Jump to content

12. Ev Hakkında İzlenimlerim


Lethal Perfection

Önerilen Mesajlar

Sidar bundan bir süre önce 12. ev hakkında şöyle bir konu açmıştı ve uzun bir süre 12. evin işleyişi hakkında kafa patlattım. Hoca orada Tanzimat yazarlarını falan anlatırken ben sıra altında telefondan değişik sitelerden 12. evin işleyişi hakkında cevaplar aradım. Tamam bütün astrolojinin o manevi karizmasını yedim bitirdim ama ne edelim işi bütün karizmasıyla yapabileceğimiz bir astroloji okulumuz yok. :p Belki ileride şehirden uzakta Hogwarts tarzı bir büyü okulu açar ve bende astroloji derslerine girerim. :p (Çaktırmayın 12. evimde stelyum olmasaydı ve stelyumdaki iki gezegen Jüpiter ve Neptün olmasa belki hiç 12. ev olayı ile ilgilenmezdim. Aslında astroloji ile ilgilenmezdim.)

 

12. ev hakkında düşündüğüm ilk şey 12. evin 1. evden önce geldiği için bir nevi hazırlık evi olduğu yönündeydi. Peki ne tarz bir hazırlık?

 

12. evin sembolize ettiği şeyler korkunç şeyler. Kayıplar, hiçlikler, başarısızlıklar, kurban edilmek, hapishane ve filler. Evet filler. Çok sevimliler öyle değil mi?

 

http://www.nettekeyif.net/data/media/13/ot_yiyen_fil_nettekeyif.net.jpg

 

Bir akla hizmet fillerin ve büyük hayvanların bu eve bağlı olduğunu duydum. Mantıksız geldi, fil dediğinin 12. evle ne alakası olabilir değil mi? İnternette döndüm baktım hiç bir şey yok. Bunu öğrendiğim sitede milletle t***k geçemeyecek kadar ciddi bir site. Çaresiz fillerin bu evle ne alakası olabildiğini kendim düşünerek bulmaya çalıştım.

 

İnternete fil yazın ve çıkan görsellere şöyle bir bakın. "Fil sürüsü" şeklinde aratmadığınız süre genellikle fillerin tek başına çekilmiş resimlerini göreceksiniz. Aynı şekilde atlarda, develerde ve ayılarda da aynı şeyi göreceksiniz. (Diğer tür hayvanların doğal çekimlerinde bir topluluk halinde olduğunu göreceksiniz.) Genellikle çekilmiş belgesellerde de bu tarz devasa hayvanların hayatlarının uzun bir kısmını yalnız geçirdiğini, tek başına yaşamaya çalıştıklarını ve kendi kendilerine yettiklerini görürsünüz.

 

12. ev konularından biride kişinin yalnız kalarak kendini sorgulaması değil mi?

 

12. evin bir çeşit hazırlık evi olduğunu söylemiştim ve ne tarz bir hazırlık diye sormuştum. Şimdi cevap veriyorum, 12. ev arındırarak sizi hazırlamaya çalışır. Sizi yalnız başınıza çekmeye çalışır ki siz kendinizi sorgulayarak hatalarınızdan ve size engel olan yönlerden arının, böylece bir sonraki adım olan birinci eve kendinizi hazırlayın.

 

Venüs'ün 12. evde ve bu evin sembolik takım yıldızı olan Balık'ta yüceldiğine inanılması bana pek garip gelmişti ilk sefer duyduğumda. Venüs gibi bir gezegen nasıl olur da arındırıldığı zaman yücelebilir? Bunun cevabını kendimce şöyle bulmuştum, İslamiyette anlatılana göre bugün kurulan düzenden önce insanların yerine var olan ruhani varlıklar olan Cinler cinler sapıtmış ve azmıştı, dolayısı ile helak edilmişti. Ne alaka? Pek çok astronomi ile uğraşan kişi Dünya'nın başına gelebilecek olası kıyamet senaryosunu "Venüs gibi bir gezegen olmak" olarak değerlendiriyor. Dünya'nın sisteminde gerçekleşecek en olası değişiklik Dünya'yı bir Venüs yapmak için oldukça yeterli. (Mesela şöyle bir listeyi okuyabilirsiniz.) Acaba Venüs Cinlerin mahvedilen dünyası mı? Ben öyle inanıyorum. Ters dönen Venüs'ün astrolojik olarak sapkınlığı temsil ettiğini ve 12. eve geldiği zaman asıl varolması gerektiği yere geldiğini düşünüyorum. Böylece Venüs cinlerin sapkınlığından arınır ve bugün Venüs'ün var olduğu yere gelir. Kim bilir, belki bundan sonra gerçekleşecek bir sonraki nesil Mars'a yerleşir ve eski güneş patlayarak Jüpiter yeni güneş halini alır. Zaten gelecekte Jüpiter'in güneş olması oldukça olası, bir kutu kola Jüpiter'i güneş yapmaya yeterde artar.

