Jump to content

Bilim Açısından Vampirlik


GuiltyDemon

Önerilen Mesajlar

California Devlet Üniversitesi araştırmacılarından kimya profesörü Wayne Tikkanen’in yaptığı araştırmaya göre vampirliğin asıl sebebinin Porfiria hastalığı olduğu tespit edilmiştir. 1700’lü yıllarda hastalık hakkında bilgisi olmayan Avrupalılar, hastaları vampir olarak niteleyerek lanetlemekteydiler. Bir çeşit kan zehirlenmesi olan Porfirya hastalığının ilerlemesiyle derinin kızılötesi ışınlara karşı zayıfladığı ve bu nedenle karardığını açıklayan Tikkanen, “Hastada anormal kıllanma görülür. Dudaklar kuruyup çekildiği için dişler ortaya çıkar. Hasta çok acı çeker. Sonunda çıldırır.” diyerek hastalığı açıklamıştır. Bu hastaların derilerinin hassaslığı nedeniyle sadece geceleri çıkabildiklerini ve tedavi amacıylada hayvan kanı içtiklerini belirten Tikkanen “Hikayelerde vampirlerin neden gece dışarı çıkıp kan içtiklerinin yanıtı işte bu.” demiştir.

 

Ancak diğer bilimsel kaynaklar, porfiria hastalığının vampir efsanesini doğuruğu iddiasına şüpheyle yaklaşmaktadır. Porfiria hastalığı ve vampirlik Türkçe

 

Hastalıkla anlatılan efsaneler arasındaki bazı uyuşmazlıklar vardır. Öncelikle portifia'nın bir çok çeşidi bulunmaktadır va bunlardan sadece en az rastlananı deri bozukluklarına yol açmaktadır. Ki bu bozukluklar sadece diş etinin çekilmesi değildir,yüz derisinde çatlamalar, burnun veya parmakların düşmesi gibi belirtiler de vardır. Orta çağda mezarlıklarından çıkarılan kişilerin bu kadar aşırı görüntü bozukluklarına sahip olduklarından bahsedilmemiştir. Ayrıca bu güne kadar kayıtlı olan 200 hastalık vakası vardır, ki bu da kocaman bir mite yol açabilecek büyüklükte değildir.

 

Vampirlerin gün ışığına çıkamadıkları ilk defa roman yazarları tarafından söylenmiştir. Oysa 18 ve 19 yy. vampirlerine gündüzleri de rastlandığına dair söylentiler vardır. Ayrıca Drakula her ne kadar bembeyaz bir cilde sahipse de, balkanlarda "al yanaklı" tasvir edilen vampir efsaneleri vardır. Queen Of The Damned filmindeki Atasha esmerdir.

 

İnsan vücudu, sindirim sistemine giren her besini en küçük yapı taşına ayırıp, bundan kendi moleküllerini yapar.Portifia hastalarının ihtiyaç duyulan o karmaşık molekülü kan içerek sağlayamaz. Ayrıca sarmısakta portifinın etkilerini arttıracak maddelerin varlığı kesin olarak kanıtlanamamıştır.

 

Orta çağda daha yaygın olan bir hastalığın daha bu inanışların kaynağı olabileceği düşünülmektedir. Bu hastalıkta kişi uzun bir süreliğine bayılır. Bilinci yerindedir ancak vücudunu kontrol edememektedir. Bir süre sonra hasta, büyük ihtimalle bir tabutta, ayılır/uyanır. Bu hastalık nadir de olsa günümüzde de görülmektedir. Discovery Channel'da bir kadın, üç defa morga da uyandığını anlatmıştır.

