Jump to content

Paranormal Güvercinler


GOZ

Önerilen Mesajlar

Evrimin başyapıtı olan güvercinlerin eşi benzeri olmayan yön bulma yetenekleri araştırmacılar arasında hep görüş ayrılıklarına neden olmuştur. Bunun nedeni diğer hayvanların yön bulurken belirli özelliklerini kullanmaları ama güvercinlerin birçok farklı duyularını kullanarak zihinlerinde ona göre haritalama yaparak evlerini bulmalarıdır. Ben de hala tam olarak çözülemeyen güvercinlerin üstün zekasıyla ilgili Paranormal Güvercinler adlı belgeselden esinlenerek böyle bir başlık seçtim. Belgeselde Güvercinlerin morfik rezonansı kullanarak yönlerini bulduğunu kanıtlamaya çalışan bir bilim adamı vardı. Ondan da daha sonra bahsetmeyi düşünüyorum. Bu başlıkta sadece güvercinlerin zekasından değil, onların savaşlardaki kahramanlıklarından, mitolojideki yerlerinden ve üstün fiziksel özelliklerinden zaman buldukça bahsetmeyi düşünüyorum. Siz de bildiklerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum.

 

Güvercinlerin Zekası

 

Yön bulma konusunda hiçbir hayvan güvercinle yarışamaz. Eski zamanlarda bir mesaj bir yere mutlaka ulaştırılmak zorundaysa güvercine bağlanırdı. Savaş zamanı kullanılan güvercinlerin %95'i görevlerini tamamlamıştır ve savaş alanında telsizlerden daha güvenilir olmuşlardır. Bir mesajı 80 km uzağa götürmek profesyonel bir koşucunun 5 saatini alır. Bir at bunu 2 saatte yapabilir. Ama bir güvercin neredeyse 1 saatten az sürede bunu başarır.

Güvercinler Güneş'i, belirli görsel işaretleri ve koku izlerini takip ederler. Hatta günlük gezilerinde dünyanın manyetik alanından bile yararlanırlar. Bazı araştırmacılar güvercinlerin eve dönüş yolunu kusursuz biyolojik saatleri yardımıyla bulduklarına inanıyor. Güneş pusulası denen bir yetenek sayesinde günün herhangi bir saatinde Güneş'in bulunması gereken yeri tahmin ediyorlar.

Güvercinler yolda giderken yolları, yol üzerindeki nesneleri, binaları ve hatta insanları tanıyabilirler. Uzun yolları üzerinde maruz kaldıkları yüksek miktardaki veriyi düzenlemek ve kullanabilmek için çok güçlü bir hafızaları vardır. Bilim adamları laboratuarlarda yaptıkları araştırmalarda güvercinlerin yaklaşık 1000'i aşkın nesneyi hafızalarında tutabildiklerini buldu. Bir güvercine yaptıkları testte yuvasına iki farklı yem haznesi koydular ve her fotoğraf gösterdiklerinde bu fotoğrafın hangi hazneyi tetiklediğini güvercinin bulması gerekiyordu. Güvercin 1000'i aşkın nesnenin hangi hazneyi tetiklediğini aklında tuttu. Bu test güvercinlerin inanılmaz birer görüş ve hafıza makinesi olduğunu kanıtlamıştır. Güvercinlerin güçlü hafızaları ve detayları yakalayabilen görüş yetenekleri evlerini işaret eden bir dizi hava haritası yaratır. Güvercin onu evine götürecek işaret sıralamasını olduğunu gibi hatırlar. Önceleri evine dönerken farklı yolları takip eden bir güvercinin sonradan bir demiryolu gibi belirli bir yolu takip etmesi sayesinde uzmanlar bunu anlamıştır. Bu güvercinin güçlü duyularının ve üstün zekasının kanıtıdır.

Bütün güvercinler evini bulabilir. Evleri ister kilometrelerce uzakta olsun ister bilinmeyen yollardan geçmek zorunda kalsınlar. Bilim bu uzak mesafe ustalarını hiçbir zaman tam olarak anlayamamıştır.