 

Belki de 12. ev direkt cehennemi tasvir ediyordur ne dersiniz? Belki de tanrı inancı olmayan insanlar inandıkları gibi yok olup gideceklerdir. Şu an içinde bulunduğumuz "kısımı" 1. ev olarak kabul edersek cennet bizim 2. evimiz, cehennem 12. evimiz olabilir. 2. evde rahatlık ve huzur bulur, 12. evde ise "Arınırız."

 

Şimdilik bu kadarlık yazdığımı gönderiyorum ama aklımda 12. ev ile ilgili çok şey var. Bu topyekün yaşamak ne zor şey tam odaklanayım derken biri senin dikkatini dağıtıyor...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bende 11-12-1 hiç gezegen yok ama 12nci ev için etrafımdakilerin hayatına bakınca hep ya baba kaybı ya baba ile problem verdiğini görüyorum.ve bilinçaltını temsil ettiği için psikolojik sıkıntılar da veriyor.:ermm:

 

12. evdeki Neptün ve Jüpiter oldukça açıklabilir, pekala. Ama 12. evdeki Uranüs ne işe yarar meraklandırıcı. Küçükken annem bana evde bilgisayar olmamasına rağmen bilgisayar parçaları çizdiğimi söylerdi. Belki bu yönden bir etkisi de vardır psikolojik sıkıntıdan ziyade. Bana kalırsa 12. ev psikolojik sıkıntıların kaynağı olmaktan çok fiziksel sıkıntıların kaynağı. Ve evet, babamla aram limoni. :p

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sizin ev konumunuza göre söylemedim elbette jüpiter neptün o eve yakışır büyük zarar yoktur. ama 12nci ev baba evidir.örneğin benim babamın hritasında 12 de ki pluto babam 14 yaşındayken babasının başka bir kadınla evi terketmesini ve üstelik üvey babayı getirmiştir. bir kaç arkadaşım çok erken yaşta baba kaybı yaşamıştır saturnleri 12 dedir.

12 nci evin en olumlu yönü bana göre sezgisellik evrensel bilinç ve rüyalar astral seyahatler konusunda daha fazla etki verebilmesi.

astroloji birden fazla olasılık ve sembol dünyası olduğu için herkes için aynı deneyimleri de sunmuyor..mesala 12 de mars bi arkadaş için hayır ve yardım sever kuruluşlarında yoğun çalışma efor sarfettirirken bir başkası babası ile çatışmayı yaşayabiliyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sizin ev konumunuza göre söylemedim elbette jüpiter neptün o eve yakışır büyük zarar yoktur. ama 12nci ev baba evidir.örneğin benim babamın hritasında 12 de ki pluto babam 14 yaşındayken babasının başka bir kadınla evi terketmesini ve üstelik üvey babayı getirmiştir. bir kaç arkadaşım çok erken yaşta baba kaybı yaşamıştır saturnleri 12 dedir.

12 nci evin en olumlu yönü bana göre sezgisellik evrensel bilinç ve rüyalar astral seyahatler konusunda daha fazla etki verebilmesi.

astroloji birden fazla olasılık ve sembol dünyası olduğu için herkes için aynı deneyimleri de sunmuyor..mesala 12 de mars bi arkadaş için hayır ve yardım sever kuruluşlarında yoğun çalışma efor sarfettirirken bir başkası babası ile çatışmayı yaşayabiliyor.

 

Benden bahsetmediğinizi biliyordum da kuru kaf işte =]

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bende de kalabalık 12. ev ama satürnüm hep haritalarda 12. ve birinci evde iki evd etkili deniyor.bu yüzden hemen hemen hiçbi şeyi istediğimde olmuyor bana bağlı olmayan sebeplerden tabi.o malum eşref saatlerinde eğer canım yiyiecek vs çekerse belki o zaman yerine gelebiliyorda.onun harici olmuyor bazı şeyler hemen ne yazıkki.yada diyorum bu 12. ev yüzünden şu iç dünyamızı etkileyen taşlar daha çabuk mu etkiliyor beni

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bende de kalabalık 12. ev ama satürnüm hep haritalarda 12. ve birinci evde iki evd etkili deniyor.bu yüzden hemen hemen hiçbi şeyi istediğimde olmuyor bana bağlı olmayan sebeplerden tabi.o malum eşref saatlerinde eğer canım yiyiecek vs çekerse belki o zaman yerine gelebiliyorda.onun harici olmuyor bazı şeyler hemen ne yazıkki.yada diyorum bu 12. ev yüzünden şu iç dünyamızı etkileyen taşlar daha çabuk mu etkiliyor beni

 

