Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Önerilen Mesajlar

Yanıtlama zamanı:

Valla ben içince de rahatlamiyorum azcık keyfim yerine geliyor o kadar bence çok gereksiz bir şey her açıdan "bana göre".

Yanıtlama zamanı:
İçiyosunuzda ne oluyor ertesi sabah sorunlar vahiy gibi iniyor bir kaç kez sosyalleşinde sorunun ne olduğunu bile unutuyorum yani tamam içmekde sosyalleşmek ama çoğunu hatırlamıyolar bile.

 

İçmiyorum. B)

Yanıtlama zamanı:

Onca insanın doğum haritasını inceledim, ama kimse benimkini merak etmedi nedense. :/

Yanıtlama zamanı:

Dokunduğum herşeye ve sevdiğim herkese zarar veriyorum, neden? Aslında istemiyorum. Hiçkimseye zarar vermek istemiyorum. Neye el atsam p.ç ediyorum. Herkese, hepsine ; mutsuzluğumu, lanetimi, şiddetimi bulaştırıyorum. Sigaramı yakmak için çakmak istediğim adama bile bi' zararımın dokunduğuna eminim. Kendimi bir mahzene kapatmalıyım. Veya bir tabuta kapatıp kilitlettirmeliyim kendimi. Asla dışarı çıkamamalıyım, kimseyi sevmemeli kimseyi tanımamalıyım. Küçük mavi kuş ölmemeliydi. Onu içimdeki en masum sevgiyle sevmiştim halbuki. O da benim yüzümden öldü. Sabah uyandığımızda gayet sağlıklıydı. Yemek yedi, su içti, oyunlar oynadık. Oldukça enerjik ve neşeliydi. Öğlen eve uğradığımda acelem vardı ve çıkmalıydım ama kafese yaklaşıp baktığımda onu dışarı çıkarmam için çırpınıyordu adeta. Akşam ilgilenirim nasılsa diyerek çıktım evden. Ardından bir telefon. 'Kuşa bir şey oldu ölüyor.' Koşarak eve geldiğimde can çekişiyordu. Ve öldü. Neyi, kimi sevsem ölüyor, çürüyor, soluyor. Ben sevmemeliyim. Ölmeliyim ben. Lanet olsun gerçekten... .

Yanıtlama zamanı:

adliyenin balkonunda oturacak yer buldum. Şanslı sayılırım aslında. Ama dün hazırladiğim evraklarda hata yapmişim :( şimdi şansımi zorlayip ogle tatilinde boş bilgisayar bulmam gerek... şu kötü pişirilmiş turk kahvemi bitireyim de kalkayım... türk kahvesini nasil kötü pişirebilmişler bu da ayrı bir soru...

Yanıtlama zamanı:
adliyenin balkonunda oturacak yer buldum. Şanslı sayılırım aslında. Ama dün hazırladiğim evraklarda hata yapmişim :( şimdi şansımi zorlayip ogle tatilinde boş bilgisayar bulmam gerek... şu kötü pişirilmiş turk kahvemi bitireyim de kalkayım... türk kahvesini nasil kötü pişirebilmişler bu da ayrı bir soru...

benim gibi şeker-kahve oranını tutturamadılar kesin:rofl:

Yanıtlama zamanı:
Dokunduğum herşeye ve sevdiğim herkese zarar veriyorum, neden? Aslında istemiyorum. Hiçkimseye zarar vermek istemiyorum. Neye el atsam p.ç ediyorum. Herkese, hepsine ; mutsuzluğumu, lanetimi, şiddetimi bulaştırıyorum. Sigaramı yakmak için çakmak istediğim adama bile bi' zararımın dokunduğuna eminim. Kendimi bir mahzene kapatmalıyım. Veya bir tabuta kapatıp kilitlettirmeliyim kendimi. Asla dışarı çıkamamalıyım, kimseyi sevmemeli kimseyi tanımamalıyım. Küçük mavi kuş ölmemeliydi. Onu içimdeki en masum sevgiyle sevmiştim halbuki. O da benim yüzümden öldü. Sabah uyandığımızda gayet sağlıklıydı. Yemek yedi, su içti, oyunlar oynadık. Oldukça enerjik ve neşeliydi. Öğlen eve uğradığımda acelem vardı ve çıkmalıydım ama kafese yaklaşıp baktığımda onu dışarı çıkarmam için çırpınıyordu adeta. Akşam ilgilenirim nasılsa diyerek çıktım evden. Ardından bir telefon. 'Kuşa bir şey oldu ölüyor.' Koşarak eve geldiğimde can çekişiyordu. Ve öldü. Neyi, kimi sevsem ölüyor, çürüyor, soluyor. Ben sevmemeliyim. Ölmeliyim ben. Lanet olsun gerçekten... .