 

Belki de bu mitin açıklamasını bu kadar uzakta aramaya gerek yoktur. Anahtarın efsanelerin ana kahramanları ölüler olma olasılığı da vardır.Ölülerin cildi zaten daha soluk olur. Basınçtan dolayı genelde ağzın kenarlarında patlayan damarlar, insanlara ölünün kan emdiği izlenimini verir. Ölümden sonra saçlar ve tırnaklar uzamaya bir süre daha devam eder, bu da kişinin hala yaşıyor sanılmasına neden olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ama bu vampirlerin varlığıyla alakalı gerçek kanıtların geçerliliğini azaltmaz. şahsen yaklaşık bir yıl sırf vampirler üzerine araştırma yapmış biri olarak söylüyorum. onlar var. ama filmlerdeki gibi değiller daha çok vampirimsi vampirler diyebiliriz. yine de güzel paylaşım:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Vampirlik bu hastalıktan önce vardı ve vampirlik kesinlikle hayal ürünüdür. Kont Drakula denilen adam kafayı yemiş bir prensti. Kazıklı Voyvoda diye geçer. Kendisi insanlara kazığa oturttuğu için ve kan içitiği söylentileri üzerine vampir oldu ve adamın biri de hayal gücüyle kitap yazdı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kazıklı voyvoda

 

“Dracula” kelimesini duyduğumuzda istisnasız hepimizin aklına siyah kıyafetler içinde, uzun boylu, soluk tenli,siyah geriye taranmış saçları olan, kendi boyu kadar uzun bir pelerine sarınmış keskin bakışlı biri gelir aklımıza.Her nekadar bu karakterin hayal ürünü olduğunu bilsekte hepimizin beynine kazınmış bir Dracula imajı vardır.Ama kimdir bu Dracula? Gerçkten yaşamış mıdır böyle biri???

Dracula bizim hayalimizdeki gibi biri olmasada 1400’lü yıllarda yaşamış bir Romanya hüküdarıdır.Yani tamada Dracula isminin çağrıştırdığı gibi Transilvanya’yıda içine alan bir bölgeyi yönetmiştir.(Transilvanya’nın kelime anlamı “Ormanın ötesindeki ülke”dir.Bu bölge için Avrupada bir zamanlar “Siebenbürgen” ismide kullanılmıştır.

Dracula’nın hakkında yeterli bilgiye sahip olunan ilk atası dedesi olan Mircea’dır.Romanya tahtında 32 yıl aralıksız oturan Mircea’nın birçok çocuğu olmasına rağmen bunlardan sadece biri, Mihail, meşrudur.Romanya’nın o zamanki yasalarına göre kralın meşru olmayan çocuklarıda taht üzerinde hak iddia edebiliyorlardı.Bu durum Dracula’nın iki çocuğunun daha sahneye çıkmasına sebep olur: Alexandrau Aldea ve Dracula’nın babası Vlad.

Babasının ölümünden sonra Vlad hem taht kavgalarından sakınmak hem de ileride taht üzerinde hak iddia ettiğinde birilerini arkasında bulabilmek için Lüksemburg’lu Sigismond’un yanına sığınır.Genç Vlad burada şövalyelik eğitimi almaktadır.

Bu noktdan sonra Dracula isminin nereden geldiğini açıklayabiliriz; Asıl kahramanımızın babası Vlad 1431 yılında Nünberg’te yapılan bir toplantıyla amacı kutsal Roma-Germen imparatorluğunu korumak ve Katolik mezhebini yaymak gibi amaçları olan Ejderha Tarikatına kabul edilir.(Buradaki “tarikat” kelimesinin bizim bildiğimiz anlamından daha farklı bir anlam taşıdığına dikkatinizi çekmek istiyorum)Pekte küçümsenecek bir olay değildir bu, çünkü bu tarikatın tüm üyelerinin sayısı 24’ü geçmez, ve tüm üyeler soylu kişilerden oluştuğu için bu tarikata kabul edilmek Vlad için kuşkusuz büyük bir onurdur.Ejderha tarikatının üyelerine ölene kadar boyunlarında taşıyacakları, değerli taşlardan yapılmış ejderha şeklinde birer kolye (öldüklerinde de mezarlarına konulacaktır) ve biri yeşil biri siyah iki pelerin verilir.

