Thyke00 Oluşturma zamanı: Mart 8, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 8, 2016 Şu sıralar severek oynadığım bir diğer oyun Life İs Strange Hayatın ne kadar normal ya da kimin beklentilerine göre garip olduğunu söylemek güç. Bazen bu hayatın neresinden keyif aldığınızı sorarken, kimi zaman da geçirdiğiniz saniyelerin dahi tadının damağınızda kaldığını fark eder, hiç bitmemesini istersiniz. Yaptığınız hatalarla şekillenir hayat, verdiğiniz kararların, ettiğiniz küfürlerin, söylediğiniz sevgi sözcüklerinin , hepsinin bir anlamı vardır. Kelebeğin kanatları bir şekilde etki eder evrendeki her şeye ve size. Bazen öyle şeyler olur ki zamanı geri almak istersiniz... Life Is Strange kelimenin tam anlamıyla hayatı özetliyor. Elimizde ilk bölümüyle macera oyunları piyasasına müthiş bir giriş yapan leziz bir oyun var sevgili hayatı yaşayanlar. Zorbaları bu hayatta istemiyoruz http://www.trgamer.com/img/201502/3274/i1.jpg Daha en başından görselleriyle ele geçiriyor oyun sizi Life is Strange sırtını hayata dayayan, hayat üzerindeki seçimlerimizin sadece kendi hayatımıza değil etrafımızdaki her şeye etki etmesi üzerine oynanışını yoğunlaştıran bir macera oyunu. Aslında macera oyunu deyip macera oyunlarına da hakaret etmek istemiyorum çünkü Life Is Strange daha çok interaktif bir film gibi. Şayet kafayı zorlayayım, acayip bulmacalar olsun diyen eski kafada bir macera oyuncusuysanız aradığınız şey burada değil. Ama geçmişte es kaza Telltale oyunlarını ya da David Cage yapımlarını denemişseniz (Fahrenheit, Heavy Rain, Beyond: Two Souls gibi) ne demek istediğimi biliyorsunuzdur. Denemediniz mi? O halde şöyle anlatayım, koca bir filmin içindesiniz, başrol oyuncusu sizin kontrolüz altında ve nereye gidip neler söyleyeceğine siz karar veriyorsunuz. İsterseniz köşede duran şapkalı çocukla konuşur, detaylı bilgi alırsınız, ya da onu es geçip yolunuza devam edersiniz. Seçim sizin. Life Is Strange bu deneyimi bir adım öteye taşıyor aslında Hem ana karakterimizin 18 yaşına yeni basmış bir 12. sınıf öğrencisi olması hem de zamanı ileri geri sarabilme yeteneğine sahip olması zaten alışık olduğumuz interaktif film havasını biraz daha oyunlaştırma imkanı veriyor bize. http://www.trgamer.com/img/201502/3274/i2.jpg Bu fırtına sadece Max'i değil hepimizi yakacak Zamanı geri sarabiliyoruz.... Aman ne ilginç değil mi diye soran var mı? A, a, a ! Hemen ön yargılı davranmıyoruz, çünkü zamana müdahale edebilmemiz sadece işlevsel anlamda oldukça iyi işlenmemiş aynı zamanda estetik olarak da mükemmele yakın bir portre çizmiş. Ekran flulaşıyor, renkler birbirine giriyor, sesler de aynı derecede şahane bir geri sayma hissi vermek için emrinize amade çalışıyorlar. Life Is Strange tam anlamıyla bu geriye alma sistemi üzerine kurulu. Birileriyle konuşuyorsunuz ve karşımıza sonuçlarının bize yansıyacağı bir durum çıkıyor, mesela bir arkadaşınızın hoşuna giden bir şey hakkında siz kötü bir şey söylüyorsunuz. Elbette onun size nasıl tepki vereceğini bilemediğinizden tüm cahilliğinizle aklınızdan geçen ilk şeyi söyleme cüretinde bulununca karşıdaki kişi ister istemez tepki veriyor. Ama endişelenmeyin, artık onun neye sinirleneceğini, ya da ne duymak istediğini bildiğinizden zamanı geri sararak bu durumu tam tersine çevirebilirsiniz. Ana karakterimiz Max adında 18 yaşına yeni basmış bir 12. sınıf öğrencisi. Aslında böyle bir karakteri kontrol etmek garip . Şu an 30 yaşında olmama rağmen lisedeyken yaşadıklarımı ya da etrafımda olup bitenleri görmek, herkesin birebir aynı şeyleri tecrübe ettiğini bilmek değişik hissettiriyor. Daha önce Bully'de belki lise çağına dair bir şeyler gördük (hem de fazlasıyla) lakin genç kızlık dönemini dolu dolu yaşayan bir karakteri yönetmek ilk kez başıma gelen bir şey. Hatta düşünün kızlar