Bazı araştırmacılar güvercinlerin sırrının burunlarında saklı olduğunu düşünüyor. Çevredeki farklı kokular güvercinlere nerede olduklarını ve nereye gitmeleri gerektiğini anlatır. Güvercinler dünyaya geldikleri andan itibaren çevrelerindeki kokuları kategorilere ayırmaya başlarlar. Yani güvercinler kelimenin tam anlamıyla evlerinin kokusunu alabilirler. Kokular rüzgarla hareket eder ve güvercinler de bu rüzgarların yönlerini tespit edebilirler. Güvercinler belirli kokuları ve temsil ettikleri yerleri hatırlayabilirler. Bir okyanusun, bir ormanın veya bir şehirin kokusuna göre evlerinin nerede olduğunu tespit edebilirler. Güvercinler kafalarında bir koku haritası çıkarırlar ve kokuların yoğunlukları ve türlerine göre evlerini bulurlar.

Başka araştırmacılar güvercinlerin dünyanın manyetik alanlarına duyarlılıkları sayesinde evlerini bulduklarını düşünüyor. Güvercinlerin üst gagalarındaki sinir uçlarında manyetik alanlara duyarlı manyetit adında küçük kristaller vardır. Güvercinin üst gagasının iki tarafındaki üç farklı bölgede bu kristallerden yüzlercesi bulunur. Her bir manyetit demeti farklı bir eksen üzerindedir. Bu sayede güvercine dünyanın manyetik alanıyla ilgili üç boyutlu bilgi sağlar ve bu sayede manyetik haritalama yöntemiyle zihninde eve giden yolu çizer. Güvercinlerin vücudu yüksek teknolojiyle donatılmış mükemmel bir sanat eseridir.

 

kaynak: Discovery Channel Brilliant Pigeons belgeseli

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Savaşlarda Madalya Alan Güvercinler

 

Güvercinler, Antik Mısır'dan beri askeri güçler arasında mesaj iletmek için kullanılmış ve savaşların, hatta tarihin akışına etki etmişlerdir. Güvercinler savaş sırasında o kadar etkili olmuşlardır ki başarı oranları %90'ı bulmuştur.Savaşlarda kahramanlık gösteren hayvanlara verilen şeref nişanı Dickin Madalyası'nın çıkış kaynağı güvercinler olmuştur. 2. dünya savaşında 32 güvercin, 18 köpek, 3 at ve 1 kedi dickin madalyası almıştır.

 

Cher Ami (Sevgili Arkadaşım)

Savaş sırasında Almanlara karşı mücadele eden Fransızlara Amerikan askerleri yardıma gelir. Almanların içindeki en stratejik bölgeyi ele geçirmekle görevlendirilen Amerikan Binbaşı Charles Whittlesey ve 500 kişilik müfrezesi bu yardım için seçilmiş askerlerdendir.

 

 

Ancak bir süre sonra Fransız birliklerinin geri çekilmesiyle bu müfreze Almanların arasında tek başına kalır. İlk günden birçoğu ölen askerlerin ikinci gün yalnızca 200 tanesi hayatta kalır. Buna ek olarak Amerikan komutanlara durumlarını anlatmak için de iletişim kuracakları hiçbir fırsat yoktur. Yapabilecekleri tek şey vardır, o da güvercinler ile haber salmak.

Binbaşı Whittlesey sabaha kadar bu planı yaparken, sabaha kalktıklarında fark ederler ki Almanlar tüm güvercinleri yok etmiş. Ancak bir güvercini gözden kaçırmış olmalılar ki Whittlesey bu güvercini son şans olarak kullanacaktır.

 

 

Bu sırada Almanlara karşı başka taraftan saldıran Amerikan komutanları, Whittlesey’in müfrezesinin Almanların içinde olduğundan haberdar değildir ve haliyle sıktıkları kurşunlar kendi birliklerine gider. Kendi komutanlarının kurşunları altında kalan ve körü körüne ölen askerlerin durumu vahimdir.

Bu duruma daha fazla dayanamayan binbaşı ise son şansları olan güvercinin sol bacağına hızlıca basit bir uyarı mesajı yazarak tutturur ve güvercini salar. Mesajda yazanlar şunlardır:

 

 

“Biz 276.4 paralelleri arasındayız. Topçu birliğimiz direkt olarak bizi ateşliyor. Tanrı aşkına, bunu kesin!”