Mantıklı. Ancak taşların etki alanı ile astrolojinin etki alanının farklı olduğunu düşünüyorum. Astroloji sizin yapınızı gösterirken taşlar size ekstra özellikler kazandırıyor. Bununla beraber 12. evin dolu olması hem dediğiniz anlamda kolay etkileme hemde tam tersi daha geç etkilemeden bahsedebiliriz. Çünkü gezegenlerin enerjisi taşların enerjisinin önünü kestiği gibi Satürn, Plüto gibi gezegenler kişinin iç dünyasına başka şeyler girmesini engelleyebilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mantıklı. Ancak taşların etki alanı ile astrolojinin etki alanının farklı olduğunu düşünüyorum. Astroloji sizin yapınızı gösterirken taşlar size ekstra özellikler kazandırıyor. Bununla beraber 12. evin dolu olması hem dediğiniz anlamda kolay etkileme hemde tam tersi daha geç etkilemeden bahsedebiliriz. Çünkü gezegenlerin enerjisi taşların enerjisinin önünü kestiği gibi Satürn, Plüto gibi gezegenler kişinin iç dünyasına başka şeyler girmesini engelleyebilir.
bazen etkilenmemesinin sağlamak da güzel let özellikle 12. evin kötü etkilendiği durumdaki psikolojik rahatsızlıklar sonucu. Satürn 11-12 ev geçişinde pek kötü etkilenmiştim etkisi geçince yada alışınca ilaç kullanmaya gerek kalmadı.
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bazen etkilenmemesinin sağlamak da güzel let özellikle 12. evin kötü etkilendiği durumdaki psikolojik rahatsızlıklar sonucu. Satürn 11-12 ev geçişinde pek kötü etkilenmiştim etkisi geçince yada alışınca ilaç kullanmaya gerek kalmadı.

 

Satürn geçişi mi bu?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

12.ev daha çok , Ölümün ve tamamlanmanın evidir . Yöneticisi balık zaten kolektif bilinçaltını ve arketiplerini temsil ediyor. şöyle düşünebiliriz , Kişi 1.ev den 11.eve kadar hayat amacını ve isteklerini gerçekleştiriyor . 12. evde elinde kendisine birşey kalmadığı için tatminsizlik ve boşluk hissi yaşıyor .Böylece kişi kurban rolüne ve fedakarlık rolüne bürünecek şeyler yaşıyor yada o tür hayat deneyimlerine doğru kendisini adıyor . Seksi örnek verebilirim. Kişi dürtülerine uyarak bu fiili gerçekleştiriyor , Varoluşunu hissetmek ve tatmin olmak için . Sonrasında gerçekleşen maddi doyuma ulaştıktan sonra belli bir miktarda boşluk hissi yaşıyorsun ya ulan hepsi bunun için miydi kafasında , Sonra yatağına yatıp inziva halinde uyuyorsun , İşte 12.ev o boşluk hissini ve bunun verdiği arınma ile hazırlık sürecini temsil ediyor . Karmayıda temsil etmesinin sebebi , Kendini rahat bir şekilde kolektif akışa bırakmak ve kadere tevekkül etmek için. Kişinin başına hapis olma ,atlatısı zor hastalığa yakalanma , Depresyonlara girme gibi zorlayıcı olaylar yaşaması gerekiyor ..

 

1. ev bireyliği temsil etmektedir ama , Hayatın kolektif akışından kurtulmak ve bireyliği keşfetmek için ölüm deneyimine ihtiyaç duyulur diye harikane bir cümle vardır . İşte 12.evin manalarının ve temsil ettiği şeylerin hemen 1.evin arkasında olma sebebi budur . Yani sen önceki evlerde hep eşin için para için ve toplum için yaşadın , Belli bir süre inzivaya gir ki . 1.evde kendini gerçekleştir kolektif akışdan kendini kurtar diyor sistem . Burada venüsün o evde arınmasının sebebi , Venüs bu dünyaya olan arzuyu ve nefsi-bağlılığı temsil etmektedir . Venüs o evde kendi arketiplerini boşlukta hissedecek ve nefsini kadere ,İmana daha rahat bir şekilde adayabilecek . Hz.muhammedin haritasında 12.evin modern yöneticisi ve psişik arınmayı temsil eden neptün ,Hayata olan nefsi-bağlılığı temsil eden venüs ile kavuşum açısı yapması , İyi bir örnektir ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

12.ev daha çok , Ölümün ve tamamlanmanın evidir . Yöneticisi balık zaten kolektif bilinçaltını ve arketiplerini temsil ediyor. şöyle düşünebiliriz , Kişi 1.ev den 11.eve kadar hayat amacını ve isteklerini gerçekleştiriyor . 12. evde elinde kendisine birşey kalmadığı için tatminsizlik ve boşluk hissi yaşıyor .Böylece kişi kurban rolüne ve fedakarlık rolüne bürünecek şeyler yaşıyor yada o tür hayat deneyimlerine doğru kendisini adıyor . Seksi örnek verebilirim. Kişi dürtülerine uyarak bu fiili gerçekleştiriyor , Varoluşunu hissetmek ve tatmin olmak için . Sonrasında gerçekleşen maddi doyuma ulaştıktan sonra belli bir miktarda boşluk hissi yaşıyorsun ya ulan hepsi bunun için miydi kafasında , Sonra yatağına yatıp inziva halinde uyuyorsun , İşte 12.ev o boşluk hissini ve bunun verdiği arınma ile hazırlık sürecini temsil ediyor . Karmayıda temsil etmesinin sebebi , Kendini rahat bir şekilde kolektif akışa bırakmak ve kadere tevekkül etmek için. Kişinin başına hapis olma ,atlatısı zor hastalığa yakalanma , Depresyonlara girme gibi zorlayıcı olaylar yaşaması gerekiyor ..