Yıllar sonra Vlad ülkesine dönüp tahta geçtiğinde onun Ejderha Tarikatına üye olduğunu bilen az sayıdaki kişi ona Dracul (ejderha) ismini takarlar.Tarikattan habersiz olanlar ise Vlad’ın kalkanındaki ve bastırdığı sikkelerdeki ejderhalara bakarak ona aynı ismi takarlar.

Daha sonra Vlad’ın çocukları olduğunda onlarada Dracul’un oğlu anlamına gelen Dracula ismi verilir.Vlad’ın 3 oğlu vardır en büyükleri ve Vlad Dracul’un en düşkün oldugu oglu olan Mircea’dır .Ama Mircea tahtta geçirdiğibirkaç yıl dışında ülke tarihinde pekte etkili olmamıştır.İkinci ogul ise caniliğiyle tarihe geçecek olan Vlad Dracula’dır.En küçük oglu ise yakışıklılııyla hatırlanan Radu Dracula’dır.

Vlad Dracula 11 yaşına geldiginde babasının Osmanlılarla yaptıgı bir anlaşmanın kefili olarak kardeşi Radu’yla birlikte Osmanlılara rehin olarak bırakılacak ve hayatının 6 yılını Osmanlı topraklarında geçirecekti.

Burada kaldıkları süre boyunca onların birer Prens oldukları göz ardı edilmez ve gerekli olan egitim iki kardeşe de verilir.Hatta ileride birbirlerine karşı savaşacak olan ve neredeyse aynı yaşlarda olan Vlad ve 2.Mehmet(Fatih Sultan Mehmet) beraber egitim görürler.

6 Yıl sonunda Vlad ülkesine döner.Hayatının geri kalanını taht mücadelesi ve Hıristiyanları Türklere karşı birleşmeyi denemekle yani Haçlı seferleri düzenlemeye çalışmakla geçirir.Farklı sürelerle üç kez tahta çıkar ve indirlir.Vlad’ın siyasi başarısızlıklarının çoğunun ardında kardeşi Radu vardır.ÇünküRadu hayatı boyunca Osmanlı yanlısı bir tutum sergilemiştir.Ve tüm bunların sonunda Vlad Dracula Osmanlılar tarafından yakalanır öldürülür başı gövdesinden ayrılır.(Başı ölümüne kanıt olarak İstanbul’a götürülür)

Vlad Dracula’yı günümüze taşıyan şey ise caniligi,ülkesi için savaşırken sergiledigi dehşettir.

Hepsinin arasında en çok göze batan tutkusu kurbanlarını kazığa oturtmasıdır.(Kazıklı Voyvoda ya da Lord Impaler isimleri buradan gelir)İnsanları asmak ya da kafalarını uçurmak yerine kesinlikle daha acı verici olan bu yöntemi kullanıyordu.Kurbanların çoğu sivri kazıkların üstüne oturtuluyor bazıları ise karınlarına ya da sırtlarına batacak şekilde kazıkların üzerine bırakılıyorlardı.

Yinede bu Dracula’nın caniliğini sergilediği tek alan değildi; Hikayeye göre bir gün Vlad’ın sarayına (daha doğrusu şatosuna) İtalyan elçiler gelir ve huzuruna çıkmak isterler.Elçiler içeri kabul edilir ve saygı gereği diz çöküp şapkalarını çıkarırlar ve Vlad Dracula’nın önünde başarını eğerler.Ama o zamanki gelenekler göre İtalyanlat şapkalarının altına küçük takkeler giymektedirler ve Vlad’ı selamlarken bunları çıkarmazlar.Dracula başlarındakinin ne oldugunu ve niye çıkarmadıklarını sorar.Elçiler ise bunun bir gelenek oldugunu ve eğer Dracula bu geleneğe saygı gösterirse sonsuza dek onun hizmetinde olacakları ve gittikleri tüm ülkelerde Vlad’ın ne kadar iyi bir hükümdar oldugundan bahsedecekleri cevabını verirler.Bunun üzerine Dracula ayağa kalkar onların bu geleneğini tanıyacağını ve daha da geliştireceğini söyler.Elçilerin yanına gediğinde elindeki çivileri teker teker takkelerinin üstünden elçilerin kafalarına çakar.