 

Bir süre dinlen kendine gel bence... Dünyanin donmesine bile kendini suçlamaya başlayacaksin yakinda... Ben de pek iyi degilim bu yuzden sana pek seslenmiyorum. Daha da kötü ruh haline sokmamak için seni... Yuzeyselleşip her şeyi birakmak gerek bazen. içinde tuttugun ne varsa birak aksin gitsin... ben oyle yapiyorum en azindan...

Yanıtlama zamanı:

Allah cezanı versin. Şuan yanımda olsaydın, onca yıldan sonra seni ellerimle öldürürdüm. Adamlıktan nasibini almamış p*ç. Senin erkekliğine ben!

Yanıtlama zamanı:

kufurlu seyler paylasmiyoruz... butun gunku kosturmacanin uzerine telefondan icerik temizlemeye calisirken somurtuyorum sonra :)

Yanıtlama zamanı:

Çok içesim var. Dönüp duran hiçlik girdabında şuursuzlaşasım var. Ama param yok. Şu hayatta parayı sadece alkol için önemsiyorum.

Yanıtlama zamanı:

rachel'den o kadar nefret ediyorum ki ona vereceğim ceza yüzlerce kez işkence edilerek öldürmekten başka daha büyük bişiler olmalı acı ve ıstırabın tanrıça diye kabul ettiği farklı kavramlarla bizzat tanıştırmalıyım onu, bir insanın ruh ve bedenen asla algılayamayacağı üstünlükte sanki bu EVRENDE Ki tüm acı ve ıstırapların ona vereceğim cezada ki atom parçacığı kadar küçük olmalı, yaşamış ve yaşayacak hiç bir canlı cansızın rachel'in tek azraili celladı olmasıını istiyorum!

Yanıtlama zamanı:

Onu düşünüyorum aklıma gelişini, ona ihtiyacım olduğunu, onun bana ihtiyacının olmasını, özlemimi düşünüyorum..içim gelsin diyor ama aklım ve ruhum kalsın diyor..öyle de mutsuz oluyorsunuz diyor..dayanmak zorundayız.

Yanıtlama zamanı:

Kendi hayatımdan koşarak uzaklaşmak istiyorum. Kendimden de öyle. Kendimden ve kendi hayatımdan çok yoruldum. Arabaya atlayıp ibre 120'yi gösterdiğinde direksiyonun üzerine yatıp uyuyasım var. Artık nereden aşşağı uçursam uçayım farketmez. Melankolik uçurumlar düşlediğim günler geride kaldı. Hiçbir şey farketmiyor uzun bir süredir. Romantik intihar girişimleri değil de, 'böyle hayata böyle sert bi son lazımdı.' cinsinden bir ölüm kurguluyorum. Çok yorgunum, yoruldum. Öyle yorgunum ki güçlükle nefes alıyorum. Aldığım her nefes canımı yakıyor. Deliler gibi aşık olduğum adamı bile taşıyamadım ben. Ben artık kendime bile ağır geliyorum. Neresini diksem başka bir yerinden sökülüyor hayatım. Tam bir şeyleri değiştirecekken yarı yolda kalıyorum. Ne yaparsam yapayım yetmiyor ve olmuyor. Hiçbir çıkış noktası göremiyorum. Bulduğum çıkışlar da tıkanıyor garip bir şekilde. Lanetlenmişim sanki. Herşey ölmemi işaret ediyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Öyle yapsam olmuyor böyle yapsam olmuyor kurtulamıyorum hiçbir sorunumdan. Hiçbir şeyi değiştiremiyorum. Düşüyorum, bir süre sonra ayağa kalkıp yine savaşıyorum, fakat yine düşüyorum. Yine, yeni, yeniden düşüyorum. Tekrar ayağa kalkıyorum ama bu defa önceki düşüşün halsizliği de oluyor üzerimde. Kendimi ve hayatımı kurtarmak adına tüm çabalarım bana sonsuz yorgunluk olarak geri dönüyor. Tüm bu kısır döngü, çıkmaz sokak yetmezmiş gibi her geçen gün yeni sorunlar ekleniyor. Yeni bitişler, yeni ayrılıklar, yeni borçlar, yeni hastalıklar. Ama yeni başlangıç yok. Hangi Tanrı lanetledi beni. Hangi şeytanın işine karıştım ben. Bugüne dek masum olan hiçbir şeye zarar vermediğime yemin edebilirim o halde neyin bedelini ödüyorum. Neden yaşayamıyorum ben ? Neden ölemiyorum. Bu çıkmaz sokağa nasıl geldim ? Ne zaman cesaretimi toplayıp intihar edeceğim ? Kurt Cobain gibi 27'ye kadar dayanır mıyım 21 bitmeden kafam sıkar mıyım yoksa? Bitsin artık. Biri yardım çağırsın. Yeter!

Yanıtlama zamanı:

59 Saatlik uykusuzluk rekorumla, bu geceye de veda ederken, olur ya sabah uyanamam, belki ertesi gün, belki hiç. Belli olmaz. Buradan yozgattaki halamlara... yok yok kesin uyumalıyım.

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...