 

1. ev bireyliği temsil etmektedir ama , Hayatın kolektif akışından kurtulmak ve bireyliği keşfetmek için ölüm deneyimine ihtiyaç duyulur diye harikane bir cümle vardır . İşte 12.evin manalarının ve temsil ettiği şeylerin hemen 1.evin arkasında olma sebebi budur . Yani sen önceki evlerde hep eşin için para için ve toplum için yaşadın , Belli bir süre inzivaya gir ki . 1.evde kendini gerçekleştir kolektif akışdan kendini kurtar diyor sistem . Burada venüsün o evde arınmasının sebebi , Venüs bu dünyaya olan arzuyu ve nefsi-bağlılığı temsil etmektedir . Venüs o evde kendi arketiplerini boşlukta hissedecek ve nefsini kadere ,İmana daha rahat bir şekilde adayabilecek . Hz.muhammedin haritasında 12.evin modern yöneticisi ve psişik arınmayı temsil eden neptün ,Hayata olan nefsi-bağlılığı temsil eden venüs ile kavuşum açısı yapması , İyi bir örnektir ...

 

Bununla beraber Neptün kareleri ise kişinin sorgu-arınma sürecinin aşırı zorlu olmasını temsil eder ve kişi bu arınma sürecinin zorluğuna dayanamayan kendisini uyuşturucuya, alkole verip kendini hayallerine adar. Böylece uyuşturucu ve alkol kendisini sürekli 12. evde tutar, kendini gerçekleştirme aşamasına geçmesine engel olur. Yazmasaydım geberirdim. :p

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bununla beraber Neptün kareleri ise kişinin sorgu-arınma sürecinin aşırı zorlu olmasını temsil eder ve kişi bu arınma sürecinin zorluğuna dayanamayan kendisini uyuşturucuya, alkole verip kendini hayallerine adar. Böylece uyuşturucu ve alkol kendisini sürekli 12. evde tutar, kendini gerçekleştirme aşamasına geçmesine engel olur. Yazmasaydım geberirdim. :p
..

 

Evet dostum , Dediğin olgular mars-neptün sert açıları ile , Aylada beraber daha çok güneş- neptün sert açılarında gerçekleşen birşey ,kendini alkole verme durumu . Bunun nihai sebebi , İradeyi ve egoyu temsil eden gezegenlere neptün sert açı yaptığında bir tür Ego kaybı ve irade yorgunluğu oluşuyor. kişi egosunu bilinçli bir halde iken güçlü bir şekilde yansıtamadığından dolayı , Alkol veya uyuşturucu gibi bilincini bloke edecek şeylerle bir tür ego patlaması yaşıyor ve kendini rahat bir şekilde ifade edebiliyor , Ve irade yorgunluğunu bu tür uyuşturuculara sığınarak aşmaya çalışıyor ..;)

 

Ay- neptün karesi ve karşıt açıları biraz sakat dostum erkeklerin hayatında hayırsız avratları ve kadınları temsil eder , Ve bu kadınlar onları bir şekilde aciz ve kurban durumunda bırakmaya çalışırlar , Ay beslenme ihtiyacını ve gereksinimleri anlattığından dolayı toplum içinde krizlerle karşılaşır ve engellere maruz bırakılırlar , Örneğin atatürkün rektifiye edilmiş haritasında bu açı kalıbını görüyoruz , Kimse bu açı kalıbını atatürke yakıştırmıyor ama evlendiği latife hanımın ve içinde yaşadığı toplumun atatürke ne kadar zorluklar çıkardığına baksın herkes , Ayrıca bu açı alkole yatkınlığı ve aileden erken kopma gibi olasılıklarıda anlatır . Bunları zaten biliyoruz , Ama önemli bir nokta Ay iradeyi temsil eden bir gezegen olmadığından , Atatürkte gayet iradeli bir insan olduğundan bu tür olumsuz açılar öyle bir adamın haritasında da gözükebilir yani bunda şaşılacak bir durum yok . Sonuçta güçlükler olmadan pek birşey başarılanamaz ve kare açılar tabiki .:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gerçekten kare açıların nasıl insanı başarıya götürüyor sistem nasıl işliyor anlamıyorum. Ama sanırım kare açılar kendime bakarak söylüyorum, insanın çok sağlam dersler almasını sağlıyor. Venüs Satürn karesinin ilgilendiği konular sayesinde kadınların aslında oldukça basit varlıklar olduğunu saptadım, Mars Satürn karesi sayesinde öfkemi ve enerjimi doğru yolda dizginlemeyi öğrendim. Ama Satürn başlıca ders vermeye çalışır, yanılsama olabilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gerçekten kare açıların nasıl insanı başarıya götürüyor sistem nasıl işliyor anlamıyorum. Ama sanırım kare açılar kendime bakarak söylüyorum, insanın çok sağlam dersler almasını sağlıyor. Venüs Satürn karesinin ilgilendiği konular sayesinde kadınların aslında oldukça basit varlıklar olduğunu saptadım, Mars Satürn karesi sayesinde öfkemi ve enerjimi doğru yolda dizginlemeyi öğrendim. Ama Satürn başlıca ders vermeye çalışır, yanılsama olabilir.