 

 

Darcula’nn Kazığa oturtma tutkusuna karşı uzmanlar tek bir konuda birleşiyorlar; iktidarsızlık.Ve bu savı destekleyen başka bir dehşet hikayesi daha var.Cariyelerinden biri bir gün Vlad’ın bu yönüyle alay eder.Bunun üzerine Dracula bıçağını çeker ve kadının vücudunda bacaklarının arasından başlayıp göğüslerine kadar uzanan bir yarık açar.Ve “Tüm dünya ne kadar ileri gidebildiğimi görsün” der.

Tamam ama tüm bu Vampirlik hikayeleri nereden geliyor?

Gerçek şu ki Dracula tam olarak bir vampir değildi.Ancak hayatı incelendiğinde tüm bu Vampir hikayeleri için gerekli malzeme bulunabilir: zeka, soyluluk, canilik...ama kan emicilik?

Anlatılanlara göre Dracula büyük katliamlarından birinde, etrafında yüzlerce kişi kazığa geçirilirkenkendisi bir masada oturmuş hem katliamı izliyor hemde yemek yiyordu.Yemek esnasında ekmeğini kurbankardan akan kana banarak yemeye başladı.Ve buyazarlara çok büyük bir esin kaynağı oldu.

Dracula isminin Vampirlikle özdeşleştirilmesinin ardında ise ünlü yazar Bram Stoker yatar.Stoker yazdığı romanda Vlad Dracula’yı ölümsüzleştirir ama bunu yaparken Vlad Dracula’ya ait olmayan özellikleride ona maleder.Stoker ilk Vampir romanı yazan yazar değildir ama şu bir gerçektir ki bu edebiyat türünde doruğa Stoker’ın Dracula’sıyla ulaşılmıştır.

 

 

 

Muck.

 

Yani neymiş ? Vampirlik hikayeymiş. O eski mitolojik belgelerin senin olsun.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Vampirlik bu hastalıktan önce vardı ve vampirlik kesinlikle hayal ürünüdür. Kont Drakula denilen adam kafayı yemiş bir prensti. Kazıklı Voyvoda diye geçer. Kendisi insanlara kazığa oturttuğu için ve kan içitiği söylentileri üzerine vampir oldu ve adamın biri de hayal gücüyle kitap yazdı.

 

Türklere karşı savaşırken , karısı ölmüştü , sonra tanrıyı reddetti , isyan etti

 

arada kan hayattır dedi :p

 

öleydi heralde kitabında

--------------------

kazıklı voyvoda

 

“Dracula” kelimesini duyduğumuzda istisnasız hepimizin aklına siyah kıyafetler içinde, uzun boylu, soluk tenli,siyah geriye taranmış saçları olan, kendi boyu kadar uzun bir pelerine sarınmış keskin bakışlı biri gelir aklımıza.Her nekadar bu karakterin hayal ürünü olduğunu bilsekte hepimizin beynine kazınmış bir Dracula imajı vardır.Ama kimdir bu Dracula? Gerçkten yaşamış mıdır böyle biri???

Dracula bizim hayalimizdeki gibi biri olmasada 1400’lü yıllarda yaşamış bir Romanya hüküdarıdır.Yani tamada Dracula isminin çağrıştırdığı gibi Transilvanya’yıda içine alan bir bölgeyi yönetmiştir.(Transilvanya’nın kelime anlamı “Ormanın ötesindeki ülke”dir.Bu bölge için Avrupada bir zamanlar “Siebenbürgen” ismide kullanılmıştır.

Dracula’nın hakkında yeterli bilgiye sahip olunan ilk atası dedesi olan Mircea’dır.Romanya tahtında 32 yıl aralıksız oturan Mircea’nın birçok çocuğu olmasına rağmen bunlardan sadece biri, Mihail, meşrudur.Romanya’nın o zamanki yasalarına göre kralın meşru olmayan çocuklarıda taht üzerinde hak iddia edebiliyorlardı.Bu durum Dracula’nın iki çocuğunun daha sahneye çıkmasına sebep olur: Alexandrau Aldea ve Dracula’nın babası Vlad.

