Jump to content

Dinamik meditasyon


Termevsimi

Önerilen Mesajlar

Meditasyon bir enerji olgusudur. Tüm enerji türlerine ilişkin anlaşılması gerekli olan temel şey — ve bu anlaşılması gereken en temel yasadır: Enerji çift kutupta hareket eder. Bu onun tek hareket etme şeklidir; onun hareketi için başka yol yoktur. O çift kutupta hareket eder.

 

Bir enerjinin aktif hale gelebilmesi için zıt kutba ihtiyaç vardır. Aynen elektriğin negatif ve pozitif kutuplar arasında hareket etmesi gibi. Eğer yalnızca negatif kutup varsa elektrik oluşmayacaktır; ya da sadece pozitif kutup varsa elektrik oluşmayacaktır. Her iki kutup da gereklidir. Her iki kutup buluştuğunda, elektriği yaratırlar ve sonrasında da kıvılcım ortaya çıkar.

 

Ve bu tüm olgular için böyledir. Hayat devam eder: kadın ve erkek arasında kutuplaşmayla. Kadın negatif hayat enerjisidir; erkek pozitif kutuptur. Onlar elektrikseldir — bu nedenle çok fazla çekim oluşur. Tek başına erkek ile hayat kaybolur giderdi, tek başına kadın ile hiç yaşam olmazdı; sadece ölüm olurdu. Erkek ve kadın arasında denge vardır. Yaşam nehri, erkek ve kadın — bu iki kutup, bu iki kıyı — arasında akar.

 

Nereye bakarsan bak, aynı enerjinin kutuplar arasında hareket ettiğini, kendini dengelediğini bulacaksın.

 

Bu kutuplaşma meditasyon için çok anlamlıdır çünkü zihin mantıklıdır ve hayat diyalektiktir. Ben zihin mantıklıdır dediğimde, bu zihnin bir çizgi halinde hareket ettiği anlamına gelir. Hayatın diyalektik olduğunu söylediğimde, hayat çizgi halinde değil, zıddı ile birlikte hareket eder, demek istiyorum. O negatiften pozitife zig ziglar yapar — pozitiften negatife, negatiften pozitife. O zig zag yapar; o zıtlıkları kullanır.

 

Zihin çizgi üzerinde hareket eder, basit düz bir çizgi. O hiç zıddına gitmez — o zıddı reddeder. Zihin bire inanır ve hayat ise ikiye inanır.

 

Bu durumda zihin her ne yaratırsa yaratsın tek olanı seçer. Eğer zihin sessizliği seçerse — hayatta yaratılan gürültüden bıkarsa ve sessiz olmaya karar verirse — zihin Himalayalar'a gider. O sessiz olmak ister, ne türden olursa olsun gürültü çıkaran hiç bir şey yapmak istemez. Hatta kuşların şarkıları bile onu rahatsız edecektir; ağaçların arasındaki esinti bile rahatsız edici olacaktır. Zihin sessizlik ister; o tek yön seçmiştir. Artık karşıt olan tamamıyla reddedilmelidir.

 

Ancak Himalayalar'da yaşayan — sessizlik arayan, diğerini, karşıtını görmezden gelen — bu adam ölüye dönüşecek; kesinlikle yavanlaşacaktır. Ve sessiz olmayı tercih ettikçe, daha da yavanlaşacaktır — çünkü hayat karşıtına, karşıtlığın meydan okumasına ihtiyaç duyar.

 

İki karşıtlık arasında değişik türden bir sessizlik vardır. İlki ölü bir sessizliktir; mezarlığın sessizliği. Ölü bir adam sessizdir ama sen ölü bir adam olmak istemezsin. Ölü bir adam kesinlikle sessizdir. Onu hiç kimse rahatsız edemez, onun konsantrasyonu mükemmeldir. Onun zihnini çelmek için hiçbir şey yapamazsın; onun zihni kesinlikle sabitlenmiştir. Hatta çevresinde tüm dünya çılgına dönse bile, konsantrasyonu bozulmaz. Fakat yine de sen ölü bir adam olmak istemezsin. Sessizlik, konsantrasyon ya da her ne dersen de ... ölü olmak istemezsin — çünkü sen sessiz ve ölüysen, sessizlik anlamsızdır.

