dogon Oluşturma zamanı: Aralık 3, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 3, 2008 Mantraların her biri insan beynindeki belli bir nokta ile uyumludurlar. Her mantra gücü belli bir tarzda kanalize edecek tarzda tasarlanmıştır. Mantraların kendilerine has birer sembolü vardır. Bu semboller mantranın söylenişi sırasında imajine edilir ya da duruma göre gereken belli şekillerde kullanılırlar. Mantraların herhangi bir sözsel anlamları yoktur. Sadece beyin ve enerji ile uyumlu seslerdir. Önemli olan mantranın tınısı ve uzunluğudur. Mantra yapılmasında en önemli nokta nefes şekli ve süresidir. Esas olarak üç nefes şekli vardır. Nefes teknikleri, mantraların başında, mide adeleleri ve ciğerlerin hazırlanması için kullanılırken sadece birinci teknik uygulanır. İkinci teknik sadece bazı mantraların uygulanışı sırasında uygulanır. Üçüncü teknik daha özeldir ve istenirse birinci teknik yerine, hazırlık maksadıyla kullanılır. 1. TEKNİK: Rahat edilecek şekilde oturulur. Oturma bir sandalyede ya da yerde bağdaş kurarak olabilir. Bir yere dayanıp, dayanmamak önemli değildir ancak pratik tecrübeler göstermiştir ki, sırt bir yere dayanırken nefesleri tam olarak uygulayabilmek kolay değildir. En iyi şekil hiç bir yere dayanmadan ortada bağdaş kurmaktır. Eller dizlerin üzerinde olabilir veya ortada kenetlenebilir. Nefes uygulamaları sırasında bel kemiğinin zemine 90 derece dik olmasına dikkat etmek iyi olur. Rahat bir şekilde oturduktan sonra Burundan, kısa ve sert bir nefes alınır. Ancak bu yapılırken aşırı sertleşip, ciğeri zorlamamak gerekir. Akciğerler tam olarak doldurulmalı ve vücut tam olarak hava ile doldurulmuş gibi hissedilmelidir. Ciğerler tam olarak doldurulduktan sonra nefes mümkün olduğu kadar ağır şekilde ağızdan verilir. Nefesin mümkün olduğu kadar uzun zamanda ve kesintisiz verilmesi lazımdır. Ciğerlerin boşalması mide adeleleri kasılarak sağlanır. Ciğerler iyice boşaldığı zaman da, mide adeleleri sıkılmaya ve içe çekilmeye devam edilerek ciğerler iyice zorlanır ve içerdeki bütün hava, son zerresine kadar dışa atılır. Nefes bittiği zaman miğde sanki bel kemiğine yapışmış gibi durur. Daha doğrusu vakum etkisiyle mide yukarı basılmış ve karın boşluğu bel kemiğine yapışmış durumdadır. Nefes verişi sırasında ve hatta aynı nefesle yapılan mantra zikrinde de bütün dikkat ve konsantre mide adelelerinde olmalıdır. Gücün toplandığı nokta burasıdır. Nefes tam olarak boşalınca tekrar çekilir ve aynen devam edilir. Bütün mantra yapılışlarında esas olarak kullanılan nefes tekniği budur. http://indigodergisi.com/nefes_teknikleri391.jpg 2. TEKNİK: Yukarda da belirtildiği gibi bu teknik sadece bazı mantraların söylenişinde kullanılır. Aynı şekilde oturulur, ayni şekilde nefes alınır ve ayni şekilde mide adelesi kullanılarak nefes verilir. Tek fark nefesin tamamı boşaltılmaz. Son kalan birkaç santimetreküp hava midenin ani ve güçlü bir kasılması ile oldukça sert şekilde atılır. Bu anda mide birden bire kasılırken bütün adeleler de ister istemez kasılır. sanki o anda sert bir yumruk atılıyormuş gibi vücut sarsılır. Bu nefes sistemi oldukça sarsıcı ve yorucudur. Bu uygulama yapılırken söylenen mantranın son hecesi de sert bir şekilde söylenmiş, bir nevi itilmiş olur. Bu teknik Karate vs, gibi uzak Doğu savaş sanatlarının hamle anında uyguladığı nefese ve bağırışa (Kiai) benzer. 