Jump to content

Kam Elbisesi Manyak ve Diğer Malzemelerin Yapılışı


reincarnated

Önerilen Mesajlar

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/manyak3.jpg

Bütün Altay Kamları ilk senelerde ayinleri manyak’sız icra ederler. Erkekler, kız ve oğlanlar adi Cepken (Çekmen) evli kadınlar ise her gün giydikleri terlik denilen elbise ile ayin yaparlar (fakat “terlik” üzerine giydikleri kolsuz kostümü (Çegedek) ayin esnasında çıkarırlar.)

 

Kamlık mesleğine tamamıyla icra ettikten sonra her kadın Kam, kültün mukaddesatından sayılan cübbeyi yaptırmaya mecburdur. Kam ilm-i haline göre, bu ruhlara manyak’sız ayin yapılmaz. Erlik’e ayin icra etmeyen Kam (Ak Kam) manyak kullanmazlar, bunlara “manyaksız Kam – manyakı yok Kam” denir. Bütün ruhlara (Tös’lere ayin yapabilen Kam (kara Kam) için manyak zaruridir. Bunlara “manyaklı Kam – manyaktuu Kam” denir.

 

Kam, manyakını kendi arzu ve isteği ile değil kuvvetini tevarüs ettiği ruh-körmös’ün telkini ve ilhamı ile yaptırır. Manyakın biçimi ve diğer teferruatına dair bütün emir ve talimat Kam’a ruh tarafından verilir. Manyak üzerine kese, ağaçkakan derisi, ayı pençesi, kartal tırnağı ve saire gibi şeyler asmak da bu ruh-körmös’ün arzularını tatmin içindir. Kam, ruhun telkinlerine riayet etmezse cezasını çeker; ruh ona hastalıklar gönderir.

 

Katun ırmağının bir kolu olan Kuyum sahilinde sakin Sürtüş adlı bir Kam’ın ruh – körmös’ünden şikayet etmiştir. Manyak yaptırmadığından dolayı ruhu Palas ona dargınmış, “Sur’a” gönderiyormuş:

 

Sürtüş saatlerce baygın yatar, onu ancak sun’i tedbirler ve davul sesi ile ayıltmak kabil olur.

 

Çuy ırmağı sahilinde sakin Kuytuk adlı bir kadın Kam’ın körmös’leri manyak yaptırmadığı için el ve ayaklarını ısırıp rahatsız ediyorlarmış. Bu kadının manyağını Burhanist’ler yakmışlardı. Bütün teferruatını ihtiva eden Kam cübbesi kültük manyak tesmiye olunur.

 

Erkek Kam manyakı ile kadın Kam manyakı arasında esas itibariyle fark yoktur. Kadın Kam’ın manyakı, diğer kadın elbiselerinde olduğu gibi, zerafet ve süslülüğü ile temayüz eder. Bir manyakın değeri aslında maddiyat ile ölçülemez ancak hazırlanışı bir Altaylı’nın Kamların servetinin yarısını teşkil eder. Çünkü Kamların ekserisi fukaradan, pek nadir olarak orta sınıftan ve zenginlerden olur.

 

Kam mesleği iktisadi bakımdan Altaylı için hiç de karlı bir sanat değildir. Bu meslek kazanç temin etmediği halde Kam’ın mesai vakitlerini işgal eder. Aldığı ücret ve hediyeler bu iş saatlerini ödeyemez. Bazı Kamların söylediklerine göre, üç dört gün devam eden ayin için ancak küçük sembolik ücret verilmektedir. Bundan başka, hediye olarak, kurban etinden bir parça ve birkaç arşın kumaş verilir. Pek nadir olarak Kam’a cepken, koyun, dana ve at verirler; fakat bu gibi hediyeler ancak hastanın sağlamasından sonra olur.

 

Şöhret kazanmış Kamlar mesai ücretlerini aşağı yukarı tam alabilirler. Bunlar orta yaşlı ve ihtiyar Kamlardır. Genç erkek ve genelde kadın Kamlar, kazançlarının azlığından dolayı, daima ailelerinin memnuniyetsizliğini celp ederler. Bazen da tam kurban ayininin ortasında kadın Kamın kocası gelip karısını tehditle evine götürür, böylece ayini yarıda bıraktırır.

 

Hali vakti yerinde olan Kam manyak’ını iki üç ay zarfında hazırlayabilir, yoksul Kamlar ise bir, hatta üç sene uğraşırlar. Manyak için lazım olan malzemenin bir takımı, inancının gereği duygular vasıtası, akraba, komşu ve dostlar tarafından teberru edilir. Erkekler malzemeyi ham halinde, kadınlar işlenmiş olarak (mesela, iğnelik (iinelik) kese (kalta), saç örgüsü (kajanay) v.s. gibi) hediye ederler.

 

Manyak, kadınlar tarafından hazırlanır. Kam’ın kendi ailesine mensup kadınlarla komşu kadınları çalışırlar. Ufak tefek işleri kızlar da yaparlar. Manyak dikmeyi ekseriya ihtiyar ve dikiş işlerinde tecrübeli (us kiji) kadın üzerine alır ve başkalarına rehberlik eder. Manyakın her parçası önce ayrı ayrı hazırlandıktan sonra birleştirilir.

