Jump to content

Mars'a Farklı Bir Bakış


Lethal Perfection

Önerilen Mesajlar

Astroloji yolculuğumda ilk ilgilendiğim gezegen şüphesiz ki Mars idi. Çevreden duyduğum şeyler, değişik kültürlerin Mars'ı sahiplenme şekli epey enteresan ve ilgi çekici gelirdi. Elbette, bunu epey bir süre araştırdım ve üzerine gittim fakat güzel Astroloji'de Mars hakkında sadece Mars'ın öfkeyle, fiziksel enerjiyle ve cinsellikle alakalandırıldığını gördüm. Fazla tatmin eden şeyler değildi çünkü Mars gibi bir gezegen benim gözümde çok daha fazlasını ifade ediyordu.

 

Zamanında bu tatminsizliği çeşitli teorilerle geçiştirmeye çalıştım, utanmaz arlanmaz ve Buket Uzuner niteliksizliğinde bir Merkür Yay olarak bütün forumu benim içi boş konularımla doldurdum fakat gerçek anlamda bir tatmine ulaştığımı söyleyemedim. Yabancı dil bilgimin epey kısıtlı olduğunu ve eldeki Türkçe kaynaklardan ileri de çok fazla ileriye gidemediğimi de eklemem lazım. Zamanla, sabahlı akşamlı düşünerek ve kafa yorarak ancak şu an burada yazacağım şeylere teori kurarak gelebilirdim.

 

Öncelikle klasik anlamda Mars'ın alakalı olduğu şeyleri yazmak istiyorum:

 

-Koç ve Akrep burcunun yöneticisi, Oğlak burcunda yücelir

-Aynı mantıkla 1. ve 8. evin de doğal yöneticisi

-Geosentrik haritada Güneş'e bağlı olmayan Güneş'e en yakın gezegendir.

-Satürn ile beraber klasik astrolojideki iki malefikten biridir (Olumsuz anlamında)

-Mitolojide savaşla ilişkilendirilir. Yunan mitolojisinde aşağılık bir tanrıdır, Romalılarda en çok saygı görendir.

 

Bu detayları incelemeye başlayalım.

 

İlk olarak Koç ve Akrep burcunu iyi olarak tanımak gerekiyor. Bu burçların doğasını iyiden iyiye incelersek ve ortak noktalarına dikkat edersek Mars'ın temsil ettiği ifadeleri daha kolay anlayabiliriz.

 

Koç: Doğuşu, ortaya çıkmayı ve doğrudan yönlendirilmeyi temsil eder. Balık burcunun devam sürecidir. Balık burcu bir bütünlükle ve manevi sınırsızlığı temsil ederken Koç burcu bu sürecin devamı olarak bütünlükten tamamen kopmayı, bireysel olarak var olmayı, sınırlayıcı hiçbir gücün kabul edilmemesini içerir. Daha da ilerisi, maneviyatın maddiyata dönüştüğü nokta olarak kabul edilir.

1. ev: Yükselen çizgisi bu evin başlangıcındadır. Birey olarak var olduğumuz noktayı, benliğimiz ve kendimizi ortaya koyma şeklimiz bu evle alakalıdır. Kısaca bir nevi kişilik evidir.

Akrep: Toplumsal anlamda uyumlu kalmak için pasif kalmanın ikinci evresidir. (Terazi burcunun devam evresi) Burada amaç kişiliksizlikten (Hayır hakaret anlamında değil), insanlar için erişilmesi gereken bir nesneye dönüşmekten sonra kimliğini geri edinmeyi içerir fakat bu gerekli koşullar altında edinilmiş olan kimliğin devamı için kendisini gizlemeyi de içerir. Aynı zamanda nesneleşmekten tekrar kişilik edinildiği için bu evre yeniden doğuş evresi olarak da değerlendirilir.

