Jump to content

Kuzey Kafkasya Mitlerinde Peri Olgusu


paranormalfikir

Önerilen Mesajlar

peri_kizi.jpg

 

Çinka'yı anlayabilmek için onun yöresel varyasyonlarının yanı sıra mitolojik bir figür olan Periyi de tanımamız gerekir.

 

Periler, değirmenlerde, su kenarlarında, metruk ve ıssız yerlerde yaşadığına inanılan, her iki cinsten imgesel varlıklardır. Bunlar tıpkı insanlar gibidir; doğar, büyür ve ölürler; düğünleri, dernekleri olur; tulum çalıp horon oynarlar. İnsanlara bazen faydaları dokunur, fakat çoğu zaman onlara kötülük yaparlar. Periler akşam ezanıyla birlikte ortaya çıkar ve sabah, horoz ötüşüyle kaybolurlar. Belli bir suretleri yoktur; her şekilde ortaya çıkabilirler: insan, kedi, kuş, örümcek vb.

 

Perinin ayakları terstir ve başı külah şeklinde sivridir. Eğer bir insan, bir Peri ile karşılaşırsa onunla konuşmamalı, onun dediklerini harfiyen yerine getirmelidir. Ama insan karşısındakinin Peri olduğunun farkında değilse o zaman bir problem yoktur; ona bir kötülüğü dokunamaz. Peri insanları çarpar, dillerinin tutulmasına sebep olur ya da insanları parçalayarak onları ağaçlara daldan dala asar. Perinin şerrinden kurtulmak için ya da onu silah vb. ile öldürmek için elbisede, ağızda ekmek bulunmalıdır. Zira Peri üzerinde nimet olan kişiye zarar veremez. Aynı şekilde silahın namlusuna da ekmek kırıntısı konarak ateş edildiğinde Peri öldürülebilir.

 

Periler bazen insanın gözüne görünmezler. Gece oldumu Evlerin avlusuna, yol ve su kenarlarına sofralarını kurarlar. İnsanlar bu yerlere zarar vermemeli ve özellikle buralara kirli su dökmemeli, idrarını yapmamalıdırlar. Bu yüzden gece dışarıya tuvalete çıkılmamalı, kirli sular dökülmemelidir. Delikanlılar, yeni evliler ve gebe kadınlar bu hususa özellikle dikkat etmelidirler.

 

Eğer bir insan, dişi bir Perinin başörtüsünü alabilirse Peri onun karısı olur. Bu evlilik ancak ikisinden birinin ölümüyle sona erer. İnsan Periyle evli olduğu sürece bir başkasıyla evlenemez, evlense bile insan karısı ile birlikte olamaz.

 

Periler insanlara musallat olabildikleri gibi bazı hayvanlar da Perili olabilirler. Kaçkar Dağı’nda bir gölde bulunan alabalıkların sahipli / perili olduğu söylencesi, hâlâ Fırtınalı balıkçılar tarafından heyecanla anlatılan bir hikâyedir.

 

Ayrıca Laz masallarında da Periler önemli bir motiftir. Burada iyi ve kötü Periler ya da masal kahramanını ödüllendiren, onlara yardımcı olan; fakat kötü karakteri cezalandıran, onları yanlışa sevk eden Peri karakterler de vardır.

 

Görüldüğü gibi yukarıdaki anlatımlardan üç Çinka tiplemesi ortaya çıkmaktadır:

1- Küçük ruhlar.

2- Kötü bir cin.

3- Güzel bir peri.

 

Bunlardan kötü bir cin tanımı ile açıkladığımız Peri tasviri birbirleriyle örtüşmektedir.

Anadolu’da ki Cin inancı (Dişisine Peri, erkeğine Cin denir. Çoğul: Ecinni) yaygın bir söylencedir. Cin, kısa boylu, ayakları ters, uzun yüzlü, erkek - kadın olarak yaşayan, kendi dünyaları ve toplumsal sistemleri olan, ateşten yaratılmış varlık olarak tanımlanır. Bu cin tanımı ile Çinka ve Perinin bazı yörelerdeki tasviri birbirlerine benzemekte olup, belli ki bu tsavir Laz kültürüne İslam’la birlikte girmiştir. Ancak Çinka kavramı yerel motiflerle öylesine yüklüdür ki, onu ilk bakışta Anadolu toplumlarındaki cin kavramı ile tam olarak örtüştürememekteyiz. Özellikle Fırtına Vadisi’ndeki ve Kamparna’daki tanımların orijinal ve yerel tasvirler olduğu anlaşılmaktadır.

 

Kamparna: Arhavi'nin bir köyü.

 

Kamparna’daki Çinka tanımı da ilk bakışta İslami kökene dayanan tanıma yakın gibi görünmektedir. Bu yakınlığı belirleyen ayrıntılar; bunların da toplumsal bir düzende yaşıyor olmaları ve vücut yapılarındaki benzerliklerdir. Ancak Kamparna’daki Çinka tasviriyle boy olarak kısalık değil cücelik söz konusudur. Zira Kamparna’da Çinka ancak 30 - 40 cm boylarında bir varlık olarak tanımlanır. Ayrıca ayaklarının ters olduğuna dair bir bilgi yoktur burada. Bu yüzden buradaki Çinka tanımını, ancak İmereti’deki Çinka tanımı ile ilişkilendirebiliriz.

 

Fırtına Vadisi Laz köylerindeki Çinka tanımı ise, Laz mitolojisindeki başka bir kahraman olan Germakoçi ile ilişkilidir.

 

Germakoçi ya da Galenişikoçi veya Yaban Adamı motifi değişik bölgelerde ayrı kılık ve işlevlerde ortaya çıkabilmektedir ve bu orman adamı Megreller'in Oçokoçi, Doğu Karadeniz toplumlarındaki koncoloz / karakoncoloz ve hatta Kelt halk söylencelerinde adı geçen Woodwose (Almanca: Wilder Mann) tasviriyle ilişkili olmalıdır.

 

Germakoçi Pazar ilçesinde, kıllı, denizin içinde oturan, kötü bir yaratıktır. Sadece Ocak ayında görülür ve yedi gün boyunca denizi terk eder; çevre köylerde karışıklıklar çıkarır. Yoldan gelip geçenlere adlarını sorar ve ancak beklediği yanıtı aldıktan sonra insanlara yol verir. Her gördüğünü taklit eder. Yalnızca ateşten korkup kaçar ve bağırarak denize atlar.

Görüldüğü gibi buradaki Çinka ile Germakoçi arasında, görünüş ve davranış açısından önemli benzerlikler vardır: Her ikisinin vücudu kıllarla kaplıdır, ateşten korkarlar ve insana benzerler. Fırtına Vadisi'ndeki Germakoçi ya da buna yakın bir tasvirin olmaması da burada Germakoçi’nin Çika adını aldığı kanaatini güçlendirmektedir.

 

Ardeşendeki Çinka tanımı ise, klasik dünya edebiyatında bahsedilen güzel ve iyi peri tasvirine yakındır.

 

Adresinden derlenmiştir.

 

>>> lazoba: Laz Halk İnançlarında Bir Figür: Činǩa

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...