Mandolin Orkestrasında görev yapıyor…

 

 

İlk olarak akordeon ve gitar dersleriyle başladım. Ailemin benim müzik zevkim konusunda en rahatsız oldukları konu, tencere tavaları birbirine vurarak çalmaktan zevk almamdı. En sonunda ben bateri çalmaya karar verdim. Ve bu konuda ilk adımlarımı memleketimdeki gruplarım sayesinde attım. 17 yaşına geldiğimde, Accept gibi ünlü bir grubun rodisi (yolculuk planlayıcısı) olmaktan gururluydum. Onlara ilk albümlerinin çıkmasında yardımcı oldum. Accept’in ilk bateristi Frank Friederich, ilk albümden sonra gruptan istifa etti.

 

 

Etrafta double bass bateri çalabilen tek kişi olduğum için Accept, onlara katılmamı teklif etti. Aynı sırada grup kendilerine katılacak ikinci bir gitarist de arıyordu. Benim de aklıma eski arkadaşım Jörg Fischer geldi. Böylece “I’m A Rebel” adlı ikinci Accept albümünde beni ve Jörg’ün çaldığını herkes duyabilecekti. Beğen ya da beğenme. Ama daha iyi olacaksın!

 

 

Accept hikayesinin geri kalanını öğrenmek istiyorsan U.D.O biyografisine bakabilirsin. 1987’de Udo’nun ayrılışı ile birlikte “Eat The Heat” adlı albümü kaydettik. Sonrasında da 1989’da “Eat The Heat” turnesi başladı. Ancak bu sıralarda belimle başım dertteydi. Birçok doktora göründükten sonra onların nasihatlerine uymam gerekiyordu: Bateri çalmayı bırak!

 

 

Udo ile aramız çok iyiydi ve o sıralarda “Faceless World” adlı albümü için yapımcı arıyordu. Bana bunu yapabilip yapamayacağımı sorduğunda, elbette ki cevabım “yapabilirim” oldu. Birlikte geçirdiğimiz onca zaman boyunca zaten sürekli Udo’nun sesi ile ilgili prodüksiyon işlerini ben yapıyordum. Elbette ki onunla nasıl çalışılır bilirdim. Her zaman için stüdyo tekniği içinde yer almıştım.

 

 

1992 senesine kadar Rough Silk, Outrage gibi gruplara yapımcılık yaptım. 1993 senesinde ise Accept yeniden birleşme kararı aldı ve ben de yeniden bateri çalmaya çalıştım. Ancak sırtım bana ancak “Death Row” albümünde çalışmam için izin verdi.

 

 

1996 senesinde Accept yeniden durma kararı aldı. Bu sırada Udo’da yeniden U.D.O projesine ağırlık vermişti. Bana U.D.O’da gitar çalıp çalmayacağımı sordu.

 

 

İşte böylece tekrar asla çalmayı bırakmadığım ilk enstrümanıma dönmüş oldum.

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/Fitty.jpg

 

 

Fitty Wienhold’dan Dinleyelim…

 

 

19 Temmuz 1956’da saat 23:58’de Ratingen, Almanya’da doğdum. Benim memleketim Ratingen’i üzmeye hazırdım. Burada hiç kimsenin hayatında duymadığı kadar yüksek sesle ağlayan tek bebektim. Elbette ki bütün bebekler doğarken ağlarlar, ama ben daha iyi olmak istediğim için iki hafta boyunca durmaksızın ağlamışım…

 

 

Çok erken yaşta müziğe olan tutkumu fark ettim. Ve benim Yılbaşı dileğim gerçekleşti… Henüz 8 yaşındayken ilk gitarım Noel ağacının altında beni bekliyordu. Ancak sevinsem mi, üzülsem mi bilememiştim. Çünkü babamın bana aldığı gitar plastik bir oyuncaktı! Kahretsin! –“Babam profesyonel bir gitarın nasıl olduğunu bilmiyor mu?” “Bu şeyle nasıl parça yapabilirim ki?”….

 

 

Ve böylece, her zaman yaptığım ve başarıya ulaştığım gibi, babamın kalbi yumuşayıp bana gerçek bir gitar alana kadar şikayet etmeyi sürdürdüm… Kahretsin! Bu sefer de akustik gitar almıştı! Sadece bu değil, bir de kocaman bir şeydi! Tutamıyordum bile. Ama yine de çok gururlanmıştım.