8. ev: Burada biraz yorum katmazsam hiçbir şey anlaşılmaz. 8. ev bence kişinin özmotivasyonunu içerir ve 8. ev ile bağdaştırılan ölüm korkusu, cinsellik ve kin şeyler kişinin yaşamasında temel nedendir. Kişinin bu yönü toplumdan gizlenir ve bu evin ön plana çıkması insanlar için kabul edilemez şeylerin göstergesidir. Örneğin bir konuda mutlak bilgeliği ve otoriterliği gösteren Oğlak burcunun 8. evi Aslandır ve bu Oğlak burcunun öz motivasyonunun aslında ilgi çekmek olduğunu gösterir. Bu eve aynı zamanda kişinin ilkel yüzü demeyi de çok seviyorum.

 

Bunca detayı bir araya toplarsak ortak nokta kimlik, doğuş ve var olmaktır. Ama dikkatinizi çekerim, savaş teması yada sınırlayıcı güce karşı koymak sadece Koç burcunun temasında var. Onun dışında "Marsyen" olarak kabul edilen şeyler de savaş ve öfke teması o kadar da ön plana çıkmıyor. Kendimizi kasmamızın bir anlamı yok. Lütfen...

 

Hadi Oğlak burcunu da inceleyelim. Zira Mars bu burçta yüceldiğine göre mutlaka ki önemli kabul edilen bir yönü mutlaka ki vardır.

 

Oğlak burcu kişiliğin genel toplum içerisine girmesini ve medeni toplum içerisinde zaman içinde yücelmeyi temsil eder. Manevi tatmin sağlanmıştır ve amaç sahip olunan enerjinin yüzeysel konulara aktarılması değil daha derin ve daha güçlü şeylere aktarılmasıdır. Enerjinin tek bir noktada toplanmasını ve kimliğin bu noktayla temsil ettiğinden dolayı da mesleklerle de bağdaştırılır. (Örneğin oğlak burcu bir insan mühendis ise mühendislik üzerindeki bütün sırları öğrenecektir ve kendisi yaptıklarından dolayı mühendis olarak anılacaktır.)

 

Mars'ın Oğlak burcunda yücelmesinin nedeni muhtemeldir ki Oğlak burcunun mükemmel kimlik vurgusudur. Oğlak burcunda bir meslek ya da bir uğraş vurgusu ön plana çıktığından dolayıdır ki kimlik Oğlak burcunda en güçlü anlamına ulaşır. (Otoriter, güvenilir ve bilge kişilik) Aynı zamanda Mars burada en medeni formundadır.

 

Bunun dışında Mars Yengeç için güçsüz olarak değerlendirilmesine de bir şeylerden bahsedelim. Mars Yengeç aslında epey saldırgan, öfkeli ve aktif bir kimliği temsil eder. Mars burada olabilecek en ilkel haline sahiptir. Sinirlendiği zaman aniden saldırganlaşır ve tamamen kontrol edilemez seviyededir. Mars burada mantıklı bir formda değil, tamamen içgüdüsel bir formdadır. Aslında Mars'ın savaşçı yüzünü düşündüğümüz zaman gayet Mars'a uyan bir tanımdır bu fakat Mars'ın görevi saldırganlaşmak değil, kimliği tamamlamak ve kimliği yüceltmektir. Zira Mars Yengeç tipi saldırganlığından ve kontrolsüzlüğünden dolayı kimliğini güçlü bir şekilde ifade etmekten çok uzaktadır, ilkel bir canavar görüntüsü vermektedir.

