Jump to content

Faruk Cimok


schizophrana

Önerilen Mesajlar

1956 yilinda Reyhanli’da dogan Faruk Cimok’un ilk resimleri ile 1980’li yillarda Ankara’da Zafer Çarsisi’nda karsilasmistim. Sergiye, Cimok’un eserlerine özel bir sevgisi olan rahmetli babam götürmüstü. Zafer Çarsisi, Ankara’nin göbegindedir. Sergi mekani ayak alti bir yer oldugu için simitçiden dilenciye kadar herkes sergiyi gezebiliyordu. Çocugunu kresten alip Kizilay’da turlayan memur kadinlar, dersane gençleri, yeni yetme sevgililer.... Kimi Cimok’un ecis bücüs insanlari ile dalga geçiyordu, kimi çaktirmadan tablolari elleyerek resmi hissetmeye çalisiyordu. Sonuçta, Ankara halki ile bütünlesmis bir ressam ve tablolari vardi. Cimok, ilerleyen yillarda da farkli kentlerde benzer mekanlari seçmeye gayret etti. Neden böylesine ayak alti mekanlari seçiyordu? Bunu anlamak için sanatçinin yasam felsefesini bilmek gerekiyordu. Bir yasam felsefesi olan sanatçinin her zaman kendine özgü bir durusu vardir. Dünyayi kavramasi, yorumlamasi bir farklidir. “Nice devler gördüm, taniyinca cücelesen” sözünü seven Faruk Cimok’un da kendine özgün bir durusu var tüketim çaginin yikici agirligi karsisinda. Cimok, zor olani yani para kazanmak yerine kalici olmayi hedef olarak kendisine seçmisti. Herseyin tüketildigi, herseyden çabuk sikilindigi çagimizda kalici olmanin yollarini ariyordu.

Cimok’a göre, “Dünyada kaliciligi yakalayabilen ressamlar orta sinifin duvarlarini süsleyen ressamlardir. Zenginler çabuk para harcayabilir. Ancak, çabuk sikilirlar. Zevkleri gelip geçicidir. Satin aldiklari sanat eserlerine de tutkulari zamanla geçebilir. Orta sinif ise bir tabloya zor sahiplenir. Bütçesini hesaplar, temel ihtiyaçlarindan kisip çok begendigi bir tabloyu satin alir. Satin aldigi tabloyu duvarlarinda ölünceye kadar korur. Böyle olunca tablo ve tabloyu yapan ressamla bütünlesir. Ressamin özel ve is yasamini takip etmeye baslar. Ressaminin taskinlik yapmasindan, gece hayati içinde olmasindan hoslanmaz. Sergilerine arkadaslarini, akrabalarini getirerek ressami sahiplenirler. Ressami ile gurur duymak ister. Kisacasi, orta sinifin duvarlarini süslemeyi basarabilen ressamlar ölümsüzlük mertebesine erisebilirler”.

 

http://www.ntvmsnbc.com/news/183078.jpg

 

http://www.ntvmsnbc.com/news/183077.jpg

http://img301.imageshack.us/img301/9961/1971zp.jpg

 

http://www.istanbulsanatevi.com/galeri/images/iri/6264.jpg

 

http://img15.imageshack.us/img15/941/0344nk.jpg

 

Sanatçı ile yapılmış bir röportaj

Tablolarinizda hakim olan sanat akimi nedir acaba?

Genellikle insan agirlikli figüratif resimler yapiyorum. Tabii bu resim türünü empresyonist bir anlayisla uyguluyorum, yani renkçi bir tarafim var. Kirmizilar, sarilar, karanlik içinde patlayan renkler benim resmimin genel özelligi. Onun disinda bir baska önemli özelligi de, bilinen tarihi mekanlari içindeki insanlarla yasatmak.

Resimlerimde insansiz bir açi göremezsiniz ve resme yansiyan mekanlarin bahçelerinde, cami avlularinda güvercinler vardir. Netice itibariyle bu tablolarda her bakan kendinden, hayattan bir seyler buluyor.

Bir gün sergimi gezen bir bayan agliyordu. “Benim rahmetli kocam da buradaymis” diyerek resmi isaret etti. Resmimdeki bütün figürler hayattan tiplerdir. Yani Çiçek Pasaji’ni ele aldigim resimdeki kemanciyi bu aksam Çiçek Pasaji’na gitseniz görürsünüz. Bu kanalla izleyiciyle daha sicak temas kuruyorum. Resmin karmasikligini, anlasilmazligini sevmiyorum. Her bakan resimlerimde bir sey bulsun istiyorum. Büyük de ilgi görüyor. Elbette uluslararasi sanat ölçütlerine uyuyorum, buna uymasaydim bu ilgiyi görmezdi.

