Jump to content

Breatharian (Nefesle beslenenler)


nevermore

Önerilen Mesajlar

http://images.kenyonhill.com/dh/Images/36-Top-Right-7368.jpg nefesle beslenmek. bunu yapan kişiler ingilizce nefes anlamında kullanılan breath sözcüğünden üretilen breatharian

 

http://www.gape.org/gapes/prispevki/files/jasmuheen.jpg

Bu akımın en popüler kişisi jasmuheen, ancak bu hanımefendi hiç yemezlik etmiyor zaman zaman yalnızca tadı için çay içiyor ya da çikolatalı şeyleri tadıyor. Bedeninin incelenmesiyle ilgili aşırı temkinli olması da muhalif sağlık otoritelerinin gözünden kaçmıyor haliyle.

jack davis de bir breatharian ancak zamanla portakal suyu içmeye başlamış.

burası da bir başka breatharian sitesi, burda kişisel deneyimlerinden söz eden kişiler var.

http://www.listenforjoy.com/art/large/deep-breath.jpg

Özellikle vick’nin ki çok ilginç, x kocası ona bir kitap armağan etmiş ve breatharianismle öyle tanışmış.

burası da pek müstesna bir başka bilgi kaynağı.

burda da tehlikelerinden sözediliyor. sözcüğü ile anılıyor. Bu kişiler yalnızca temiz hava ve sevgi ile besleniyorlar, yani bildiğimiz anlamda meyve, sebze, yoğurt hatta suyun yerini temiz hava ve sevgi tutuyormuş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bunun da kökeni hindistana dayanıyor...

--------------------

 

 

(1) Hira Ratan Manek(India) --- Living for 9yrs with only water, sungazing

http://www.sayonaracapitalism.com/english/sayonara_capitalism_document.files/image007.jpg

 

(2) Michael Berna (German) ---Living for 5yrs with only water, sungazing

(3) Prahlad Jani (India) --- Living for 66yrs without food and water.

http://www.sayonaracapitalism.com/english/sayonara_capitalism_document.files/image009.jpg

 

Breatharian = people who live without food. They get energy from water, breathing (KI), and sungazing.People starve to death only because of the idea that "we need to eat."

We get old, sick, and tired → because we eat. → I, myself, have researched the details involved with not eating for long periods of time, and gave it a try → 6 weeks; no food. Only water, honey, and sungazing (all the while, I was still working, studying, reading, painting, and practicing tai-chi and Karate.)

*sayonaracapitalism

--------------------

http://solarhealing.com/

http://www.amazingabilities.com/amaze5a.html

fotonkedi tarafından düzenlendi
Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

--------------------

Breatharian = people who live without food. They get energy from water, breathing (KI), and sungazing.People starve to death only because of the idea that "we need to eat."

We get old, sick, and tired → because we eat. → I, myself, have researched the details involved with not eating for long periods of time, and gave it a try → 6 weeks; no food. Only water, honey, and sungazing (all the while, I was still working, studying, reading, painting, and practicing tai-chi and Karate.)

*sayonaracapitalism

--------------------

 

(1) Hira Ratan Manek(Hindistan) --- ) 9 yıl boyunca su ve güneş enerjisi ile yaşadı

http://www.sayonaracapitalism.com/english/sayonara_capitalism_document.files/image007.jpg

 

(2) Michael Berna (Almanya) ---5 yıl boyunca su ve güneş enerjisi ile yaşadı

(3) Prahlad Jani (Hindistan) --- 66 yıl boyunca yemek yemeden ve su içmeden yaşadı

http://www.sayonaracapitalism.com/english/sayonara_capitalism_document.files/image009.jpg

 

Breatharian = Yemek yemeden yaşayan insanlara denir. Enerjilerini sudan , nefes tekniklerinden ve güneşten alırlar. İnsanların açlıktan ölmelerinin tek sebebi "Yaşamak için yemek yemek zorundayız" fikridir. Bizler yaşlanır , hasta olur ve yoruluruz → çünkü yemek yeriz → Bende bu teknikleri detaylıca uzun süre araştırdıktan sonra denedim → Hiç yemek yemeden 6 ay. Sadece su , bal ve güneş enerjisi ( Sungazing anladığım kadarı ile bir nevi fotosentez girişimi) ve daha sonra üzerinde çalışmaya ,araştırma yapmaya , yazmaya çizmeye ve tai-chi ve karate üzerine pratik yapmaya başladım.

 

Yazıyı çevirerek konuyu okuyan ve ingilizce bilmeyen arkadaşlara yardımcı olmak istedim. Sürçü lisan ettiysem affola.