 

Cevaplayayım , Açıların doğasını incelemişsindir belki . Kare açının doğası marsyendir yani iki gezegen içerisinde sürekli bir ihtilaf ve çatışma oluşturarak kişiyi eyleme bir sonuca ve neticeye doğru harekete çağırır . Nerede hareket orada bereket . Sanırım sende şuan niye venüs -satürn karenin falan üzerine daha çok yüklendiğini anlamışsındır yani zihnine işlenmiş bir çatışma var sürekli . Kare açı ,360 bölü dörttür aynı zamanda , Dört sayısı mistik anlamda ihtilafların oluşturduğu tapınakları yıkıp yeni tapınaklar inşaat etmeyi ve tekamülü temsil eden bir sayıdır . Kişiyi başarıya ulaştırıyor neticede . Zaten köşe evlerin ilerleyişinde de aralarında kare açılar vardır 1, 4,7,10 bunlar arasında kare açılar vardır .

 

Sana şu örneği vereyim güneşten gelen ışınlar ekvatora 90 derece geldiğinde ısının yoğunluğu ekvator çizgisine yoğunlaşır ve diğer yarımküreler biraz karanlık kalır değil mi . ? . İşte örnek verirsem mars-satürn karesinde karanlıktan dolayı iki gezegenin birbiri ile çatışarak belli bir noktada yoğunlaşıp aydınlanmaya çalıştığını görüyoruz , Hitler bu karanlık taraflarını iktidarın tepesine çıkarak aydınlatmaya çalıştı . Aydınlanmanın yoğunlaştığı bölge mars-satürn karesinde iktidar tabiki .:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yani iki gezegen kare açı durumunda sizin hayatınızı zorlaştırsa dahi başka bir yönde mükemmellik kazandırıyor. Eğer bu mükemmellik doğru kullanılırsa kişi zayıf yönlerinden arınacak ve ciddi bir mükemmellik elde edecek.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yani iki gezegen kare açı durumunda sizin hayatınızı zorlaştırsa dahi başka bir yönde mükemmellik kazandırıyor. Eğer bu mükemmellik doğru kullanılırsa kişi zayıf yönlerinden arınacak ve ciddi bir mükemmellik elde edecek.
.

 

Aynen dostum , Kare açılar zaten bir haritada barometre gibi çalışır diğer sekstil veyahut kavuşum gibi açıların kendilerini ifade etmesi için hayattaki temel zorlukları ve engelleri oluştururlar , Kare açı psikolojik olarak insanda bir güçlük ve sıkıntı oluştursa da zamanla iki gezegeninde arketiplerini güçlü bir şekilde birleştirip hayata yansıtırlar insanlar . Ama dengeyi sağlamazsan bu açı katı bir inatçılık oluşturabiliyor , Zulüm ve şiddetin kaynağı olabiliyor . Diktatörlüğün astrolojide hep kare açılarla özdeşleştirilmesi bu yüzdendir .. Neyse la açı mı konuşuyoruz burada . Ulan moderatörler iyiki astroloji alanına fazla takılmıyor . Ahaha

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ahaha, konu güzelleşmiş ya.:D 12.ev'in konusu bu kadar hoş olmamalı. 12.ev'im hakkında bir kaç soru soracağım. İlki çok acemice olucak ama 12. evin çizgisi kova burcunun sonlarından başlayıp koçun ortalarında bitmiş. Balık burcu 12. evin içinde ama kova ve koçun arasında. Satürn de balık burcunda. Bu hayatımda çok zor bir şekilde sınanacağımı mı gösteriyor sizce? Şu saçma 12.evimi açıklayabilecek var mı? :(

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ahaha, konu güzelleşmiş ya.:D 12.ev'in konusu bu kadar hoş olmamalı. 12.ev'im hakkında bir kaç soru soracağım. İlki çok acemice olucak ama 12. evin çizgisi kova burcunun sonlarından başlayıp koçun ortalarında bitmiş. Balık burcu 12. evin içinde ama kova ve koçun arasında. Satürn de balık burcunda. Bu hayatımda çok zor bir şekilde sınanacağımı mı gösteriyor sizce? Şu saçma 12.evimi açıklayabilecek var mı? :(

 

Aynı durum direkt benim yükselen için geçerli. Oda kova ile başlıyor koçla bitiyor. Ama ortaya ne çıkarıyor bilmiyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ONİKİNCİ EVİN GÜCÜ

Frances Coman McEvoy

 

Astrolojide yapılan en vahim yanlışlardan birisi, özellikle Güneş ve içsel gezegenler onikinci evdeyken, bu evin yorumlanmasıyla ilgilidir. Michael Gauquelin’in son araştırması bu konuda aydınlatıcı olmuştur. Gauquelin, Yükselen’deki veya Tepe Noktasındaki gezegenlerin meslek seçimiyle ilişkisinin önemli olduğunu bulmuştur. “Yükselen”in doğu ufkunun hemen üstündeki, “Tepe Noktası”nın da gün ortasının (MC’nin) hemen ardındaki konum anlamına geldiği sonucuna varmıştır. Diğer bir deyişle, en önemli evler, birinci ve onuncu evler değil, onikinci ve dokuzuncu evlerdir. Ölümünden bu zamana kadar bu konu gözardı edilmiş, sanki “köşe noktalarındaki” gezegenlerden söz ediyormuşcasına aktarılagelmiştir. Gauquelin’e göre, köşe noktaları, onikinci, dokuzuncu, altıncı ve üçüncü ev kasplarıydı (başlangıç çizgileri), birinci, onuncu, yedinci ve dördüncü ev kaspları değil.

