Jump to content

Paul Valery


semuel

Önerilen Mesajlar

Paul Valery Fransız şair ve yazardır. (d. 30 Ekim 1871 - ö. 20 Temmuz 1945) 20. yy'ın en büyük şairlerinden biridir. 1894'ten başlayıp ölüncaye kadar her gün düşüncelerini not ettiği Defterler yazarın kimliğinin aynası sayılır. Deniz Mezarlığı ise şiir sanatının doruklarına çıktığı eseridir. Bundan başka Felsefe ve eğitim üzerine de yazılar yazmış, 1925'te de Fransız Akademisi'ne seçilmiştir.

 

 

Helena

 

Gök! Benim… Geliyorum ölüm mağaralarından,

Duymaya çarpışını sahile dalgaların,

Görüyorum altın kürekli kadırgaların

Belirişlerini şafakla karanlıklardan.

 

Ünlüyor kralları şimdi bu yalnız eller,

Tuzlu sakalları parmaklarımı eylerdi;

Ağlıyordum. Onlar utkularını söylerdi

Ardında gemilerin uzaklaşan körfezler.

 

Duyuyorum boynuzların, süel boruların

Kalkışına tempo tutuşunu kürelerin;

Boğuyor gürültüyü türküsü tayfaların.

 

Şanlı burnunda gemilerin, coşkun Tanrılar,

O eski gülüşleriyle dövdüğü denizlerin

Yontuk, dost kollarını bana uzatıyorlar.

 

 

Çeviri: İlhan Berk

 

 

DENİZ MEZARLIĞI

 

Üstünde güvercinler gezen şu rahat damın

Kalbi atar ardında birkaç mezarla çamın

Şaşmaz öğle zamanı ateşlerle yaratır

Denizi, denizi, hep yeni baştan denizi

Tanrıların sükunu çeker gözlerimizi

Bir düşünceden sonra, ah o ne mükafattır

 

İnce pırıltıların o ne saf hüneridir

Bir seçilmez köpükte nice elmas eritir

Nasıl bi sükun sanki peyda olur o demde

Ve güneş uçurumun üstüne gelir durur

Ebedi bir davanın saf marifeti budur

Zaman kıvılcım, hülya bilmek olur âlemde

 

Basit Minerva mabedi tükenmeyen hazine

Yığın halinde sükun, göz önünde define

Kaşlarını çatan su, bi alev perde altı

Kendine nice uyku saklayan göz, ey bana

Mukadder olan sükut... Ruhta yükselen bina

Fakat bin kiremidi yaldızlı dam, ey çatı.

 

Bir tek ahın içinde belli zaman mabedi

Etrafımda denize bakışlarımın bendi

Çıkarım o saf yere artık bütün bütüne

Ve bütün tanrılara son adağım olarak

Asude bir meneviş dağıtır kucak kucak

Şahane bir istihkar irtifalar üstüne

 

Nasıl ağızda yemiş zevk olup da erirse

O yokluğunu nasıl lezzete çevirirse

Varsın şekli mahvolsun, orda içime siner

Benliğimin ilerde duman olacak özü

Eriyen ruha söyler bir şarkıyla gökyüzü

Nasıl değişmededir ulu sahiller...

 

 

 

Çeviri: Sabri Esat Siyavuşgil

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

DOST ORMAN

 

 

Temiz şeyler düşündük, tertemiz;

Uzun yollar boyunca, beraber;

Eli elimde, yan yana, sessiz;

Çevremizde karanlık çiçekler.

 

Yapayalnız, kırda, yeşil gecede;

Yürüyorduk, nişanlılar gibi;

Gökte ay, masaldaki bir meyve;

Bölüştük o sihirli meyveyi.

 

Ve öldük yosunlar üzerinde,

Uzakta, yalnız, o mırıltılı,

O dost ormanın gölgelerinde.

 

Sonra gökte, nurlarla sarılı,

Buldum seni, yaş dolu gözlerim,

Sevgili sükut yoldaşım benim..

*****

 

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...