 

İlkel canavardan bahsetmişken... Mars Yengeç'e bu kadar yerginin sebebi de aslında Yengeç burcunun medeni toplumu temsil eden Oğlak burcunun zıttında yer almasıdır. Yengeç burcu medeni topluma karşı acizliği, ilkel kabile tarzı bir grubun (Örneğin aile) parçası olmayı ve içgüdüsel hareket etmeyi temsil eder. Duygularını dışa vurumu gayet abartılı ve çocukçadır, başkaların hakkını gaspetmekten çekinmez ve içgüdüsel olarak nasıl isterse o şekilde istediğini gerçekleştirir. Yengeç burcuyla bağdaştırılan annelik de aslen içgüdüsel bir davranıştır. Bunun dışında konu ilginizi çektiyse Yengeç burcunun yöneticisi olan Ay'ı ve Lunatic kelimesinin kökeniyle anlamını araştırmanızı tavsiye ederim.

Ek olarak geyik olsun diye bilgi: Fatih Terim'in Ayı Yengeç burcundadır ve Ay bilinçsiz olarak gerçekleştirilen hareketle, mizaçla oldukça alakalıdır. Herhalde Farih Terim'in neden bu kadar kontrolsüz hareketler yaptığını anlamışsınızdır. Eheh. Bunun dışında sporcuların çoğunda Yengeç işaretleri kolaylıkla görünür. Zira spor da modern zamanların bir nevi savaşıdır ve mars yengeç bu kadar yersek de aslında iyi bir savaşçıyı temsil eder. Savaş alanında mantıklı düşünecek kadar zamanınız olmaz, tıpkı futbolda olduğu gibi. Dün maç vardı, oradan güzel bir örnek geldi aklıma. Robin Van Persie'nin golüne dikkatlice bakın, kimsenin onun gibi vuramayacağını biliyor ve kendisinin bu kadar anlık bir golü mantıksal olarak gerçekleştirdiğini zannetmiyorum. Kendisinin Marsı Yengeçtir zira.

Böyle düşününce Ares Mars Yengeç, Roma mitolojisindeki Mars ise Mars Oğlak'a benziyor. Zira gayet medeni bir topluluk olan ve varoluş amacı dünyaya medeniyeti getirmek olan Roma imparatorluğu için Mars, Oğlak burcundaki anlamından başka bir anlam getiremez.

 

Geosentrik haritada güneşe bağımsız güneşe en yakın gezegen olmasının anlamı biraz farklıcadır. Merkür ve Venüs Güneş'e en yakın iki gezegen olarak ondan geosentrik haritada ondan fazla uzaklaşamaz. Merkür en fazla 21 derece, Venüs ise en fazla 48 derece kadar Güneşten uzaklaşabilir. (Yanlış hatırlıyor olabilirim ama yanılsam bile çok bir fark olacağını zannetmiyorum.) Bunun teorisini şimdilik kafamda tamamlamadığım için belki saçma sapan şeyler gevelerim diye anlatmaktan çekiniyorum fakat bunu şu şekilde düşünün. Satürn gözle görülebilir sınırları temsil ederse Pluto'da gözle görülemeyen her şeyin sınırını temsil eder. Yani aralarında ciddi bir benzerlik var. Satürn gözle görülemeyen şeylere bir kapı olduğu gibi görülür şeylerin seyrelmesini içerir, bu yüzden sınırlayıcı bir güç olarak atfedilir. Pluto ise tamamen kısıtlayıcı, kapatıcı ve boğucu bir gücü gösterir. Bu mantıkla ilerlersek sınırsızlık anlayışını temsil eden Jüpiter manevi sınırsızlığı temsil eden Neptün'le benzerlik taşır. Daha da ileri gidelim, Venüsyen haz sınırlarının yıkılmasını ve kimliğin ön plana çıkmasını temsil eden Mars ile sınırların yıkılmasını temsil eden Uranüs'te kardeştir. Gayet mantıklı, ne dersiniz?

 

Buna karşın ilk sınırları aşmayı temsil eden Mars ile sınırlandırılmayı temsil eden Pluto'da birbirinin oktavı moktavı falan değil gayet zıttır. Mars kişiliğin ortaya koyulması ile alakalıdır, Pluto ise korkutucu bir şekilde kişiliği sınırlar ve enerjiyi kara delik gibi emer. Bunu ben demiyorum, Devrim Dölen Sultan hazretleri diyor ve bende altıma gururla imzamı atıyorum.

