Jump to content

Önerilen Mesajlar

Birçok Eskiçağ toplumunda olduğu gibi Sumerliler’de de büyü yaygın bir biçimde kullanılmış, başta hastalıklardan kurtulma, şifa bulma, başkaları üzerinde istenilen bir şeyi gerçekleştirme, düşman saldırısını bertaraf etme, düşmana galip gelme, hayvan saldırılarından korunma, tanrıların ilgisini çekme gibi durumlarda büyüye sıkça başvurulmuştur. Yani diyebiliriz ki Sumerliler’de de büyü, tıp ve din iç içe geçmiştir.

 

Sumerliler’de büyü, ak büyü ve kara büyü olarak ikiye ayrılmıştır. Toplumsal yaşamda bilinçli bir şekilde büyü yapmak hoş karşılanmadığı gibi kanun metinlerince çoğu zaman yasaklanmıştır. Eğer birinin kara büyü yaptığı tespit edilirse bu büyüyü bozmak için ak büyü yapılırdı. Bununla birlikte kara büyüden, ifritlerin kötülüklerinden ve cinlerin saldırılarından korunmak için bazı büyü metinlerinin yazılı olduğu tabletler evlerin belirli noktalarında bulunmuştur. Örneğin böyle bir tablet, doğum yapan bir kadının yanına konulmuştur.

 

Genel hatlarıyla Sumer büyü metinleri dört gruba ayrılmaktadır. Birinci olarak; büyücü kötü ifritleri hedef alarak kendisini ak büyüyle ilişkilendirir, tanrıların temsilcisi olduğunu dile getirir ve “Gökyüzünün devletine kulak verin! Yeraltı dünyasının davetine kulak verin!” cümleleriyle büyüyü sonlandırır.

 

İkinci grup genel itibariyle insanları kötü ifritlerin saldırılarından korumak amacı taşır. Burada kötü cinler tasvir edilir ve kovulur.

 

Üçüncü grup büyü ise “Enki/ Marduk” büyüleri diye adlandırılır. İlk önce ifritlerin yaptığı kötülükler ayrıntılı bir şekilde anlatılır, Marduk bu kötülükleri yok etmek için babası Enki’nin öğütlerine başvurur ve Enki “Bilmediğin ne var oğul, ben senin bilmediklerine ne ekleyebiliri ki? Benim bilmediklerim senin bildiklerindir” der. Daha sonra ise Marduk’a yapılması gerekenleri ve söylemesi gerekli cümleleri öğretir.

 

En son büyü grubu ise ak büyü tanrılarından ziyade nesnelere yönelik cümlelerin olduğu büyülerdir. Bu büyülere basit bir nesneye aktarılır, kimi zaman ateşle yakılarak etkisiz hale getirilir.

 

Sumer inançlarına göre büyü hem insan hem de tanrı eliyle gerçekleşirdi. Tanrılar da gerek kendileriyle ilgili gerekse evrenle ilgili konularda büyüye başvurmuştur. Bu noktada Anadolu’da büyünün algılanış şekli arasında fark oluşmaktadır. Anadolu halkları genel manada büyünün insan kaynaklı olduğunu düşünürken Mezopotamya halkları hem insan hem tanrı kaynaklı olduğunu düşünmüşlerdir.

 

Örneğin büyü ile daha fazla ön plana çıkan Enki, büyünün efendisi sayılmış ve şahsıyla ilgili birçok metinde büyü uygulamalarından bahsedilmiştir.

 

Büyü ile ilgili sahip olduğu bilgiler nedeniyle ruhları kontrol altına alabilmiş, gizemli ifadeleri ve ritüelleri bu amaçla kullanmıştır. Bu sebepten dolayı olsa gerek ele geçirilen birçok metinde ismi geçmektedir. Nitekim cinler ve ifritler tarafından ele geçirilip işkence gören Marduk’a yalvarmış, o da babası Enki’nin yanına giderek bu durumun ortadan kaldırılmasını istemiştir. İfritler ve cinlerin kötü saldırılarına karşı sıkça okunan bu büyü metninde olayın devamı şu şekildedir:

 

“Enki oğluna, Asarluhi’ye yanıt verdi:

“Oğul, Senin bilmediğin nedir?

Ben ona ne katabilirim ki?

Asarluhi, Senin bilmediğin nedir?

Ben ona ne katabilirim ki?

Ben ne biliyorsam

Sen de biliyorsun!

Git oğlum,

Asarluhi.”

“Yüce anzam-kabından su al.

Dök onu.

Ilgın ve maştakal-bitkisini onun özüne kat.

Bu adamın üstüne serp onu.

Buhurdanlık ve meşale:

Alıp ona götür.”

“Adamın gövdesindeki nam-tar

Akıcı bir şey gibi çıkıp gidecek ondan!”