 

Sessizlik sen tamamıyla canlı, diri, yaşam enerjisi ile kaynarken gerçekleşmek zorundadır. O zaman sessizlik anlamlıdır. Fakat o zaman sessizlik farklı, tümden farklı bir niteliğe sahip olacaktır. Donuk olmayacaktır. Canlı olacaktır. O iki karşıtlık arasındaki ince bir denge olacaktır.

 

Canlı bir denge, canlı bir sessizlik arayan bir kimse, pazaryerine de Himalayalar'a da gitmekten hoşlanacaktır. Pazaryerine gidip gürültüden zevk alacaktır ve Himalayalar'a gidip sessizliğin tadına varmaktan da hoşlanacaktır. Ve bu iki zıt kutup arasında bir denge yaratacaktır ve bu dengede kalacaktır. Ve bu denge doğrusal çabalarla elde edilemez.

 

Zen tekniğinde "çabasız çaba" yönteminden kastedilen de budur. Bu teknik, çelişkili terimler — çabasız çaba, kapısız kapı ya da yolsuz yol — kullanır.

 

Zen her zaman sürecin doğrusal değil, diyalektik olacağının ipucunu vermek için çelişkili terimler kullanıverir. Karşıt reddedilmektense, emilmeli, içeri alınmalıdır. Karşıt bir tarafa atılmamalı — kullanılmalıdır. Bir tarafa atıldığında, her zaman senin için bir yük olacaktır. Bir tarafa atıldığında, seninle birlikte asılı kalacaktır. Kullanılmasza, çok şey kaçıracaksın.

 

Enerji dönüştürülebilir ve kullanılabilir. Ve o zaman sen, onu kullanarak daha canlı, daha yaşam dolu olacaksın. Karşıt emilmeli, içeri alınmalıdır, o zaman süreç diyalektik hale gelecektir.

 

Çabasızlık, hiç bir şey yapmamak, hareketsizlik — akarma — demektir. Çaba, çok yapmak, etkinlik — karma — demektir. Her ikisi de mevcut olmalıdır. Çok yap, ancak bir yapan olma — o zaman her ikisini de elde edersin. Dünyada devin, ancak onun bir parçası olma. Dünyada yaşa, ancak dünyanın içinde yaşamasına izin verme.

 

O zaman çelişkiler emilmiş, içine alınmış olur...

 

Ve benim yaptığım şey budur. Dinamik meditasyon bir çelişkidir. Dinamik çaba demektir, tam çaba. Ve meditasyon sessizlik, çaba yokluğu, etkinliğin olmaması anlamına gelir. Sen ona diyalektik meditasyon diyebilirsin.

 

DİNAMİK MEDİTASYON YÖNERGELERİ

 

Bu meditasyonu destekleyen ve her aşamanın başlangıcını belirleyen müzik, Osho’nun rehberliğinde bestelenmiştir.

 

Bu meditasyonun müziklerini internetten elde edebilmek için tıklayınız.

 

İlk Aşama: 10 dakika

 

Hızla burnundan nefes alıp verirken, bırak nefesin yoğun ve kaotik olsun. Nefes ciğerlere derinlemesine ulaşmalıdır. Derin nefes aldığından emin olarak, mümkün olduğunca hızlı nefes alıp ver. Bunu bütünüyle yapabildiğin sürece yap; bedenini kasmadan, omuzların ve boynun gevşek olduğundan emin ol. Kelimenin tam anlamı ile nefes alıp verme haline gelene kadar (tahmin edilebilir, düzenli olmayan demek istiyorum) devam et. Bir kez enerjin harekete geçtiğinde, bedenini de harekete geçirmeye başlayacaktır. Bu bedensel devinimlerin oluşmasına izin ver, onları daha fazla enerji açığa çıkarmak için kullan. Kollarını ve bedenini doğal bir şekilde hareket ettirmek, enerjinin yükselmesine yardım edecektir.

 

Enerjinin yükseldiğini hisset; ilk aşamada kendini salıverme ve hiç yavaşlama.

 

İkinci Aşama: 10 dakika

 

Bedenini takip et. Bedenine orada ne varsa dışa vurması için özgürlük tanı... PATLA!.. Bedeninin kontrolü ele geçirmesine izin ver. Dışarı atılmasına gerek olan her şeyi serbest bırak. Bütünüyle çıldır... Şarkı söyle, çığlık at, kahkaha at, bağır, ağla, zıpla, sallan, dans et, tekmele ve kendini oraya buraya at. Geride bir şey kalmasın, tüm bedenini hareket halinde tut. Biraz rol yapmak çoğunlukla seni harekete geçirmeye yardımcı olur. Zihninin olmakta olan şeye karışmasına hiç bir şekilde izin verme. Bedeninle bütün olmayı hatırla.

