Jump to content

Eleni Karaindrou


raskolnikov

Önerilen Mesajlar

Eleni Karaindrou ile Röportaj...

 

Arıcı, Leyleğin Geciken Adımı, Ulis'in Bakışıgibi filmlerin bütün dünyaya yayılan müziklerine imza atan Yunan besteci-piyanist Eleni Karaindrou Türkiye'de ilk kez barış için çalacak.

 

 

Film biter, salondan çıkarsınız, ama müzikleri ruhunuza, bedeninize, aklınıza sinmiştir. Zaman geçer, belki filmin adını unutursunuz, ama üzerinize sinen müzik sizinledir. Yıllarca sokaklarda kulağınıza çarpar, "Eve gidip şu filmi bir kez daha izleyeyim," yerine "Gidip şu müziği dinleyeyim,'' dersiniz. Ben dedim.

 

Eleni Karaindrou adı karlı bir kış günü, Theo Angelopoulos'un Leyleğin Geciken Adımı filminin çıkışında aklıma yazıldı. Yıllardır albümlerini dinlediğim halde onu hiç görmedim için de gerçek olduğundan şüphe duymaya başlamıştım ki...

 

 

 

Ankara ve İstanbul'da vereceği iki konseri anlatmak için İstanbul'a geldiğini duydum. Baştan söyleyeyim gerçekmiş. Etiyle kanıyla 64 yaşında, cin gibi, esprili, oradan oraya koştururken 20 yaşında gibi enerjik, "Merhaba,'' der demez iki torununun fotoğrafını gösterecek kadar tatlı bir babaanne...

Müziğini anlatırken de coşkulu bir maestro. Ayrılırken mutlaka sarılıp fotoğraf çektirmek isteyecek kadar cana yakın. Eleni Karaindrou, Şişli Belediyesi'nin düzenlediği 'Kuzey-Güney Müzisyenleri Buluşması' çerçevesinde 1 Aralık'ta Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda, 3 Aralık'ta da İstanbul'da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde iki konser verecek. Konserde sanatçıya şef Erol Erdinç yönetiminde Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası ile Yunanistan'dan gelecek beş müzisyen de eşlik edecek. Bu müzisyenlerden piyanist Natalia Michailidou, Zapyon Kız Lisesi mezunu İstanbullu bir Rum. Müziğin sihirli bestecisi, Ege'den Uzakdoğu'ya kadar hayranlarını ağlattığı eserlerini anlattı.

 

- Sizi görmesem gerçek olduğunuza inanamayacaktım. Popüler olmak gibi bir merakınız yok galiba...

 

- Popüler olmayı hiç sevmiyorum. Daha önce Türkiye'de bir konser organizasyonu olmadığı için de gelmem gerekmedi. Dolayısıyla tanışamadık. Bugüne kadar sadece Yunanistan'da değil Almanya, İngiltere, hatta Tayvan'da bile konser verdim. Ama yılda sadece tek konser veriyorum. Hiç ajansım olmadı.

 

- Türkiye'den de çok konser teklif aldığınızı ama kabul etmediğinizi duyuyorduk. Bu kez hayır demediniz. Barış İçin Kuzey-Güney Müzisyenleri projesinin sizin için etkileyiciliği ne oldu?

 

- Bu konsere kadar Türkiye'den çeşitli ajanslardan 10'dan fazla teklif aldım. 'Acaba hangisi daha iyidir? diye düşünüyordum. İki yıl önce Vecdi Sayar aradı. Kendisini 12 yıl önce İstanbul Film Festivali jürisinde tanımıştım. Bu kez konser teklifi ondan gelince ben de kabul ettim. Bu konserin aslında bütün konserlerden daha önce olması gerekiyordu. Bu yüzden benim için önemi çok büyük. İstanbul Film Festivali'ne katıldığım dönemde Türkleri tanıdım. Boğaz'da davet edildiğim bir evde elit kesimden bazı isimlerle tanıştım, onları çok sevdim. Sokaklarda albümlerimin çalındığını duymak da beni çok mutlu etmişti. Bütün bu duygularla bir gün mutlaka Türkiye'de konser vereceğimi hissediyordum.

 

- Türkiye'den hiç film müzikleri teklifi aldınız mı?