 

Manyak üzerinde çalışırken adaba aykırı harekette bulunmak kati surette yasaktır.

 

Manyak hazır olduktan sonra sahibi olan Kam hususi bir ayin yapar. Bu ayin için kurban kesilmez. “Yelbüü çıgarıp yat” yahut “manyak aruulap yat (manyak takdis etme, manyak temizleme)” tesmiye edilen bu ayin pek nadir olduğundan, görmek ve ayinde bulunmak için herkes koşar. Adından da anlaşıldığı üzere, bu ayin “takdis (aruulama)” ayinidir. Bununla beraber bu ayinden başlıca maksat manyakın istimale yarayıp yaramadığını “ruh”dan öğrenmektedir.

 

Manyakın hazırlanmasını buyuran hami “ruh” bu ayin esnasında manyak’ı dikkatle tetkik eder ve beğenip beğenmediğini, telkin yoluyla, bildirir. Ruhun yaptığı ihtarlar her zaman yerine getirilir; Manyak’ın eksikleri ikmal edilir, söküp yeniden dikilir; ancak “ruh” beğendikten sonradır ki manyak mukaddes cübbe sayılır ve ayinde kullanmaya yarar.

 

Erkek Kam’ın manyak’ını kadın Kamın giymesi ve bunun aksi yasaktır. Manyak evlerde sandık veya bohça içinde, “Aruu Körmös”’lerin bulunduğu köşede saklanır. Başka elbiselerle, bilhassa kadın elbiseleri ile temas etmemesine çok dikkat edilir. Bir obadan diğer obaya nakledilirken manyak’ı eğerin arka tarafına bağlarlar. Manyak’ı bir yerden diğer yere her erkek götürebilir.

 

Ayin esnasında manyak gömlek üzerine, yazın çok sıcak havalarda ise çıplak vücut üzerine giyilir.

 

Kam “yer-sub” ruhlarına, Erlik’e, onun oğullarına, aruu körmös’ler zümresine giren kan kardeş “ruh”lara kamlarken (ayin yaparken) manyakını giyer.

 

Ülgen ve onun oğulları namına “üstügü” ayinini yaparken manyak kullanılmaz; adi çepken üzerine, eteklerine kadar uzanan, üç beyaz şerit asmakla iktifa olunur. Üç beyaz şerit asılan bu adi cepkene “üç yalamaluu ton” denir.

 

Kam cübbesi, esas itibar ile otuz parçadan mürekkep sayılıyorsa da ufak tefek teferruatı ile beraber altmış parçaya baliğ olur.

 

Manyak’ın esas kısımları yukarı ve aşağı dünyalara ait eşyanın tasvir veya sembolleri günlük hayatta lazım olan şeylerin minyatürleri, hayvan ve kuş derileridir.

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-susler-300x189.jpg

Atay Kam Cübbesinin Eteğine Konulan Süsler

 

a) Etek (kalça üzerine gelen) kısmının süsleri türlü renkteki mendiller arçuul ve yarım arşın uzunluğunda bir parça bez bayrı pös’tür. Bunları, ayini dinlemek istiyenler manyak’a kayışla bağlarlar. Bu mendiller çoğalırsa Kam bunları alıp kendi kullanır.

 

b) Gelişi güzel bağlanan süsler:

 

 

 

 

 

1. Saçaklı, işlemeli ve puhu veya kartal tüyleri asılı bir örgü. Bu, manyak’ın kuşağına bağlanır. Hususi bir adı yoktur.

 

2. Kartal pençesi ( mörküdün tabıjı )

 

Ay kanattuu kara mörküdüm, Ay kanadlı kara kartalım,

Agar tös köpaştap yüretten, Mukaddes tös’e rehber olup yürüyen.

 

3. Arçuuvların altında, manyak’ın sol tarafına koyu renkli kumaştan örülmüş, her biri 3 /4 arşın uzunluğunda iki kalın örgü bağlanır. Bunlardan birincisine yılan, ikincisine kör yılan (kamık) denir.

 

Altın baştuu sur kamık Altın başlı boz (renkli) kör yılan,

Altı uustuu karayılan Altı ağızlı kara yılan

 

Yılan ve kör yılan Kama silah vazifesini görürler. Kam bunlarla hastaya musallat olan şerir ruhları yaman körmösleri kovar.

 

4. Ayı pençesi (ayuu tabıjı).

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/manyak4-241x300.jpg

 

Manyak’ın Omuzlarına Konulan Süsler

 

Puhu ve baykuş tüylerinden iki demet. Bu demetler omuzların üzerine konulur. Ülberk tesmiye edilen bu demetler iki kartalı mörküt veyahut iki şahini şonkor temsil ederler.

 

Bala mörküt Yavru kartal

Eki iinime okşop tüşken iki omuzuma, bağırarak, inmiş.

Eki iinime boro mörküt sayılgan iki omuzuma boz kartal inmiş.

Er aldıma akşıgan şonkor Tam önüme bağıran boz şahin

 

Sayılgan (=salılgan), Kartal ve şahin, göze görünmeden, Kamı ve kurbanlık hayvanı tai’lerine götürürler.

