Jump to content

Çok Acayip Rüyalar


boynuzsuzgeyikler

Önerilen Mesajlar

Rüyamda ben ve arkadaşım istanbula gittik.Dönüşte bu

ben tam İzmitte inicekken bu tutturdu ben Kırkiki evler durağında inicem diye ben yok mok derken çizimlerim o ara elimden kayıp raylara düştü kafamı uzatıp bağırdım

 

''kondüktööörrr kondüktööörrr!!!''diye.Bu kafayı bi uzattı Bush!

dedim ''durdur treni''

''durdurmayı bilmiyorum ki''diyince

''e o zaman ne bokuma çalıştırdın?''

''valla makinist tekele kadar gitti yerine beni bıraktı.Ben de saatti geçmesin diye bastım gaza''

''lan bekle orda geliyom pekmezini akıtmaya''diyerekten kapıdan çıkıp yan yan ilerlemeye başladım ama gidemiyordum.Zita tutunma yerleri çok dardı.Tam o esnada bizim arkadaş gelip Geleceğe Dönüş filmindeki hava kaykayından getirdi ve ekledi

''al bunla daha rahat gidersin''

aldım kaykayı altıma kaya kaya gittim Bush'un yanına

''len madem durdurmayı bilmiyon ne bokuma veriyon gazı'' diyerekten tuttun bunun iki tel saçından bi asıldım yüzü elimde kaldı.Bi baktım yüzüne Tayyip!!!

O an iyice sinire kesip kızılcık sopasıyla bunun alnının çatına çatına vurmaya başladım.Başladı bu baaarmaya

''Abduuuşşş Abduuuşşş kkooooşşş pekmezimi akıtıyolaaarrrr''

bi baktım üstünde ninja kıyafetleri alnında yeşil bandı , bandın üzerinde de beyaz cumhurbaşhanlığı forsunun işareti kartal vuruşuna hazırlanıyo açmış kanatlarını tek ayağının üstünde

''lan sizi bana sayıylamı verdiler '' diyerekten Tayyibi bırakıp Abduşa giriştim.

Ağlamaya başladı bu , bağırıyo

''tayyiiipp labirenti kapat yoksa yaşamın anlamını öğreniceeekkk'' diyince baktım bu zaten pelte olmuş koştum tayyibin yanına

''nerde lan labirent?''dedim

 

bu çiko gibi böle gözünden bi damla daha yaş süzülürken

''dövmiyceksen söylerim'' dedi

''tamam ''dedim

eliyle işaret etti.Girdim içerisi zifiri karanlık.Dolan dolan en sononda labirentin sonuna ulaştım bi baktim

 

Bono oturmuş Buşh Karşıtı konuşma yazıyo:blink:

 

kan ter içinde uyandım U2 çalıyordu.Teybi açık unutmuşum:punish2:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

eklicem derken isteğine göre rüyamı görüon :rofl:

geyik yapıyoruz be abi :D

 

Rüyamda Mescalin i gördüm uzaktan.Koşa koşa yanına gittim.Bi baktım bunun kafada mes , boynunda haç kolunda nazilerin yahudilerin koluna taktıkları altı köşeli yıldız, elinde kuran ;

 

''Noluyo ya bu halin ne''diyince

 

''geyiğim kıyamet kopuyo ama hangi dine göre belli değil dediler ben de hepsine hazırlanıyım dedim''diyo

 

''e bende sadece on emrin fotokopileri var''

 

''boynuzum her koyun kendi bacağından asılacakmış diyolar''

 

diyince be benim başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen , böle bi baktım her yerim haşlanıyo resmen.Hemen öğrenci işlerini aradım ek süre istedim ama vermediler rapor getirmrmi istediler.Ben de hemen parapisikoloğun yanına gittim

 

''olm bana rapor lazım''

 

''şimdi geyiğim biliyosun seansı 200ytl ayrıca üç seanstan önce rapor veremem''

 

''oha!!! olm var yaaa neeyyssseee''

diyip çıktım yanından bari şu on emrin fotokopilerine çalışıyım diyip çöktüm bi taşın kenarına tam çalışmaya başladım bu sefer de pitch geldi;

 

''geyik yürü be olm burunsatan şarapları almış köprünün altında bizi bekliyo iki demlenelim''

