Kinyas Oluşturma zamanı: Eylül 11, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 11, 2008 Bu testte size dengenizin bozulması pahasına bazı sorular sorup hangi İkinci Yeni şairinin adlarınıza fısıldadığını bulmaya çalışacağız. Seçenekleri oluşturan dizeleri teste uyarlamak için azıcık eğip büktük, affola... Dikkat: Bu test iki sonuç verir. Testi çözen herkes öncelikle İlhan Berk’tir. İkincisini bulmaksa size düşüyor. (Şıklardan kendinize uygun olanı seçmeniz gerekiyor.) 1) Yalnızlık üzerine söylenmeyerek, ama söyleyerek, üzerine üzerine, başlayalım. a) Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey b) Hangi cebini karıştırsan yalnızlık c) Her yalnızlık bir ihtilaldir. d) Ne güzel bir hiç 2) Aşka dair ne varsa söylensin de akıllarda bir kahır olarak kalmasın. a) Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra, sonrası iyilik güzellik b) Aşkın aşkla çarpımı nedendir bilinmez hep sonsuzdur c) Aşk iyidir bak, duyumunu artırır insanın d) Aşk örgütlenmektir, bir düşünün ağabeyler 3) Sevişmek ise gitmiyor hiçbir düşün içinden. Olmazsa, anlamsız. a) Yoksuluz, gecelerimiz çok kısa, dörtnala sevişmek lazım b) Sevişmek oldum olası bizim işimizdir c) Sevişmek alanıdır yüreğin d) Artık atından inmeden sevişmeye alışmalısın 4) Mutluluk da çalıyor kapıları, hiç sesini duyan yokmuş. a) Mutluluk: Açan tütün, körelten tütün b) Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı c) Ölü bir denizyıldızıdır mutluluk d) Efendiler! Eşekler susabilirler. Ne yani çocuklar hiç gülmeyecek mi? 5) İnsan kadar ölümlüyüz de, üzerimize hep bir intiharın gölgesi mi vurmuş? a) Üstündekileri bir bir fırlatıp atan bir leylak sesi... b) Bir intihar üstüne söylenti bütün kıyıları dolaştı durdu kısacık bir akşam c) Ve intiharı mutluluk gibi dışımda duydum d) Ben ki son üç gecedir intihar etmedim bilemem 6) Sonrasında, sanki, karardıkça kararıyor üzerine çöken karanlık. a) Uzatmış ay aydınlık karanlığıma, nerden uzatmışsa tenha boynunu b) Yakışmıyor konuşmak üzere, öyle barışlar okuyup yaşamak yalnızlığı kara kara c) İçimde kara kara bulutlar sallandı, ki sallandılar. Dışarı yağamadım d) Geçer sokaktan bakışsız bir kedi kara. Çuvalında yeni ölmüş bir çocuk. 7) Geceler uzun, geceler kısa, geceler siyah beyaz... a) Gece bitkilerinden korkuyorum hayır, geceleri bitkilerden b) Gecenin şarkısı senin olsun ben istemem c) Üç gün üç gece geçti ben yoktum. On gün daha geçti, sonra ben günleri unuttum d) Sanskritçeye çekilmiş atlar gibi geceleri 8) Ve belki de gecelerin zamanı az. a) Saat 12’den sonra bütün içkiler şaraptır b) Kimi zaman bir japon gibi uykusuz kaldım c) Saniyeler sümbüller gibiydi, dokunsam iki parmağım arasında akıyordu d) Ay çıktığı zaman güzelliği katedrallerden atarlar, cam gibi cam gibi 9) Öyleyse, söylemek istenilen bir şey varsa, saklı kalmasın. a) Hadi git! Benden sana dilediğince izin b) Kavundan üç dilim kestim, birini yedim, birini sana ayırdım c) Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var d) Sana uzun heceli bir kent vereceğim. Girince kapıları yitecek ve boş! 10) Zamanı geldi, gitmek mi lazım? a) Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar, gitsinler b) Bir sevgiye doymayacak kalbim, anladım. Alıp başımı gideceğim. c) Bu böyle kimin gittiği! Sen dur ey! d) Gerçeklikte gemiler terk etmektedir fareleri. Sonuçlar: a’lar çoksa: Cemal Süreya Der ki: “Yazacaksın diye dürtüldüm de sanki. Öyle dediler. Sanki dediler. Öyle de dediler, sanki de dediler. Bunun dışında