 

 

Kuzenim ilk akortları gösterdi. "Drunten auf der grünen Au', steht a Birnbaum schrau schrau juche" benim ilk çaldığım şarkıydı ve dinlemek istemeseler bile, etrafımdaki insanlar sürekli bu şarkıyı dinlemek zorunda kalıyorlardı. Tamam… Tamam… Ben büyüyordum ve “Birnbaum” yerini “The Lords” adlı şarkıya bırakmalıydı. Ayna karşısında rock yapıyordum ve çığlıklar atarak içimdeki şeytanın dışarı çıkmasını sağlıyordum. Ama tabi bir süre sonra “The Lords” da bana yetmemeye başladı. Rolling Stones, Jimi Hendriks, Led Zepplin, The Who, Deep Purple ve benzeri gruplarla ruhumu beslemeye başladım. Artık akustik gitarla yetinemiyordum. Elektrogitar zorunluydu!

 

 

Ve işte büyükannem! Her zaman benim için bir numaradır. Bu sorun için cevap ondaydı… Ben tarihi müzikle dolup taşan ailenin müzik konusunda devam eden tek torunuydum. Elbette ki büyükannem bana elektrogitar aldı. Gerçekten mükemmel bir şeydi… Dört tane pick-up’ı vardı ve bir sürü düğme vardı ve sadece 249 DM idi! Zamanında gayet iyi bir fiyattı. “Tamam, hadi çal bakalım” – “Ama büyükanne sen anfi olmadan bir şey duyamazsın ki” – “Ama bu elektrikli. Fişini tak” – “Büyükanne! Tanrım!”. Kardeşimin kayıt cihazı çok uzun ömürlü bir şey değildi ama, ama şimdiye kadar bununla anfiyi takas etmek istemeyecek hiçbir dükkana rastlamadım.

 

 

Çok erken yaşta ilk grubumu kurdum: Exitus. Ve sonunda Vivaldi’yi gitarla çalabilmeye başladım. Sonraki grubumda baterilerin arkasında oturmaya başladım. Benim hayvansı gücüm adeta tenimden dışarı taşıyordu, ya da ben öyle düşünüyordum. Ancak asıl sorun, bu gücü nasıl çalıştıracağımı ya da kontrol edeceğimi bilemiyordum. Bu umurumda da değildi aslında, muhteşem bir haz alıyordum ve gerçekten kötü de değildim. Ama tabi bu benim kullandığım çalgı değildi.

 

 

Nasıl olduysa sonuçta bass’a yapıştım. Ve ilk bass’ım çok eski bir Höfner Beatles bassıydı. Onu satacak kadar aptaldım da… En sonunda çalmak için tek parmağa ihtiyacım olduğunu fark ettiğimde, Düsseldorf’tan “Relax” adında bir grup basçı arıyordu. O zamanlarda bu grup oldukça tanınmıştı; elbette aramalıydım! 15 yaşında bir çocuk, bir elinde bass, diğer elinde toplarla Düsseldorf’a gittim. Ve tren istasyonunda Jürgen beni karşıladı. Kaderimle ilk görüşmemdi… Kulak sınavı çok çabuk geçmişti. “Sizin aramanıza gerek yok! Biz sizi ararız!”

 

 

Bir elimde bass, diğer elimde kırık toplarla eve geri döndüm. Kendime yemin ettim: Dikkat edin! Geri gelicem!”

 

 

Jürgen ile asla bağımı koparmadım. O ortadan kaybolana kadar kasabada sürekli karşılaşıyorduk.

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/Francesco.jpg

 

 

Francesco Jovino…

 

 

20 Şubat 1977’de Varese, İtalya’da doğdu. 15 yaşından beri Kuzey İtalya’da çeşitli gruplar için bateri çaldı. 1999’da Edge Of Forever ile, AOR tiyatrosunda Bob Harris, (Frank Zappa, Steve Vai, Axe), Marcell Jacob (Malmsteen, Talisman), Bobby Barth (Axe, Blackfoot), Jeff Scott Soto (Malmsteen, Queen, Talisman, Journey), İgor Gianola (U.D.O, Gotthard) ve Alessandro Del Vecchio (Ian Paice, Glenn Hughes, Andre Matos) gibi isimlere eşlik etti. Edge Of Forever’ın iki kaydı da tüm dünyada mükemmel olarak değerlendirilmiştir ve grubu modern hard rock piyasasında büyük isimlerin yanına oturtmuştur. 2004 senesinde Acceptten Udo Dirkschneider ve Stefan Kauffman tarafından U.D.O’ya katılmak üzerine çağırılmıştır. Ve bu sayede Alman Heavy Metali efsanesi ile birlikte turnelere katılmış, kayıtlar yapmıştır. Ayrıca 2005 senesinde tekrar birleşen Accept’te ve Bobby Barth’ın solo kaydında da görev almıştır.

