Jump to content

Tesis / Tez ; Alejandro Amenabar


schizophrana

Önerilen Mesajlar

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/poster.jpg

Tez , izledikten sonra uzun süre etkiisnden çıkamadığım filmlerden. Amenabar sevdiğim bir yönetmen ve filmografisine baktığımızda konularda çeşitlilik görüyoruz. Aslında en sevdiğim filmi İçimdeki Deniz ama Tez'de unutulmaması gereken filmlerden.

 

Film hakkında yazılmış bi denemeyi ekliyorum.

 

 

Tesis, İspanyol sinemacı Alejandro Amenabar'ın 1996 tarihli, uluslararası üne kavuşmasını sağlayan ilk uzun metrajlı filmi. Daha sonra Abre los ojos (Aç Gözlerini, 1997), The Others (Diğerleri, 2001) ve Mar Adentro (İçimdeki Deniz, 2004) gibi birbirinden başarılı yapımlara imza atan Şili doğumlu yönetmen, bu ilk filminde belki de en başarılı işine imza atıyor, bir sektör olarak sinemaya "içten" bakışla şiddetin gündelik hayatımıza etkileri üzerine bir tez sunuyor; öyle ki, bir yerden sonra seyirci Angela'nın yerine geçiyor ve Angela "içerideki" filmin öznesi olurken, seyirci izlemeye devam ediyor ve onun başladığı işi sonuna kadar götürerek bir yerde Angela'nın kaderini kendisi belirliyor.

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/ringu.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/8mm.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/scream.jpg

 

Filmin dönemdaşı yapımlarla haşır neşirliğine de değinmek gerek. Ringu (1998), 8mm (1999) ve Scream (1996) gibi filmlere referanslar veren Tesis, bu yönüyle orijinalitesini koruyan, snuff gibi daha önce defalarca eğilinmiş bir konuya el atsa da, içtenliği ve söylemleriyle giriştiği işin altından başarıyla kalkan, kan ve şiddet kullanmadan gerilim yaratabilen dokusuyla seyirciyi bir an bile kaybetmeyen, oyunculuklarıyla, kurgusuyla, müziğin kullanımıyla akıllarda kalan, doksanlı yılların en başarılı yapımlarından.

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/Tesis%20school.jpg

Angela, görsel ve işitsel şiddet üzerine tez yazmakta olan bir üniversite öğrencisidir. Birlikte tez hazırladığı profesörü, izlediği snuffsonrası astım krizinden ölünce Angela kaseti alır ve saklar, "geniş bir arşive sahip" Chema ile kasetin ardındaki gerçeğin peşine düşer. Kasette bir genç kıza uygulanmış yoğun şiddet ve sonrasında ölümle biten, tek planda çekilmiş, gerçek bir cinayet vardır. Öldürülen kızın kampüsten çıkmasıyla okul içinde ve dışında araştırmalara girişirler. Bu bir kişinin işi midir, ucu bir şebekeye mi uzanmaktadır? Zamanla kendileri de tehlikenin bir parçası haline gelen ikili birbirine güvenmekte güçlük çeker, seyirciyi de sürekli ters köşeye yatırmayı başaran yönetmen, şiddeti toplumun taleplerinin yarattığına bir göndermeyle filmi mükemmel şekilde sonlandırır.

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/angela%20chema.jpg

Gerçekten de öyle değil midir? Gerilimin ustası Hitchcock şöyle diyor: "Benim amacım, halkı sağlığa yararlı şoklara uğratmaktır. Uygarlık günümüzde o denli koruyucu bir hal almıştır ki, artık korkularımızdan içgüdüsel olarak kurtulma olanağımız kalmamıştır. Uyuşukluğumuzu gidermek ve ahlaksal dengemizi canlandırmak için tek yol, şok yaratacak yapay araçlara başvurmaktır. Buna ulaşmak bana öyle geliyor ki, ancak sinema yoluyla olabilir.''

