Jump to content

Pierre Reverdy Hayatı ve Şiirleri


schizophrana

Önerilen Mesajlar

http://www.nuveforum.net/attachments/6713d1219702280t-pieerre_reverdy-jpg

 

3 Eylül 1889'da Narbonne'da doğan Reverdy gerçek-üstücü akımın en büyük hazırlayıcılarındandır. 1917'de yeni sanatın savunuculuğunu yapan Nord-Sud dergisini çıkardı. 1924'te Nouveau Monde ödülünü kazandı. Şiire hiç us payı tanımayan gerçeküstücülerden bir noktada ayrılarak «yalnız duygunun egemen olduğu yerde us silinir; oysa us payı olmadan sanatsal gerçek olmaz» der. Ona göre ozan «düşle gerçek arasındaki o bıçak sırtı» üstündedir hep. Bu yüzden şiiri biraz kapalıdır. Ama «bir şiir kapalıdır diye ille de karanlık demek değildir. Ona ışık veren yerden girmesini bilmek gerek». Onun için şiirlerinin sadeliğini, güzelliğini anlıyabilmek için ozanın ha-vasiyle bu şiire girmesi gerekir okuyucunun. Günün ozanlarından Soupault, Aragon ve Breton kendisini yaşayan ozanların en büyüğü olarak selâmlamışlardır. Şiirden başka özellikle denemeler de yazmıştır. 1960 yılında öldü.

Yapıtları: La Lucarne Ovale, Les Ardoises du Toit, La Guitare Endormie, Coeur de Chene, Les Epaves du Ciel, Sources du Vent, Ferraille, Plupart du Temps. Main-d'oeuvre.

Denemeleri: Self-Defense, le Gant de Crin, le Livre de mon bord.

 

 

 

Yürek ki Paramparça

 

Nasıl da uyarlıyor kendini

Yatak çarşaflarından ödü kopuyor

Çarşaflar çarşaflar gök mavisi

Yastıklar desen sisten buluttan

İnancını örtünmek istiyor olmuyor

Kusur işlemeyim diye içi gidiyor

 

Aynada budanmış ağaçtan korkuyor

Kış için fazlaca zavallı

Nasıl da korkuyor soğuktan

Aynasının içinde nasıl saydam

Öyle belirsiz ki yitip gidiyor

Zaman akıp gidiyor dalgalarından

Kanı tersine akıyor kimi zaman

Gözyaşları çamaşırlarda leke

Yeşil yeşil ağaçlar derliyor eli

Ve yosun demetleri kumsallardan

Dikenli bir çalılık inancıysa

Elleri kanayıp duruyor yüreğinin üstünde

Damla ışık kalmamış gözlerinde

Küçük ahtapotların ölü kolları gibi

Ayakları gitmem diyor denizde

Yitip gitmiş işte evren içinde

Çarpıp duruyor çatılara kentlere

Bu arada kusurlarına da kendine de

İşte bu yüzden onunçin dua edin ki

Tanrı silsin belleğinden her şeyi

Silsin kendi olma anısını bile

Çev: Cemal Süreya

 

Son Mevsim

 

Hafifçe değip geçti bir

rlangıç uçuşu gözkapağıma

Eldivenli bir el bu

Anıların arkasına giriyor kalan

Bir bakış

ya da bir yüz buruşturması

Parladı güneş

Aynada artık eskisi gibi değil

Atla geçiyor bir bulut

Rüzgar geçiyor onu koşarak

Gözün üstündeki bir gölge canımı sıkıyor benim

Kayıp gidiyorum bir kabusun içinde

Bir gülümsemeyle belirmiş kara maske

Ve bağırıyor beni sürükleyen kişi

Daha iyi ya da kötü olabilirdi o

ve ben gülüyorum

Yalnızca ben varım avluda

Soluk bir manto dalgalanıyor çatının üstünde

Deliklerle dolu

ve çağırıyor beni biri

Hafifçe değip geçti bir

kırlangıç uçuşu gözkapağıma

Eldivenli bir el bu

Anıların arkasına giriyor kalan

Ama tutabilirdim ben burada olanı

Eğer en hep arkana bakmasaydın

Pierre Reverdy

Vücut Yıkıntısı

 

