Jump to content

Şu An Nasılsın? Ne Düşünüyor, Ne Hissediyorsun?


Önerilen Mesajlar

Yanıtlama zamanı:

joe dövme yaptırıyormuş. kadıköy'de idimiş. kadıyköy'ü selamlıyoruz. ne büyük şehir şu istanbul

Yanıtlama zamanı:

valla ne yalan söyleyeyim gnoxisin adminlerinden birisinin kendi açtığı forumda sorumluyum. o kadar bitmiş yani.

Yanıtlama zamanı:

Bitmiş derken? Bitmek olarak algılanan şey site üyelerinin sadece geyik üzerinde yoğunlaşması mı? Yoksa eski popülerliğini kaybediyor gibi görünmesi mi? Yoksa yeni üye çekmek için sitenin şekilden şekile girme ihtiyacı hissetmeyişi mi?

 

Sitenin herhangi bir popülerlik kaygısı yok... Bunun nedeni gelip geçici bir hevesle değil, 10 yılı aşkın süredir ciddiyetle ayakta durmasından kaynaklanıyor. Evet, üye profilinde biraz gerileme var. Ancak bu da genel olarak ülkemizdeki insan profilin değişmesiyle alakalı... İnsanların ciddi şekilde bazı konular üzerine eğilmek yerine daha çok geyik muhabbetine takılması, araştırmalarla ve hatta sitenin konularıyla alakalı olmamaları, araştırıp kendini geliştirenler yerine konulara yüzeysel bakıp hemen kendilerini bilge ilan edenlere dönüşmesinden kaynaklanıyor biraz da. Elbette birçok üyemiz bahsedilen tiplerin dışında kalıyor. Bunun yanı sıra bir şeyler araştırmasına rağmen sitede paylaşma yapmayan üyelerimiz de oldukça fazla. Hatta gün içinde kim nerede listesine girdiğimde hiç paylaşım yapmamış, bir mesaj dahi atmamış insanlar görüyorum forumda. Konuları okuyorlar... Yani bazı insanlar genel olarak paylaşmak yerine okuyup öğrenip sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Ve bir de hayat devam ediyor ve birçoğumuzun omuzlarında büyük sorumluluklar var artık.. Dolayısıyla eskisi kadar aktif olamayanlar da var. Ama özellikle popüler bir hevese dayanmayan konular içeren bu site açık olduğu sürece bitmiş denilmesi mümkün değil gibi geliyor bana göre.

 

Anafiel: Gnoxis'in adminlerinden hiç birinin bir başka forumda admin olduğunu duymadım. Ama genellikle buradaki sağlam nicklerin başka forumlarda kullanıldığını biliyorum. Karşındaki kişinin gnoxis admini olduğuna nasıl emin olabiliyorsun?

Yanıtlama zamanı:

söylediğinden.. ki varsın olsun, bana pek büyütülecek bir şey gibi gelmedi. bu herkesin kendi kararı sonuç olarak.

Yanıtlama zamanı:

Bizim adminlerimiz gerçekten işe güce batık durumda oldukları için ortada pek görünmüyorlar... Taklit nick kullanan adamların sözlerine aldanmayınız. Buradan ayrılıp kendisine site açmış olan üyeler olabilir, buna bir şey diyemem ama halihazırda buranın admini olup başka forum sitesi açan adminimiz yok :) Zaten gereksiz bir davranış olurdu bu...

 

Ha bu arada, bence bu büyütülecek bir şey. Forumun itibarsızlaştırılması anlamına geliyor çünkü. Dışardan bakıldığında "admin bile başka forumda takılıyor" denilmesi itibarsızlaştırmadır.

Yanıtlama zamanı:

Telefonum bozuldu. Ama öyle bir bozuldu ki bir daha hiç açılmadı. Ve yüzlerce hatıra çöpe gitti böylece. Fotoğraflar, önemli tarihler, notlar. Telefonun garanti süresi dolmadığından servise verdim. Telefon geri gelecek hatta tamiri dahi yapılacakmış ama, içindeki hatıralar geri dönmeyecek malesef. Neyse ki büyük bi' kısmı meleğin♡ telefonunda da var. Yoksa verileri yedeklemediğim için kendimi asla affetmezdim. E haliyle kafam atık kac gündür.