 

Dane Rudhyar, bir keresinde bana, onikinci evin sadece bilinçaltını temsil eden bir ev olmadığını, ilişkilerinden, ailesinden, kariyerinden ve arkadaşlarından yansıyan kimliğinden bağımsız olarak asıl kişiyi gösterdiğini açıklamıştı. Rudhyar, 12.evin olumsuz yorumlarının, belki de, Ortaçağ boyunca, kendinize ve inançlarınıza karşı dürüst olduğunuzda hayatınızın tehlikeye girebildiği, kiliseye ya da devlete ters düştüğünüz için hapsedilebildiğiniz gerçeğinden kaynaklandığı varsayımında bulunmuştu. 20. yüzyılda, derinlikler psikolojisinin araştırılması, bilinçaltının muhtevasına farklı bir tutumla yaklaşılmasını getirmiştir. Birinci ev, bireyin dış görünüşüyle, kişiliğiyle ilgilidir. Oysa 12.ev, aile, ilişkiler ve kariyer ile tanımlanmayan içteki gerçek kişidir. Birinci ev ile onikinci ev arasında çatışma varsa, sonuç gerçekten ıstıraplı olabilir. Güneş’i onikinci evde olan kişilerin önemli bir özelliği, diğer insanlar tarafından kolaylıkla etkilenmemeleri, kendi özel yollarıyla bağlantılı kalabilmeleridir. Eğer erken çocukluk dönemi, kişinin özgüvenini örselediyse, kişi, çoğunlukla kendi iç dünyasına çekilerek, içedönük veya utangaç olur.

 

Tarihe bakıldığında, ne kadar çok sayıda müstesna kişiliğin, 12.evlerinde Güneş ve gezegenlerle doğduğu görülebilir. Günümüzde, dünya sahnesindeki en önemli liderlerden dördünün Güneş’leri 12.evdedir: George W. Bush’un, Tony Blair’in, Vladimir Putin’in ve Ariel Sharon’un. Sharon, Güneş’i Balık’tayken ve geri giden Merkür’ü de hemen onun yanındayken doğmuş. Şahinvari tarzından dolayı “Savaşçı” olarak tanınır. Koç’taki Uranüs ile Jüpiter 12. evinde kavuşum yapmaktadır. Bu konumlar, merhamet, empati, sempati ve insancıllık gibi, herkesin kabul ettiği Balık burcu özelliklerini neden göstermediğini açıklayabilir. Ancak Sharon, aynı zamanda, bir 12.ev Güneş’i örneğidir.

 

Vladimir Putin, barışçıl Terazi burcunda Güneş-Satürn kavuşumunda doğmuştur. Terazi burcunda, Merkür ve Neptün de dahil tümünü içeren bir yığılım, 12. evindedir. “Bir siyaset adamı olmadığını” fakat uysal ve alçakgönüllü bir adam da olmadığını itiraf ediyor. Mars’la ilgili savaş sanatlarını, favori sporları arasında sayıyor, eski bir KGB ajanı. Hatta, 1999’da başbakan olarak atanmadan önce, Boris Yeltsin’in başkanlığı döneminde, Kremlin’deki en güçlü adamlardan biriydi. Esasen bizzat Yeltsin tarafından halefi olarak seçilmiştir. İkizler’de (out-of-bounds) sınırı aşan Ay’ı ve birinci evinde Akrep burcunda Yükselen Venüs’ü vardır. Fakat kesinlikle kendine özgü bir adamdır. Terazi’deki Güneş-Satürn kavuşumunun işaret ettiği gibi hukuk fakültesinden mezun olmuştur. Fakat ardından KGB’nin dış istihbarat bölümünde 15 yıl sürecek bir kariyere başlamış, Leningrad ve Doğu Almanya’da görev yapmıştır. 1989 yılında sonraki on yıl devam edecek olan hızlı tırmanışına başlamıştır. Sessiz, kendini görünmez kılan tarzı, 12.ev yaklaşımının tipik bir örneğidir. Fakat, aynı zamanda, Aslan’daki Plüton’u, Güney Ay Düğümü ile haritasının tam tepe noktasıda kavuşum yapmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Çeçenistan’daki isyanın hızlı biçimde bastırılmasıyla halkın dikkatini çekmiştir. Halk onu benimsedi, çünkü elini taşın altına koymuştu ve bir kez daha bir dünya gücü olabilecek, daha modern ve zamana uyan bir Rusya öngörüyordu. Putin’in Yay’daki (out-of-bounds) sınırı aşan Mars’ı, tepe noktasının üzerinde, Aslan’daki Plüton-Güney Ay Düğümü kavuşumuna üçgen açı yapmaktadır. Hem Putin’in hem de Bush’un Natal 12. evlerinde Güneş ve Satürn kavuşumu vardır.