Babasının ölümünden sonra Vlad hem taht kavgalarından sakınmak hem de ileride taht üzerinde hak iddia ettiğinde birilerini arkasında bulabilmek için Lüksemburg’lu Sigismond’un yanına sığınır.Genç Vlad burada şövalyelik eğitimi almaktadır.

Bu noktdan sonra Dracula isminin nereden geldiğini açıklayabiliriz; Asıl kahramanımızın babası Vlad 1431 yılında Nünberg’te yapılan bir toplantıyla amacı kutsal Roma-Germen imparatorluğunu korumak ve Katolik mezhebini yaymak gibi amaçları olan Ejderha Tarikatına kabul edilir.(Buradaki “tarikat” kelimesinin bizim bildiğimiz anlamından daha farklı bir anlam taşıdığına dikkatinizi çekmek istiyorum)Pekte küçümsenecek bir olay değildir bu, çünkü bu tarikatın tüm üyelerinin sayısı 24’ü geçmez, ve tüm üyeler soylu kişilerden oluştuğu için bu tarikata kabul edilmek Vlad için kuşkusuz büyük bir onurdur.Ejderha tarikatının üyelerine ölene kadar boyunlarında taşıyacakları, değerli taşlardan yapılmış ejderha şeklinde birer kolye (öldüklerinde de mezarlarına konulacaktır) ve biri yeşil biri siyah iki pelerin verilir.

Yıllar sonra Vlad ülkesine dönüp tahta geçtiğinde onun Ejderha Tarikatına üye olduğunu bilen az sayıdaki kişi ona Dracul (ejderha) ismini takarlar.Tarikattan habersiz olanlar ise Vlad’ın kalkanındaki ve bastırdığı sikkelerdeki ejderhalara bakarak ona aynı ismi takarlar.

Daha sonra Vlad’ın çocukları olduğunda onlarada Dracul’un oğlu anlamına gelen Dracula ismi verilir.Vlad’ın 3 oğlu vardır en büyükleri ve Vlad Dracul’un en düşkün oldugu oglu olan Mircea’dır .Ama Mircea tahtta geçirdiğibirkaç yıl dışında ülke tarihinde pekte etkili olmamıştır.İkinci ogul ise caniliğiyle tarihe geçecek olan Vlad Dracula’dır.En küçük oglu ise yakışıklılııyla hatırlanan Radu Dracula’dır.

Vlad Dracula 11 yaşına geldiginde babasının Osmanlılarla yaptıgı bir anlaşmanın kefili olarak kardeşi Radu’yla birlikte Osmanlılara rehin olarak bırakılacak ve hayatının 6 yılını Osmanlı topraklarında geçirecekti.

Burada kaldıkları süre boyunca onların birer Prens oldukları göz ardı edilmez ve gerekli olan egitim iki kardeşe de verilir.Hatta ileride birbirlerine karşı savaşacak olan ve neredeyse aynı yaşlarda olan Vlad ve 2.Mehmet(Fatih Sultan Mehmet) beraber egitim görürler.

6 Yıl sonunda Vlad ülkesine döner.Hayatının geri kalanını taht mücadelesi ve Hıristiyanları Türklere karşı birleşmeyi denemekle yani Haçlı seferleri düzenlemeye çalışmakla geçirir.Farklı sürelerle üç kez tahta çıkar ve indirlir.Vlad’ın siyasi başarısızlıklarının çoğunun ardında kardeşi Radu vardır.ÇünküRadu hayatı boyunca Osmanlı yanlısı bir tutum sergilemiştir.Ve tüm bunların sonunda Vlad Dracula Osmanlılar tarafından yakalanır öldürülür başı gövdesinden ayrılır.(Başı ölümüne kanıt olarak İstanbul’a götürülür)

Vlad Dracula’yı günümüze taşıyan şey ise caniligi,ülkesi için savaşırken sergiledigi dehşettir.