Al heybeni

Ört yüzünü

Ve git

Gece altında

Beyazlar yol

Vakit geç

Defol git

Geçsin

Zaman

Unut bir gün yaşadığını

Öl bu zamanda

Ve başla yeniden

Soyunan

Evrenin son noktasına

Doğru yürümeye

Değiştir elbiseni

Koru derini

Böylece gizlenir doğru yanlışın altına

Zor değil

Gözyaşı faydasız

Geri çekilir kalbin

Ama daha güçlü

Ve küçük

İter hayat seni ölüme doğru

Dev kule

Gülünç insan

Kopçaları çözülmüş bir iç çekişle

Silinir bütün pişmanlıklar

Ağlayan ve tüten

Saatin tekeri

Çok uzunca

Kes ve durdur hareketini

Açgözlü tutku

Döner boşlukta

Kaybolmuş rüzgâr altında

Başka bir hedefe doğru

Pierre Reverdy

Çev: Bilinmiyor. ( Kaynak : antoloji.com )

Kaynak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

YÜREK YÜREĞE

 

Sonunda ayaktayım işte

Şuradan geçmiştim ben

Şimdi de bir başkası geçiyor o yerden

Tıpkı benim gibi

Nereye gittiğini bilmeden

 

Titremiştim

Odanın bir ucunda kapkaraydı duvar

O da titremişti

Nasıl aşmışım bu kapının eşiğini

Bağır bağırabildiğince

Duyan yok

Ağla ağlayabildiğince

Anlayan yok

 

Karanlıkta gölgeni buldum

Daha bir tatlıydı senden

Boynu bükük bir köşede dururdu

Eskiden

Sana bu erinci ölüm getirdi

Ama konuşuyorsun yine de baksana

Bırakıp gidesim geliyor seni

 

Birazcık birazcık hava gelse

Birazcık ışık sızsa dışardan

Boğulacak neredeyse kişi burada

Tüm ağırlığıyla çöküp kafama itip duruyor tavan

Nerede durayım peki nereye gideyim

Ölmesine öleceğim ama ölecek yer yok

Nereye gidiyor dersiniz şu benden uzaklaşan

Şu ta uzaklarda duyduğum adımlar

Gölgem ve ben yalnızız ikimiz de

 

Pierre Reverdy

 

Çev:Tahsin Saraç

 

GİZ

 

Çan bomboş

Dil yok kuşlarda

Her şeyin uyuduğu yuvada

Saat dokuz

 

Kıpırtı yok toprakta

Göğüs geçiriyor sanki biri

Gülümsüyor dersiniz ağaçlar

Damlalar tiril tiril dal uçlarında

Bir bulut delip geçiyor geceyi

 

Adam türkü söylüyor kapı önünde

Sessizce aralanıyor pencere

 

Pierre Reverdy

 

Çev: Tahsin Saraç

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

TANSIK

 

Başını eğmiş

Kıvırmış kirpiklerini

Ağzı dilsiz

Lambalar yanmış

Bir işim var

Unutulan

Kapılar açılacak nerdeyse

İçeri girmiyeceğim ben

Her şey bu kapının ardında

Konuşulur

Ve ben diyebilirim

Yazgım bitişik odadaki oyunda

 

 

Çeviri: Abdullah Rıza ERGÜVEN

 

 

 

KURU İSKELE

 

Ağaç dalları arasında ağlayan maske

Bitmiş bir karnaval gecesinde

Yaşlar akıyordu kımıltısız gözkapaklarından

gülmenin acının ve özlemin gözyaşları

 

Gece yarısı

yeniden boyanıyor her şey

Yeni bir gün başlar

Eve dönen bir sarhoş

anlatır sokağın kapılarına kendi öyküsünü

Acılı öykü

Onunla birlikte sabahın ışıkları

 

Yağmur yağar ve parıldar gözkapakların

Hırıldayarak sular kaldırımları ağaçlar

Ve bakarım burun deliklerinden yolculuğuna gecenin

 

Bulut sürüsü koşar solgun gökyüzü üzerinde

kendilerini sokak lambalarına asanlara

Cana yakın olacak düş

Ama yüzün acımasız

Maske

Gülüyor düşünerek iç karartıcı ertesi günü

 

Geçerek yankılanan kaldırım taşlarını

Gölgenin koyulaştığı sokak köşelerinde

Yukarda parıldıyor bir ışık

Rahat mı rahat

Nerede seni çeken, seni bekleyen barınak

Hiçbir şeyi korumuyor gece

Ama gökyüzü

Senin için bir boş konuttur belki.

 

 

 

Çeviri:

Özdemir İNCE

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...