“Göğün kahramanının koca davulu,

Dehşet verici kükreyişi

Sesinin erdiği yerdeki kötü olan her şeyi silip süpürür:

Güven ona.

Bırak savunsun seni!

Göğün kahramanının koca davulu,

Dehşet verici parlaklığıyla

Bırak destek olsun sana!”

“Gaddar cin ve gaddar gaspçı:

Dışarı çık!

Kötü ruh ve kötü başbelası:

Çık git!

Gaddar tanrı ve sinsice dolaşan kötü kiş:

Defol!

Kötücül ağız ve fenalık biçimleyen tükürük:

Geç git!

Dimme ve Dima,

Adama musallat olan

Yok ol!

Istırap ve acı, hastalık, migren adamı saran:

Dağılın!

Bütün yüce tanrılar sizi lanetler:

Çekin gidin!”

A.Falkenstein ise, dört ana türe ayırdığı Sumer büyüsünde Marduk/Ea olarak adlandırdığı bir türü öykü, konuşma ve büyü gücüyle karışık olduğunu ve edebi gücünün göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgular. Bu tür sonunda ortaya çıkan şiirselliği çok güçlü bir büyü türüdür. Bu büyü çeşidi kendi arasında o kadar birlik gösterir ki bütünden ayrılması mümkün değildir ve bir eksikte büyü bozulur. Üç bölümden oluşan büyüde birine musallat olan hastalıklar ve cinlerin isimleri verilir:

“Oğlum, sen [her şeyi] bilirsin.

Senin bilmediğini –ben nasıl katabilirim?

Bütün bildiğim senin bildiklerindir.

“İnce uzun bir kamış bitkisini yarısından kes,

Hayat suyunu onun elinin üstüne damlat.

Sağ elinden aksın gitsin.

Sol elinin üstüne damlasın.

“Sazdan ağıyla Ejderha…

O ağzı mühürleyecektir!

 

Bir diğer Marduk/Ea büyüsünde de cinlerin listesi verilerek, cinlerin yakalamış olduğu birine çektirdikleri acı ve hırpalamalar yer alır. Parçanın başında büyüye en-enu-ru büyüsü denir:

 

Davulun Efendisi

Enki oğluna

Asarluhi’ye yanıt verdi

“Oğul, Senin bilmediğin nedir?

Ben ona ne katabilirim ki?

Asarluhi,

Ben ona n katabilirim ki?

Ben ne biliyorsam

Sen de biliyorsun!

Git, oğlum,

Asarluhi.

“Yüce anzam-kabından su al;

Dök onu.

Ilgın ve maştakal-bitkisini

Onun özüne kat.

Bu adamın üstüne serp onu.

Buhurdanlık ve meşale:

Alıp ona götür.

“Adamın gövdesindeki nam-tar

Akıcı bir şey gibi

Çıkıp gidecek ondan!

“Göğün kahramanının

koca davulu,

dehşet verici kükreyişi

sesinin erdiği yerdeki kötü olan her şeyi silip süpürür:

güven ona.

Bırak savunsun seni!

Göğün kahramanının

Koca davulu

dehşet verici parlaklığıyla:

bırak destek olsun sana!

“Gaddar cin ve gaddar gaspçı:

Dışarı çık!

Kötü ruh ve kötü başbelası;

Çık git!

Gaddar tanrı ve sinsi ve dolaşan kötü kişi:

Defol!

Kötücül ağız ve fenalık biçimleyen tükürük:

Geç git!

Dimme ve Dima,

Adama musallat olan:

Yok ol!

“Istırap ve acı,

Hastalık, migren

Adamı saran:

Dağılın!

“Bütün yüce tanrılar

Sizi lanetler:

Çekin gidin!

Diş ağrısına karşı yapılan bir büyü de ilgi çekicidir:Anu göğü yarattıktan sonra,

gök yeri yarattı,

ırmaklar kanalları yarattı,

kanallar bataklığı yarattı,

kurtçuk ağlayarak Şamaş’ın huzuruna çıktı,

gözyaşları çağlayarak Ea’nın huzuruna çıktı:

“Bana yiyeceğim olarak ne vereceksin?

Emmek için bana ne vereceksin?”

“Olgun incir veriyorum sana

Ve armannu-elması.”

“Olgun incir ve armannu-elması

Bunlar benim ne işime yarar?

Yukarı kaldır beni –bırak da diş ile diş etlerinin

arasında yaşayayım!

dişinin kanını emeceğim

ve dişetlerinin kökünü kemirceğim.”

İğneyle al –ve onu ayağından yakal,

“Çünkü bunu söyledin ya, kurtçuk,

Ea yumruğunun gücüyle seni yere serecek!”

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...