 

''içmeyin lan hangi dine göre belli değilmiş''

 

''ya yürü .... napıyon olm nası olsa etek giydiricekler yaz bacana kopya çekersin''

diyince uydum bu pitch in aklına içmeye gittik.Tam bi fırt çektik çekmedik kulaklarımızda bi acı yaşlı sakallı adamlar kulaklarımızdan çeke çeke bütün herkezi bi meydanda topladılar.Daha sonra sislerin içinden daha büyük bi sakallı çıktı.Tam böyle sövmeye başladı ben kanter içinde uyandım

 

Tv açık kalmış stv de sır kapısı oynuyo......

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dün phobosrbiayka o kadar çok birbirine bişey ısmarlama formunda takıldık ki bilinç altıma işlemiş resmen;

 

Rüyamda çölde yürürken bir kutup ayısına rastladım.Beni durdurup kimliğini çıkarttı kürkünün içinden.Resmen FBI'dı lan bana phobosrbiayı yanıyıp tanımadığımı sordu.

 

''yok tanımıyom'' dedim ve ''akşam fener yener mi be hacı'' diye de ekledim.Kutup ayısı da ''ne alaka lan'' diye düşündü.Okudum düşüncelerini.Sonra ''yok hacı devletin adamıylan papaz olmıycan, kim bilir ne bok yedi phobosria da benim de başımı yakıcak'' diye söylene söylene yoluma devam ettim.

 

Az gittim , daha az gidicektim ki ayağıma ''absent'' şişesi takıldı.Aldım elime bi fırt çektim içim ısındı(evet çölün ortasında içim ısındı) , bi fırt daha asıldım gözüm kararır gibi oldu , üçüncü fırtta şişeden yeşil yeşil dumanlar çıkmaya başladı.

 

Daha sonra bu dumanlar yavaş yavaş birleşip şekil oluşturmaya ve gittikçe Zekeriya Beyaz'a benzemeye başladı ve durmadan sağ elini, yumruk yapolmış sol eline vurmak suretiyle ''oh *mına koyiim alıyom o zaman eve bi köpek azrail uğramasın....uğramasın...uğramasın''diyo.

 

Hemen gözlerimi kapatıp absenti fondipledim.Gözlerimi açtığımda karşımda küçük Emrah vardı.Her zamanki gibi türkü söylüyor ve acı çekiyordu.Bana bakıp;

 

''ben çektim sen çekme , iste bi dilek be abi.Hiç benden dilek dileyen olmadı be abi''diyip sümüklerini ''fork fork!!'' diye geri çekip, diliyle parlak yer yer kurumuş yeşilimsi tuzlu sızıyı yalıyarak açlığını bastırmaya çabalarken ezik ezik bana baktı.Halbuki beni oracıkta sekertebilirdi.Cin sonuçta Emrah da olsa ''kerizim benim'' diyip bıyık altından sinsi sinsi gülerekten phubosribia'nın Bush ve Tayyip'le aynı anda görüşmesini diledim.Acıların cini Emrah çok sevinmişti.İlk defa biri ondan birşey istemiş , ona muhtaç kalmıştı.

 

Neyse bıraktım orda küçük Emrahı acılarıyla başbaşa , düştüm yollara vardım şehre.Gazetelerde manşet ''Bush Tayyib'in makatına girdi ikisi de öldü!!! zanlı phorobosrbia her yerde aranıyor''

Orta sayfayı açtım ''phobosrbia'nın izine çölede rastlandı''

Son sayfayı açtım ''phobosrbia'yı FBI ajanı kutup ayısı yakaladı ve sayemizde ajanlığı kalmayıp deşifre oldu.(gülen adam işaretivar burda)

 

Tak dakikasında iki yaban domuzu CIA ajanı girdi koluma ''uzun zamandır bu insanlıktan çıkmış yaratıkları öldürmek istiyorduk ve senin buluşma dileğin sayesinde kurtulduk onlardan.Yalnız phobosrbia'yı içeriden ancak sen çıkartabilirsin.O'nu kurtarman gerek''dediler.

 

''öhhööö öhhööö!!!''diye öksürürken bir yandan da belimi tututp ''anam anam anam''diye ekledim.