 

- Festivalden sonra yönetmen Yeşim Ustaoğlu ile görüşmek için bir kez daha İstanbul'a geldim. Onun Güneşe Yolculuk filminin müziklerini besteleyecektim, ama biraz geç başlayınca birlikte çalışamadık. Çünkü o arada Angelopoulos yeni bir filmin çekimlerine başlamıştı ve bana teklif etti. İki işi birden yapamazdım. Ya Ustaoğlu'nun filmini yapacaktım ya da Angelopoulos'un... Onun bir filmi bana iki yıla mal oluyor. Böylece tam Ustaoğlu ile yakınlaşma aşamasındaydık ama olmadı. Şimdi de Kanada'dan bir senaryo için teklif aldım ama Angelopoulos yine yetişti ve yeni filmi için onunla anlaştım.

 

- Angelopoulos ile yeni bir filme mi başladınız? Biraz anlatır mısınız?

 

- Adı Zamanın Tozu. Yine Angelopoulos'un kendi hayatından hareketle çektiği bir film. Filmde İtalyan bir yönetmen, yeni filminin müziklerini besteletecektir. Angelopoulos da ona 'Eleni Karaindrou ile konuş,' der. Bunu bu kadar yıl sonra bir onur olarak kabul ettim. Böylece bütün işlerimi bıraktım.

 

Aşk gibi...

 

- Angelopoulos'la nasıl bir çalışma sisteminiz var?

 

- Bana önce yavaş yavaş olayı anlatıyor. İkinci gün birkaç şey daha ilave ediyor. Bu sürede benim içimde de birtakım duygular oluşur ve bu anlatımdan filmin ana konusunu çıkarmaya çalışırım. Onun senaryoya neleri ekleyeceğine emin olmadan birçok uzun eser yazıyorum. Bütün müzisyenlerin biraz medyum olduğuna inanıyorum. Bu bende de var. Angelopoulos bazı temaları dinledikten sonra o tema üzerine de bazı sahneler çekiyor. Arıcı filminde vals sahnesi böyle oluştu. Aramızda karşılıklı bir etkileşim söz konusu. İkimiz de işimizi aşkla yapıyoruz.

 

- Müziğinizi birçok kişi gözyaşlarıyla dinliyor. Dinlerken sizi ağlatan eserler var mı?

 

- Yaşanan olaylar beni duygulandırıyor ve onlar için ağlıyorum. Belki de müziğim bu olayların sonucu ortaya çıkıyor. Gençken pek çok eser için çok ağlardım. Özellikle klasik müzik dinlerken. Chopin'in prelüdleri, Çaykovski'nin eserleri, Beethoven'in 7. Senfonisi... Tam tam tammmm... Müzik içimizi temizleme aracıdır. Bir müzik aracılığıyla ağladığımızda özgürlüğe ulaşmak için bir nedenimiz olur ve müzik bizi oraya götürür.

 

 

 

FİGEN YANIK

 

Sabah

12/11/2006

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://www.musicolog.com/image_eleni/eleni.gif

Eleni Karaindrou kimdir?

Yunanistan Devlet Konservatuarı ve Atina Üniversitesi Felsefe Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, Fransa'da etnomüzikoloji ve orkestrasyon eğitimi aldı. Hacıdakis'le birlikte radyo programları hazırladı. Sanatçı, 1975'ten bu yana 19 film, 42 tiyatro oyunu ve 15 televizyon ve radyo programı için besteler yaptı; 1983'ten bu yana Angelopoulos'un tüm filmlerinin müziklerini besteledi. 2000 yılında Dusseldorf Operası Karaindrou'nu müziğini yaptığı "Phaedra" balesini sahneledi. Zurich Senfoni Orkestrasından Tayvan Ulusal Senfoni Orkestrasına, pek çok orkestra ve ünlü şeflerle konserler veren Karaindrou'nun New York'tan Tokyo'ya dünyanın dört bir yanında çok sayıda hayranı var. Ülkemizde de CD'leri önemli satış rakamlarına ulaşan bestecinin bu ay başında çıkan son CD'si "Elegy of the Upprooting"de, çeşitli film ve tiyatro müziklerinden tematik bir seçki sunuyor.

 

http://www.youtube.com/watch?v=rYda3o9qPA0&feature=share

 

http://www.youtube.com/watch?v=O3WH39ZOtrM

 

Bu Kadın insanı fena halde üzüyor :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...