Jump to content

Fıkralar (Tüm Fıkralar Bu Başlık Altına)


bolsoru

Önerilen Mesajlar

Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve:

 

- "Bunu doldurup yarın bana getirin" der...

 

Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş

 

olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar:

 

- "Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim gene olmadı

 

. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak

 

sonra dişini takarak denedi gene olmadı. Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık

 

o da iki elini ve ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış:

 

- "Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız" diye sormuş.

 

İhtiyar yanıtlamış:

 

- "Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü."

 

 

 

 

 

 

>>>

 

Adamın biri nerde eğilmiş bi kadın görse arkadan dalarmış.Bu böyle sürüp gitmiş.

 

Bir gün adam tam iş başındayken melekler onu yanına çagırmış bir daha yaparsan seni

;

cehenneme göndeririz demişler. Adam tövbe etmiş bi süre. Bir gün adam otobüse binmiş

 

önündeki kadın parayı düşürmüş almak için egilmiş ve adam dayanamamış. İş bitince puf

 

diye cehenneme gitmiş. Kadın hamile kalmış ve çocukta aynı babası gibiymiş.

 

Bir gün melekler onuda yanına çagırmış ve bir daha yaparsan seni de baban gibi

 

cehenneme göndeririz demişler. Çocuk tövbe etmiş ama üç beş gün sonra dayanamamış

 

ve puf diye cehenneme gitmiş. Çocuk bi bakmış cehennem buz gibi herkes donuyor.

Zebanilerin yanına yaklaşmış demiş ki:

 

-Ya cehennem dediğin yanar kazanlar kaynar burası neden böyle?

 

zebani cevap vermiş:

 

-*mına koyiim baban izin vermiyo ki eğilipte iki odun atalım!

 

 

 

>>>

 

Kızılderili çocuk babasına soruyor:

 

Baba diğer milletlerin ne güzel adları var,

 

Ali, Ay, Hans, Tom.... Hepsi kısa kısa isimler. Bizimkiler,

 

sanki birer öykü.

 

Gece uluyan çakal, gün doğarken uçan kartal, bunlar ne biçim

 

adlar?

 

Bak yavrum, kızılderili adları, gerçekten bir öyküdür ve güzeldir.

 

Örneğin, küçük kardeşin Dolun Ay, aydolunay halinde iken, annen

 

yanıma geldi, birlikte olduk, o güzel çocuk doğdu.. Erkek kardeşin, Çakan

 

Şimşek; annenle bir gün gezerken, sağanak halinde yağan yağmurdan kurtulmak için girdiğimiz mağaranın ağzında,

 

şimşekler çakarken annenle birlikte olduk ve o kahraman kardeşin, Çakan Şimşek oldu.

 

Ablan, Bahar Çiçeği; ilkbaharda annenle otların arasında koşarken, birlikteolduk ve o güzel çocuk, Bahar Çiçeği oldu.

 

Şimdi anladın mı Yırtık Prezervatif?

 

 

 

Verildiyse aff ola...(Biraz terbiyesiz ama :read: )

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

>>>

 

 

Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirir... Koma halinde hastaneye kaldırırlar.

 

Tedavi olurken kendine gelir. Yatağında bakar ki bir kolu yok...

 

Hepten morali bozulur, asabileşir. Bir taraftan da hastaneyi birbirine katar:

 

-Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi!

 

Diye bağırıp çağırır. Kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söyler

 

. Doktorlar başına toplanır, bakarlar Dursun ciddi, başlarlar nasihata:

 

-Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var.

 

Geçen yıl Temel de kaza geçirdi. Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık...

 

Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı. Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor

 

. İnanmazsan git de bak.

 

Dursun, bir an sakinleşir, gider yukarı mahallede Temel'i bulur. Bir de bakar ki,

 

Temel'in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyor, hem de nasıl oynuyor...

 

Bizim Dursun'un kafası karışır ve hayretle Temel'e yaklaşır:

 

-Ula Temel, eyi ki seni gördüm, yoksa hayatum gideyidi. Ula bizim bi kolumuz kesildi

 

diye intihar edeceğidum. Ama senin, iki koli kesik vaziyette, hem de bi dansöz gibi

 

oynamana karşı teselli oldum... Şu dünyanın haline bak, benum tek kolum kesildi diye

 

intihar edecek kadar beyinsuzum, sense iki koli yok göbek ataysun... Derken, Bizim Temel patlar:

 

-Ula sen manyak misun, ne göbek atmasi. Sırtım fena halde kaşuniyi... Patlayrum.

 

 

>>>

 

 

Temel, kahvehanede arkadaşlarına av maceralarını anlatmaktadır:

 

- Geçenlerde ormana ava gittum. Birden bi ayi ile karşulaştum.

 

Tüfeği atıp kaçmağa başladum. O da beni kovalamaya başladi.

 

Tam ayinun nefesini ensemde hissettuğum anda ayi kayup yere düşti.

 

Bu durumu fırsat bilip arayi açmağa çaliştum. Ama ayi gene peşima düşti.

 

Gene tam nefesini ensemde hissettuğum anda ayi tekrar kayup yere düşti.

 

Ben tekrar arayi açmağa çalıştum.

 

O arada Dursun, dayanamayarak sorar:

 

- Ula Temel, çok cesaretli adamsun. Ben senun yerinde olsam, altuma ederdum.

 

Temel atılmış:

 

- Ula sen ayinun neye basup kayduğunu zannedeysun?

 

 

>>>

 

 

Futbol ile seks arasında bir kıyaslama yapılsaydı nasıl olurdu acaba?

Hiç bu kadar benzer yönünün olduğunu düşünmemiştiniz herhalde.

 

İkisinde de pozisyon zenginligi esastir.

İkisinde de camurlu ortam sevilmez.