 

Üçüncü Aşama: 10 dakika

 

Omuzlarını ve boynunu gevşek bırakarak, ellerini yumruk yapmadan her iki kolunu da mümkün olduğunca yükseğe kaldır. Kaldırılmış kollarla, mümkün olduğunca derinden, karnının altından gelen HU!.. HU!.. HU!.. mantrasını bağırıp zıpla. Ayak tabanınla yere her basışında (topuklarının yere değdiğinden emin olarak), sesin seks merkezine vurmasına olanak tanı. Sende olanın hepsini ver, kendini tümüyle tüket.

 

Dördüncü Aşama: 15 dakika

 

DUR! Kendini hangi pozisyonda bulursan bul, orada öylece donup kal. Bedenini hiçbir şekilde düzeltme. Bir öksürük, bir hareket, herhangi bir şey enerji akışını dağıtacak ve çaba boşa gidecektir. Sana olmakta olan her şeye tanıklık et.

 

Beşinci Aşama: 15 dakika

 

Kutla!... Orada olan ne varsa müzik ve dans ile ifade et. Canlılığını tüm gün boyunca taşı.

 

KENDİNİ DOĞURMA

 

Yardımcı Olacak İpuçları

 

Benim dinamik meditasyon yöntemim, nefes alıp vermekle başlar çünkü nefes alıp vermek varlık içinde çok derin köklere sahiptir. Belki onu gözlemlememişsindir, fakat nefes alıp verişini değiştirebilirsen, pek çok şeyi de değiştirebilirsin. Eğer nefes alış verişini dikkatlice gözlemlersen, kızgınken belli bir nefes alış veriş ritmine sahip olduğunu göreceksin. Âşık iken tümden değişik bir ritim gelir sana. Gevşediğinde farklı nefes alıp verirsin; gerginken başka türlü nefes alıp verirsin. Kızgınken ve gevşemişken aynı şekilde nefes alıp veremezsin. Bu mümkün değildir.

 

Cinsel olarak uyarıldığında nefes alıp verişin değişir. Nefesinin değişmesine izin vermezsen, cinsel uyarımın kendiliğinden kaybolur. Bu, şu anlama gelir; nefes alış verişin zihinsel durumunla derinden ilişkilidir. Nefesini değiştirirsen, zihinsel durumunu da değiştirirsin. Yahut zihinsel durumunu değiştirirsen, nefes alış verişin değişir.

 

Bu nedenle ben nefes alıp verme ile başlıyorum ve yöntemin ilk aşamasında on dakikalık kaotik nefes alıp vermeyi tavsiye ediyorum. Kaotik nefes alıp verme ile hiçbir ritmi olmayan derin, hızlı ve güçlü nefes alıp vermeyi — sadece nefesi mümkün olduğunca kuvvetle ve derinden içeri çekip dışarı atmayı, içeri çekip dışarı atmayı — kastediyorum. İçeri çek; sonra da dışarı fırlat.

 

Bu kaotik nefes alıp verme, senin baskılanmış sisteminde kaos yaratmak içindir. Ne olursan ol, belli bir türden nefes alıp verme ile birliktesin. Bir çocuk belli bir biçimde nefes alıp verir. Eğer cinsel olarak korkuların varsa; belli bir tarzda nefes alıp verirsin. Derinden nefes alıp veremezsin çünkü her derin nefes cinsellik merkezine çarpar. Korkuyorsan derin nefes alamazsın. Korku sığ nefes oluşturur.

 

Bu kaotik nefes alıp verme, senin tüm geçmiş kalıplarını yok etmek içindir. Kendinden üretmiş olduğun her şeyi bu kaotik nefes alıp verme yok eder. Kaotik nefes alıp verme içinde bir kaos yaratır çünkü bir kaos yaratılmadığı sürece bastırılmış duygularını açığa çıkartamazsın. Ve şimdi bu duygular, çoktan bedenin içine hareket etmiş durumdalar.

 

Sen beden ve zihin değilsin; sen beden-zihinsin, psikosomatiksin. O halde bedeninle yapılan her şey zihnine ve zihninle yapılan her şey de bedenine ulaşır. Beden ve zihin aynı bütünlüğün iki ucudur.