 

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/hitchcock.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/hitchmusic.jpg

 

Öyle görünüyor ki Amenabar da bu yollara başvuruyor ve kazandığı başarıyla emeklerinin meyvasını topluyor.Özellikle kütüphanede, karanlık ve kibritler arasında gelip giden ölüm ve hayat ikilemi seyirciyi koltuğuna mıhlıyor ve gerilimi tüm saflığıyla iliklerinize kadar işliyor. Aynı türden bir gerilimi Zodiac'ta da (bodrum sekansı) yaşamıştık fakat Amenabar'ın yaptığı iş ustalara saygı niteliğinde. Senaryosundan müziklerine kadar Amenabar'ın bir "auteur" gibi çalıştığı Tesis, 1997 yılında aday olduğu 8 dalın 7'sinde Goya Ödülü kazanarak büyük bir başarıya imza attı, daha sonra yönetmen Goya ödüllerinden Abre los ojos ile 10 adaylık; The Others ile 8 ödül (15 adaylık) ve Mar Adentro ile de 14 ödülle (yine 15 adaylık) dönecekti.

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/thesis.jpg

Profesor Castro'nun söylemine kulak verelim: "Sinema bir endüstridir. Yatırılan paralar gişede elde edilen başarıyla yapımcıya geri döner. Hollywood sineması karşısında tutunmak için bu gerçeği kabullenmek ve hayata geçirmek lazımdır: Yani halka istediğini vermek." Halk gerçekte ne ister? Buna yanıt vermek genel bağlamda zor. Filmin hemen başında, metrodaki kazaya ilgisiyle (son anda polis cesedi görmesine mani olur) ve Chema kasedi keyifle izlerken -o ana dek sadece sesleri dinlemiştir- "sakın bakma" ikazı sonrası filmi seyretmeye koyulmasıyla Angela'nın şiddete giderek alıştığına ve (Chema'nın deyişiyle) ondan belki keyif aldığına kim itiraz edebilir? Kütüphanede klasik müzik dinlerken tanıştığımız Angela, artık kulağında kasetten kaydettiği seslerle insanlar arasında bir "şiddet röntgencisi" gibi dolaşmaktadır.

 

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/angela.jpg

 

Jeffrey Burton Russell'ın sözlerine kulak verelim:

 

"Kötülüğün özü, hissedebilen bir varlığın, yani acı duyabilen bir varlığın incitilmesidir.

... Keşke bu kadar basit olsaydı! Keşke bir yerlerde sinsice kötülüklerini işleyen kötü insanlar olsaydı ve yapılması gereken tek şey, onları diğerlerinden ayırıp ortadan kaldırmak olsaydı. Ancak, iyiyi kötüden ayıran çizgi, her insanın kalbinin içinden geçiyor. Ve kim kendi kalbinin bir parçasını yok etmeyi isteyebilir?.... Bir insan kimi zaman neredeyse bir şeytan olur, kimi zaman ise bir aziz. Ancak adı değişmez ve bu ada hem iyiyi, hem kötüyü atfederiz.

... Kötülüğün kalbinde tüm varlıkları ele geçirip, onları bir hiç hâline getirmek yatar."

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/tesis.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/tesisd.jpg

Kötülük içimizde olduğu sürece, onu bir simbiot gibi (Venom'a selam olsun) üzerimizden sıyırıp atamayız. İçimizdeki hayvanla, ilkelle baş etmek; tecavüzleri, gaspları, cinayetleri engellemek yolunda yapabileceğimiz tek şey ve bunu başarmak için de "yapay şok" sinemanın öncesinde bolca eğitime ihtiyacımız var. Toplumun kendi psikopatlarını kendisinin yarattığı da bir gerçek. Madden ve manen refaha ulaşmamış bir toplumun ruh sağlığının yerinde olmadığı, vakt-i zamanında bizim de nail olduğumuz "Hasta Adam" tamlamasından belli. Belediye otobüslerinden telefon kuyruklarına, banka gişelerinden hastanelere kadar "sıfır tolerans"ın ve tahammülsüzlüğün örnekleriyle her gün boğuşurken büyük kentte huzurdan ve umuttan bahsetmek zor. Toprağın ve doğanın yerini beton mezarlar almış.

