Cleric

http://i38.tinypic.com/f2vg5g.jpg

Bilindiği gibi tanrının eli heryerdedir. Doğal güzelliğin olduğu heryer, Güçlü şövalyelerin olduğu kudretli şehirlerde, yüksek dağların zirvelerine kurulmuş tapınaklarda, diyarlarda inananlarının kalplerinde. İnsanların ve diğer ırkların toprak sahibi olma istekleri gibi tanrılarda kendilerine inanan bir çoğunluğa sahip olmak, diğer tanrılara hükmetmek isterler. Tanrılar bunu dolaylı yoldan rahipleri ile yaparlar. İyi kalpli rahipler yaralıları ve hasta insanları iyileştirip, onları korurken, kötü kalpli rahiplerde kötülüğü simgeleyerek yağmalar, yokeder, ve sabote ederler. Bir rahip gücünü tanrısının varlığını göstermek için kullanır. Tanrısının kendisine bahsettiği büyüleri ile diyarlarda gezerek iyilik veya kötülük yayar, tanrısının varlığını yeryüzüne yaymaya çalışır.

Rahipler silah olarak tanrılarının ezici güçlerini temsil ettiği için gürz, çekiç gibi silahlar kullanırlar. İyi kalpli rahipler gündoğumunda tanrılarına dua ederek büyü tanrıları tarafından bahşedilen büyü gücünü kazanırlar. Kötü kalpli rahipler ise gece karanlığında kötülüğe fısıltılar ve lanetler ile yakarırlar. Her tanrının belirli hükmettiği güçler vardır.

Bir paladinin paladin oluşu gibi, bir rahibin de tanrısının hizmetine girme senaryosu paralelik gösterebilir. Mesela sen sıradan bir vatandaşsındır, tanrın seni seçmiştir. Rüyalarına girmiştir, işaretler göndermiştir, mucizeler yaratmıştır. Tanrılar genelde rahiplerini amacına hizmet edebilecek kişilerden seçerler. Mesela kaotik bir tanrı her gittiği ortamda her şeyi karıştıran, ortalığı darmadağın eden, sonra da kenara çekilip eserini zevkle izleyen bir serseriyi gayet de güzel seçebilir. Düşününce mantıklı geliyor.

Mesela çektiği büyük bir acının sonucunda kişi tanrısına günlerce yakarabilir "Diğer masumların aynı duruma düşmemelerini sağlamam için bana kudret ver" diye, eğer gerçekten samimimyse tanrı onu duyacaktır.

Ya da en basitinden karakter tapınakta yetişmiş, ailesi tarafından dine uygun yetiştirilmiştir. Tanrı da kendisi hakkında bu kadar bilgili (mümkünse aynı zamanda ilgili) birisini seçebilir.

Yargıç: Kötülüğün neye mâl olursa olsun mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanan kişilerdir. Suçluları yakalamayı, adalete teslim etmeyi (bazıları adaleti kendileri sağlama taraftarıdır), suçluların cezalarını çekmelerini sağlamayı görev ve hayat amacı edinmişlerdir.

Din Değiştirtici: Seçilmiş tanrıların sözlerini yaymak bu ruhbanlar için yaşama amacıdır. Bir Din Değiştirici kendi mezhebinin inanılması gereken mezhep olduğunu katı bir biçimde iddia eder. İnsanları tanrısının yoluna getirmek için çabalar. Din Değiştiriciler yola gelmeyen insanların tarlalarını yakabilir, kuyularını zehirleyebilir, sulama kanallarını yokedebilir, veya topluma karmaşa getirebilirler.

Misyoner: Misyonerler Din Değiştiricilerinden farklı olarak insanları tanrısının yoluna çekmek için tanrısının muhtaçlara nasıl yardım ettiğini anlatır. Kibar konuşmalarla, muhtaçlara yardım ederek, insanları dinleyerek ve mantıklı bir şekilde konuşarak karşılaştıklarını kendi mezhebine geçmeye çağırır.

Tanrısal Devrimci: Dünyada diğer dinler ya da despot hükümetler tarafından bastırılmış dinler de vardır. Bir dinin üstünde böyle bir baskı olduğu zaman bahsi geçen din nadir olarak görünürde sona erer ancak dinin gerçek müritleri tarafından yeraltında varlığını sürdürür. Tanrısal Devrimci dinini tekrar özgür kılmak için savaşım verir.

