Jump to content

Tükeniş


Rimmon

Önerilen Mesajlar

Tedirgin edici bir terk ediliş asılı bu gün gökyüzünde. Pusular kuruluyor dağlarda, seziyorum. Ölüm yatağımın altında kol gezen bir canavar, biliyorum. Kavgamı soruyorlar bana, güneşi sunduklarını söylüyorlar, öyleyse neden kapkara geçiyor günlerim?

Gülmeyen çocuklar kaldı geriye sadece, gülenler son hasada kurban gittiler, dünya karnını doyurdu onlarla.

Yalnızlık ilaç mıdır? Yoksa hastalığın kendisi mi?

Kapıyı açıyorum, bulutlar odama doluyor. Bir şair alevlerin arasından haykırıyor, bulutlar sahte, umutlar boğucu ve kahkahaların temelinde şuhluktan mamul bir korku treni yatıyor. Sesi yitip gidiyor;

Tükeniyorum

Tüketiliyorum

Tükenmişliğime sövüyorum

Yitip gidiyorum.

Ellerini uzat bana, hayır bu bir yardım çağırısı değil, seni de çekmek istiyorum karanlığa sadece.

Mezarlıklar

Hiçbir şey bana onlar kadar huzur vermiyor. Uzun servi ağaçları, kırık dökük mermerlerle çürümenin o kekremsi kokusu.

“Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, öyleyse ondan korkmaya gerek yok”

Beni hala seviyor olabilirler, bunu sürdürmüyor da olabilirler, ama asla yeniden sevmeyecekler. Ben asla yeniden doğamayacağımı biliyorum

Büsbütün ümitsizim, dalga sesleri ruhumu kurtarmaya yetmiyor. Bütün benliğimle haykırıyorum. Tanrım duyacak hiç kimse yokken bağırmak ne kadar da kolay!

Ölümümü kabullenmeleri için yalvarıyorum onlara, benim bu sefil hayattan kurtuluşumun tek yolunun bu olduğunu kabul ettirmeye çalışıyorum. Beni öldürmeleri için yalvarıyorum, duymuyorlar.

Viyana’ya gidecektim, sonra Floransa, Venedik, St. Petersburg, Budapeşte, Paris, sonra ver elini Karayipler. Orada fişi çekilmiş bir ada bulacaktım kendime. Testiler dolusu romla arka bahçemde yetiştireceğim birkaç kök Hint keneviri. Kulübemin arkasındaki tropik ormanda dolaşıp saatlerce ön taraftaki okyanusu seyredecektim ıssız bir sahilde.

Vazgeçtim

Vazgeçirildim

Zebanilerin adlarını ezber ediyorum şimdileri. Şehirler geçti hayatımdan, tebessümler geçti, gözyaşları geçti, kaçak insanlar sakladım yüreğime. Ama artık gitme vakti

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Viyana’ya gidecektim, sonra Floransa, Venedik, St. Petersburg, Budapeşte, Paris, sonra ver elini Karayipler. Orada fişi çekilmiş bir ada bulacaktım kendime. Testiler dolusu romla arka bahçemde yetiştireceğim birkaç kök Hint keneviri. Kulübemin arkasındaki tropik ormanda dolaşıp saatlerce ön taraftaki okyanusu seyredecektim ıssız bir sahilde.

Vazgeçtim

Vazgeçirildim

Zebanilerin adlarını ezber ediyorum şimdileri. Şehirler geçti hayatımdan, tebessümler geçti, gözyaşları geçti, kaçak insanlar sakladım yüreğime. Ama artık gitme vakti

artık gitsem iyi olur...ama nereye!? aylak,gezgin ruhum beni nereye götürebilirki bu katledilmiş dünyada!? hala saklı bir cennet var mıdır ki?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...