 

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/Angela%20and%20Bosco.jpg

 

Filmin finalinin de hatırlattığı üzere görsel basına da paye çıkarmak gerek. Yurt dışından şiddetin ithalinde özel kanalların suçu ihmal edilemez. Okullara kadar inen şiddetin televizyonlarda yayınlanan kalitesiz vurdulu kırdılı yapımlardan, "örnek" sayılamayacak "soap" dizilerden, hatta ve hatta zaman zaman basın ahlakını aşan gazete haberlerinden kaynaklanmadığını kim söyleyebilir? Öyle ki Saddam'ın idamını yemek saatinde ailenizle birlikte seyredip, bir şey olmamış gibi hemen akabindeki bayram ziyareti haberine odaklanabiliyorsunuz. En azından spikerlerimiz güler yüzle bunu başarabiliyor (!) Duyarsızlıkla tahammülsüzlük arasına sıkışmış gibiyiz. Pembe ve kara gözlüklerin ortası yok gibi: ""Optimist, mümkün olan en iyi dünyada yaşadığımızı iddia eder. pesimistin korkusu ise bunun doğru olduğudur" demiş James Branch Cabell, ne kadar doğru. Kimliğimizi kaybetmemek için önce insanlığımıza sahip çıkmalıyız. Bunun başında da gerçekleri yadsımamak geliyor.

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/tesis%20poster.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/tesis2a.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/tesis3.jpghttp://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/tesis2.jpg

 

Filmin ana teması olan snuff filmlerin varlığı ülkemizde de tartışılmıştı. Yokluğunu kimsenin fark etmeyeceği kimsesizlerin kaçırılıp işkenceye maruz kılınması, öldürülmesi, çocuk yaşta kızlara tecavüz edilip bunların "zengin eğlencesi" olarak satılması, tahayyülü o kadar da zor olmayan bir gerçek. Kiliselerdeki taciz skandalından bali çeken çocukların ne kadar vahşileşebileceğine kadar, bir dolu somut kanıt var elimizde. İnanmak istemeyenlere Karındeşen Jack'in işini nasıl yapacağını iyi bilen bir doktor olduğunu -güçlü bir tez olarak- hatırlatalım. Hocanın deyişiyle: "Scientology'e inanıyorsun da snuff'a mı inanmıyorsun?" Para insanlara hükmettiği sürece insanlıktan çıkmak ve tanrıcılık oynamak yadsınamaz bir gerçek olacak.

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/angela2.jpg

"Aşağılama" şiddetten önce, kadına uygulanan cinsel baskıyla başlamıyor mu? Erkek dünyası için kurulmuş striptiz barlar, genelevler, hatta ve hatta kadın giyimine getirilen kısıtlamalar, hep cinsel ayrımcılığa ve istismara yönelik değil mi? Platoon'da şahit olduğumuz cinnet görüntüleri, gazetelere İngiliz ve Amerikan askerlerinin Iraklı cesetlerin üzerinde zafer işareti yaptığı fotoğraflarla tekrar yansımadı mı? Cezayir'deki, Ruanda'daki, Darfur'daki, Kosova'daki soykırımlar, Kızılderili ve Yahudi katliamı "modern şiddet" dediğimiz günümüz gerçeğinin major bir örneği, atası değil mi? Eh, onlar yadsınıyorsa snuff haydi haydi yadsınacaktır. Sansürün ve hoşgörüsüzlüğün gırla gittiği bir dünyada "güçsüz olana" dikte edilen "kriterler" de maalesef "Kralın Elbiseleri" misali herkesçe kabul görecek, doğruyu bildiği halde kimse sesini çıkarmayacaktır.

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/Tesis%205.jpg

Son olarak, snuff filmi konu edinen yapımlar arasında Peeping Tom (1960), Videodrome (1983), Strange Days (1995) ve The Brave (1997)'i de saydıktan sonra, The Texas Chain Saw Massacre'ye (1974) bir selam çakalım ve elektrikli testeremizle gün batımında dans etmeyi unutmayalım. Her akşam bir doz, sağlıksız bünyelere iyi gelecektir. Sağlıklı bünyelere gelince... Şaka ediyorsunuz değil mi?

 

http://www.sinemaestro.com/images/stories/Tesis/leatherface.jpg

 

sinemaestro

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...