 

Kurkundarın kımıngajın Kanad kemiklerini toplarsa,

Kudaydıfi yolına yüs alıp jü- Doğruca Tanrı yoluna giderler.

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/manyak5-300x234.jpg

Manyak’ın Ön Tarafındaki Parçalar

 

a) Manyak’ın ön kenarına kırmızı şerit dikilir; iki düğmesi topçi vardır: biri yakada, diğeri de kuşak hizasındadır.

 

b) Manyak’ın göğüs kısmında dokuz yerinden düğümlenmiş dikiş yeri bulunur. Bunlar bazen şakuli çizgiler teşkil ederler.

 

c) Manyak’ın eteklerinde bir sıra kumaş ve kayıştan yapılmış yedişer tane yeni manyakçıklar bulunur; bunlardan dördü keçi derisinden üçü de kumaştandır.

 

Bu manyakçıklara şeritler veyahut örgüler dikilir; şerit veya örgülerin sayısı kayıştan yapılanlarda altıdan dokuza, kumaştan yapılanlarda ikiden üçe kadar olur.

 

Kayış manyakçıkların şeritleri arçuul ve bayrıl lan bağlamaya yarar.

 

Kayış manyaklar aç manyak tesmiye olunur.

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-basligi-198x300.jpg

Kam Külahı (Pörük)

 

Altay Kamında ayin icra ederken giymeye mahsus iki türlü külah (pörük) vardır:

 

Biri manyak külahı, diğeri de adi cübbe külahıdır.

 

1.Şu veya bu sembolik süsleri bulunan manyak külahı kuş pörük veya yılan maştuu kuş pörük yani yılan başlı kuş külahı tesmiye olunur.

 

Bu külah manyak’la beraber giyilir tek başına hiç kullanılmaz. Bir evden diğer eve nakledilirken bu külah ters çevrilip manyakın koluna sokulur. Evlerde ise en saygılı yere, manyak’ın saklandığı köşeye, konur.

 

Külaha (pörük) yapılan süsler geçmiş Kamlar (Ozo Kam)’ın külahlarındaki süslere uygun olur. Bununla beraber külahı hazırlayan kadınlar da bazen ilaveler yaparlar.

 

Süslerin adedi Altaylıların milli elbiselerindeki süslere tevafuk eder:

 

Milli elbiseler hususiyetlerini kaybetmiş olan yerlerde Kam külahı da basit olur. Mesela Katun ırmağının sol kıyısında yaşayan ve Ruslaşmamış olan Altaylıların külahları, aynı ırmağın sağ kıyısında yaşayanlarınkine nispeten, çok süslü olur. Kam külahı da buna göredir.

 

Bazı külahlar hendesi şekillerdeki nakışlarıyla temayüz ederler. Bu nakışlar kıl veya sırma ipliklerle ve külahın hazırlandığı malzemenin rengine göre meydana getirilir.

 

Her manyak’ın ancak bir külahı olur.

 

2.Adi cübbe külahı Altaylıların her gün giydikleri ve kuzu derisinden yapılan külahlara benzer; farkı pek azdır. Bu külahın tepesine baykuş tüyünden bir demet (ülbrek) ve arka tarafına üç tane şerit (yalama) konur. Bundan dolayıdır ki bu külaha üç yalamaluu kuş pörük denir.

 

Bu külah temiz ruh Ülgen ve onun oğullarına, yer-sub ruhlarına ve aruu nemelere ibadet ederken giyilir.

 

Manyaksız Kam (manyağı yok Kam) külahlarını bilhassa beyaz kuzu derisinden yaptırırlar. Onların itikatlarına göre beyaz renk temiz ruhların hoşlarına gider.

 

Kara Kam (manyaktuu Kam) siyah kuzu derisinden yapılan külaha, ayin esnasında, üç beyaz şerit üç yalama ve baykuş tüyünden bir demet ülbrek bağlamakla iktifa ederler.

 

Manyaksız Kamların külahı evin sayılan yerinde aruu neme putunun altında, Kam davulu ile beraber saklanır.

 

 

Manyak Külahının Parçaları:

 

a) Külahın esas kısmı üç karış uzunluğunda kırmızı kumaştan olur, etrafına da üç tane düğme topçi konulur. Astarı kaba ve adi kumaştır.

 

b) Külahın üç yerine vaşak (şülüzün) derisi dikilir; bunlardan biri göz, biri alın ortası, biri de ense hizasına konulur. Bu suretle külah üç kısımdan mürekkep olur ki bundan dolayı üç üyelüü kuş pörük üç boğumlu kuş külahı denir.

 

c) Göz üzerindeki (köstün üstü) kısımda, külahın kenarına, saçaklara muvazi olarak, bir sıra türlü türlü boncuklardan diziler konur. Her dizide beş boncuk ve ucunda bir yılan başı (salyangoz kabuğu) bulunur. Dizilerin sayısı muhteliftir; beş, dokuz veya on altıdır. Bu süslere inciler (yindiler) denir. Bu süslerden başka bazı külahların kulak hizasına sincap derisiyle bir büyükçe boncuk konur. Bu sincap derisine kulak, boncuğa da küpe (sırga) denir.