 

 

Güvercin mesajı götürmesi için salınır. Ancak güvercini fark eden Almanlar güvercine ateş etmeye başlarlar. Birkaç dakika boyunca kurşunlar güvercinin yanından sıyrılarak geçer. Daha kötüsü güvercin gözünden, göğüs kafesinden vurulur ve sendeleyerek düşüşe geçer. Ama çok inanılmaz bir şekilde bu güvercin kendi gücünü toplayarak kurşunların yetişemeyeceği bir yüksekliğe güçlükle çıkmayı başarır. Göğsündeki kurşunla birlikte tam 25 dakika boyunca 40 kilometre kadar uçar ve mesajı yerine ulaştırır.

 

Mesajın ulaşmasıyla Amerikan müfrezesinin üzerindeki bombardıman son bulur ve yardıma gelen komutanlarla birlikte 200 Amerikan askeri kurtulur. Ancak maalesef görevine sadık bu güvercin, ağır yaralanmıştır ve bu onun ilk ve son görevi olmuştur. Kümesine döndüğünde kanamaya daha fazla dayanamayan güvercin hayatını kaybeder.

İşte bu nedenle Cher Ami adı verilen bu güvercin, 77. Piyade Tümeni’nin kahramanı olmuştur. Fransızlar, Amerikan askerlerine yardım eden bu cesur ve azimli güvercinin hikâyesini öğrendiklerinde, ona Croix de Guerre ödülünü vermiştir.

 

 

I.Dünya Savaşı’nda kim ne tarafta olursa olsun, doğanın bir harikası olan güvercin, bize aynı zamanda sadakati, azmi, güveni ve mücadeleyi anlatıyor.

 

kaynak: Discovery Channel Brilliant Pigeons belgeseli ve listelist.com

cher_ami-3.jpg

Cher-Ami_army_mil.jpg

GOZ tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Winkie

23 Şubat 1942'de fena halde hasar alan kraliyet hava kuvvetlerine ait jet kuzey denizine inmek zorunda kaldı.

Uçuş ekibi Norveç'teki bir görevden dönüyordu. Ama uçakları düşman ateşiyle vuruldu ve gidecekleri yerden 100 mil ileride denize çakıldı.

Denizin buz gibi sularında mücadele veren ve doğru konumda olmadığı için telsizle askeri üsle iletişim kuramayan 4 kişi soğuk ve yalnızlık içinde ölümü bekliyorlardı.

Ama ekibin uçağı düşmüş olsa da gizli silahlarını kurtarmayı başarmışlardı. Gizli silahları bir posta güverciniydi. Broughty Feribotu'ndaki yuvasını bulması umuduyla ekip Winkie adlı güvercini serbest bıraktı.

O zamanlar GPS ve uydu sinyal göndericileri olmadığı için ve telsiz de her zaman çekmediği için güvercinlerin eşsiz yön bulma yeteneğine ihtiyaç duyuluyordu.

Üsteki askerler uçağın düşüş zamanıyla güvercinin üsse ulaşma zamanı arasındaki farkı hesaplayarak 15 dakika içinde askerleri buldular.

Hava üssünde Winkie'nin şerefine bir yemek verildi ve bir yıl sonra da Winkie olağanüstü zorluklar altında mesajını ilettiği için Dickin Madalyası aldı.

 

GI Joe

İkinci dünya savaşı sırasında İngilizler Almanlar'ın elinde tuttuğu bir İtalyan şehri olan Colvi Veccia'yı ele geçirmek isterler. Alman'ları zayıflatmak için piyadelere hava saldırısı yapmaları emredilir. 18 Ekim 1943'te Alman direnişi düşer ve İngiliz askerleri şehrin içlerindeki konumları ele geçirmeye başlarlar. Yarım saat içinde İngilizler hava saldırısının başlamasını planlarlar. Bu sırada aceleyle GI Joe adlı güvercin saldırıyı karargaha haber vermesi için salınır. Tam uçaklar hedef belirleyip bombalamaya hazırlanırken GI Joe adlı güvercin 20 mili tam 20 dakika gibi inanılmaz bir sürede uçarak saldırıyı haber verir ve 1000'i aşkın insanın hayatını kurtarır.

