Tutankamon’un Mezarının Gizemli Sakinleri

[nameste]

Tutankamon’un Mezarının Gizemli Sakinleri Kim?

 

 

Tutankamon’un mezarında geçtiğimiz ay yapılan çalışmalar sonrasında, mezarda yer aldığı düşünülen gizli odalarda kimlerin mumyasının saklı olabileceği üzerine çeşitli iddialar ortaya atıldı. En popüler aday olan Nefertiti’nin bu odalarda bulunduğu hipotezi ise son çalışmaların ardından çürütüldü.

 

http://arkeofili.com/wp-content/uploads/2015/10/tut1.jpg

Kral Tutankamon’un mezarının 3 boyutlu görüntüsü

 

 

Uluslararası bir araştırma ekibine göre, Kral Tutankamon’un mezarındaki gizli odalarda, öz kardeşi Smenkhkare’ye ya da üvey kardeşi Kraliçe Meritaton’a ait mumyalar bulunabilir.

Mısırlı yetkililer, İngiliz Mısır Bilimcisi Nicholas Reeves’in iddiası doğrultusunda incelemelerini sürdürüyorlar. Reeves, Temmuz ayında yayımladığı yazısında, mezar duvarlarının yüksek çözünürlüklü görsellerinin hala keşfedilememiş iki odanın varlığına işaret ettiğini belirtmişti.

Geçen ay yapılan incelemeler sonrasında, Mısır’ın Eski Eserler Bakanı Mamdouh Eldamaty de mezarın batı ve kuzey duvarlarının arkasında iki gizli mezar odasının bulunması ihtimalini doğruladı.

Zürih Üniversitesi Evrimsel Tıp Enstitüsü Direktörü Frank Rühli, “İlk incelemeler sonrasında, bu gizli odaların boş olabileceğini söyleyebileceğimiz gibi, depo odalarına açılan yapımı tamamlanmamış ve kapalı koridorların keşfedilmesinin de mümkün olduğu söylenebilir. Ancak bu gizli odaların ardında hazinelerle dolu el değmemiş mezarların bulunması da mümkün.” dedi.

Reeves’e göre, gizli odaların birinde Tutankamon’un babası monoteist Mısır Kralı Akhenaton’un eşi Kraliçe Nefertiti’ye ait el değmemiş mezar eşyaları bulunuyor olabilir.

Reeves, Kral Tutankamon’un lahitinin arkasında yer alan duvar resminin yanlış yorumlandığına inanıyor. Mısır bilimcileri bugüne dek resimdeki sahneyi, Tutankamon öldükten sonra tahta geçen Firavun Ay’ın Tutankamon’un ölüm ayinini (ağız açma ayini) gerçekleştirdiği anın tasviri olarak yorumluyorlardı.

Ancak Reeves, resmin farklı şekilde yorumlanması gerektiğini düşünüyor; Reeves, Tutankamon olduğu düşünülen figürün aslında Nefertiti olabileceğini ve Firavun Ay olduğu düşünülen figürün de Nefertiti’nin ölüm ayinini gerçekleştiren Tutankamon olabileceğini belirtiyor.

 

http://arkeofili.com/wp-content/uploads/2015/10/tut4.jpg“

Ağız Açma Ayini” olarak adlandırılan ritüelin yer aldığı tartışmalı duvar resmi.

 

 

Reeves’e göre, 19 yaşındayken beklenmedik bir şekilde hayata veda eden Çocuk Kral Tutankamon, mezarının hazır olmaması sebebiyle alelacele, orijinalinde Nefertiti’ye ait olan mezara yerleştirilmiş olabilir.

Ancak, Rühli ve çalışma arkadaşları bu hipoteze oldukça temkinli yaklaşıyorlar: “Yıllar önce keşfedilen “Genç Kadın” (Younger Lady) mumyası Kraliçe Nefertiti’nin ta kendisi olabilir.”

“Genç Kadın”, 1898 yılında arkeolog Victor Loret tarafından Krallar Vadisi’nde, KV35 mezarında bulunmuştu. “Genç Kadın” mumyasıyla beraber 2 mumya daha keşfedilmişti. Bu mumyalardan biri Webensenu ya da Prens Thutmose olduğu düşünülen genç bir çocuğa ait iken, diğeri “Yaşlı Kadın” olarak isimlendirilen, DNA testleri ile kim olduğu yeni tespit edilen Kraliçe Tiye’ye aitti.