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/Igor.jpg

 

 

Igor Gianola…

 

 

24 Mart 1970’de İsviçre’deki Aries’de doğdu. 1990-1993 seneleri arasında “Sleek” adlı ilk profesyonel grubunda İsviçre’de pek çok yerde sahne aldı. Ayrıca İsviçre dışında ilk turnesini de 1992 senesinde Ukrayna’da gerçekleştirdi. 1993-1995 seneleri arasında “Gotthard” adlı grupta görev aldı. İsviçre’de son 10 yılda en çok satan rock gruplarından biriydi. Avrupa ve Japonya’da “Dial Hard” turnesinde bulundu, grupla beraber yüzden fazla yerde sahne aldı. Ayrıca canlı performansta bir adet mini EP kaydetti. 1995-1997 senelerinde “Ain’t Dead Yet” adlı grupta görev aldı. İsviçreli ünlü Hard Rock grubu “Krokus”’un üyeleri tarafından oluşturulan bir gruptu. “Read Your Mind” adlı turnede kırkı aşkın gösteride ve İsviçre’nin ulusal kanalında bazı TV gösterilerinde grupla beraber yer aldı. 1997-1999 yılları arasında “Dixie Dinamyte” adlı grupla İsviçre’de elliyi aşkın gösteriye katıldı, kulüplerde çaldı ve “Dixie Dinamyte” adlı cover parçalardan oluşan, dağıtım ve düzenlemelerini kendilerinin yaptığı bir de albüm kaydetti. 1999 senesinde U.D.O ile çalışmaya başladı ve hala da bu grupta… Avrupa, Amerika, Rusya, Japonya, Güney Amerika vs genelinde dört yüzü aşkın gösteriye ve festivale katıldı. 2 DVD, 2 canlı performans ve 5 stüdyo albüm kaydında bulundu. 2004 Kasım ayında Udo Accept’in tekrar birleşmesi ile ilgili turne ile ilgilenirken, Igor, “Wild Willys Gang” adlı Norveçli grupla “Camouflage” adlı albümü kaydetti. TNT’den Ronni Le Tekro, The Roads, The Snakes’den Willy Bendiksen ve Jorn’da bu projeye katkıda bulunmuştu.

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/3.jpg

 

 

Fitty’nin Günlüğünden…

 

 

29 Nisan – Meksika’ya Uçuş

 

 

İşte yine hepimizin sevdiği o güzel günlerden birindeyiz; UÇUYORUZ! Stefan, Udo ve ben Cologne’de buluşup trenle Frankfurt’a gittik. Tren garındaki birkaç iyi Alman birasından sonra, yola çıkmaya hazırdık. Frankfurtta Igor ve Francesco ile buluşacaktık. Merhaba vs.vs.vs… Sigara içebileceğimiz bir bar aradık… 12 saat boyunca bu s.kt.minin uçağında…

 

 

Meksika’ya ulaştık… Yorgunluk, açlık ve sigarasızlığın yanı sıra 7 saatlik bir değişiklik, 2200 metre yükseklik, sıcak… ve bizi karşılayacak kimse yok mu? Her şey çok güzel başladı! Bütün o cep telefonlarımızı kullanmayacağımıza dair sözler… Unutuldu. Konseri ayarlayan adamı aradık… (Cevap yok). Hotel (que??? Quien es??) son fikir Menajer! Şu an Almanya’da saat kaç? Sabahın 4’ü mü? Öyleyse ne olmuş? Kim ilgilenecek bizimle? Telefonda konuşan Udo haklı olarak sinirlenmişti “Hey Frank! Neler oluyor?” vs.vs.vs. Kısa kesicem… YANLIŞ KAPIDAN ÇIKMIŞIZ! Bizi 30 m. Uzakta bekliyorlarmış! YORUM YAPAMAYACAĞIM!

 

 

Otel odaları iyi değildi. Üstelik bir de şöyle bir not vardı;

 

 

Sokaktan taksi çağırmayın.

 

 

Tek başınıza bara gitmeyin. Burada ve orada dikkatli olun.

 

 

Sokaktaki yabancı kızlarla herhangi bir yere gitmeyin.

 

 

Hotele yabancıları getirmeyin!??

 

 

…………….. Meksika’ya Hoşgeldiniz

 

 

http://www.metaltr.net/auroraxsx/SummerRocks/UDO/4.jpg

 

 

Diskografi…

 

 

1988 - Animal House

1989 - Mean Machine

1990 - Faceless World

1991 - Timetomb

1997 - Solid

1998 - No Limits

1999 - Holy

2001 - Live in Russia

2002 - Man and Machine

2003 - Nailed To Metal

2004 - Thunderball

 

 

Kaynakça…

 

 

1- http://www.udo-online.de/

2- http://tr.wikipedia.org/wiki/Accept

3- http://www.anatolianrock.com/Udo

4- http://www.metal-archives.com/band.php?id=342

5- http://www.sing365.com/music/lyric.nsf/U-D-O-Biography/1CADCD64DE6411C14825696A002ACC18

6- http://www.myspace.com/udoonline

7- http://metalworld.blogcu.com/459776/

8- http://allrock.blogcu.com/2130019/

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...