 

Yaban domuzu CIA ajanı ''hayrula'' diyince

''ya sorma ciğerlerim iltihaplanmış , bi de üstüne böbrek taşı düşürüyorum hafız çok kötüyüm'' diye kolpaya yatayım dedim.Heman diğer CIA ajanı yaban domuzu cebinden çıkardığı resmi gösterdi.Bugünün gazetesiyle çekilmiş olan resim bütün direncimi kırdı.Adamlar resmen çocukluğunu kaçırmış ve eğer phobosrebia'yı cezaevinden kaçırmazsam, çocukluğumu öldüreceklerdi.

 

Çaresizlik içinde CIA'in teklifini kabul ettim ve hapishane pilanlarını özel bir tüp içine sokup yuttum ve kolpadan suçluymuşum gibi phobosrbia'nın yanına yerleştirildim.Son derece Laik bir hapishaneydi burası kadın erkek ayırmıyorlardı.

 

*** *** ***

23. gün , en sonunda planları sıçabilmiştim.Fakat tüpten içeri sızan bok öz suyu mürekkebi dağıtmış ve kağıt okunamaz haldeydi.

 

Phobosrbia ''*mına koumuşsun kağıdın'' diye çemkirmeye başlayınca

''sen de bu götte 23 gün kal Freddy Krueger bile yanına yanaşmaz'' diye böldüm lafını.Kokudan olsa gerek başıyla onaylarken yüzü buruş buruştu.

 

Kağıtlar güme gidince bastık parayı absent aldık.Aldık ama hapishanede tedirginim ya kafası gelmiyo bi türlü şişe bitti ben hala Zekeriya Beyazdayım.Bi baktım Zekeriya büyükükçe büyüyor , sesi gürleşiyor kaçıcak delik arıyorudum ki kanter içinde uyandım.

 

Eniştem PRISON BREAK izliyo.Sesi de uyanıp odama gidiyim diye öküz gibi açmış.Aklı sıra kanepeye yayılacak çakal.Mutfaga gittim Zekeriya Beyaz geyikleri dönüyor.

Bi fırt daha çekip yattım tekrardan.....

 

--To Be Countend--

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yaşım 31 ve babamın daha orta okul 3. sınıfta 8 tane sıfır gelince ''senden bi bok olmaz'' diyişi , bundan 3 yıl önce kulaklarımda çınlamaya başlamıştı.Orta okulu zarzor bitirmiştim fakat lise çok kastığından bitiremedim.Yada kapasitem yetmedi , bilemiyorum.

 

Hangi işe girsem atılıyordum.En uzun çalıştığım iş üç haftayı geçmiyordu ve tam hayattan ümidimi kesmişken bir ilan gördüm

 

''Gnoxis cadılık ve büyücülük okulu sizi karanlık güçlerle şavaşmaya hazırlıyor ve eğer isterseniz okulda öğretim görevlisi olarak da kalabiliyorsunuz''

 

''lan'' dedim içimden kendi kendime ''son olarak da bunu deneyim en kötü ihtimalle muska yazar çorbama bakarım'' diyerekten okula kaydolmaya gittim.

 

Sağolsunlar çok misafirperver davranıp kaydımı yapıverdiler.Bi de geri ödemesiz burs bağlattırdım başbakanlıktan , misler gibi gidip gelmeye başladım okuluma.

 

İlk sene iyiydi başlangıç hazırlık falan filan derken atlattık.Fakat 2. sınıfta işler karışmaya başladı.Ortalıkta söylentiler gırla!!! Yok neymiş efendim ben eskiden okuldan atılan Lord bilmemkimin mirasçısıymışım.Lan gavat mirasım olsa burda ne işim var gider Miami ye ne biliyim böle karının kızın gırla olduğu biyere yerleşirim.

 

Neyse efendim sonra bi baktım ki bu söylentiyi okul sahibi Mescalin çıkarmış.Aklı sıra okulu satıcak paralarla Hawaii ye kaçacak.Tabi o arada da millet benimle uğraşıcak.Bu çakal da yakalanmadan paralarla uçacak.''seni kolpacı seni '' diye düşünerekten saf gibi gittim bunun odasına dedim hacı sen napıyon böle alengirli işler falan derken bu senin tohumuna para mı saydım demesiylen bana bi büyü yaptı var ya anam anam elim ayağım yer değiştirdi resmen götümden yiyom azımdan sıçıyom.