 

ç) Alın (mafiday) kısmı. Külahın tam alın hizasına birkaç sıra, yılanbaşı dikilir; bazı külahların alın kısmı da göz hizasındaki süslerle süslenir. Yılan baş’ın sayısı 19, 29 veyahut 41, dizilir ise 13 olur. Yukarıda gösterilen süslerden başka bazı külahlara sırma kaytan (altın utık) ilave olunur. Bu kaytan dokuz yerinden düğümlenerek ebem kuşağı şeklinde, diğer bir parçası da bunun üzerine dikilir.

 

d) Külahın tepe kısmı beyaz koyun yününden örülmüş kalın kaytan (yüdür) la doldurularak zikzak şeklinde dikilir; ortasına dokuz düğüm kabartma yapılır. Bazı külahlara yalnız dokuz düğüm koymakla iktifa olunur.

 

e) Külahın ense kısmı aynı dikişle doldurulur. Bazen de uçan kuş resimleri nakşedilir.

 

Külahın tepe kısmı az çok daralır; kenarına iki, dokuz veya otuz tane baykuş tüyü (ülbrek) dikilir.

 

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-davulu-300x279.jpeg

KAM DAVULU

 

Altay Kamlarının kullandıkları davul konuşma dilinde tiihgür veyahut çaluu tesmiye olunur.

 

Hakikatte ise bu kelimeler iki ayrı şeyi ifade eden terimlerdir:

 

Tünür davulun bizzat kendisi, çaluu ise davulun ağaçtan yapılmış sapıdır ki, ölmüş bir Kam’ın suretini temsil eder. Her Kam, baba veya ana tarafından olan büyük babalarından veya analarından ölmüş bir Kam’ın varisidir ve hamisi ve selefi olan bu ruhun talebi ile davul sahibi olur. Hiçbir Kam kendi arzu ve isteğiyle davul yaptıramaz, tıpkı (manyak) meselesinde olduğu gibi, ruh davul yaptırmak için Kam’a telkinlerde bulunur. Mesleğe yeni giren Kam ruhun arzularına tabidir, onun istediği gibi davul yaptırır, şekil ve bütün teferruatı ruhun hayatta iken kullandığı davula uygun olur.

 

Bazı Altay Kamları temiz ruhların (aruu neme) ve dağ Tanrılarının (yer-sub) telkin ve ilhamlarıyla davul sahibi olurlar. Bu suretle elde edilen davul ilahi hediye ve mübarek sayılır. Bundan dolayıdır ki, bu gibi davul sahibi olan Kamlar, bunun Abuu-Kaan, Adı-gana, Kara-Kaya ve bunlara benzer yer-sub Tanrılarından verildiğini söylemekle zevk duyarlar. Geçmiş Kamların menkibelerinde de dağ ruhları (yer-sub tanrıları) tarafından verilen davullar hakkında hikayeler vardır.

 

Kam, hamisi olan ruh tarafından ayin icrasına icazet verildiğinde bir davul tedarik eder. Bu icazet zamanı 6 ile 50 yaş arasında olur. Bununla beraber 20 yaşta Kam olanlar ekseriyeti teşkil ederler.

 

Davulun (Tünür)büyüklüğü Kam’ın yaşına göre olur:

 

Çocuk Kamlar için küçük, büyük Kamlar için büyük tünür yapılır.

 

Erkek Kam’ın davulu ile kadın Kam’ın davulu arasında fark yoktur.

 

Davul (tünür) daire veya beyzi şekilde olur; daire şeklinde olan davulun kutru bir arşın, beyzi şekildeki davulun ise uzun kutru bir arşın, kısa kutru 3/4 arşın uzunluğunda olur.

 

 

Davul yapmak için şu maddeler kullanılır:

 

Ağaç, demir, bakır, deri ve kıl sicim.

 

Bu maddeler arasında en ehemmiyet verileni huş (kayın) ve sedir (möş agaş) ağaçlarıdır. Bunlara dair ananeler de mevcuttur. Huş ağacı temiz, sağlam ve evlerden uzakta bitmiş hayvanlar yaklaşmamış ve insan eli dokunmamış olmalıdır. Sedir ağacı da böyle olmalıdır. Davul, bu işin mütehassısı olan usta (us kiji) tarafından yapılır.

 

Yeni yapılmış davul, ayin yapılmadan önce ardıç (arçın) dumanı ile tütsülenir, üzerine de rakı (arakı) serpilir. Bu merasimden sonra davul mukaddes şeyler cümlesine dahil olur.

 

Davulun değeri 15-20 Ruble olur; (manyak)la beraber, evin üst başında, bir köşede saklanır. Davulun esas kısmı olan ağaç ve demir hiç bir zaman değiştirilemez; derisi ise değiştirilebilir. Biri ölen evde bulunan davul Erlik’in elçisi olan Aldaçı’nın yaklaşması ile kirlenmiş (yaman bolot) ve kuvvetini kaybetmiş sayılır. Böylece kirlenmiş ve kuvvetini kaybetmiş olan davulların derisi derhal değiştirilir. Bu gibi hadiselerde davulla beraber bütün Kam mukaddesatı da — manyak, yalama, bayrı, yayık muhafaza edilen torba da— kirlenir, “habis” olur. İhtiyatkar Kamlar ve ev sahipleri, hastanın öleceği anlaşıldığı dakikada Kam’a ait eşyayı evden çıkarırlar.