Hepsinin arasında en çok göze batan tutkusu kurbanlarını kazığa oturtmasıdır.(Kazıklı Voyvoda ya da Lord Impaler isimleri buradan gelir)İnsanları asmak ya da kafalarını uçurmak yerine kesinlikle daha acı verici olan bu yöntemi kullanıyordu.Kurbanların çoğu sivri kazıkların üstüne oturtuluyor bazıları ise karınlarına ya da sırtlarına batacak şekilde kazıkların üzerine bırakılıyorlardı.

Yinede bu Dracula’nın caniliğini sergilediği tek alan değildi; Hikayeye göre bir gün Vlad’ın sarayına (daha doğrusu şatosuna) İtalyan elçiler gelir ve huzuruna çıkmak isterler.Elçiler içeri kabul edilir ve saygı gereği diz çöküp şapkalarını çıkarırlar ve Vlad Dracula’nın önünde başarını eğerler.Ama o zamanki gelenekler göre İtalyanlat şapkalarının altına küçük takkeler giymektedirler ve Vlad’ı selamlarken bunları çıkarmazlar.Dracula başlarındakinin ne oldugunu ve niye çıkarmadıklarını sorar.Elçiler ise bunun bir gelenek oldugunu ve eğer Dracula bu geleneğe saygı gösterirse sonsuza dek onun hizmetinde olacakları ve gittikleri tüm ülkelerde Vlad’ın ne kadar iyi bir hükümdar oldugundan bahsedecekleri cevabını verirler.Bunun üzerine Dracula ayağa kalkar onların bu geleneğini tanıyacağını ve daha da geliştireceğini söyler.Elçilerin yanına gediğinde elindeki çivileri teker teker takkelerinin üstünden elçilerin kafalarına çakar.

 

 

Darcula’nn Kazığa oturtma tutkusuna karşı uzmanlar tek bir konuda birleşiyorlar; iktidarsızlık.Ve bu savı destekleyen başka bir dehşet hikayesi daha var.Cariyelerinden biri bir gün Vlad’ın bu yönüyle alay eder.Bunun üzerine Dracula bıçağını çeker ve kadının vücudunda bacaklarının arasından başlayıp göğüslerine kadar uzanan bir yarık açar.Ve “Tüm dünya ne kadar ileri gidebildiğimi görsün” der.

Tamam ama tüm bu Vampirlik hikayeleri nereden geliyor?

Gerçek şu ki Dracula tam olarak bir vampir değildi.Ancak hayatı incelendiğinde tüm bu Vampir hikayeleri için gerekli malzeme bulunabilir: zeka, soyluluk, canilik...ama kan emicilik?

Anlatılanlara göre Dracula büyük katliamlarından birinde, etrafında yüzlerce kişi kazığa geçirilirkenkendisi bir masada oturmuş hem katliamı izliyor hemde yemek yiyordu.Yemek esnasında ekmeğini kurbankardan akan kana banarak yemeye başladı.Ve buyazarlara çok büyük bir esin kaynağı oldu.

Dracula isminin Vampirlikle özdeşleştirilmesinin ardında ise ünlü yazar Bram Stoker yatar.Stoker yazdığı romanda Vlad Dracula’yı ölümsüzleştirir ama bunu yaparken Vlad Dracula’ya ait olmayan özellikleride ona maleder.Stoker ilk Vampir romanı yazan yazar değildir ama şu bir gerçektir ki bu edebiyat türünde doruğa Stoker’ın Dracula’sıyla ulaşılmıştır.