3. TEKNİK: Bu nefes tekniği esas olarak Birinci teknikle aynıdır. Nefes verilişi aynen yapılır. Farklılık nefes alışta ve el haraketlerindedir. Ortada bir yerde bağdaş kurarak oturulur. Aslında bir sandalyede oturmak da olasıdır. İki kol göğüsün önünde ve omuz hizasında zemine parelel olarak öne uzatılır. Yumruklar yarı yarıya sıkılı durumdadır. Ellerin küçük parmak kenarları yere, başparmaklar yukarıya bakar. Eller birbirine hafifçe değecek kadar yakındır. Burada, içteki bütün hava boşaltılmıştır. Burundan nefes alırken kollar, yere paralele olarak yani omuz yüksekliğinde yanlara açılır. Bu sırada ellerin pozu değişmez. Kollar tam omuz doğrultusunda açıldığı anda her iki yumruk 90 derece döndürülerek avuç içleri yukarı, elin sırtı yere bakar hale getirilirler. Haraket ve kolların açılışı kesintisiz olmalıdır. Bu noktada kollar, dirsekler kırılmadan yukarıya kaldırılır. Yumruklar baş üzerinde birbirine temas eder. Bu noktada sol el, sağ yumruğun üzerine kapanır. Nefes alış buraya kadar sürdürülür. Bu noktadan itibaren nefes vermeye başlanır. Nefes verilmeye başlandığı anda, eller suratın önünden, vücut simetri ekseni üzerinden, yumrukların pozu bozulmadan aşağıya indirilir. Dirsekler kırılır ve ön kollar zemine dik olarak iner. Bu durumda, her iki dirsek vücudun yanları hizasında, yumruklar çenenin hemen altında ve vücut simetri ekseni önündedir. Burada dirsekler hafifçe yanlara açılarak eller aşağıya inmeye devam eder. Kollar düzeltilir ve eller bacaklar üzerine kadar, bitişik olarak inerler. Şimdi dirsekler dümdüz, kollar aşağıya doğru ve eller, bağdaş kurulduğu için, ayak bilekleri üzerinde, başka bir ifadeyle kasıkların önündedir. Nefes, kollar tam tepe noktasında iken verilmeye başlanır. Eller en aşağıya inince biter. Nefes mümkün olduğunca uzun sürede verileceği için kolların haraketleri de bununla orantılı hızdadır. Kol haraketi ve nefes aynı anda bitmelidir. Haraketler burada parça parça anlatılmakla beraber aslında başlangıçtan bitişe kadar kesintisizdir. Bu nefes sadece "Kum" mantrasından önce elli defa yapılır. Diğerlerinde şart değildir. Ancak birinci nefes tekniği yerine her mantradan önce de yapılabilir. http://indigodergisi.com/nefes_teknikleri393.jpg Nefes alış Nefes tekniklerinin hangisi olursa olsun, dünyadaki bütün benzeri ekollerde ve mesela Yoga'da, Budizm'de de nefes, fiziksel olarak ciğerleri doldurup, havayı boşaltmak demek değildir. Nefes fiziksel bir olgudur. Tabi ki, havayı çekeriz ve sonuna kadar dışarıya atarız fakat nefes esas olarak ruhsal bir olgudur ve fizik beden kadar Astral bedenin ve kişinin enerji bedeninin de canlanıp güçlenmesini amaçlar. Bu açıdan bakınca Nefes tekniklerinin anlatılışı sırasında Saki tarafından verilmeyen ya da belki de bizim gözümüzden kaçtığı için sormadığımız, nefes alış şekli hakkında burada bazı eklemeler yapmak gerekmektedir. Bütün nefes teknikleri için nefes alış şekli hiç bir değişiklik olmadan aynen aşağıdaki gibi olmalıdır. Sistemimdeki nefes tekniklerindeki nefes alış kısa ve hızlıdır. Ciğerler hava ile tam olarak doldurulur. Havanın çekilişi hızlı, kısa fakat abartısızdır. Bu nefes çekiş sırasında hissedilmesi gereken bazı şeyler vardır. Nefes alınırken havanın aşağıya, ciğerlere gittiği değil, yukarıya kafanın tepe noktasına çıktığı, oraya çarpıp, kafanın arkasına döndüğü, ense ve bel kemiğinden geçerek vücudun dibine