 

Davulun derisi ateşe düşüp delinirse Kam için fena alamet sayılır ve değiştirilir.

 

Davulun derisi çok kullanmakla yıpranır veya keskin bir şeyin dokunması ile delinirse yama ile iktifa edilir. Davuldan çıkarılan eski deri ormana götürülüp bir ağacın dalına asılır.

 

Manyak’la davulu başka bir obaya götürmek icap ettiği zaman başkası getirir. Kam’ın kendisi bunu yapmaz.

 

Davul bir yere götürülürken çıngıraklı parçaları şeritlerle bağlanır. Adette bu nakil bir süvari tarafından yapıldığından, davulun üzerindeki resimler aşınıp bozulmayacak bir vaziyette süvarinin arkasına (yağmurlu havada çepkene sarılır) kuşakla bağlanır.

 

Her davul Kam’ın ölümünden sonra ormana götürülüp, parçalandıktan sonra bir ağacın dalına asılır; Kam’ın ölüsü de bu ağacın yanına gömülür. Kamın defni esnasında hususi ayin ve merasim yapılmaz, ilahiler de okunmaz.

 

Kamlar, mümkün olduğu kadar, obadan ve yollardan uzak bir tepeye, hayvan sürülerinin yaklaşamayacağı yere defin edilirler.

 

Ölen Kam’ın vasiyeti üzerine bazı akrabası yeni davul yaptırır ve eski bir ananeye göre Kamların evinde iki davul bulunur: bunlardan biri ayinlerde kullanılır, ikincisi de bir köşede saklanır.

 

İslamiyet’ten önce Kırgız-Kazaklarda da Baksı (Kam)’ların umumi mezarlıklara gömülmediği anlaşılmaktadır. Kırgız-Kazak Şairi Abay yalnızlığından, halkına söz dinletemediğinden şikayet eden bir şiirinde:

 

Molasmday Bakşının yalnız kaldım tapçınım (tam hakikat şudur ki Baksı’nın mezarı gibi yalnız kaldım) diyor.

 

Bazı istisnai vaziyetlerde Kamlar davul yerine yölgö (küçük yay) kullanırlar. Fakat yölgö ile ayinin ancak bir kısmı yapılır, tam ayin yapılamaz. Yölgö ile ayin yapabilmek için önce koruyucu ruhların arzularının anlaşılmış olması gerektir.

 

Bazı Kamlar birçok ayinlerde yalnız yölgö kullanmakla iktifa ederler. Fakat bunlar ancak kendi akrabalarının dini ihtiyaçlarını tatmin için ayin yapan Kamlardır.

 

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-davulu1-300x220.jpg

Davulun Kısımları:

 

1. Davulun gövdesini sedir ağacından yapılan kasnağı kaş teşkil eder. Kasnağın (çemberi) dairesi 10-12 karış, deri

 

nliği 14-22 cm. olur. İki başı kayışla bağlanır.

 

Tört talaluu aba yıştın tübünen. taldap etken pu kajım!

Dört köşeli büyük ormanın kökünden (dibinden) seçerek yaptığım kasnağım.

 

Davul kasnağı için sedir ağacı obadan uzak bulunan ormandan kesilir.

 

 

 

2.Davulun iç Kısmı:

 

a) Davulun iç kısmını sap iki müsavi parçaya ayırır. Bu sap temiz ve yaş huş (yaş kayın) ağacından yapılır ve sahibi tesmiye olunur sap üzerine yapılan insan tasviridir ki, namına bu davulun yapıldığı müteveffa Kam’ın sembolüdür.

 

(Eezi’nin başı beyzi şekildedir; yüzü üzerine oyarak kaş (kabak), burun (tumçuk), ağız (uus), sakal (sagal), yapılmıştır. Göz çukuruna bakır toka konur. Bazı davullarda kaş, burun, ağız ve sakal ince kırmızı bakır levha (kaplama) ile kapatılır.

 

Eezi’nin göğsü üzerinden, örülmüş demir çubuk geçirilmiştir, ki buna kiriş denir. Bu demir çubuk eezi’nin kolunu (çaluudın koli) yerine geçer.

 

Eezi’nin aşağı tarafı ikiye ayrılır, bu çatal ayakları temsil eder. Bazı davullarda bu çatal yoktur. Çatalın üzerinde, bazı davullarda,

 

Kazak-Kırgız Baksıları kopuzlarını:

 

Üyöngünün tübiinörı Söğüdün dibinden (kökünden)

Oyup algan kobuzum Oyup alınmış kopuzum

Karagaydın tübünön Çam ağaç dibinden

Kayrıp algan kobuzum Koparıp alınmış kopuzum.

 

diye tavsif ederler, Altay Kamları ile aynı şeyi davul hakkında söylerler.

 

Küçücük bir insan resmi bulunur; bu resmin ayin yapan Kam’ın kendine mahsus ruhun (poyunun eezi) resmidir.