Ilk resimleriniz neleri konu edindi?

Benim ilk önemli resimlerim Çukurova resimleridir. Pamuk isçilerini resmettim ilk dönem. Uzun süre dogdugum topraklarin resimlerini yaptim.

Daha sonra, Istanbul’da yasayip Çukurova resimleri yapmak, mantik olarak bana ters geldi, orada bulunmalisiniz, orda yasamalisiniz. Içinde yasadigim, inceledigim, izledigim mekanlari yapmak durumundayim. Simdi Istanbul Resimleri diye geçen bir serim var.

http://www.hasseyahatdergisi.com/hsd_22/_sanat/sanat_faruk_cimok3.jpg

Istanbul’u sizin için özel kilan sey nedir, hangi ögeler öne çikti?

Resmime yansiyan yerler yasanmisligi olan önemli tarihi mekanlardir. Resimlerimde kuru bir bina önünüze çikmaz. Markiz Pastanesi örnegin. Hasan Pulur bir tarafta oturuyor, Hilmi Yavuz bir tarafta, arkada sohbet edenler… Bu mekanlar o hikayelerle, insanlarla yasiyor. Siirsel, edebi ve mimari yönlerini ele almazsaniz resim kuru kalir, yasamaz. Mesela Eyüp Sultan resimlerim vardir yaninda da mehteran resimleri. Sergilerimi belli isimler altinda toplarim. Örnegin Nisantasi resimlerim. Orhan Pamuk’un yazilarinda geçen mekanlari ve hikayeleri görürsünüz orada. Nisantasi kitabimda Atilla Ilhan vardi. Atilla Ilhan, her sabah Maçka’da tur atardi, küçük çantasi ve sapkasiyla. Atilla Ilhan Maçka çesmesi önünde yürüyor. Ben o çesmeyi resmederken Atilla Ilhan’la onu birlikte görmek istedim. Bu resmi gören herkes bu mesaji almayabilir ama baktikça çözümlenebilecek bir sey oldugunu görecekler. Abdülhak Hamit Tarhan resmimde görünen kisi Lüsyen Lucienne Hanim’dir. Bu iki insan Nisantasi için önemli isimlerdir. Hatta kompozisyonlarimdaki kedi köpekleri bile burada görmeniz mümkün. Bu parçalar bir lego gibi birlestigi vakit hikayeniz çok net ortaya çikiyor. O mekanlari insanlar ismen bilebilir ama oradaki hikayeyi görme sansiniz yeteneginiz, olanaginiz olmayabilir, iste resimlerim o hikayeyi anlatiyor.http://www.hasseyahatdergisi.com/hsd_22/_sanat/sanat_faruk_cimok4.jpg

Sütrüktüel dokuda yer alan bütün figürlerimin bir görevi vardir.

Istanbul serisi kaç eserden olusuyor?

Istanbul Serisi devam ediyor, 500’e yakin eser ortaya çikmistir. 15 yildir bu konuyu isliyorum. Belli merkezleri ele alarak yapiyorum. Nisantasi Kitabi’ni yaptim, Nisantasi resimleri yaptim, baska resimler girmedi. Beyoglu resimleri, Taksim Anit’i ayrica ele aldim, buralar Türk resminde pek islenmemis. Benden önce bir Çiçek Pasaji resmi yapilmadi. Yabanci ressamlar Beyoglu’nu resmetmis ama Türk ressam yoktu, ben yaptim. Taksim Meydani, sadece Nazmi Ziya’nin bir resmine konu olmustur baska da yoktur. Kaldi ki buralar çok özel mekanlar. Ben o mekanlari, içlerindeki biçimli biçimsiz insanlari, zengin fakir insanlari yan yana getirirken çeliskiler yumagi yarattim. Çünkü gerçek durum budur. Böyle bir mesaji ben her resmimde verdim.

Istanbul deyince neler sizi etkiliyor ve resminize yansiyor?

Güvercinler, sapkali bayanlar… Bunlar bir asalet görüntüsü bence. Çünkü, Istanbul’da yasayan, mali durumunu yitiren ama hatiralari zengin olan, eski Istanbul hanimefendilerini dinlemeyi çok severim.

Kaynak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...