 

Son seçimlerden önce, bazı ünlü astrologların, Güneş’i ve Satürn’ü 12. evde olduğu için George Bush’un seçilemeyeceğini söylediklerini duydum. Benim tepkim “Tam da bunun için seçilecek!“ oldu. Tartışmalı bir seçimin ardından başkanlığa gelme tarzının ve perde arkası manipülasyonların bir çok Amerikalıya, Bush’un seçimin gerçek galibi olmadığını hissettirmesi, belirgin biçimde Güneş konumunun gücünü düşündürüyor. Abraham Lincoln, Ulysses S. Grant ve Jimmy Carter da dahil olmak üzere, Natal Güneş’i 12. evde olan pek çok başkanımız oldu. Teyzesinin günlüğündeki kayda göre, Abraham Lincoln, Güneş yükselirken doğmuştur. Lincoln’ün balzamik Ay’ı da 12. evindeydi. Derin düşünen bir adamdı, büyük ölçüde kendi kendinin öğretmeni olmuştu. Okülte olan ilgisi hayatı boyunca iyi biliniyordu. Cazibesi ve kişisel gücü de erken yaşlardı belirgindi.

 

Uluslararası siyasetin benzersiz çifti olarak nitelenen George Bush ile Britanya’nın Tony Blair’i, Güneş 12. evlerindeyken doğmuşlardır. Birbirinden bu denli farklı iki adam daha tahayyül etmek zordur: Kendini “orta yolu” bulmaya adamış, iyi konuşan bir entelektüel ile idealleri küçük gören sağ kanadın kulüp çocuğu, bir petrolcü. Blair, 11 Eylül’den sonra Amerika ile “omuz omuza” durarak, cesareti ve sadakati ile Bush’un arkadaşlığını kazandı. O, Bush’un tarzında bir köktenci olmasa da, iki adam da Hıristiyanlığa bağlı, Clinton’un Monica Lewinsky ile olan ilişkisinden rahatsızlık duyan, ailelerine bağlı insanlardır. Blair Oxford’da hem Hıristiyanlığı hem de sosyalizmi bağrına basmış son derece ahlaklı bir insan olarak nitelenmektedir. Kendisi Anglikan Kilisesinin uygulamalarına bağlı olan Blair, bir katolik olan eşi Cherie ile olan evliliğinde, dinde bir orta yol arayışında olmuştur. İsa’yı kendi rol-modeli olarak kullanmış, Katolik ayinlerine eşi ve iki oğluyla birlikte katılmıştır. Blair, Arap Dünyası ile uzlaşmak için başlıca umuttur. O, bir felsefeci ve din öğrencisi olarak, Müslüman ve Hıristiyan geleneklerinin aynı kaynaktan geldiğini bilmektedir. 12. evinde Boğa’daki Güneş-Pallas kavuşumuyla güvenilebilecek içsel bir güce ve adanmaya sahiptir. Bir yandan da İkizler yükselmektedir. Benim görüşüme göre, İngiliz Başbakanı, 12.evinde Güneş olan halihazırdaki dünya liderlerinin en etkileyicisidir.

 

Blair kendine has dehasını en belirgin olarak, Prenses Diana’nın ölümünde sergilemiştir. Prensesi tanır ve severdi. Aynı zamanda Prens Charles’ı da bir modernizm dostu olarak tanır ve severdi. Monarşiyle bağlantılı olarak, kendisinin “Disraeli Başbakanlar Ekolü”nden olduğunu belirtmiştir. Majestelerine “ Siz bizim Kraliçemiz olarak Britanyalıların en üstünüsünüz ” demiştir. Diana’nın ölümünde, Britanyalılara duygularını toplum önünde ifade etmelerinde bir sakınca olmadığını göstermiştir. Hatta, protokol kurallarına uygun olmasa da, Buckingham sarayındaki bayrağın yarıya indirilmesi için Kraliçeyi ikna etmiştir. Bu adam, bir yenilikçi olduğu kadar bir iyileştiricidir de. Aynı zamanda İngiltere Kilisesi’nin ülkenin resmi kilisesi fakat içsel bir kilise olarak kalması gerektiği konusunda Kraliçeyle uzlaşmıştır. Kendisini Hıristiyan sosyalist olarak nitelemektedir. Bu 12.ev Boğa’sı, 12.ev kişisinin ihtiyacının kendisine dürüst olmak, başkalarından etkilenmemek olduğunu defalarca ispat etmiştir. Aynı zamanda, bütün kiliselerin temsilcisi ve liberal bir insan olarak, orta yolda yürümek üzere bir yol bulmalıydı. Mars’ ı İkizler’de yükselirken, Kova’daki Ay’ı 9. evinde, kendi Kuzey Düğümünün üzerindedir. 6. evin başlangıcında Satürn, Neptün ile Terazi’de kavuşum yapmaktadır.