 

“Eezi”nin bu şeklinden başka Altaylı Kam davullarında iki başlı (eki paştuu) “eezi” ye de tesadüf edilir. Bu başlardan biri “eezi”nin çaluudın bajı, ayak yerindeki baş ise Kam “kamnın bajı”’dır.

 

b) Kiriş-3% karış uzunluğunda bir demir çubuktur; örülmüş, (tolgomalduu ton kiriş = örülmüş, kuvvetli kiriş) ve adi çubuk halinde kullanılır. Bu demir kirişin her iki tarafında, omuzları (iin) temsil eden, çıkıntılar vardır. Kirişin sağ tarafına 5, sol tarafına da 4 tane (bir togus) demir parçası asılır, uzunlukları 9-10 cm. olan bu demir parçasına “çıngırak” (konura) denir. Bunlar şerir ruhları (yaman körmöstür) kovmak için kullanılan okları temsil ederler. “Konura” ile beraber bir veya iki ok (yebe yahut ok) asılır. Bunlar da şerir ruhları korkutmaya yarayan silahlardır.

 

Okların sayısı Kam’ın aruu tös’lerinin (yani koruyucu ruhlarının) sayısına göre olur. Oklar Kama tös tarafından verilir. Bazı davullarda ok bulunmaz.

 

c) Kirişin boyun çukuru yanına 3% karış uzunluğunda türlü renklerde şeritler bağlanır. Bu şeritlere “Köne” denir; bu şeritler Kam’ı ayin yapmaya davet edenler tarafından bağlanır; sayısı muayyen değildir.

 

ç) “Eezi”nin yüzünün her iki tarafında orağa benzeyen küçücek, 5-6 cm. büyüklüğünde, çengeller vardır. Bunlara kulak ve küpe (ay kulak, sırga) denir. Ayin esnasında Kam bunları çıkardıkları sesler vasıtası ile (kam kijinin ay kulak tınırtı) ruhların arzu ve iradelerini öğrenir.

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-davulu2-258x300.jpg

Davulun Çemberi: (Tegerek)

 

a) Davulun çemberi geyik derisi (sığın terezi) -istisnai vaziyette genç at derisi (maldın terezi) ile kaplanır.

 

Deri çemberi kendir iplikle dikilir; kenarları ise başka bir iplikle kıvrılarak dayanıklı bir hale getirilir, ki buna “yaka (yakka)” denir.

 

b) Çemberin yukarı -“eezi”nin başı üzerindeki kısmım örten deri altına kayın ağacı çubuğundan kesilmiş beş veya dokuz parça konur; bunlardan hasıl olan çıkıntılara ‘hörgüç (örköş)’ denir. Bu “hörgtiçler” davulun sesini takviye ederler (rezonatör vazifesini görürler).

 

c) ‘hörgüç’ler arasına tahtadan iki dairecik konur; buna “kırlangıç (karlıgaş)” denir. Bu iki daireye “kulak” ile “sırga (küpe”) bağlanır.

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-davul-cizim-300x288.jpg

Davulun Üzerindeki Resimler:

 

Davul üzerindeki resimler beyaz ve kırmızı (apagaç taş, kızıl taş) boya ile yapılır. Bu boyalar ırmak kaynaklarında bulunan yumuşak taşlardan istihsal edilir.

Boyaları hazırlama usulü basittir:

 

Yumuşak taşlar, ufak parçalara ayrıldıktan sonra, iki taş arasına konularak toz haline getirilir; sonra bu toz ıslatılıp işaret parmağı ile davul üzerine sürülerek, tecrübeli erkek ressam (yürüçi) tarafından, resimler yapılır.

 

 

Davulun içindeki Resimler:

a) Eezi (davulun sahibi) nin resmi.

Davulu iki müsavi parçaya ayıran düz ve kalın bir çizgidir ki, yukarı tarafında baş, aşağısında ayaklar görülür. Başın iki yanında iki daire vardır, ki (kulak) bunlar güneş ve ay (kün, ay)ı temsil ederler.

b) Kiriş davul sahibinin (eezi’nin) omuzları hizasından ufki olarak kesen bir çizgidir. Bunun üzerinde omuzları gösteren iki çıkıntı (örköş) ve altında demir parçalarım gösteren bir kaç şakuli çizgi vardır.

c) Ebe kuşağı (solongı) resmi kavis şeklinde kalın çizgilerdir. Eezi’nin sağ ve sol yanlarına tersim edilir. Solongı kavs-ı kuzah-(ebe kuşağı) demektir; her davula tersim edilir.

ç) Ebe kuşağı resminin altında (eezi) nin sapı yapılan mukaddes kayın ağacı (bay kayıng)nın resmi vardır. Umumiyetle Altay Kamlarının inanmalarına göre kayın ağacı Tanrı’dan ayrılmıştır (kudaydang ayrılgan). Bunun için bu ağaca yıldırım düşmez.

d) Sığın (meral) resmi. Davulun derisi de resmi yapılan bu sığından alınmıştır.

e) Kirpi (kamık) resmi. Bu kirpi Erlik oğullarından Pü-Batış’ın idare ettiği cehennemler dünyasındaki göllerin sahillerinde yaşar.