 

Sonra iyi yürekli Nora geldi.Mescaline asasıyla bişey bişey dedi silkeledi asayı ben bi bok anlamdım gerçi ama bu iyi yürekli Nora neticede beni okul sahibinin gazabından kurtardı ve bi büyüyle düzeltti.

ve dedi ki;

 

''bak boynuzsuzgeyikler benim büyüm Mescalinin büyüleriynen sidik yarıştıramaz.Senin yapabileceen en eyi sey HOGWART'a gidip orda Hayri Pıtırıbul ona beni iyi yürekli Nora gönderdi de o seni okul müdürü Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore un yanına götürür orda sana bi muska yazarlar raharlarsın''

 

ben de Gnoxis cadılık ve büyücülük okulundan çıkıp yasak ormanda ilerlemeye başladım.Etraf fantastik yaratık dolu üfff!!! ne ararsan var boynuzlugeyik bile var o derece fantastik bi orman.Neyse baktım ilerde HOGWART ışıkları yanıyo ''götü kurtardık lan bu kadar fantastiin içinden '' diye düşünürken pat karşıma deri ceketli gecenin o karanlığında simsiyah gözlük takmış bi zenci çıktı.

 

Eliyle dur etti.Ben durunca yanaştı yanıma elini uzattı ve seç birini dedi bi baktım elinde iki tane fıstık.Biri tuzlu biri tuzsuz.Tam ''lan seç meç derken beni götürmeye çalışmasa bari''diye düşünürken bu bi geğirdi var ya etraf ekşi ekşi bira kokuyo ama dayanamazsın kokuya.....

.....baktım bu alkolik tuzluyu seçtim.

 

Aferin çekip sen doğru kişisin dedi.Abi ne doğrusu ne yanlışı bırak yoluma gidiyim desem de dinletemedim.Zorla bi bara götürdü beni.Böle salaş biyer.Konuşmaya başladı;

 

''bak Lord Voldemort sistemdekivirüslü bir programdı ve kendini geliştirip kendi sistemini oluşturdu ve kara büyüler aslında sistemdeki hatalardan ibaret ve efsaneye göre fıstıklardan doğru olanını sadece seçilmiş bilebilir ve sistemdeki hataları düzeltip kara büyüyü ortadan kaldırabilir''

Sustu bu içmekten gözleri salsa yapıyodu adeta

 

''hacı bak sistem mistem ne ayaksın sen kendini CHE mi sandın.Bak zaten sakat dönemdeyiz alır götürürler valla yazık olur sonra ne demiş atalarımız götürürler merkeze , öptürürler herkeze'' diyerek masadan kalktım.Bu kolumdan tuttu ve

''sen benim kim olduğumu biliyon mu lan''dedi

''yok bilmiyom'' diyince bu kasıla kasıla

''Morpheus um'' dedi.Ben baktım bu hala kolumu tutuyo girişi var çıkışı yok mok diyo bastım yaygarayı

 

''şirket misiniz lan siz nereye çıkamıyom.Şükrü Saraçoğlu Mu sandın sandın sen burayı , girişi varmış çıkışı yokmuş. oldu canım başka emrin.ben anlamam aga .....''derken bu bi tokat patlattı bana valla babamdan öle tokat yemedim ben.Başladım alamaya.Ben ağlayınca bunun içi acımış olucak

''noldu len hehe hehe '' diye şebeklik yapıp gönlümü almaya çalışıyo

 

''ya ne vuruyon olm ya mal mısın acıdı.Hem benim bir an önce Hogwart a gidip Hayri Pıtır ı bulmam gerek'' diyince

''sen Hayrinin dostumusun'' dedi.

''he'' diyince eyvallah onun dostu benim dostum diyerekten beni salıverdi.Akabinde koşa koşa okula gittim Hayri Pıtırı bulup okul müdürünün yanına çıktık derdimi anlattım muskamı aldım.

