Jump to content

Demonic Metodlar...


nevermore

Önerilen Mesajlar

Demonlar karakterimizin, benliklerimizin , zihinlerimizin genellikle bizi rahatsız eden henüz ifşa olmamış kısımlarıdır. Örnek vermek gerekirse, herkesin içinde bencillik karakteri bulunur. Bazıları bunu dışarı vurmuştur, bazıları hayatları boyunca bunu ifşa etmemiştir ve cömert biri olmuştur. “Mammon” adlı demonla çalışırsanız paragözlüğünüzü dışarı vurmayı başarabilir, bencilliğin tabiatını anlayabilir ve hatta bu doğayı hedeflerinize uygun şekilde, bir mason gibi yeniden inşa edebilirsiniz. Karakterinizin, bilincinizin, yada evrensel bilincin henüz size ifşa olmamış kısımlarını kavramaya başlamanız sizi farklı bir varoluşa taşır, değişirsiniz ve eski benliğinizi kaybedip yeni bir kişiliğe yelken açarsınız. Demonlarla çalışmanın etkisi kişiliğin topyekün değişimidir. Demonik çalışmaların diğer çalışmalardan farkı sonuçlarının hızıdır. Demonlarla yapılan çalışmalar buzlu bir pistte kılıç dansı yapmaya benzerler, hızlı ilerlersiniz ama dengenizi kaybederseniz sonuçlar kötü olabilir. Bu yüzden demonlarla çalışılırken kişinin ya çok dikkatli olması yada bir varlığa kendini bağlaması gerekir, bu tercih kişiye kalmıştır ve çalışmaların işleyiş biçimi açısından fazla birşey farkettirmez. Çalışmaların tabiatını anlatmak için tiyatro oyunculuğu hakkında konuşmak istiyorum.

 

Sinema ve tiyatro sanatçıları arasında söylenen bir söz vardır: “Oynamaya çalışan kötü oyuncudur”. Aldığınız rolü‘oynarsanız’ iyi oyuncu olamazsınız çünkü iyi oyunculuğun sırrı rolünüzü yaşamanızdır, hissetmenizdir. İyi oyuncular, aldıkları rol ‘olurlar’, oynamak istedikleri karakter haline gelirler. Oyunculuğun sırrı budur. Bu majikal bir eylemdir, kişilik gelişimine katkısı en fazla olan çalışmalardan biridir. Bu yüzden kişisel güven ve kendini tanıma gibi kaliteler oyuncular arasında daha kolay bulunuyor. Majikal okullarda da oyunculuk önerilmektedir.

 

Bir kişi hakkında bilgi almak istiyorsanız kendinizi onun yerine koyun. Bu majideki basit görünümlü ama derin olan binlerce sırdan biridir. Kendinizi birinin yerine koymanız sanatçılık gerektirir. Gerçekten “o olmalısınız”. Kendinizi yerine koymaya çalıştığınız kişi gibi hissetmeye çalışın. Onu düşünün, sanki o sizmişsiniz gibi. Bunun gibi çalışmalarla hedefinizdeki kişinin psikolojisine bürünürsünüz, onun duyguları, olayları ele alış biçimi, dünya görüşü size açılmaya ve sizi kaplamaya başlar. Bu taklidin doğasıdır. Taklit öyle bir aşamaya varır ki taklit ettiğiniz şeye dönüşürsünüz. Bu yöntem ne gibi konularda işe yarayabilir? Yüzyıllar önce ölmüş bir üstaddan ders almak için durmadan kitaplarını tekrar tekrar okur ve onun gibi hissetmeye çalışırsınız, böylece bir süre sonra “onun gibi olmaya başlarsınız”, daha doğrusu onun bilinciyle bir bağlantı kurmayı başarırsınız ve onun bakış açısını edinirsiniz. Bir diğer kullanım alanı da düşmanınızın gizlerini, planlarını yada karakterini öğrenmektir; düşmanınızın karakterine bürünerek “düşmanolursunuz” ve hayal edemeyeceğiniz kadar büyük bir aydınlanma yaşarsınız. Bu yöntemin karşı cinsi elde etmekte kullanılması da mümkündür.