Yılandım, pakaluu, kamıktuu!

Yılanlar, kurbağalar, kirpileri

Ker yutpaluu Pii-Batış

Diri diri yutan canavarlar sahib Bey Batış

 

Davulun Çemberindeki Resimler:

Davulun bu kısmında birbirini kat eden çizgiler vardır. Bu çizgilerin arasına yıldızlar resmedilir. Çemberde bulunan çizgilere pildür denir ki, tezyinat demektir.

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/kam-davulu-cizimler-300x300.jpg

Davulun Derisi Üzerindeki Resimler:

 

Davulun derisindeki resimler pek çoktur. Bu resimleri, “yere müteallik resimler” ve “semaya müteallik resimler” diye iki zümreye ayırmak mümkündür.

 

Bu kısımdaki resimlerin en mühimi bir insan resmidir, ki eezi (davulun sahibi) denir, geçmiş bir Kam’ın resmidir. Davullarda “eezi” iki türlü tersim edilmektedir. Birinci tip resim kalın bir çizgi, çizginin yukarısında kafa, iki göz, kaş, burun ve ağız; çizginin altında, çemberin yanında, çatal (ayrı) vardır ki, ayaktır; kafanın iki tarafındaki çizgiler kulak ve küpe (kulak, sırga) dır.

 

İkinci tip “eezi” resmi: ortasında zikzak bulunan iki muvazi kalın çizgi resmin gövdesini teşkil eder; yukarı tarafında kaş, göz, burun, ağız ve sakal görülür; aşağı tarafında ayaklar ve bunların arasında küçük bir insan resmi vardır, buna da “eezi” denir. Bu, Kam’ın rehberi olan ruh (körmös) un resmidir. Bu ruha, Elgem tesmiye olunur. Bu ruhun vazifesi ayin esnasında Kam’ı istiğrak haline getirmektir.

 

a) Kiriş — “Eezi”yi omuzları hizasından kesen bir çizgidir. Bu çizginin üzerinde iki çıkıntı vardır ki, bunlara “omuz” (iin) denir; bundan başka “kiriş” asılı olarak, beş, altı, yedi yahut dokuz olmak üzere çıngırak (kongura) ve ok (cebe) 1ar tersim edilmiştir.

 

b) Davulun yukarı tarafında, kiriş’in üzerinde çapraz iki çizgi ile dört müsavi parçaya ayrılmış iki daire vardır ki, güneş ve ay (kün, ay) ın resimleridir. Bu dairelerin çevresinde, dışarıya doğru çıkan çizgiler vardır; bunlar ay ve güneşin ziyasını (yarkın) gösterirler. Ay, “eezi”nin sağında, güneş de solunda bulunur; bütün davullarda böyledir; bu vaziyet ay ve güneşin yaz mevsimindeki seyirlerine uygundur. Kamların ilm-i haline (misteriologie’sine) göre yılın bu mevsiminde kamlar göklere çıkabilirler.

 

Güneş ve ayın yanında iki küçük daire bulunur:

 

Bunlardan biri tan (çoban) yıldızı (tang çolmon), diğeri de akşam yıldızı (enger çolmon) dır. Bu davulun güneş, ay ve mezkur iki yıldızın bulunduğu kısmında bir çok noktalar vardır ki, bunlar da yıldızlardır. Bu noktaların sayısı onla seksen arasında olur.

 

Bu noktalar bazı davulların aşağı kısmında da bulunur.

 

Ayluu kündüü tengerem Aylı, güneşli göğüm

Ak ayastan ayrılgan Ak Ayas (Ülgen) den ayrılmış

 

c) Solongı (ebekuşağı, eleymsema) resmi. Bu resim yay şeklinde üç, dört veya beş kalın çizgiden ibarettir. Bu çizgiler ayrıca veya eezi’nin iki yanına insan kaburgaları gibi çizilirler.

 

Ebe kuşağının sayısı Kam ilahilerinden anlaşıldığına göre, üç (üç solongı) ve altmış sekiz (alton segis solongı) dir.

 

ç) Bay kaynıg (mübarek kayın ağacı) resmi vardır. Bazı davullarda bu ağaca bağlanmış kurbanlık hayvan (mal) tersim edilir. Bununla, temiz ruhlara kurban ayininin bir sahnesi gösterilmiş oluyor.

 

d) Sedir ağacı (möş ağaş) ve onun yanında meral resmi vardır. Davulun tokmağı sedir ağacından yapılır ve meral derisi ile kaplanır.

 

e) Kurbanlık hayvanın bağlandığı ağacın karşısında tam ayin kıyafetiyle (cübbesi, şeritlerle süslü külahı ile), elinde davul olduğu halde, Kam tersim edilmiştir. Bundan başka daha bir insan resmi vardır ki, kurbanın başım tutanın (paş tutkan) resmidir. Bu resimler Kam’ın kurbanlık hayvanı gökteki temiz ruhlara (aruu tös’lere), davul çalarak, baş tutan vasıtası ile takdim ettiği sahneyi gösterir.