Yanıtlama zamanı:

ne meditasyon ne saldırı ne pasifizm ne agresiflik ne orta yol ne uç yol hiçbiri çözüm değil hepsi yılgınlığın tükenmişliğin içinde eriyip çözünmeye mahkum. o zaman olmuyorsa harabelerin içinde içmeye devam. canı değil cansızlığı tercih etmek en iyi seçenek.

Yanıtlama zamanı:
Ansızın canımı alsa da huzur bulsam
yemin ediyom bi kaç saat önce aynı cümleyi içtenlikle söyledim
Yanıtlama zamanı:

Bugün de saat akşam sekiz olmuş. Bugün de zaman dolmuş. Hiç bi şey yapamamış ama Eda bugün de yorulmuş.

Yanıtlama zamanı:

Kafasında o benden daha geri, ben ondan daha ileriyim şekilde bir hiyerarşi kurup kendisini mantıksal bir düzlemde daha üstün olduğunu kanıtlamaya çalışanlar kendisine idol olarak benimsediği insanların aslında kendisinden geri gördüğü insanlarla çok fazla ortak noktası olduğunu keşfedince büyük bir hayal kırıklığına uğrayacak. Daha büyük hayal kırıklığı ise daha niteliksiz gördükleri insanların kendilerinden daha başarılı olduklarını kabullenmeye başladıklarında ortaya çıkacak.

Yanıtlama zamanı:

Mutluluğun tarifini biliyorum.

Tıpkı bir yemek tarifi gibi tek tek söyleyebilirim malzemelerini size.

Fakat ben, bizzat kendim "mutsuzluğum"

Icimde gök gürültülü gecelerin korkusu,

Bir şatonun duvarındaki sarmaşıklar

Solmuş güller

ve zifiri bir gece karanlığı var.

Beni ben yapan şey bu.

Iyileşmedim.

Bir şekilde bu dünyaya doğmuş bulundum,

Hem de yanlış yerde ve yanlış zamanda.

Diyorum ya iyileşmedim ben,

Yaşamak zorunda olduğum bu hayatı bir eziyet olmaktan kurtardım yalnızca.

Buna mecbur olduğum için.

Yanıtlama zamanı:

Yorgunum!

İnsanlarım yolunu açmakla, onlara destek olmakla ölesiye meşgulüm. Ve bu bana deli gibi mutluluk veren bir şey.

Çevremde, bu yüzden gözünde bi harika olduğum insanlar var. Ama göremedikleri keskin bi nokta var.

Ben herkese yetiyorum, kendime yetemiyorum... Ve bunun tebrik edilesi bir yanı yok! Kapasitem beni -belki de bir tek beni- kalkındıramıyor.

 

Anlamıyorum. Her şey birbirine ne kadar da karıştırılıyor. İnsan kendine "benim onunla paylaştığım şey ne?" diye sorabilmeli. Başkalarıyla kurduğu iletişimde en ufak fırsatta diğer duygusal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelmemeli. Karıştırmamalı. Anlamalı.

 

Gösterdiğim samimiyetin, sürdürülmesi şart bi sadaket gibi algılanmasının önüne nasıl geçeceğimi kestiremiyorum.

Kendime yetemiyorum. Yardım da beklemiyorum. Gelen yardımı kabul etmiyorum. Çünkü biliyorum ki karşımdakinin bana verebileceği, benim kendime vermeyi reddettiğim şey kadar. Bunu bile bile derdimi anlatacak enerjim yok...

 

Yalnızlığıma ihtiyacım olduğunu, yalnızlıktan muzdarip ve sıkılmış birine nasıl anlatabilirim?

"Ben kimseye ihtiyaç duymadım"ın, "ben hiç kimseyi çok sevmedim"le aynı anlamı taşımadığını nasıl anlatabilirim?

 

Hatta anlaşılma ihtiyacı da duymadan (yine de anlaşılmanın zevkine doyamadan) bunu nasıl sağlarım?