tuvaletine girip (hadi ama neredeyse tüm erkekler için lisede kızlar tuvaletinin nasıl bir yer olduğu merak konusuydu), duvarda asılı duran ped dispanserine tıklamak eğer oynayan bir erkekse garip doğrusu. Bir o kadar da doğal. En azından ana karakterimizin o esnada aylık döneminde olmadığını da öğreniyoruz. Yukarıda kullandığım DOĞAL kelimesini fark ettiniz mi? Bu oyunda her şey alabildiğine doğal. Sahici, esasi, gerçek! Kendimi daha nasıl ifade edebilirim bilemiyorum ama sadece 3 saatlik oyun süresinde yönettiğiniz karakterlerle kendinizi bu kadar iç içe hissetmenizi sağlayabilen macera oyunları gerçekten çok azdır. Max'in yaşı, cinsiyeti, deneyimledikleri, düşündükleri, müzik yapısı size uysun ya da uymasın öyle bir içine çekiliyorsunuz ki her şeyin sanki sahiden de Arcadia denilen mekanda olup bittiğini, oralarda bir yerlerde, bu olaylar gerçekten yaşanmış da siz sadece yeniden oynuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. http://www.trgamer.com/img/201502/3274/i3.jpg Zorbalık her yerde, arkada 3 zorbayı rahatlıkla görebilirsiniz Karakterleri kesinlikle oldukça inandırıcı tasarlamışlar. Max'in ve etrafındaki tüm bireylerin karakter özelliklerini Max onlar hakkında tek kelime etmeden dahi fark edebiliyorsunuz. Ürkek tavırlar halinde, kamburu çıkmış bir temizlik görevlisini, diğer yetişkinlerden ayırmak için kelimelere ihtiyaç yok. Max birçok şeye yorum yapıp geçse de kimi durumlarda oyun size iki seçenek sunuyor. Yapmış olduğunuz seçimden sonra da uyarıda bulunuyor, bu eyleminizin bir sonucu olacak diye. Zamanı geri sarıp yaptığınız seçimin tam tersini seçme imkanımız var doğal olarak. Yalnız hangi seçeneği seçerseniz seçin sonuçlarına pat diye tanık olamıyoruz. Farz edelim başarılı okul hayatımızı sekteye uğratabilecek bir karar veriyorsunuz ama ayağınıza ilerde ne dolanacak, nelerle karşılaşacaksınız bilmiyorsunuz. İşin güzel yanı da bu çünkü yaptığımız seçimlerin sonucunu ancak sonraki bölümlerde görebilme imkanımız olacak. Bölüm sonlarında küresel bir istatistikle oyuncuların yüzde kaçının karar verme anlarında sizin gibi davrandığını gösteren istatistikse oldukça güzel. http://www.trgamer.com/img/201502/3274/i4.jpg Serbest fotoğraf çekim modunun olması lazım şu oyunda ! Aslında bu bölüm bölüm işlenen oyunlara karşı beslediğim bir kinim var. Kin belki çok abartı olacak ama tam atmosfere girmişsiniz, oyunun müthiş soundtracki kulaklarınızda çınlıyor, konu yavaş yavaş içine alıyor sizi ve pat oyun bitiveriyor. See you next episode ! Oldu canım, başka bir arzunuz? Bir ay bekle sonra tekrar 3 saat... Benim gibi beklemeyi sevmeyenler için beş bölümü birden oynamak en mantıklısı aslında ama oyun şu haliyle o kadar güzel ki bence fazla beklemeden ilk bölümü edinin. 10 TL zaten... Fiyat oldukça makul. Beşini birden alırsanız daha karlı çıkıyorsunuz demedi demeyin sonra. Anladık zamanı geri alabiliyoruz, gerçekçi karakterler, iyi işlenmiş bir senaryo var ama ben bu oyunu niye alayım ki dediğinizi duyar gibiyim. Bunların hiçbiri ilginizi çekmediyse eğer şu görsellere bir bakın. Tamamı elle çizilmiş, oyunun yakalamak istediği nostalji havasını baş döndürücü biçimde veren müthiş bir görsel bütünlük... Yapımcı firma öyle güzel kamera açıları kullanmış ki profesyonel bir fotoğrafçının portfolyosunu karıştırıyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Sanat yönetimi harika bir iş çıkarmış, girdiğiniz bir genç kız odasında o kızın yaşadığı tecrübeleri eşyaların diziliminin ya da türlerinin çeşitliliği ifade ediyor size. Sanat yönetimi öylesine güzel ki hikayeyi aktarmak için sözlere neredeyse yer bırakmıyor. Babasını kaybeden bir kızın yaşadığı travmayı küçükken birlikte boylarını ölçtükleri çizelgenin karalanmış olmasıyla aktaran güzide bir oyun var