 

“Kendini yerine koyma”nın esas kullanım alanı ise Tanrı formlarına bürünmek denen çalışmadır. Bir Tanrı seçersiniz ve “O olursunuz”. O’nun gibi hissetmeye, kendinizi tamamen O’na açmaya çalışırsınız. Gün içindeki tavrınız buna uygun olur, hayata böyle yaklaşmaya çalışırsınız. Bu, kişi yeteneksizlikten yada konsantrasyon eksikliğinden muzdarip biriyse dahi büyük enerji kapıları açan bir yöntemdir.

 

Demonlarla “kendini yerine koyarak” çalışmanın özü de Tanrılarla çalışmaya benzer. Demon sizden ayrı bir varlık olarak görülmez, o sizin bir parçanızdır. Demonların beynimizin kısımları olduklarını söylemek biraz sığ bir yaklaşım olabilir. Günümüzde demonlara daha geniş bir açıdan bakılıyor. İnsan kullanmayı beceremese de evrensel bir zihne sahiptir ve demonlar zekanızın henüz size açılmamış yollarıdırlar. Demonlarla çalışırken siz o demon haline gelmeye çalışırsınız, bunun için o demon gibi hissetmeye çabalarsınız ve o şekilde hareket etmekla uğraşırsınız. Bunu başarabilmenin yolu hissiyat olarak kendinizi demon ile uyumlamanızdır. Bunun için kullanılabilecek bir yöntemi örnek olarak veriyorum. Yöntem demonun sigili ile beraber yapılan ve demonun isminin mantra olarak kullanıldığı meditasyon çalışmasıdır. Her gece aynı saatte yapılmalıdır. Öğrenci önce 15-20 dakika süren bir gevşeme çalışması yapar, zaten bu her tür çalışma için bir ön şarttır. Kuzeye yönelerek sırtını bir yere dayamadan yere oturur ve sırtını dik tutar. Karşısına koyduğu Furcas* sigiline odaklanır ve (isim Latincedir) “FUUUR – KAAAS” şeklinde mantrasını söylemeye başlar. Mantra söylemek şu anlama gelir: bir sözü uzatarak söylemek, sonra durup nefes almak ve yine tekrar uzata uzata söylemek demektir, gayet yavaş yapılır ve odaklanılan şeye derinleşmek gerekir. Belli bir süre sonra sigile bakmak yerine gözler kapatılabilir ve sigil hayal edilebilir. Genellikle mantrayı tekrar sayısı 100′ün altına düşmez. Öğrenci mantrayı her söylediğinde içinden kendisinin Furcas olduğunu tekrar eder ve Furcas gibi hissetmeye çalışır. Öğrenci, demonun kendi varlığının bir parçası olduğunun bilincindeyse, Furcas’ın kendi ruhu ve bedenini kullanarak bu boyuta ayak basmasına kanallık ettiğini hissetmeyi de deneyebilir, bu durumda öğrenci ruhunun derinliklerinde henüz uyanmamış durumda bulunan Furcas’a seslenmektedir ve böylece uyanmasını ve bedenini kontrol etmesini istemektedir. Bu tip çalışmalar genellikle iki ay süresince yapılır. Yapılan çalışma sonucunda Furcas’ın kişinin aklına ve psikolojisine yapacağı etki çok güçlüdür, Furcas mantık melekelerini kuvvetlendirdiğinden öğrencinin dünyaya bakışında akılcı bir değişim görülür.