 

Dumbledore tam giderken beni durdurup çok yanlız olduğunu ve sevişmek istediğini göyledi.Olduğum yerde dondum kaldıım.Hiçbir tepki veremiyordum.Dumbledore ise beni kucağına almış aşk yuvasına-yatağına doğru adeta fantastik bir şekilde uçuyordu.

 

Tam beni yatağa fantastik bi hateketle fırlatırken kan ter içinde uyandım.

Gece götüm açıkta kalmış......

 

boynuzsuzgeyikler sundu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

biggang ve tears_of_rain 3 gün içinde yazıcam yeni senaryoyu bikaç kişilik daha kadro var isteyenlere

--------------------

Rüyamda böyle havadar bir yerdeyim.Yanıma tears_of_rain geldi.

''Olm boynuzsuz yürü bangi camping yapmaya gidiyoruz'' diyince param yok dedim.Bu tamam bendensin bugün diyince düştük yollara.Bi otobana düşüyoruz bi karayoluna heryerimiz yara bere içinde.

 

En sonunda bi köprüye vardık.Bangi campingi burda yapıcaz dedi.Tamam diyip görevliyi aramaya başladık.Arıyoruz arıyoruz paso meşgule atıyo.Kapadım telefonu tak bi msj;

-abi hatunlayım siz takılın

yazıyo.Biz de takılalım o zaman diyip gittik köprünün ortasına bağladık ipleri tears_of_rainle ayaklarımıza sıkıca, attık kara düğümleri saldık kendimizi aşağıya.

 

Hızdan ve baş aşağı düşmemizden olsa gerek burunlarımızdan sümükler çıkmaya başladı yeşil yeşil.Bi baktım tears_of_rain ağzına doğru gelen sümükleri yiyiyo dedim;

 

-napıyon lan

-açlığımı bastırıyorum tuzlu tuzlu

 

diyerekten sümükleri hürpletiyo bu.Hafiften tiksindim ''ilişiğimi arkadaşlığımı yukarı çıkınca kesiyim şununla'' diye düşünerekten aşağı doğru süzülmeye devam ettik.Yalnız bu tears of rain benim bangi camping ipini hafif gevişek bırakmış olucak ki ip geri çekerken ben 3 metre yükseklikten betona çakıldım.

 

Tok!!! diye bi ses duydum.Elimi bi attım kan! Bağardım tears of raine;

 

-hay senin elinin ayarına pekmezim aktı lan

diyince bi baktum bu bi elinde tayin bi elinde trabzon ekmeği aşağı süzülüyo

- lan öyle pekmez değil kafam yarıldı derken ben kendimden geçip bayıldım.

 

Gözlerimi açtığımda karanlık bi ormandaydım.Ama etraftaki sisleri seçebiliyordum.Sonra bi baktım sislerin içinden yavaş yavaş mor elbiseli biri çıkıyo ve yaklaştıkça Bigganga benzemeye başlıyo.Ak saçlı ermiş olmuş yılın modası diye de mor elbise giymiş.Bana 3 soru sorma hakkı verdi.Ama Biggang ermiş olunca kendini unutmuş adını madını.ben sordum;

 

1.Soru:Dünyanın sonu ne olacak?

Cevap:Unakıtan dünya maliye bakanlığına atanıcak ve dünyayı uzaylılara satacak

 

2.Soru:EE parayla napıcak?

Cevap:Oğluna fabrika kurucak

 

3. Soru:Sen kimsin?

Cevap:evet

 

-sen kimsin onu sordum

-bende evet dedim adımı söyledin zaten

''sen-kim-sin''

-anaaa çin ermişi!!!

 

-hayır gerizekalı bounuzun yerine aklın yok senin.Ben ölünce ve ermiş olunca adımı senkimsin olarak değiştirdiler

-sen mi seçtin adını?

-evet ya ne o öyle hep beyaz elbise ak sakal.Zaten benim sakalım da yok aykırılık yapıyım dedim.

dedi biggang.

O anda başımda bi sıcaklık hissetmemle kendime geldim.Başımda tearf of rain ve biggang oturmuş.Çatlıyan kafatasımı sanayi kaynağıyla yapıştırmaya çalışıyolar.O acıyla uyandım zaten.

 

tv de yine stv açık kalmış.Baardım enişteme ''başlıycam yaaa yine stv sır kapısını açıp uyumuşsun'':blink:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...