 

On dakikalık kaotik nefes alıp verme harikadır! Ancak kaotik olmak zorundadır. O, bir tür pranayama, Yogaya özgü nefes alıp verme çeşidinden bir şey değildir. O basitçe nefes aracılığıyla kaos yaratmaktır. Ve o bir çok sebepten kaos yaratır.

 

Derin, hızlı nefes alıp vermek sana daha çok oksijen verir. Bedeninde daha çok oksijen olduğunda daha canlı hale gelirsin; daha fazla hayvansı. Hayvanlar daha canlıdır ve insan yarı ölü, yarı canlıdır. Seni tekrardan bir hayvana dönüştürmek gerekiyor. Ancak o zaman içinde daha yüksek bir şey gelişebilir.

 

Eğer sen sadece yarı canlı isen, seninle hiçbir şey yapılamaz. Bu nedenle bu kaotik nefes alıp verme seni bir hayvan yapacak; canlı, titreşen, diri — kanında daha fazla oksijen, hücrelerinde daha fazla enerji ile dolu. Bedenindeki hücreler daha fazla canlanacak. Bu oksijenlenme bedensel elektriğin yaratılmasına yardım eder — ya da sen ona biyoenerji diyebilirsin. Bedende elektrik olduğunda, içinde derinlere, kendinin ötesine doğru hareket edebilirsin. Elektrik içinde çalışacaktır.

 

Bedenin kendisine ait elektrik kaynakları vardır. Şayet sen onlara daha çok nefes alıp vererek ve daha fazla oksijen ile darbe vurursan akmaya başlarlar. Ve eğer sen gerçekten canlı hale gelirsen artık bir beden olmaktan çıkarsın. Sen daha çok canlandığında sistemine daha fazla enerji akar ve kendini fiziksel olarak daha az hissedersin. Kendini daha çok enerji gibi hissedip daha az madde gibi hissedersin.

 

Ve daha canlı olduğun her durumda, bu anlarda beden-merkezli değilsindir. Seksin bu kadar cazip olmasının nedenlerinden birisi; eğer eylemin geçekten içindeysen, tamamen hareket halindeysen, bütünü ile canlıysan sen beden olmaktan çıkarsın — sadece enerji olursun. Bu enerjiyi duyumsamak, bu enerji ile canlanmak, eğer ötesine geçmek istiyorsan çok gereklidir.

 

Dinamik meditasyon yöntemindeki ikinci adım duygusal boşalım, katarsistir. Ben sana bilinçli olarak çıldırmanı söylüyorum. Zihnine her ne geliyorsa — her ne ise — kendini ifade etmesine izin ver; onunla işbirliği yap. Hiç direnç yok; sadece bir duygu akışı.

 

Çığlık atmak istersen, o zaman at. İşbirliği yap onunla. Tüm varlığının dahil olduğu bütün, içten bir çığlık son derece iyileştirici, derinden iyileştiricidir. Pek çok şeyden, pek çok hastalıktan sadece çığlık atarak kurtulunur. Çığlığın tam olursa, tüm varlığın onun içinde olacaktır.

 

O halde sonraki on dakikada (bu ikinci aşama da on dakikadır) ağlayarak, dans ederek, haykırarak, zıplayarak, kahkaha atarak — "fıttır" dedikleri türden — kendini dışa vur. Birkaç gün içerisinde onun ne olduğunu hisseder hale geleceksin.

 

Başlangıçta bir çaba ile zorlanabilir, hatta sadece bu bir rol yapma bile olabilir. Bizler o kadar sahteleştik ki bizim tarafımızdan gerçek ya da özgün hiçbir şey yapılamaz hale geldi. Özgünce kahkaha atmamışız, ağlamamışız, haykırmamışız. Her şey sahte — bir maske. Yani bu yönteme başladığında — başlangıçta — zorlama yapılabilir. Biraz çabaya ihtiyaç olabilir; biraz rol yapma olabilir. Ama bu seni rahatsız etmesin. Devam et. Kısa süre sonra pek çok şeyi baskıladığın kaynaklara dokunacaksın ve onlar bir kez açığa çıktığında yükünden kurtulmuş hissedeceksin. Sana yeni bir hayat ulaşacak; yeni bir doğum gerçekleşecek.

 

Bu yüklerden kurtulma temel olandır ve o gerçekleşmeden, insanoğlu için meditasyon olmaz. Bir kez daha, istisnalardan söz etmiyorum. Onlar konumuzun dışındadır.

 

 

Meditation — The First and Last Freedom

St. Martins Press, USA

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...