 

kaynak: https://www.bbc.com/news/uk-scotland-tayside-central-17138990

https://www.pigeonracingpigeon.com/uncategorized/famouspigeons/

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Paranormal Güvercinler

Güvercinlerin nasıl evlerini bulduğu konusunda hala bilim adamları fikir birliğine varmış değil. Bazıları Güneş sayesinde, bazıları düşük frekanstaki sesler sayesinde, bazıları kokuları takip ederek, bazıları manyetik alanı kullanarak, bazıları da insanların yaptıkları yolları ve işaretleri takip ederek evlerine gittiklerini savunuyor. Bunların hepsinden çok daha farklı ve çok daha sıradışı başka bir görüş de güvercinlerin manyetik rezonans sayesinde evlerini bulduğunu savunan görüştür. Morfik rezonansa verilebilecek yazılı kayıtlara dayanan bir örnek Prens adındaki bir köpekle ilgilidir. Er James Brown eşini ve köpeğini Buttevant'taki evde bırakarak eylül ayında Birinci Dünya Savaşı'na katılır. Kasım ayında askerin eşi köpeğin ortadan kaybolduğunu farkeder ve hiçbir yerde bulamaz. Askere bir mektupla durumu anlatır. Er Brown Armentière yakınında bir yere atandıktan sonra orada Prens'e benzeyen bir köpek görür. Köpeği adıyla çağırınca köpeğin kendisine doğru koşup onu yalamaya başlamasıyla köpeğin Prens olduğunu anlar ve bu duruma çok şaşırır. Prens'in gelişine Er Brown kadar birlikteki askerler de sevinir. Prens birliğin neşe ve moral kaynağı olur. Ancak,daha sonrasında bir hava saldırısı sırasında birlikteki askerlerle birlikte hayatını kaybeder. Prens 1108,4 kilometrelik yol gelmiştir. Bilim adamlarına göre bunu açıklayabilecek küresel koordinatlara dayanan hiçbir navigasyonel sistem yoktur. Bunu açıklayabilecek tek şey hayvanla insan arasındaki bağdır. Bu bağ hayvanın, insanın olduğu yönü bulmasını sağlar. Bu görünmez elastik bir bant gibidir ve insanla hayvanı birbirini çeker. Güvercinlerle de evleri arasında bu elastik bantın olduğu düşünülmektedir. Morfik rezonans doğadanın belleği aracılığıyla işleyen bir süreçtir. Benzer şeyler onları takip eden benzer şeylerle yüklenir. Morfik rezonans teorisine göre sözde doğa yasaları daha çok alışkanlıktır. Her türün kollektif belleği vardır.

 

İnsanların Yüzlerini Hatırlayabilirler

Ayna testinden geçebilen memeli olmayan tek canlı güvercin, aynı zamanda insanları da yüzlerine bakarak birbirinden ayırabilir. Kendilerini besleyen insanları uzaktan tanırlar ve daha yemi görmeden yanına giderler. Ancak sadece dostlarını değil, düşmanlarını da hatırlarlar. Bu küçük bir kuş için şaşılacak bir yetenektir. Güvercinler sadece sokakta yanınızdan geçip gitmezler. Yüzünüzü de incelerler. Güvercinlerin bu yeteneğini anlamak için araştırmacılar parkta birbirine yakın iki noktada güvercinleri beslemeye başlarlar. Besleyenlerden biri arada güvercinleri kovalar. Güvercinler bir süre sonra onun yemlerini yemeyi bırakıp yem atan diğer kişinin önünde toplanırlar. Araştırmalar farklı günlerde, giysilerini değiştirerek ve daha önce oturdukları yerleri değiştirerek deneyi tekrarlarlar ama her defasında kendilerine kötü davranan kişinin attığı yemi yemezler ve hepsi kendilerine iyi davranan araştırmacının önünde toplanırlar.

 

Güvercinlerin Ortak Bir Amacı Vardır

 

​Güvercinler kendi aralarında bir iletişim ağı kurarlar. Şehri bölgelere ayırırlar. Böylece her güvercine eşit miktarda yem düşer. Buna bilim adamları ideal bağımsız dağıtım konsepti adını vermişler. Şehirdeki parklardaki yemek miktarıyla orantılı olarak o parklara dağılırlar. Bir parkta başka bir parktan 2 kat daha fazla yem varsa iki kat daha fazla güvercin o parka gider. Eğer başka bir parkta da 5 kat daha fazla yiyecek varsa o parka da 5 kat daha fazla güvercin gider. Böyle bir dağılım yapan hayvan nüfusunun tek açıklaması aralarında bir iletişim ağı kurmuş olmaları ve bir ekip çalışması yapıyor olmalarıdır. Güvercinleri asla daha fazla besleyemezsiniz. Sadece beslediğiniz güvercinlerin sayısını arttırırsınız. Bu güvercinlerin ortak bir amacı olduğunu gösterir.

