Jump to content

Lethal Perfection

Önerilen Mesajlar

https://www.youtube.com/watch?v=oyUKTxeIGLU

 

Dünyada o kadar çok şey yanlış, biçimsiz ve düzensiz ki insanın öfkelenmemesi, sinirlenmemesi için hiçbir neden yok. Her şeye insan meydan okuyabilir, her şeyden nefret edilebilir, saçma sapan metallere saçma sapan tekmeler savurabilirsiniz. Mesela ben, bir kaç gün önce yönleri gösteren bir trafik tabelasına öyle sağlam bir tekme savurmuştum ki, hala sol ayağımda arada bir ağrısını hissederim.

 

Mesele şu, neden her şey bu kadar sıradan, tek düze. Biçimsizlik rutin olmuş, yanlış olan sıradana dönüşmüş. Her şey yanlış, hiçbir şey olması gerektiği gibi değil ancak her şey her yerde. Tamam, trafik tabelasına tekme savurmanın kendisi çok saçma görünebilir, o tabelaya ne yaparsam yapayım hiçbir şey değişmez sonuçta. Ancak, en azından kendi iç dünyamda iyi kötü bir tatmin yaşadım. Sürekli tekrar eden, sürekli kendisini tekrarlayan vasat şeye bir meydan okumuştum. O tabela Antalya'da da var, Samsun'da da var, İstanbul'da da var. Biçim değişmiyor, ancak kendi içerisindeki şeyler değişiyor. Ancak, her şey sürekli aynı. İnsan ırkı farklı bir şey gördüğü zaman aslında onun ihtiyacı olan şey olduğunu dahi anlayamayacak kadar aciz, basit, vasat.

 

Her şeyin en kötüsü, en berbatı karşımızda, çağın ruhu insanın vasat olduğunu fısıldayayıp duruyor. İnsan kendi özünde bir aslan taşır, ancak çağın ruhu onu inkar eder. Senin içindeki aslan değil, kendini kandırma, sen acizsin, köle olmalısın der durur bu aptal ruh. Tek derdi insanı sıkıştırmak, aptallaştırmak, aşağı görmekten başka bir şey değildir.

 

Öfke, haksızlığa karşı doğar. Öfkenin zıttı sevgi değildir, insan sevdikleri için öfke duyuyorsa öfke ile sevgiyi karşı karşıya koyamayız. Öfkenin zıttı uyuşmaktır, farkına varmamak ve kendisini kaybetmektir. Kişi, öfke duymazsa bir kuklaya dönüşür. Öfke ve nefret, insanı uyanık tutar. Fazlası, yıpranmış bir ruha işaret eder; yokluğu ise bir köleye. Uyuşturulduğunuz müddetçe esirsiniz, birileri sizi ele geçirmek istiyorsa önce sizi uyuşturur. Hiç vahşi hayvanların nasıl avlandığını bilmez misiniz?

 

Her şey, sizi uyuşturmak için var. Trafik levhasının tek düzeliği, hiçbir şekilde farklılığı olmaması aslında sizi bir anlamda uyuşturur. Zira; sıradandır, rutindir. Yalnızca bu değil, başınızı kaldırdığınız zaman gördüğünüz bütün binalar tekdüzedir, etrafınızda gördüğünüz bütün arabalar tekdüzedir ya da ne bileyim, insanlar bile tekdüzedir. Her şey o kadar tekdüze ki, insanı şaşırtan, uyandıran hiçbir şey yok. Çoğumuz, kendi iç dünyasına sarılmış ve kendimizi hayali şeylerle avutmaya çalışan zavallılarız. Kendimizi, sürekli tekrar eden kısa döngünün içerisinde kaybettik ve uyanmamak istiyoruz.

 

Önce inkardan vazgeçmeli, sonra savaşı göze almalı, sonra barışa tapmaktan vazgeçmeli.

 

Bu yazıyı yollamadan önce Güneş 9. evime girdi. 13 Derece Terazi, yöneticisi Akrep'te, yücelim yöneticisi Oğlakta. Mars ise kovada. Anlayacağınız gayet zehir zemberek konumlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ahmet Mithat Efendi gibi adamsın be mübarek.

Ahahahaha.

 

------

Leth, ben de sahildeki çimenlere küfrediyorum, evde su bardakları kırıldıkça zevk alıyorum. Leth, beni şaşırtacak bir şey arıyorum, yok Leth, yok. Patatesler dahi yumru yumruyken, insanların tek düzeliği sinirime dokunuyor. Öz cümle; çok haklısın. :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...