 

Demonlarla yapılan çalışmaların oyunculuktaki “rolü hissetmeyle” benzerlikleri açıktır. Bu yönteme genellikle “içeri davet” (invocation) denmektedir, normal davetten (evocation) farklıdır. Normal davette öğrenci çağırdığı varlığa kendisi dışında bir varlık muamelesi yapar ve karşılıklı iletişim kurmaya çalışır. Bu yöntemin artıları bulunsa da bazı durumlarda kişinin kendisiyle savaşmasına yolaçabilir ve bu durumların sonu genellikle kötü hastalıklar yada ölümdür. İçeri davet ise zaten gönüllü bir posesyon halidir, örneğin Tanrı formlarına bürünme çalışmasıyla Şeytan olmayaçalışan biri, gönüllü olarak Şeytan’ın posesyonuna uğramaktadır. Davet edilen varlığın karakterinin kötü olduğunu düşünmek bir psikolojik çatışma durumudur ve bunun gibi durumlarda (örneğin kişi invoke ettiği varlıktan içten içe korkuyor ve ona güvenmiyorsa) öğrencinin istenmeyen bir yaratığa dönüşmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir, bu durumda öğrenci genellikle ölmez ve zaman içerisinde eski benliği yada yeni benliği lehine kişilik çatışmalarını çözer.

 

Demonlarla çalışırken öğrencinin kişilik olarak demona dönüşmesi lazımdır. Bunun için öğrenci günlük yaşamının içinde kendini demon olarak hissedebilmelidir. Gün içinde bu duygusal hali sürdürmeyi gece yaptığı meditasyonlardaki hissiyatı hatırlamaya çalışarak başarır. Bu kendinizi demonla uyumlamanızdır. Demonlarla çalışırken başarıya ulaşmanın sırrı budur. Gün boyu, bir önceki gece yaptığınız mantra çalışmasında sahip olduğunuz ruh halini hissetmeye çalışırsınız ve böylece başarılı olursunuz. Tüm günleriniz ve tüm yaşamınız meditasyon olur, ta ki transformasyon gerçekleşene dek.

 

Demon çalışmalarını öğretmek amacı ile yazılan bu yöntem aynı zamanda elementlere, sayılara, gezegenlere yada Kabalistik sembollere yönelik olarak da kullanılmaktadır. Su elementini anlamak için “su olmalısınız”, ateş elementi olmak için de ateş olduğunuzu hissetmeniz gerektiği gibi. Nehir olun, akın. Toprak olun. Ağaç olun ve çiçek açın. Güneş olun ve aydınlatın. Kartal olun ve Yılan olun. Hepsinin çalışması aynı şekildedir. Olumlu çalışmalar için doğuya yönelebilirsiniz, bu tamamen tercihinize kalmıştır.

 

 

Dostum Aytaç Koray Koç'sonsuz teşekkürler ..

Ayrıca küçük bir not düşelim ;

Furcas hem Pseudomonarchia Daemonum’da, hem Demonographia’da hem de Goetia’da bulunan bir Demondur. Demonolojistlerin adı ve sigili üzerinde anlaştıkları varlıklardan biridir. Yine de kişi Furcas’la çalışmaya başladıktan sonra zamanla Furcas’ın sigilini kendisi çizebilir, kişi güçlü şekilde hissediyorsa böylesi daha doğru olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Süper..Bir sorum olacaktı..

 

1-Ben bu çalışmaya başladım 4 gündür.. Ensemde kasılmalar oluyor, anlamsız enerji patlamaları yaşıyorum, doğadaki herşeyde mantık arar oldum herşeyi sorgular oldum..Bu durum irtibata geçtiğim anlamınamı çıkıyor ?

 

Teşekkürler..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba, paylaşım için teşekkürler, normal evokasyon davetleri dışında majisyenin çağıracağı varlığa hazırlanması için daha pratik ve önceden görmediğim bir yöntem görmek beni sevindirdi. Yazıyla ilgili şöyle bir sorum var, invokasyonun başarılı olması ya da transformasyonun gerçekleşmesi kişinin kendini çağırdığı Demon'a tamamen bağlaması(adanma gibi) anlamına mı geliyor, yoksa sadece onunla iletişime geçmeyi başardığına mı? Yani majisyen daha sonra başka bir demonu daha davet edebilir mi?

 

Bir de daha önce alt seviyeli başka varlıklarla iletişime geçmemiş bir kişinin davetine yanıt gelmesi kesinlikle imkansız mıdır yoksa uzun zaman mı alır? Daha önce bunlar sorulduysa özür dilerim, bu benim ilk mesajım, saygılarımla.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...