 

 

 

 

ayrıca bu copy paste

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Porfiria hastalığı

 

Hatice isimli Türk Kızı

http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/52140.jpg

 

Diş Bozukluğunun Başlangıcı

 

http://macksneaddds.com/img/porfiria_after.jpg

 

http://tbn2.google.com/images?q=tbn:dJ2iofpDCKsl1M:http://bp0.blogger.com/_p6FY4spX63A/RuvCccCCp5I/AAAAAAAABds/9Z7iAe8I3ac/s400/porfiria.gif

 

http://tbn0.google.com/images?q=tbn:9XekYFxJ1QrZVM:http://bp2.blogger.com/_p6FY4spX63A/RuvCV8CCp4I/AAAAAAAABdk/GJcNKq1gJ6Y/s400/porfiria2.gif

 

http://www.medwave.cl/medios/2007/julio/15/RiverosFig13.jpg

 

http://www.scielo.br/img/revistas/ramb/v49n1/15376f1.jpg

http://www.nlm.nih.gov/medlineplus/spanish/ency/images/ency/fullsize/2573.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Vlad olayı zaten copy paste. Ama sen bana kanıtı da copy paste getirdin ben kanıtna copy pste olmadan yanıt verdim. Ayrıca bu salak konuda tartışmıcam.

 

Ayrıca vampirlik bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Eğer böyleyse kanıt getirin. AMa dediğim gibi bazı hastalıklar vampir efsanesesinde vampirlerin özelliklerinden birini taşıdı diye vampir denmiştir. Başka hiç bir bilimsel kanıt yoktur. Olan getirsin.

 

Ayrıca Porfiria hastlığını gördünüz. Sizce bu efsanelerde geçen vampir mi ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Efsanelerde geçen vampiri inanmadan tanımlamak mükemmel olsa gerek!? Her cümleniz yeni çelişkiler doğuruyor.

 

Vlad senin kanıtındı. Diğer efsanelerde benim kanıtım. Copy-Paste olacak tabii ki. Kendim yazsaydım şimdi uydurdun derdin değil mi? Ayrıca cevap olarak ben copy-paste yapmadım. Sadece kanıtlarım copy-paste olarak verildi. Ahh ahhh. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Senin kanıt olarak bıraktığın herşey teker teker çürütüldü. Onlar saçmalıktı. Benim tarafımdan çürütüldüler ve çürütmekte hiç zorlanmadım. Benim kanıtım bilimsel, seninki saçmalıktı ? Yeah ?

 

Ayrıca ilk cümlen fiyasko.

 

AYrıca senin kanıtın gerçekten oysa daha bi inandım (zaten tamamen inanıyordum) vampirlik yokmuş. Sağol: :) Bunu da böyle öğrenmiş olduk.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hanimiş benim artemis"cim" egolarını mı tatmin edermiş burada. Hee heee. :)

 

Bu kadar kanıtı madem çürüttün(Tabi çürütemedin de sana göre:D) sen kesin bir arkeolog falan olmalısın. Ya da çok ciddi bir tarihçi. Eski medeniyetlerin inançlarını çürütebildiğine göre...

 

Detaylı detaylı akşama veya en geç yarına tartışırız. Çıkmam gerek artemis"cik". :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hanimiş benim artemis"cim" egolarını mı tatmin edermiş burada. Hee heee. :)

 

Bu kadar kanıtı madem çürüttün(Tabi çürütemedin de sana göre:D) sen kesin bir arkeolog falan olmalısın. Ya da çok ciddi bir tarihçi. Eski medeniyetlerin inançlarını çürütebildiğine göre...

 

Detaylı detaylı akşama veya en geç yarına tartışırız. Çıkmam gerek artemis"cik". :)

 

Ego tatmini mi ? Hadi canım. Kendi fikrini savunmak ego tatmini olmuş. Eminim sen ego nedir onu da bilmiyorsundur.

 

Nasıl çürütemedim ? MAdem çürütemediysem neden çürütürken kulladığım düşüncelerim senin tarafından yorumlanmadı. Sessizlik kabullenmektir. Ayrıca benim yorumlarım bilimseldir. Muck.

 

Ben ne bir arkeolog'um ne de bir tarihçi. Bazı konularda bilgim var ve bunları sergilemekten çekinmem.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Vlad olayı zaten copy paste. Ama sen bana kanıtı da copy paste getirdin ben kanıtna copy pste olmadan yanıt verdim. Ayrıca bu salak konuda tartışmıcam.