karşımızda. http://www.trgamer.com/img/201502/3274/i5.jpg Kuşlar ve Salınca... dinginlik ve huzur, bu sahne bitmesin lütfen Life Is Strange bizi biz yapan ve her normal insanın karşılaşabileceği tüm duyguları kusursuza yakın doğallıkta yazılmış diyaloglarının ve müthiş görsellerinin yardımıyla aktarmasının yanında indie folk tarzında beni benden alan müzik seçimiyle de harika bir iş yaptığını yine kanıtlıyor. Syd Matters grubunun (netten mutlaka dinleyin) önderlik ettiği parçalar çoğunlukla indie folk denilen tarzda. Hatta "To All of You" parçasını giriş sekansında kullanarak bana göre bir macera oyununda yapılabilecek en güzel açılış anını yakalamayı başarmışlar. Müzik ve görsellik 10 üzerinden 10. Oyunla ilgili benim tek eleştirim yüz animasyonlarının ne yazık ki konuşmaların gücüne yetişememesi. Hep doğallıktan bahsettik, gerçek duyguların aktarılmasını övdük ama iş yüz animasyonlarına gelince ne yazık ki oyunumuz biraz sınıfta kalıyor... Sağlık olsungeri kalan herşey oldukça güzel. Ah bir de serbest fotoğraf modu olsaydı da bu güzel görselleri dilediğimiz açıdan çekebilme imkanımız olsaydı ne güzel olurdu. Sonuç itibariyle Life Is Strange Remember Me'ye beş yılını vermiş azimli bir ekibin ellerinden çıkmış güzide bir çalışma. Son zamanların macera oyunları modasına biraz fazla uysa da 3 saatlik sürenin sonunda kendinizi bir sonraki bölümde Chloe ve Max'in başına neler geleceğini, kasabanın üzerinde biriken fırtına bulutlarının sizi nereye götüreceğini merak ederken bulacaksınız. Life Is Strange Şubat ayında başınıza gelebilecek en güzel şey. Yalnız bunun ilk bölüm olduğunu unutmayalım. Oyunun ilk bölümü oldukça başarılı, bakalım aynı istikrar diğer bölümlerde de devam edecek mi? Oyunun Soundtrackleri muhteşem eminim indie rock sevenlerin hoşuna gidecektir https://www.youtube.com/watch?v=6GJO_RpBnEg&list=PLZlppmGv_GIKfc d4t6odoAB9a7aUBMBZi Bir göz atmanızı tavisye ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rage94 Yanıtlama zamanı: Mart 8, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 8, 2016 Benim pc eski ps 3 var onda da buna benzer olarak beyond two souls oynamıştım ve çok güzeldi... hatta ana karakter ellen page di Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Thyke00 Yanıtlama zamanı: Mart 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 8, 2016 Beyond güzeldir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
exotic Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2016 Bu haftaki xbox indirimleri arasinda vardi. Guzel oyun ama sanirim indirime giren sezon paketi gibi bir sey. Hakkimi L.a. Noire den kullanacagim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
catlovesjuly Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2016 Bir dilci oalrak rica ediyorum İngilizce'de büyük ''i'' harfi yok başlığa bir el atıverelim Grammar Naziliğini bir kenara bırakırsak oyunun geçenlerde gameplay'ini izledim. Beyond daha hoşuma gitmişti açıkçası. +Yüz grafikleri daha güzel olabilirmiş sanki. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Thyke00 Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2016 Aman tanrım böyle büyük bir hatayı nasıl yapmışım lütfen kusuruma bakmayınız sayın gnoxis kullanıcıları aynı performansları günlük hayatınızda daha önemli işlere de harcıyorsunuzdur umarım sevgilerle kalınız Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
catlovesjuly Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 10, 2016 Aman tanrım böyle büyük bir hatayı nasıl yapmışım lütfen kusuruma bakmayınız sayın gnoxis kullanıcıları aynı performansları günlük hayatınızda daha önemli işlere de harcıyorsunuzdur umarım sevgilerle kalınız Benim işim dil alanı olduğundan aynı performansı inan orada misli ile harcıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.