sanırım, kendim nasılsam, yazma deneyim de öyle olmuş. Kimi zaman, özellikle düzyazıda, düşüncemi ortaya koyma, çevremdekileri değerlendirme, sözü alma tavrı öne geçmiş. Okuduklarımdan o türlü de yararlanmadan edemeyen bir adam var onlarda. Kimi zaman da düşüncesini yazdıklarıyla birlikte çaprazlı pırtı halinde enine giymiş bir adam. Sanırım, ikincisiyim ben. Yazma edimimde bir av, bir başarı isteği, bir görünme tutkusu yok gibi geliyor bana. Varsa da, farkında değilim. Yazmayı bırakabilir miyim? Rahatça evet.” b’ler çoksa: Turgut Uyar Der ki: “Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum. Sonuç: Anlamsız bir ortalama. Neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. Bin türlü (ve hâlâ süren) hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor.” c’ler çoksa: Edip Cansever Der ki: “Güzelin, çirkinin, iyinin, kötünün düşsel kahramanları olmak özümüzde var bizim. Şair kısmı buna katılmadan, bu kahramanlığı sindirmeden edemiyor işte. Övgüye de yönelse yergiye de, karşısına çıkan ilk varlık “ben” oluyor. Böylece her şeyde kendine benzer bir şeyler bulduğu gibi, yazdığı şiirlerde de herkesin kendine benzer bir şeyler bulmasına alan hazırlıyor o. Bence böylesi bir yalnızlık çok doğal ve olumludur, övülmeye değer.” d’ler çoksa: Ece Ayhan Der ki: “Şiirim, bütün o olumsuz görünüşlerine rağmen her halükarda insanın incinmemesini gözetir, bunu söylemek isterim. Şiirim, insanı yalnız bırakmayı, yalnız kılmayı amaçlıyor işte. Çılgın kalabalıklardan uzak. Şiirimin, insanı birtakım sokaklardan geçirdikten sonra nihayet çıkmaz bir sokakta öyle bırakıvermesinin nedeni belki de budur işte. Bizler ne de olsa yüzyıllar boyu enflasyon çağının çocuklarıyız hep. Bizlerin fotoğrafları böyle hep negatif görünüşlü bundan, bizim suçumuz ne?” Radikal Kitap/ 27/06/2008 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2008 Cemal Süreya çıkmak isterdim Edip Cansever çıktım. O'nu da çok severim. Aslında 3 A şıkkına 4 C var yakın gibi. Cemal Süreya da sayılabilirim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 11, 2008 Ece Ayhan çıktııı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melenie Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2009 edip cansever.. cemal süreya olsa daha iii olurdu tabi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eisenheim Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2009 Küçük İskender ikinci yenici olsaydı E şıkkı olabilirdi belki. 4 adet c, 4 adet a Edip Cansever-Cemal Süreya kırmasıyım sanırım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackdeath Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Edip Cansever ve Turgut Uyar eşitler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 6, 2010 6A ve cemal süreyya.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Topal Kırkayak Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2010 Ece Ayhan.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2010 b’ler çoksa: Turgut Uyar Der ki: “Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum. Sonuç: Anlamsız bir ortalama. Neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. Bin türlü (ve hâlâ süren) hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor.” c’ler çoksa: Edip Cansever Der ki: “Güzelin, çirkinin, iyinin, kötünün düşsel kahramanları olmak özümüzde var bizim. Şair kısmı buna katılmadan, bu kahramanlığı sindirmeden edemiyor işte. Övgüye de yönelse yergiye de, karşısına çıkan ilk varlık “ben” oluyor. Böylece