 

Ayrıca vampirlik bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Eğer böyleyse kanıt getirin. AMa dediğim gibi bazı hastalıklar vampir efsanesesinde vampirlerin özelliklerinden birini taşıdı diye vampir denmiştir. Başka hiç bir bilimsel kanıt yoktur. Olan getirsin.

 

Ayrıca Porfiria hastlığını gördünüz. Sizce bu efsanelerde geçen vampir mi ?

 

adı üstünde efsane homeros yaşasaydı da görseydi :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Burada zaten direkt olarak vampir denmemiş. Vampir çağrışımları yapılmış. Vampir diye birşey yok diyorsun ve sadece yarasaya dönüşebilirler diyorsun. Bunlarda bir çelişki değil midir? :)

 

Muck 1. :)

 

Kuran sana göre kitapların babası. Ama başkalarına göre olmayabilir.

 

Muck 2. :)

 

Vlad'a da zamanında vampir denmedi. Kazıklı Voyvoda dendi. Yani vampir sonradan türetilen birşeydi. Ayrıca Vampirlerin atası(Sana göre) nasıl olurda o dönüşümü yapanlar arasında yer alamaz?!

 

Liliht'e gelirsek, Vlad'ta olduğu gibi direkt olarak benzetme vardır. Tek fark birinin kesinliği diğerinin efsane oluşu ki bu efsaneye inanların olduğunu düşünürsek...

 

İnanmadığın birşeyin tanımını nasıl yapıyorsun anlamıyorum açıkcası. Vampirler o zamanlar canavar olarak adlandırılmışlardır zaten.

 

Toplu olarak muck 3. :)

 

Yine bir çelişki! Vampirlerin kanı olduğunu nereden çıkardın? :) Kanları olmadıkları için kan içmek zorundadır der bir başka iddia. :)

 

Son muck 4. :)

 

Evet evet. Hiç çürüttüklerine yorum getirememişim doğrusu. Vay be. Ne insanmışsın sende. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bir şeyi düzeltmek istiyorum konudan alakasız olarak. queen of the damned filmindeki akasha esmerdi hatta zenciydi, ancak filmin uyarlandığı orjinal anne rice kitabında akasha, mermer kadar beyaz ve mermer kadar soğuk olarak anlatılmakta.

film bu yüzden anne rice kitaplarının hayranları tarafından çok eleştirilmiş ve çok tepki almıştı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bence her insan vampir olabilir ama bu yasaktır eğer DNA lar karıştırılırsa ve dişlerinizide bir diş doktorunda vampir dişi gibi yaptırırsanız e kan tadınıda seviyorsanız iyi bir vampir olabilirsiniz ama bir vampirin ALLAH tarafından yaratılma ihtimali bence çok ddüşük ozaman insan nesli gibi onunda devam etmesi gerekirdi ama etmedi demekki kont dracula denen adma kendine vampir adının koyan ve kan emmeyi seven bir psikopattı kendini yarasanın insan versiyonu sanan bir manyaktı ama öldü ve birdahada vampir toerisi ortaya kanıtıyla beraber çıkmadı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Vlad Vampir mi? bırakın allah aşkına ya.Zaman bunu gerektiriyor çünkü kılıf uyduracak başa kimseyi bulamıyorlar.Elizabeth de aynı.Sadece bu insanlar psikopattır,başka birşey değil...Vampirler vardır.İmkansızlıkların olmadığı bir evrende yaşamıyoruz.Artemis senin bu laflarını Rosemary Ellen Guiley falan okuyabilse,o kadar çalışmasının boşuna olduğunu anlardı. :D 1000 sayfanın üzerinde araştırmaya dayanan kitap,ansiklopediler ve daha fazlası...

 

 

Ve siz asla kendi gözlerinizle görmedikçe inanmayacaksınız buradaki insanlarda sizin için boşuna uğraşıyor. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...