 

PLUTO | ASTROLOJİ TÜRKİYE

Benim diyeceğim fazla bir şey kalmadı. Bütün yazıyı özetlemem gerekirse Mars'ın işlevi öfke ve cinsellikten fazlası olup kimlikle alakalıdır. Kimliği ortaya koyma biçimiyle alakalıdır. Mars'ın olumsuz şekillerine bir kaç örnek verelim, zira Mars Yengeç örneğinde dediğim gibi Marsla ilgili sorunlar genel olarak kontrolsüz bir öfkeyi ve yıkıcılığı gösterir. Bunun dışında seri katillerin genellikle Mars'ı Oğlaktadır. Evet, biraz kafa karıştırıcı oldu bu zira biz biraz önce Mars Oğlak'ın mükemmel halinden bahsetmiştik fakat bilmek gerekir ki Mars Oğlak'ın olumsuz anlamı da baskılanmış öfkeyi temsil etmesidir. Yani o yerdiğimiz Mars Yengeç öfkesini o anda dışarı vururken Mars Oğlak kalıcı bir öfkeyi taşıyıp bunu en sonunda mükemmel bir şekilde dışa vurur, üstelik bunu adeta kendisine meslek edinir.

 

-Adolf Hitler: Mars zararda ve Aslan Satürn'ü ile kare yapıyor. Testislerinden birisi vurulmuştu ve muhtemelen cinsel yönüyle ilgili ciddi zararlar yaşıyordu. Bu yüzden libidosunu başka konulara aktardı. Almanya'yı ayağa kaldırması takdir edilesi olsa da yaptıklarıyla pek iyi anılmaz. Aynı zamanda kendisini takdir edenler bile Stalingrad'da neden orduyu geri çekmediğini merak içinde sorgular. Görünürde pek bir neden yoktu, sadece bir inat yüzünden o ordu orada telef oldu gitti. İyi ki de gitti.

 

-Ted Bundy: Müthiş bir seri katil. Hayatından film çekilir. Tarihte seri katil olarak tanımlanan ilk adam. 4. evindeki Yay burcundaki Mars'ı Uranüsle zıt yapıyor ve Ay ile kavuşumda. Yay burcu bir şeyin gereksiz fazlalığını anlatmak için kullanılır; 30'dan fazla cinayet işlemiş bir adam bu. Uranüs zıtlığı da alışılagelmişin dışında öncü olmayı temsil edebilir. Zıt açının olumsuzluğu ile beraber ilk seri katil olması pek iyi şeyler getirmemiş anlaşılan.

 

-William Bonin: Kamyoncu ve erkek kurbanlarına tecavüz eden bir dayımız. En az 21 kişiyi öldürdüğü söyleniyor. Mars Oğlak'ı 4. ev çizgisiyle kavuşumdadır ve Mars'ı Neptünle kare yapıyor. Üstelik Mars'ı da bilincini temsil eden Güneşle kavuşumdadır.

 

-Zhukov: 2. Dünya Savaşında bir Sovyet Mareşali. Kendisinden saygıyla bahsedilse de gözardı edilen şey kendisine ait pek çok askeri elinde silah bile olmadan doğrudan ölüme yollamasıdır. Sovyetler Birliğinin verdiği müthiş kaybın nedeni bu adamdan sorumlu tutabiliriz. Mars Neptünle kavuşumda ve Mars'ın yöneticisi Merkür Yay burcunda zararda jüpiterle kare yapıyordu.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Degerlendirme yapamadim ancak ellerine saglik diger burclarinkini de paylasmani isterim acikcasi ♡

 

Teşekkürler. Dilerseniz hepsini bir yazmak yerine siz bana marsinizin burcunu, hangi evde olduğunu ve nasıl açılar aldığını yazın bende anlatayım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...