indiği, cinsel organlardan geçerek alt karını doldurduğu hissedilmelidir. Yukarıda, imajine edilmeli, düşünülmeli, hayal edilmeli değil de "Hissedilmeli" kelimesinin kullanılmış olması tesadüfi bir yazım olarak alınmamalıdır. İmajinasyon ve diğer şeyler kafayı meşgul eden faaliyetlerdir. Anlatılan durum sadece hissetme seviyesinde olmalı ve bu bir alışkanlık olmalıdır. Bu şekilde Çalışma yaparken kafa diğer şeylerle ilgilenirken nefes de, tıpkı oturduğumuz minderi hissetmemiz gibi hissedilir olur ve kafayı meşgul etmeden otomatik olarak anlatılan şekilde alınır. Bir kimsenin ince, bir başkasının kalın bir tını alması mümkündür. Bununla beraber mantraların sadece düşünceyle, Ses çıkartılmadan yapılmaları da olasıdır. Netice itibarıyla mantralar beyinsel enerji ile ilgilidirler.http://indigodergisi.com/nefes_teknikleri392.jpg İsteği sağlayan ses tınıları değil, ses tınılarının beyin kimyasında yarattığı değişimdir. Bu durumda da aynı şeyin, ses çıkartılmadan yapılabilmesi normaldir fakat bu ancak uzun alışım periodlarından sonra mümkün olabilir. Zihin buna alıştıktan sonra, yani mantralar çok uzun zaman uygulandıktan sonra ses ve hava olmayan bir uzay boşluğunda da yapılabilirler. Ses ve nefes kişilerin hazırlanışı ve beynin şartlanması için vasıtadır.“A” Tınısı(A), "Aaa" tarzında ya da "a, a, a" şeklinde olabilir. A tınısı çıktığı zaman bir çağrı yapar. A’nın temeli çağrıdır ve bu yüzden de herhangi bir saldırı amacı ya da kırıcı yanı yoktur sadece toplamanın getirdiği gücü belirtir. A, çağrı olmakla birlikte herhangi birisini çağırmak anlamında değildir. Güç çağrısı niteliğindedir. Ek güçleri çağırır, temel güçlerin kapısını açar. A’nın başlangıçta kullanılması çok önemlidir. Sistemdeki ek güçler, çeşitli varlıklar, cinler, periler değil, tamamen enerji güçleridir. Bu enerji türleri kişinin bedeni ile birleşir ve çeşitli ışın dalgaları halinde yayılırlar. Vücuda tepeden girip, ayağa kadar yayılırlar. Belirli yansımalar yaparlar ve bu yansımalar çevredeki enerji ile birleşip, onu tek bir enerji haline getirmek için kullanılırlar. (A) 20 sefer söylenince ortak bir enerji yaratıp, bu enerjinin istenildiği gibi yönlendirilmesinin başlangıç noktası olur. Bununla beraber A, enerjiyi yönlendiremez. Sadece toplar. Yani çağırır, orada tutar. Bundan sonra, enerjiyi yönlendirebilmek için ses frekansını değiştirmek gerekir. Buraya kadar yazılanlar harfin yani sesin sadece tanıtımıdır. Kullanımı çok daha derin ve karmaşıktır. İkili, üçlü, dörtlü çalışmalarda ortak bir ton bulunmalıdır. Bu bir müzik aleti ile olabilir. Kalabalık çalışmalarda ortak tını çok önemlidir. Gurup çalışmalarında karşılıklı olarak yere ya da rahat bir şekilde bir sandalyeye oturulur. Yumruklar sıkılı ve dizlerin üzerindedir. Ses çok hafif bir şekilde verilir. Fazla bağırmaya gerek yoktur. 20 nefeslik süre içinde "AAA" sesi verilir. Bunun çalışmaların başlangıcında yapılması önemlidir. Nefes kontrolü, "Kum" için tarif edilen 3. Nefes tekniğidir. A’nın okunuşu halinde vücudun baş kısmından ayak kısmına hareket eden bir ışık dalgası görülebilir. Gene de ilk başlarda bunun görülebilmesi pek imkan dahilinde değildir. Işık ve ısı dalgası vücutta şakra bölgeleri üzerinde hareket eder. A’nın yaydığı vibrasyonla vücudun hafiflemesi ve levitasyon mümkündür. Tabii bu başlangıçta ve bitişte kullanılan harflerle ilgilidir.http://indigodergisi.com/nefes_teknikleri_hulya_yuce_39.jpg “E” Tınısı(E) harfi genelde A ile birlikte, aynı ton üzerinde kullanılır. Fakat tek başına kullanılmaz. Genelde başka bir sesli harfle birlikte kullanılması gerekir. Ana düzenleyicidir. Genelde enerjinin bir noktadan sonra yönlendirilmesi amacıyla kullanılır. Bir AEN’de, A, enerjiyi ortada toplamayı, E kişinin kendisini belirtir. Enerjinin yönlenmesini sağlar. Genelde kişinin kendisine yöneliktir.