İkisinde de motivasyon neticeyi etkiler.

İkisinde de cocuklar problem olur.

İkisi de sifreli kanaldan yayinlanir.

İkisini de dus paklar.

İkisinin de magandasi cekilmez.

İkisinde de ofsayta dusulur.

İkisinde de 'ilk kez milli' olunur.

İkisinde de frikik vardir.

İkisinin icrasi icin de tesis gereklidir.

İkisi de nadiren ertelenir.

İkisinin de profesyoneli kose olur!!

İkisinde de belli bir yastan sonra jubile gereklidir.

İkisi de isinma hareketleri gerektirir.

İkisinin de parali yapilaninda menajerlik sistemi vardir.

İkisinde de sakatlik riski vardir.

İkisinde de arkadan mudahele ceza gerektirir.

İkisinde de deplasman korkusu yasanir.

Tek bir farkla , futbolda elle oynamak yasaktir , digerinde serbest.

 

 

Fazla bişi bulamadım ama idare edin bi daha kiler söz güsel olcak bu arada yorumları göreyim ... :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve güzel sekreteri arabalarını terk etmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe

bulurlar Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Tam uyumak üzereyken,sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben çok üşüyorum." Adam fermuarı acar,uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer,tam uyumak

üzereyken yine sekreterinin sesini duyar; ,Efendim ben hala çok üşüyorum." Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar;"Ben yine coooook üşüyorum" Adam yattığı yerden; "Bir fikrim var."der, "Burası issiz bir yer. Neler olduğunu kimse göremez,istersen evliymişiz gibi

davranabiliriz."

Genç kadın; "Bana göre hava hoş." der.

Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır

"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"

:dance2::dance2:

:rofl:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ALINTI
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve güzel sekreteri arabalarını terk etmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe
bulurlar Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Tam uyumak üzereyken,sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben çok üşüyorum." Adam fermuarı acar,uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer,tam uyumak
üzereyken yine sekreterinin sesini duyar; ,Efendim ben hala çok üşüyorum." Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar;"Ben yine coooook üşüyorum" Adam yattığı yerden; "Bir fikrim var."der, "Burası issiz bir yer. Neler olduğunu kimse göremez,istersen evliymişiz gibi
davranabiliriz."
Genç kadın; "Bana göre hava hoş." der.
Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır
"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"
[/b]
:ermm:

Günaydınnnnnnnnnnnnnnnnn :whistling:
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ALINTI(Eftalya @ 22 09 2006, 11:37 ) 13486[/snapback]

bende ayçiçeği olayım bari
burada o kadar çok varki,yaz oldumu bütün tarlalar ayçiçeği doluyor.

yoksa denizkızımı olsam :wacko:
[/b]

aman sakın ha deniz kızı olma!! son resimlerden sonra hayallerimiz yıkıldı zaten.
Ayçiçeği ol o daha güzel :biggrin: Hem bi işe yarıyo. :clapping:
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ALINTI(Eftalya @ 22 09 2006, 09:50 ) 13476[/snapback]

doğru bir tespit
:biggrin:
mesela ben hiç kaprisli değilim kendi işimi kendim yaparım amaaaaaaaaaa
bana öyle cevap verecek erkekte,
sabah aynaya baktığında kendi cesetini görür :devil:
[/b]

:biggrin::biggrin:
tabii aynaya bakabilecek durumda ise...... :devil:
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Delikanli uçakta güzel bir sarışının yanına düşmüş. Hemen sarkmış sarışına; "yanyana otururken muhabbet edilirse seyahat cok kısa sürer, hadi konuşalım " demiş. Sarışın okudugu kitabı yavasça kapatarak "ne üzerine konuşmak istersin" demiş. Delikanli "valla bilmemki ... mesela nükleer enerjiye ne dersin?" Sarışın; "enteresan bir konu, olabilir, ama önce sana bir soru sorayim... At inek ve geyik aynı şeyi yerler.. yani ot... ama çıkartırlarken geyik küçük parçalar halinde, inek lappadanak parçalar halinde, at da pişmaniye topları gibi çıkartır. Neden olduğunu biliyor musun?" Delikanlı ; "valla en ufak bir fikrim yok" demiş, Bunun üzerine sarışın; "bi b.ktan anlamazken nükleer enerjiyi nasıl tartışabileceğini zannediyorsun ?

 

 

:clapping::dance2::clapping::biggrin::biggrin:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

evet.sarışınların nelerle ilgilendiğini de öğrenmiş olduk.

okuduğu kitap hayvanlarda boşaltım sistemleri ile ilgili bir kitap sanırım.

 

her akademik eğitimde bunları da öğretmeleri için tüm bölüm danışmanlarına dilekçe verebiliriz :)

 

paylaşım için teşekkürler

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çocuk Bir gün babasina sorar.

- Baba POLITIKA nedir?

- Yavrum der, anlatacaklarimi iyi dinle, sonra söyledigim kelimeleri ezberle der.

Simdi ben para kazandigim için KAPITALIZMIM, Annen harcamalari yapip evi idare ettigi için HÜKÜMET. Dadi ev islerini yaptigi için ISÇI. Sen HALK. Kardesin VATANDAS der. Yarin sabah açiklayacagini söyler. Gece çocuk tuvalete kalkar ve kardesinin agladigini duyar. Dadisinin odasina gider görür ki babasi dadisiyla yataktadir.Annesine seslenir horul horul uyumaktadir duymaz. Sabah kahvaltida sorar,oglum aksam anlattiklarimi hatirliyormusun? der. Babacigim ben politikanin ne demek oldugunu anladim der. KAPITALIZM, ISÇIYI götürüyor. HÜKÜMET uyuyor. HALKI duyan yok . VATANDASI bok götürüyor."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...