 

Ben bir şey istemiyorum, sadece bazen tek istediğim 'hiç bir şey'.

 

Yorgunum. Ve beni yoranın ne olduğunu tam olarak kavrayamıyorum.

 

Susuyorum, sırıtıyor. Konuşasım pek gelmiyor. Bir bakıyorum göklerdeyim, bir bakıyorum yeraltında girip büzülüyorum olduğum yerde.

Yanıtlama zamanı:

Hayatta elde etmek istediğim şeyler konusunda bu kadar aceleci olmak zorunda değildim.

Her şey hemen olsun istiyorum.

Bana kendimde değiştirmek istediğim özellikleri sorsanız ikinci sırada bu olurdu.

Yanıtlama zamanı:

abiler neler oluyor bize be napıyoruz biz dünyayı döndürmeyin topaç gibi bir bira verin yeter size hakikatin fıstıklı kabuğunu bile soyar yediririm geceler geceler aah geceleeer sensiz gecelerr kabus gibi çöken gecelerrr pavyon ışıkları ve pembe neonlu çürümüş bezginlik patates cipsi biten biralar - lanet olsun ki biralar bitiyor ! - ve sonsuz yollar git git bitmezler ayağını aşındırır duman çıkartırlar bira ?

Yanıtlama zamanı:

Çocuk bakmak ne zor iş ya ciddiyim kadınlara acıdım.Hakları ödenmezmiş onu anladım.2-3 saatlik birine bakmam gerekti ne şımarık çıktı çocuk..

Yanıtlama zamanı:

Çok ama çok uzun bir aradan sonra bugün ilk kez kendimle başbaşa kalma fırsatım oldu bir saat kadar.

Iş hayatı, aile, istemsiz edinilen arkadaşlar, harç-borç hesapları, hatta kitaplar filmler dahi bir yük haline gelmişti bende. Kendime değil ne hissettiğimi soracak, saçlarımı tarayacak kadar bile vaktim yoktu. Kendime ayırabildiğim o yorgunluktan nasibini almış zamanlarda da kişisel bakımımla boğuşuyordum. Herneyse, epeydir gitmediğim o yere gittim sahilde, daha doğrusu kumsalda. Bir süre çok özlediğim bir şeye kavuşmuş olma hissiyle denize sarılmak kumları kucaklamak istedim. Sonra bi sigara. Gözlerimin daldığı ilk boşlukta aklımdan geçenlere inanın şaşırmadım, içimdeki en gizli en derin yere hapsettiğimi biliyordum zaten. Ilk firsatta saklandığı yerden çıkıp "Hey ben hâlâ burdayım" diyeceğini de biliyordum. Sonra defalarca aynı şarkı. 2 bardak yeşilçay. Yarım paket sigara. Oturduğum yerdeki masaya gazete bıraktı bi adam, gerçi bana özel değildi her masaya dağıtıyordu. Yeni çıkan bi ilçe yerel gazetesinin tanıtımı amaçlı. Gazeteye umursamazca şöyle bi göz süzdüğümde dikkatimi çeken ilk şey, büyük harflerle yazılan "Artık çok geç" başlığı oldu. Hayatta tesadüflere, küçük mesajlara, gizli işaretlere inanırdım ya hep. Bu defa inanılacak da bir şey kalmadı, zaten herşey çok açık biçimde ortada değil mi sanki Yosun dedim kendi kendime. Sonrası yok

Yanıtlama zamanı:

Kimse hissetmedi, hissetmiyor.

Kimsenin için de belirsiz bir huzursuzluk olmuyor. Herşey yolundaymış gibi...

İnsanlar neden bu kadar önem veriyor önündekilere?

Neden fark etmiyorlar arkasında ki kişileri?

Neden hissetmiyorlar neden? Hiç içlerinde tanımlayamadıkları bir huzursuzluk olmuyor?

Hani nerede sevginiz? Nerede bağlılığınız? Nerede aşkınız?

Herşey kelimelerde öyle değil mi?

Teşekkürler... Herşey için.

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...