Düzelmiş Suçlu: Tüm suçlular kötü doğmamıştır ve tüm kötüler geri dönemez kadar kötü değildir. Bazı kader mahkumları suçlu arkadaşlar, bir nevi tövbe ederek hakk yolunu seçebilirler. http://www.frptr.org/forum/Smileys/default/cheesy.gif

İntikamcı Hayatta Kalan: Tanrının seçimi bazen insanlara gazap getirir ve bu kuvvet insanların üstünü vurduğunda krallıkları bile yerle bir olabilir. Bu gibi yıkımlardan hayatta kalanlar gazabı getirdiğine inandıkları tanrının rakibi olan bir tanrıya bağlılık yemini edip hayatını kendilerine acı getiren tanrıya karşı savaşmaya adayabilirler. İntikamcı Hayatta Kalanlar tekbir tanrıya hizmet etmekle ilgilenmezler. İlgilendikleri tek konu düşman olarak gördükleri tanrıdan intikam almaktır.

Münzevi: Özellikle katı dinlerde zevke yer yoktur. Hayatının erken yıllarında dininin doğası üzerinden düşünmek için bazı ruhbanlar tüm dünyevi zevkleri terk etmeye karar verirler. Yıllar süren dualar ve meditasyonlar sonucunda, Münzevi ruhbanın gözü dininin gerçeklerini görebilecek biçimde açılır. Zamanı geldiğinde Münzevi ruhban diğer ölümlüler arasına karışır ve ihtiyacı duyanlara tanrısının sözünü ulaştırır.

Terkedilmiş Çocuk: Bir aile çocuklarına daha fazla bakamadığı zaman, bazı toplumlarda bu yeni doğmuş bebeğin yerel kilise avlusuna bırakılması gelenek haline gelmiştir (Evet, camii avlusu konseptiyle aynı http://www.frptr.org/forum/Smileys/default/cheesy.gif ). Bu çocuklar dini eğitim verilerek yetiştirilir. Özellikle yetenekli ve itaatkâr çocuklar ruhban olma yolunu seçip kendilerini yetiştiren kiliseye borçlarını ödemeye karar verebilirler.

Tanrının Kölesi: Bazı ruhbanlar yaşamda yollarını seçmek yerine kendilerini genç yaşta köle olarak satılırken bulurlar. Bazı kiliseler, tapınaklarının içinde ve çevresindeki görevleri yerine getirmeleri için bu genç köleleri satın alarak adi işleri yapmaktan kurtarırlar. Bu çocuk kölelerden zeki, bilge ve yetenekli olan birkaçı ruhbanlık yoluna girebilirler. Birkaçı prangalarını tanrılarına ettikleri hizmetle değiştirmek suretiyle özgür kalırlar. Din ve köleliğin ilginç karışımı ortaya hem iyiliğe inanmayan, hem dindar; hem düşünceli, hem de inanılmaz derecede acımasız ruhbanlar ortaya çıkartır.

Ölümden Dönmüş: Ölümün acısını ve dehşetini yaşayıp tekrar hayata dönen bir kişi ölümün bir son olmadığının farkına varır. Ölümden Dönmüş ruhbanlar ölmeden önce inançlıdırlar ancak ölüp geri döndükten sonra dinlerini desteklemek adına fanatikliğe kadar ilerleyebilirler. Zaten daha önce bir kez öldükleri ve ölümün bir son olmadığına inandıkları için dinlerinin korkusuz savunucuları haline gelirler ve ona hizmet etmek için herhangi bir harekette bulunmaya isteklidirler.

Dışlanmış: Kötü bir alametle doğmuş, ya da bir koşul tarafından lanetlenmiş olanlar, hatırlayabildikleri her zaman toplum tarafından dışlanmışlardır. Bazıları doğumda bir anormallikle doğmuşlardır, bazıları bir kaza ya da hastalık sonucu çirkinleşmişler, sonuç olarak hepsi diğerlerine rahatsız edici ve korkutucu görünürler. Dışlanmışlar, kabul edildikleri kiliseye minnetlerini sunmak için kendilerini adarlar.

İleri Görüşlü: Bir çocukken bile, İleri Görüşlüler dış dünyayı diğerlerinden farklı algılarlar. Diğer çocuklar hayali arkadaşlarıyla oynarken, İleri Görüşlü bir çocuk tanrıların doğası üzerinde düşünmektedir. Geleceğin ruhbanı çocuk dini liderleri arayıp, sorularıyla onların başının etini yer. En sonunda İleri Görüşlü kendisine doğru gelen dini seçip kendini bu yolda ruhban olmaya adar.

güzel bir cleric tanımlaması.gayet de acıklayıcı.cleric karakteri ile oynamak isteyenlere önemli bilgiler verir diye düşünüyorum.

www.frptr.org

tek geçerim.

cleric leri pek sevmem Elf faworim başkasını tanımam

güzel olmuş saolasın

light armor yakışıyo fdkşisflk sağol konu için ensi

bu gün az kalsın cleric arkadaşımı öldürecektim Evil olucaktım