 

Yemek yemeden , daha doğrusu şuan yediğimiz düzende ki kadar çok yemeden yaşama fikri aklımda hep vardı. Daha sonra Tanrılar Okulu kitabında bu fikirle tekrar karşılaştım. Eğer gerçekten alışıla gelmiş köklü "Yaşamak için yemek yemek zorundayız" fikrini aşabilirsek , bu şekilde yaşabileceğimize inanıyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ya çok teşekkür ederim valla ben üşendim ve bir çalışkan kişinin çevireceğini düşündüm. bu da sen oldun beauty ;)

--------------------

ayrıca o kadar çok özümüzde olmayıp yüklenmiş çarpık fikirler var ki şaşılır!neden bu haldeyiz sorusunun cevabı tamamen bunların keşfinde yatar. mikro ve makro keşfi ve yönetimi için çok değerli bir anahtar bu farkındalık keşifleri... yapmak sabır ve emekle mümkün olur ...uzun süre alacaktır ama temizlenmeyecek şeyler değildir yeter ki istesin kişi...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ya çok teşekkür ederim valla ben üşendim ve bir çalışkan kişinin çevireceğini düşündüm. bu da sen oldun beauty ;)

 

Ne demek fotonkedi :) Yeter ki insanlar sabit düşünceli olmasın , alternatif fikirler düşünceler öğrensinler üzerine düşünce üretsinler , düşünsünler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Akıl fışkırıyor bunlardan. Tüketim kültürüne darbe vuracaklar zannımca. Hindistan'ın ücra köşelerinden çıkma dandik fikirlerle kendilerine akım yaratıyorlar.

Tamam; Nirvana'ya ulaş, fotosentezini yap, sağından solundan hıyar domates falan çıksın da, Anoreksia olmuşsun sen, demedi deme. Ha, ilerde klorofilli bakterilerle simbiyoz yaşar mıyız bilemem tabi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nefes huzursuz olduğunda zihin de huzursuzdur. Nefes sakinleştiğinde ise zihin sakinleşir ve uzun yaşamın kapıları aralanır. Bu nedenle bir insanın en önemli görevlerinden birisi nefesini denetlemeyi öğrenmesidir.” -Svatmarama, Hatha Yoga Pradipika

 

Sanırım bazılarınız şaka yaptığımı ya da bir tür mecaz kullandığımı düşünüyorsunuz? Doymak için elbette yemek yemeye ihtiyacınız var öyle değil mi? Öyle ya, yaşamak için ihtiyaç duyduğunuz enerjiyi başka nasıl elde edeceksiniz ki?

 

Her ne kadar siz doymayı yalnızca midenizle sınırlasanız da ben size doymanın midenizle sınırlı olmadığını anlatacağım. Yemek yemenin temel amacı bedene yaşamak için ihtiyaç duyduğu enerjiyi vermesidir. Beden, besinlerden elde ettiği katı maddeyi kendi içinde bir dizi işlem sonucunda nefes almak, düşünmek, hareket etmek ve yaşamsal sistemlerini ayakta tutmak için ihtiyaç duyduğu enerjiye dönüştürür. Bu, oldukça karmaşık bir işlemdir ve bu işlemin sonucunda beden “sağlıklı” olarak kabul eden bir denge durumunda yaşamayı sürdürür.

 

Bütün canlıların yaşamak için enerjiye ihtiyaç duydukları bir gerçektir. Aslına bakarsanız bir enerji okyanusunun içinde yaşıyoruz ve gördüğümüz her şey enerjinin bir türü. Yaşam dediğimiz şey ise farklı türdeki enerjilerin birbirlerine dönüşümünden başka bir şey değil. Enerjinin en yüksek formu ise ışıktır.

 

Bir bitki besinini güneşten, dolayısıyla ışıktan ve topraktan alır. Güneşten gelen enerjiyi topraktan gelen besinler ile birleştirerek yaşaması ve büyümesi için gerekli olan yaşamsal enerjiyi üretir. Varoluşu için bu iki kaynaktan faydalanması gerekir ama bu kaynaklar içinde en çok güneşe ihtiyacı vardır.

 

Aslına bakarsanız bir hayvanın da güneşten ya da ışıktan gelen enerjiye ihtiyacı vardır. Fakat hayvanın bedeni ışıktan gelen enerjinin tamamını ömüzseyecek güçte değildir. Bu nedenle de bitki ile beslendiğinde, bitkinin içinde bulunan ve güneşten elde ettiği enerjiyi kendi bedenine almaktadır.