 

Merasimin bu sahnesi “hayvanı gönderme (mal kagıp yat)” tesmiye olunur.

 

f) Bazı davullarda ebekuşağı resminin altında “tayılga” ya müteallik nesnelerin resimleri vardır.

 

g) Pakan (kayın ağacından, ucu çatallı bir sırık (kazık) ) Yükeli (bir ucu yerde, diğer ucu pakan’ın çatalından geçirilen çok uzun sırık; buna kurban derisi asılır) ) Yeek (aralarına ip geçirilmiş iki kazık; ipe şeritler bağlanmış ve bir erkek tavşan (aygır koyon, aygır tuulay derisi asılmıştır), ) Şongkor (songur denilen kuşun resimleri; bu resimler yeeke kazıkları üzerine yapılmıştır), ) Tekpiş (merdiven), ) Şiree (taht) demektir, dört kazık ve bunların üzerine konulan sırık ve çalı çırpıdan ibarettir; 7) Kazık (Kurban öldürülürken Kam bu kazık yanında durup dualar okur).

 

h) Ebe kuşağı üzerinde “pura” tesmiye edilen bir resim vardır, ki uzun üç boynuzlu koç şeklinde tersim edilir. Her davulda üç tane “pura” resmi bulunur (üç pura).

 

“Pura” yukarı ucu çatal, şakuli vaziyette, değnekler şeklinde de tasvir olunur. Bu değneklerin ufki vaziyette bulunanların her iki ucu boynuz gibi kıvrılmış olur.

 

Arı ör’lere dua edilirken zikredilir.

 

Süt köldüng üç pura, Süt gölünün üç pura’sı,

Aydıng künürıg yayaganı, Ay ve güneşin yarattığı,

Kaş pajınıng, (Davul) çenberinin başındaki.

Kara pura! (Duran) kara “pura”!

Kança töskö kamdaza Ne kadar tös’e ayin yapılırsa (yapılsın)

Mening bajıma kuyak bol! Benim başıma zırh ol!

Altaylılar gök gürlemesini “puranın sesi” diye izah ederler.

i) Bazı davullarda kiriş’le solongı (ebekuşağı) arasında “eezi’nin” her iki tarafında Ülgen’in dokuz kızının (ağa kıstar, kıyandar’ın) resimleri bulunur. Bazı Altaylı Kamların davullarında “eezi”nin resmi bulunmaz. Bunun yerine ay, güneş, üç “pura” üç ebekuşağı (eleyimsema), şimşek, yıldızlar, çoban yıldızı (çolmon) tersim edilir.

Bu gibi resimler davulun yukarı kısmına yapılır.

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/wp-content/uploads/2016/01/orbu-135x300.jpeg

Davulun Tokmağı (Orbu)

Davulun tokmağı körpe kayın ağacından (yaş kayıng) yapılır. Uzunluğu 17, kalınlığı 7-8 cm. olur. Sapının ucu delinerek bir kayış (pildirge) geçirilir ve buna bir halka takılır. Ayin yaparken tokmağın elinden düşmemesi için Kam bu halkayı koluna geçirir.

Kayışa şeritler (könge) ve örgüler (manyak) bağlanır. Bunlara üleker (süs, tezyinat) denir.

Tokmağın yüz tarafı hayvanın paça derisiyle kaplanır. Tokmağın diğer tarafı (ki buna alakan yani avuç denir) üç veya dokuz (bir togus) halka (teerbek) ile süslenir. Bu halkalar üçer üçer sıralanır.

Tokmak (orbu) Kam dualarında “kamçı” tesmiye olunur; Çünkü onunla Kam davulu döver.

Derleyen ve hazırlayan

Mete Biricik

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok harika bir konu. :) Kam davulu almayı düşünmüştüm bir ara, çok pahalı gelmişti. Kendim yapmayı düşünüyorum, ileride birgün bu konunun altında paylaşırım fotoğrafını. Ben üzerine Hayat Ağacı çizmeyi düşünüyorum. :)

senden önce yapıcam benimki tamamlanmak üzere :) kaç aydır aklımdaydı sonunda :)

 

çook güzel konu rein eline sağlık

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnanç kokteyli bir milletiz arkadaş . Şamanizm , tengricilik , tibet budizmi , ortodoksluk her şey var bizde . Ama bu altay türkleri müslümanlığa geçiş yapmamış . Buda islam aleminin baskılarından kurtulmalarına olanak tanıyor Daha despot olduğu coğrafyalar ve dönemlerden bahsediyorum tabiki , (endülüs emevi islam devletinden değil mesela ), Ayrıca ortodoks olsalar bile rusya ile olan ilişkilerinin sonucunda olmuşlar , öyle olsa bile ortodoksluk katolik gibi değil . Ahh güzelim istanbulun haçlı öncesi ve fatih sultan devri estetik nizamı ???

 

Neyse konu nereden geldi buraya . Bu Kam kelimesi ile Kam-Bur kelimesi arasında bir ilişki var mıdır kardeşler ? . Köklü inanç ve sembol hayranlığınızı biraz sabote ediyorum ama . Bazı hayranlıklarda olmadan kendimizi nasıl beğeneceğiz değil mi ?..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...