 

kaynak: Paranormal Güvercinler belgeseli ve Güvercinlerin Gizli Yaşamı Belgeseli

GOZ tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Güvercinlerin Anlamlı Kelimeleri Görsel Olarak Ayırt Edebilmesi

​Bir araştırmaya göre güvercinlerin anlamlı kelimeleri saçma kelimelerden ayırabildiği ortaya çıktı. Babunlar 308 dört harfli kelimeyi öğrenirlerken kuşlardan güvercin 58 kelimeyi öğrenerek en başarılı kuş türü oldu. Araştırmada güvercinler "vrey" gibi yanlış yazılmış kelimeleri "very" halinde bir araya getirerek düzelttiler. Güvercinler bu testler sırada sadece kelimeleri ezberlemediler. Yeni kelimelerdeki yazım hatalarını da düzelttiler. Güvercinler bunu yaparken harflerdeki bazı kombinasyonlarla ilgili istatistiksel bilgilerini kullandılar. Örneğin "en" ve "al" gibi belirli harf gruplarının daha çok anlamlı kelimeler oluşturduğunu düşünerek seçim yaptılar.

 

Sahil Güvenlikte Güvercinlerin Çalışması

1980'lerin başında Sahil Güvenlik güvercinleri helikopterlerin alt tarafdaki bir kapsüle yerleştirerek okyanustaki kayıp insanları bulma fikrini denediler. Güvercinleri özel eğitim odalarında gagalayabilecekleri düğmelerin olduğu bir ekranla eğittiler ve temel eğitim sürecini geçen güvercinler helikopterde eğitimlerine devam etmeye hak kazandılar. Güvercinler suyun üzerindeki nesneleri %93 oranında bulabilirken insanlar nesnelerin konumunu daha önceden aşağı yukarı bildikleri halde ve deneylerin arasında dinlenme imkanları olduğu halde sadece %38 oranında bulabildiler. Güvercinler bulma konusunda çok hevesli oldukları için, görev sırasında hiç uykuları gelmediği için ve insanlardan çok daha iyi iş çıkarttıkları için görev için ideallerdi. Ancak bu görev bütçe kesintileri, ekipman arızaları ve insanların güvercinlere karşı önyargılı olmaları nedeniyle rafa kaldırıldı.

 

 

Güvercin Projesi

Radardan önce pilotlar düşman gemilerini vurmak için çok yakından uçmak zorunda kalıyorlardı ve bu yüzden genelde vuruluyorlardı. Skinner güvercinlerin füzelere rehberlik edebileceğini düşündü. Güvercinler hareket eden savaş gemilerini seçebilecek şekilde eğitildiler. Füzelerin ön kısmına optik lensler yerleştirildi. Bu görüntü de üç güvercinin ekranlarına verildi. İki güvercin füzenin yönünü onaylarsa füzenin yönü belirlenmiş oluyordu. Proje gayet güzel çalışıyordu. Ancak bu proje de güvercinlere karşı olan önyargı yüzünden rafa kaldırıldı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Güvercinler kanser tedavisinde umut oldu

 

Bilim adamları güvercinlerin mamografi taramaları ve biyopsi örneklerine bakarak iyi ve kötü huylu dokuları ayırt edebileceğini keşfetti.

 

http://i.hizliresim.com/LDQ1Wa.jpg

 

Görevliler bazen insanın yorumlaması için yıllarını alan verileri, güvercinlerin 15 günlük bir eğitimle %85 doğru okuduğunu keşfetti.

 

http://i.hizliresim.com/ED354v.jpg

 

Kaliforniya Üniversitesi profesörlerinden Richard Levenson, konuyla ilgili olarak, "Eğitim ve gıda takviyesi ile güvercinler kanser tanısında insanlar gibi hareket edebilir. Sekiz güvercini 15 gün boyunca eğittik. İyi ve kötü huylu sonuçlar için mavi ve sarı renkli düğmeleri gagalamalarını istedik. Sonuç %85 oranında doğru çıktı." dedi.

 

Güvercinlerin beyinlerinin orta parmağımızın ucu kadar olduğunu ama insana çok benzeyen nöral yolları olduğunu söyleyen Levenson, güvercinlerin gelecekte tıbbın bir çok alanında kullanılacağını öngörüyor.

 

Akşam

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...