 

Et ile beslenen bir hayvan ot ile beslenen hayvana göre ışıktan daha az enerji alabilmektedir. Bu nedenle, et yiyen hayvan ot yiyen hayvanla beslenerek, bu hayvanın içinde bulunan ışığın enerjisini kendi bedenine almaktadır. Sizin anlayacağınız bitki, enerjisinin büyük kısmını ışıktan elde etmektedir. Ot yiyen bir hayvan ihtiyaç duyduğu ışığın enerjisinin büyük kısmını bitkiden, et yiyen hayvan ise ot yiyen hayvandan elde eder.

 

Sonuçta, et yiyen hayvan da ot yiyen hayvan da, bitki de yaşamını sürdürebilmek için ışığın içinde bulunan enerjiye ihtiyaç duyar. Doğrudan doğruya ışık ile beslenen bir canlı, daha katı maddeler ile beslenen bir canlıya oranla daha uzun yaşamaktadır. Bu anlamda, bitki ile beslenen bir hayvan da et ile beslenen bir hayvandan daha uzun yaşamaktadır. Örnek olarak kaplumbağalara bakabilirsiniz. Bazı balina türleri ve kaplumbağalar en uzun yaşayan hayvanlardandır. Elbette uzun yaşayan balina türlerinin sebze ile değil plankton ile beslendiklerini biliyorsunuz. Peki planktonların, denizlerde yaşayan mikroorganizmalar olduğunu ve tıpkı bitkiler gibi atık olarak havaya oksijen karıştırdıklarını biliyor musunuz? Aslına bakarsanız atmosferimizde bulunan oksijenin büyük bir kısmı planktonlardan gelmektedir.

 

Gördüğünüz gibi en uzun yaşayan hayvanların tamamı bitki ya da plankton ile beslenmektedir. Peki dünya üzerinde bilinen en uzun yaşayan canlı nedir? Bildiniz, ağaçlar!

 

Bana bitkilerle beslenen ama uzun yaşamayan hayvanların da olduğunu söyleyeceksiniz. Haklısınız. Aslına bakarsanız bunun basit bir nedeni var. Bir hayvanın uzun yaşamasını sağlayan şey yalnızca bitki ile beslenmesi değil aynı zamanda solunum alışkanlığıdır. Uzun yaşayan hayvanların büyük bir kısmının 1 dakikadaki solunum sayısı, daha kısa yaşayan hayvanlardan azdır. Kaplumbağa ve balina gibi uzun yaşayan hayvanların solunumları yavaş, uzun ve derindir.

 

böyle de bir yazı var belki değerli ! fikirleriniz değişir

Cem ŞEN

--------------------

 

 

hadi artık uyanın !!! uyanıkken bile derin uykuda olduğunuzun, bize , doğaya, evrene ait olmayan binlerce yükümlü olma durumu ile bastırıldığımızın farkına varın....

AN'ı yaşayın...

şöyle bi derin nefes alın ve oksijenin büyülü hissiyetını içinizde hissedin.. o kadar kolay ki :)

nevermore tarafından düzenlendi
Ardarda Atılan Mesajlar Birleştirildi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben güneş enerjisiyle besleniyorlar, bir yolla fotosentez yapıyorlar sanıyordum.

Aslında majikal-Ezoterik-Okult yani her türlü batıni çalışmada faydalı olabilir.Bilindiği gibi açlık-uykusuzluk ve yalnızlık bu sistemlerde en çok kullanılan 3 şey.

et yememek bile zorluyor şuan beni ama ilgimi çekti ...

Evet, yok balagillerde varmış etin gücü falan hikaye.O yenildiği zaman içe düşen garip his-güç hiçbir şeyde yok.Ama ben bunun ezoterik bir anlamı olduğuna inanıyorum.Çünkü değişik bir his, yanlış hatırlamıyorsam kan ve etin saldırganlık verme yönü var.Moğol askerlerinin At kanı içitğini Marco Polo yazıyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Konu ile pek ilgili değil belki ama ezoterik okullarda hatta covenlarda ruhsal dengeyi sağlamak adına , ve tabi psişik güçlerin açığa çıkmasına ve geliştirilmesini sağlamak adına çeşitli diyetler zaten var . .

Ve et bu diyetlerın bir çoğunda yok , yada çok sınırlı ve belli zamanlarda (ki öğretilerin yavaşladığı sonbahar dönemine denk geliyor) kullanılıyor . Sebepleri de yarın olsun :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...