her şeyde kendine benzer bir şeyler bulduğu gibi, yazdığı şiirlerde de herkesin kendine benzer bir şeyler bulmasına alan hazırlıyor o. Bence böylesi bir yalnızlık çok doğal ve olumludur, övülmeye değer.” d’ler çoksa: Ece Ayhan Der ki: “Şiirim, bütün o olumsuz görünüşlerine rağmen her halükarda insanın incinmemesini gözetir, bunu söylemek isterim. Şiirim, insanı yalnız bırakmayı, yalnız kılmayı amaçlıyor işte. Çılgın kalabalıklardan uzak. Şiirimin, insanı birtakım sokaklardan geçirdikten sonra nihayet çıkmaz bir sokakta öyle bırakıvermesinin nedeni belki de budur işte. Bizler ne de olsa yüzyıllar boyu enflasyon çağının çocuklarıyız hep. Bizlerin fotoğrafları böyle hep negatif görünüşlü bundan, bizim suçumuz ne?” eşit. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aLgoRmoRTiSs Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 21, 2010 edip cansever . pek sevmem halbuki teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Peepss Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2010 cemal süreyyaa Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Adramelech Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2011 b’ler çoksa: Turgut Uyar Der ki: “Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum. Sonuç: Anlamsız bir ortalama. Neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. Bin türlü (ve hâlâ süren) hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor.” c’ler çoksa: Edip Cansever Der ki: “Güzelin, çirkinin, iyinin, kötünün düşsel kahramanları olmak özümüzde var bizim. Şair kısmı buna katılmadan, bu kahramanlığı sindirmeden edemiyor işte. Övgüye de yönelse yergiye de, karşısına çıkan ilk varlık “ben” oluyor. Böylece her şeyde kendine benzer bir şeyler bulduğu gibi, yazdığı şiirlerde de herkesin kendine benzer bir şeyler bulmasına alan hazırlıyor o. Bence böylesi bir yalnızlık çok doğal ve olumludur, övülmeye değer.” d’ler çoksa: Ece Ayhan Der ki: “Şiirim, bütün o olumsuz görünüşlerine rağmen her halükarda insanın incinmemesini gözetir, bunu söylemek isterim. Şiirim, insanı yalnız bırakmayı, yalnız kılmayı amaçlıyor işte. Çılgın kalabalıklardan uzak. Şiirimin, insanı birtakım sokaklardan geçirdikten sonra nihayet çıkmaz bir sokakta öyle bırakıvermesinin nedeni belki de budur işte. Bizler ne de olsa yüzyıllar boyu enflasyon çağının çocuklarıyız hep. Bizlerin fotoğrafları böyle hep negatif görünüşlü bundan, bizim suçumuz ne?” eşit. Tekrar yaptım da hiç b çıkmadı. En fazla c, bir eksik d. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 31, 2011 Turgut Uyar 'ın acıyan/acıtan hüznüyle Ece'nin onmaz laneti yinedir yakamda. Ece'ce diyeyim "yazıklandığımdan değil geçmiycek diyedir kaygılanıyorum" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Progresif Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2012 bir turgut süreya bir ece cansever Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2014 b’ler çoksa: Turgut Uyar Der ki: “Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum. Sonuç: Anlamsız bir ortalama. Neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. Bin türlü (ve hâlâ süren) hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor.” Turgut Uyar çıktı testin cevabı. Zaten biliyordum, süpriz olmadı. Turgut Uyar ayrı bir izdir bende. Cümlelerinde, kelimelerinde kendimi bulduğum, yaşamımdan parçalar bulduğum. İkinci Yenicileri genel olarak çok sever ve saygı duyarım zaten. Konu için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.