 

Irak’ın işgal nedenleri hakkında Britanyalıların yanlış yola saptırılıp saptırılmadığına ilişkin sorular, başbakanın hükümetini, altı yıl önce iktidara geldiğinden bu yana en kötü krize sokmuştur. Britanyalılar Başkan George W. Bush ve yönetiminin, bu savaşı bir oldu bittiye getirmesiyle ilgili yargı ve motiflerini her zaman sorgulamaktadırlar. Blair bu fırtınayı yatıştırmayı başarabilecek ve her zaman yaptığı gibi ortayolu takip edebilecek mi? Eski Başkan Bill Clinton, Bush’un üzerindeki frenleyici etkisi nedeniyle Tony Blair’in mevcudiyetinden şükran duyduğunu söylemiştir. Önümüzdeki aylar, Başbakan için kritik öneme haizdir.

 

2003’ün ahenkli dizinini ikiye katlayan ve 8 Kasım’da Boğa burcunda gerçekleşecek olan önümüzdeki Ay Tutulması, Blair’in Natal Güneş’iyle bir derece içinde kavuşum yapmaktadır. Şüphesiz ki bu tutulma yalnızca dünya için değil, Tony Blair’in kariyeri için de büyük önem taşımaktadır. Yalnızca Güneş’ine değil, Aslan’daki Güney Düğümü’ne de paraleldir. 9. evde Kova’daki Natal Ay’ı ve Kuzey Düğümü, bu Ay Tutulmasına kontra-paralel konumdadırlar. Önümüzdeki iki ayın neler getireceğini bekleyip görmekten başka yapacak bir şey yok. Uranüs’ün aynı gün 28 derece Kova’da durağanlaşıp Blair’in Natal 10. evinin başlangıcından ileriye gitmeye başlaması kayda değerdir.

 

ABD medyası ve Demokrat Parti adayları, eylemlerini ve politikalarını sorgulamaya açarken, bu Bush için de, fırtınalı bir mevsimin başlangıcında olabilir. Mamafih ne Bush ne de Blair, görüşlerini ve davranışlarını değiştirmeye gönüllü olmayacaklardır. Çünkü 12. ev eğilimlerinin yönlendirdiği rotada kalma eğilimleri vardır. Bunlar, her ne kadar tartışmaya açık, çoğunluğun benimsemediği veya yıkıcı türde olsalar da.

Çeviren: Serap Rumelili Öcalan

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sonuçta astrolojide bir şey felaket habercisi olabileceği gibi başka anlamlarda içerebilir değil mi Sid?
.

 

Evet çocuklar aferin , Bu ne la süngerbobdaki okulları hatırladım şimdi .:D . Ya en başından beri dediğim şey . Herşeyin içerisine bir ying -yang felsefesi ve onun getirisi olan dualite dürülmüş . Her oluşumun avantajlı ve dezavantajlı bir konumu var . Çok kötü bir haritanda olsa bu dünya sonsuz değil avantajının bir kısmını öbür hayatta görürsün . Natal haritanın vaat ettiği avantajları ne kadar kullanıyorsun ve dezavantajlarını ne kadar bloke edebiliyorsun işte bu senin farkındalığına ve kişisel gelişimine bağlı , Cüzi-irade biraz devriye giriyor . Herşey natal harita değil . Mesela egosal şuurunla dış görünüşünden yakınıyorsun sen , Ama bu konum bulunduğun toplum içerisindeki insanların seni hemen olarak bir tehdit ve rakip olarak görmemelerine sebep oluyor . Hatta seni umursamamaları önüne sonradan fark edebileceğin engellerede ket vurmuş oluyor . Bırak senin değerin hakkında ne diyorsa desin , Ölümü bir gereklilik ,Yaşamı bir çoğunlukla iş , ve Varoluşu zorunlu olan bir varlık en fazla kendisini ne kadar methedip yüceltebilir ki . ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

.

 

Evet çocuklar aferin , Bu ne la süngerbobdaki okulları hatırladım şimdi .:D . Ya en başından beri dediğim şey . Herşeyin içerisine bir ying -yang felsefesi ve onun getirisi olan dualite dürülmüş . Her oluşumun avantajlı ve dezavantajlı bir konumu var . Çok kötü bir haritanda olsa bu dünya sonsuz değil avantajının bir kısmını öbür hayatta görürsün . Natal haritanın vaat ettiği avantajları ne kadar kullanıyorsun ve dezavantajlarını ne kadar bloke edebiliyorsun işte bu senin farkındalığına ve kişisel gelişimine bağlı , Cüzi-irade biraz devriye giriyor . Herşey natal harita değil . Mesela egosal şuurunla dış görünüşünden yakınıyorsun sen , Ama bu konum bulunduğun toplum içerisindeki insanların seni hemen olarak bir tehdit ve rakip olarak görmemelerine sebep oluyor . Hatta seni umursamamaları önüne sonradan fark edebileceğin engellerede ket vurmuş oluyor . Bırak senin değerin hakkında ne diyorsa desin , Ölümü bir gereklilik ,Yaşamı bir çoğunlukla iş , ve Varoluşu zorunlu olan bir varlık en fazla kendisini ne kadar methedip yüceltebilir ki . ?

 

Aslında insanlarca bir tehdit sayılmak hoşuma giderdi. :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...