“İ” Tınısı (İ) ve A’nın yarattıkları vibrasyon çok farklıdır. A’nın titreşimi çok kuvvetli, İ’nin titreşimi daha incedir. (İ) yükseltildiği zaman bir süre sonra bir camı bile kırabilir. Yarattığı titreşim çok incedir dolayısıyla yırtar. Her şeyi parçalayabilir. (İ) Enerjiyi yönlendirmekle ilgilidir yalnız yok etmeye, enerjinin yıkıcı yayılabilmesine yarar. Başka kişileri etkilemek amacıyla kullanılır demek daha doğru olur. Bunun dışında (İ) boyut kapılarını açma sistemlerinde de kullanılır. (İ)’nin yarattığı frekans çok yüksektir. Kalın ya da ince olması farketmez. Söylenirken frekansı bütün vücutta hissedilebilir. Belli bir tonda, tam olarak tutturulduğu zaman nefes kaybı çok az olacağı için çok net gider. Bir silah niteliğini taşıyabilir. Uygulayıcı, yapılması gereken işe göre mantraları kendisi de tanzim edebilir. Önemli olan seslerin akışıdır. Bu sistem bize göre uyarlanmış bir şeydir. Her ne kadar dünya insanı 6/4 gurubundan gelse de bu pek önemli değildir. Bu çalışmalar insan ses tınısına göre değişikliğe uğratılmışladır. Önemli olan sadece nefesler ve tınılardır. Pratikte komple bir sistem çalışır. Nefes, ses ve düşüncenin aynı doğrultuda gitmesi. Bu dağılım aynı paralel düzeye gelmediği sürece net bir şey sağlanmaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dogon Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Arkadaşlar bu teknikleri denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum bende deniryorum. Çünkü çok sağlam bir kaynaktan aldım bu bilgileri öyle boş değil yani araştırmalarım sürücek bilinmeyenleri bir bir ortaya en sağlam bilimsel gerçeklerle ortaya koyucağım 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SCARRED Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Yanılmıyorsam rahmetli Bülent kısa'nın enerji yükseltme mantralarına girizgah yapmışsın. Ben de enerjisini yükseltmek isteyenlere şiddetle öneririm. Kolay gele. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dogon Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Yok Ben bunu indigo dergisinden aldım. Ama yazar belki ordan almış olabilir. Bilmiyorum kaynakça göstermemiş ama sistematik ve mantıklı bir egzersiz bence çünkü bir çok yerle karşılaştırma yaptım çok ortak noktası var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
istarber Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2009 Paylaşım için teşekkürler:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Avex Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 9, 2009 Sanırım benim bu tekniklere çok ihtiyacım var güzel paylaşım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hyoma Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2010 Çok teşekürler . . . Eğer yazdıklarını görmeseydim kafamı boşaltmak için aşırı alkol almayı düşünüyordum ama şimdi bu teknik yada her neyse benim için bir umut oldu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.