Jump to content

Bir besin maddesi olarak "Kan" !!!


EmilioDeCarro

Önerilen Mesajlar

Bir besin maddesi olarak kanın, ne türlü etkilerinin olacağını anlamak için, üst gastrointestinal (mide-bağırsak) kanamalı hastalara bakmak faydalı olacaktır. Dışarıdan alınan kanın muhtemel bir "enfeksiyon kaynağı" olduğu gerçeğini bir tarafa bırakacak olursak, teorik açıdan, üst GİS kanamalı hastaların durumu, kan içen bir kişinin durumundan pek de farklı olmayacaktır.

 

Kan son derece karmaşık bir süspansiyondur ve yapısı hâlâ bütünüyle anlaşılabilmiş değildir. Bu nedenle, -bu karmaşıklık ve bilinmezlik içerisinde- kan içmenin vücut üzerine olan etkilerini bütün boyutlarıyla ele almak mümkün değildir. Ancak, üst GİS kanamaları ve etkileri konusunda yapılmış sayısız gözlem ve araştırma nedeniyle, tıbbın bu gayet iyi bilinen konusundan hareket ederek bazı açıklamalar getirilebilir.

 

Bilimsel bir makalede şöyle denmektedir(1):

 

"Upper gastrointestinal bleeding causes increased urea concentrations in patients with normal liver function and high ammonia concentrations in patients with impaired liver function. This ammoniagenesis may precipitate encephalopathy. The haemoglobin molecule is unique because it lacks the essential amino acid isoleucine and has high amounts of leucine and valine. Upper gastrointestinal bleeding therefore presents the gut with protein of very low biologic value, which may be the stimulus to induce a cascade of events culminating in net catabolism. This may influence the function of rapidly dividing cells and short half-life proteins."

 

Çevirisi:

 

"Üst gastrointestinal kanama, karaciğer işlevleri normal olan hastalarda artmış üre konsantrasyonlarına ve karaciğer işlevleri bozulmuş hastalarda yüksek amonyak konsantrasyonlarına neden olur. Bu amonyak oluşumu beyin hasarını tetikleyebilir. Hemoglobin molekülü, esansiyel (dışarıdan alınması gerekli olan) amino asit izolösini içermemesi ve yüksek miktarlarda lösin ve valine sahip olması nedeniyle benzersizdir. Bu nedenle, üst gastrointestinal kanama, bağırsağa son derece düşük biyolojik değerde protein sunar. Bu durum, net yıkımla sonuçlanan hadiselerin kaskadını indükleyecek uyarıcı olabilir. Bu ise, hızlı bölünen hücreler ve kısa yarı-ömürlü proteinlerin işlevini etkileyebilir."

 

Yine bir başka makalede şöyle denmektedir(2):

 

"Haemorrhages in the upper GI tract may lead to severe uraemia and, in patients with liver failure, to hyperammonaemia. The cause of this is not yet sufficiently clear. Recently we observed a decrease in arterial isoleucine levels after intragastric blood administration in pigs."

 

Yani,

 

"Üst mide-bağırsak kanalındaki kanamalar şiddetli üremiye (dolaşımda üre konsantrasyonunun artması) ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda hiperamonemiye (dolaşımda amonyak konsantrasyonunun artması) yol açabilir. Bunun nedeni, henüz yeterince açık değildir. Yakın zamanda, domuzların mide içine kan verilmesinden sonra atardamar izolösin seviyelerinde bir azalma gözlemledik."

 

Bahsedilen hayvan deneyindeki bu gözlem, insanlar için de doğrulanmıştı (3). Bu konuda yapılmış başka destekleyici çalışmalar da vardır (4). Son yayınlar da aynı doğrultudadır (5).

 

SONUÇ:

 

Mide-bağırsak kanalı içine kanama olduğu durumlarda, bu kanın sindirimi neticesinde hastalarda görülen yüksek üre ve amonyak düzeyleri nedeniyle, kanın bir besin maddesi olarak tüketiminin tıbbi açıdan sakıncalı olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan çalışmalar bu durumun hemoglobinin kendine özgü yapısından kaynaklanabileceğini göstermiştir. Buna ek olarak, dışarıdan alınacak kanın, muhtemel bir enfeksiyon kaynağı olabileceği de unutulmamalıdır. Kanın yapısı aydınlatıldıkça ve gastrointestinal kanamalar konusundaki bilgilerimiz çoğaldıkça, meselenin başka yönleri de bulunabilir.

 

--------------------------------------------------

 

Kaynaklar:

1) Olde Damink SW, Dejong CH, Deutz NE, van Berlo CL, Soeters PB. Upper gastrointestinal bleeding: an ammoniagenic and catabolic event due to the total absence of isoleucine in the haemoglobin molecule. Med Hypotheses. 1999 Jun;52(6):515-9.

2) Dejong CH, Olde Damink SW, Deutz NE, van Berlo CL, Soeters PB. Uremia after hemorrhages in the upper digestive tract. Ned Tijdschr Geneeskd. 1998 Nov 21;142(47):2558-62.

3) Dejong CH, Meijerink WJ, van Berlo CL, Deutz NE, Soeters PB. Decreased plasma isoleucine concentrations after upper gastrointestinal haemorrhage in humans. Gut. 1996 Jul;39(1):13-7.

4) Olde Damink SW, Dejong CH, Deutz NE, Soeters PB. Decreased plasma and tissue isoleucine levels after simulated gastrointestinal bleeding by blood gavages in chronic portacaval shunted rats. Gut. 1997 Mar;40(3):418-24.

5) Olde Damink SW, Jalan R, Deutz NE, Dejong CH, Redhead DN, Hynd P, Hayes PC, Soeters PB. Isoleucine infusion during "simulated" upper gastrointestinal bleeding improves liver and muscle protein synthesis in cirrhotic patients. Hepatology. 2007 Mar;45(3):560-8.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

teşekkürler güzel bir bilgi.aynı madde kendi vucudunda olsa bile dışardan vucuda girdiğindeki etkisi değişebilir.bunun garantisi verilemez.çünkü yazıda da belirtildiği gibi kanın yapısı hala tam olarak çözülebilmiş değil..bir çok çözülemeyen hücremiz gibi..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...