Jump to content

''Gizli yüz'' filmi hakkında bir yorum


Guest praksis

Önerilen Mesajlar

Aziz Rut(h)kay'ın Peşine Düştüğü "Gizli Yüz"ü Anlamak

 

Orhan Pamuk’un "Kara Kitap"ının içinden bir bölüm olan daha sonra da senaryosunu da yazdığı filme de çekilen "Gizli Yüz"de ne anlatmak istediği de hasidizmde gizli. Hasidizm, 18. Yüzyılda ortaya çıkan bir akım. Sabetaycılık gibi Luria Kabalası’na dayanıyor. Devekut kavramını merkeze alıyor. Devekut, Tanrı ile birlikte olmak demek. Çok sofu ve tutucu bir Yahudi inancı özetle. Hasidizmde insan yüzleri çok önemli ve hasidikler yüz okuyorlar. Her insanın değil ama bazı insanların yüzünden geleceğini okuyorlar denebilir kabaca. "Gizli Yüz" hatırlanırsa, orada da bir adamın fotoğrafını gördüğü özel bir yüzün peşinde koşması anlatılır. Rutkay Aziz (gerçek ismi Aziz Rutkay'dır) ve Zuhal Olcay başrollerdeydi.

 

Peşinden koşulan Zuhal Olcay’dı çünkü yüz İbranice pnim özellikle kadında öne çıkıyor. Çünkü özellikle kadının yüzü, içini, ne olduğunu, ne olacağını yansıtıyor.

 

Kabala’da dört dünya vardır demiştik ve bunlardan birisi olan Beriya’dan bahsetmiştik; bu dört dünyanın bir diğeri de Azilut’tur yani yayılma dünyası. Azilut, sefirotların yani on sefiranın yayıldığı dünya ve Adam Kadmon’dan yani kamil-i insandan bir önceki aşama. Burada Tanrı’nın ışığı yüz’de yayılıyor ve bu sonsuz bir ışıma.

İbranicesi ayn sof or.

 

Kabalacılar bu ışığı özellikle bazı kadın yüzlerinde görüyorlarmış. İddiaları bu en azından. Rutkay Aziz de, bu ışığın peşinde yani Zuhal Olcay’ın yüzünün peşindeydi.

 

İslam Mistisizmi ile Yahudi Mistisizminin önemli ortak noktalarından biri de vahdet-i vücut kavramıdır.

Vahdet : Yalnızlık, teklik,

Vücut(d): Zat, varlık demektir.

 

Vahdet-i vücut yani varlık birliği Hindistan’dan çıkıp, oradan Antik Yunan’a ve diğer bölgelere yayılmıştır. Vahdet-i vücuta göre, evrende ne varsa, canlı-cansız, aynı varlığın, tek bir varlığın görüntüsüdür ve varlık, tüm şeylerde belirir. Evrende ne baş ne de son vardır, yaratılış olmadığı gibi son da yoktur.

 

Hallacı Mansur’a Enelhak (Ben Tanrı’yım) dedirten ve canından eden vahdet-i vücut inancıdır. Tanrı’yı insanda görmektir bu. Aynı şekilde, Mevlana’nın müridi Süryanos’un başını derde sokan da…

Bektaşiliğe göre de Tanrı, evrende ne varsa hepsinde görünür.

Kabala’ya göre de üç temel harf (alef, mem ve şin) evrenin yaratılışındaki bütün varlıkları içerir.

Huruf, harf’in çoğuludur ve Hurufilik, Tanrı’nın insanda harfler aracılığıyla göründüğünü söyler. Ali’nin harflerinin insanın yüzünde olduğuna inanılır (Tutum aynayı yüzüme/Ali göründü gözüme).

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

03.01.2015 - 17:19 tarihinde, paranormalfikir yazdı:

İlk defa duyduğum terimler var yazıda. Ayrı ayrı araştırmak lazım. Güzel konu.

Bu mesaj böylece kalmıştı, hatırımdan çıkmıştı ve film neydi, kim çekmişti hiç bakmamıştım bile. 5 yıl sonra geçtiğimiz aylarda seyrettim bu filmi. Bu konunun yönlendirmesi olmadan... Sonra da bu konuya denk geldim.

Aşk hakkında farklı düşünmeye başladım... Duygularda bir şeyler saklı... İyi düşünmek gerekiyor, asıl olan başka şeyler...

 

 

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...