Aynı genetik analizler ile “Genç Kadın” mumyasının Tutankamon’un annesine ait olduğu da tespit edildi.

Rühli, “Genç Kadın” olarak bilinen mumyanın genetik olarak Tutankamon’un annesi olduğu ortaya çıkarılmıştır ve yazıtlarda da Nefertiti’nin Tutankamon’un annesi olduğundan söz edilmektedir.” diyor.

Böyle bir kanıt, Tutankamon’un mezarındaki gizli odalarda Nefertiti’nin bulunması ihtimalini ortadan kaldırıyor.

http://arkeofili.com/wp-content/uploads/2015/10/tut2.jpgKV35 mezarında keşfedilen 3 mumya. Sırasıyla, en solda Kraliçe Tiye’te ait “Yaşlı Kadın” mumyası, ortada Webensenu ya da Prens Thutmose olduğu düşünülen genç çocuk mumyası ve en sağda Nefertiti olduğu düşünülen “Genç Kadın” mumyası. Fotoğraf: Discovery Channel Arşivi

 

 

Rühli ve ekibi, “Kronolojik sınırlamalar listeyi bir nebze olsun kısalttı.” diyor.

Araştırmacılar, Akhenaton’un Tutankamon’dan birkaç yıl önce öldüğünü göz önüne alarak, Akhenaton’un Orta Mısır’da yer TA 26 mezarına gömülmüş olabileceğini ve daha sonrasında da KV55 olarak adlandırılan mezara transfer edilmiş olabileceğini ifade ediyorlar.

Akhenaton’un Nefer-Neferu-Re, Setep-en-Re, ve Maketaton gibi kızlarının da, Akhenaton’un 12 yıllık hükümdarlığı sırasında hayata göz yumdukları biliniyor ve bu sebeple babalarının mezar odasına gömülmüş olmaları daha olası görülüyor.

Akhenaton’un diğer bir kızı olan Ankhesenamun da Tutankamon’un hükümdarlığı süresince hayattaydı.

Sonuç olarak, araştırmacılar bu kişilerin tamamının ihtimaller dışında olduklarını belirtiyorlar.

Rühli ve çalışma arkadaşları potansiyel adaylardan bir tanesi olan ve Tutankamon’un annesi olup olmadığı tartışılan, Akhenaton’un ikinci karısı Kraliçe Kiya’yı da ihtimaller arasından elediklerini belirtiyorlar. Kiya’nın mumyası şimdiye dek teşhis edilemedi, ancak Kiya’ya ait canopic kavanozları KV55 mezarında bulunmuştu.

Rühli, “Bu durum, Kiya’nın Kral Tutankamon’un mezarına gömülme ihtimalini ortadan kaldırıyor.” dedi.

Bu durumda, araştırmacıların elinde gerçek kimliği bilinmeyen, esrarengiz firavun Smenkhkare kalıyor. Krallar Vadisi’nin en enlü mezarında saklı olan mumya, Kral Tutankamon’dan önce tahtta bulunan bacanağı Smenkhkare olabilir.

Araştırmacılar, Kral Tutankamon’un mezarında keşfedilebilecek yeni bir erkek mumyanın, Akhenaton’un kardeşi veya III. Amenhotep’in oğlu olup olmadığının genetik olarak test edilmesi gerektiğini ve her ikisinin de Smenkhkare’nin bir göstergesi olabileceğini belirtiyorlar.

 

http://arkeofili.com/wp-content/uploads/2015/10/tut3.jpg

Tutankamon’un mezar odasında keşfedilenler

 

 

Buna karşılık, eğer mumyanın bir kadına ait olduğu ortaya çıkarsa, Kraliçe Meritaton’un isminin öncelikli olarak dikkate alınması gerektiğini belirtiyorlar.

Akhenaton ve Nefertiti’nin en büyük kızı Meritaton, reşit olmayan kardeşi Tutankamon’un naibi olarak görev yapmış olabilir.

Rühli, “Meritaton’un mezarı henüz keşfedilemedi, ancak Tutankamon’un mezarındaki eşyaların arasında bazı kişisel eşyaları bulundu.” diyor.

Rühli ve çalışma arkadaşları duvarların ardında hiçbir şey bulunamama ihtimali olduğunu hatırlatarak, bu aşamada potansiyel adaylarla ilgili öne sürülen tüm hipotezlerin fazlasıyla spekülatif olduğuna vurgu yapıyorlar.

 

 

Kaynak: http://arkeofili.com/?p=7886