Jump to content

Moğol Yazısının Tarihî Gelişimi ve Moğolların Kullandıkları Alfabeler


reincarnated

Önerilen Mesajlar

http://3.1m.yt/FvSqyo-I-.jpg

Moğolca bugün, Moğolistan’da ve Moğolistan dışında yaklaşık 6 milyon kişi tarafından konu-şulan bir dildir. Bu çalışmada, Moğolların tarih boyunca kullandıkları alfabeler üzerinde durulmuştur.Moğol yazısının ortaya çıkışı, bu yazının özellikleri ve gelişim safhaları ile Moğolların geçmişte kullandıkları diğer yazılar hakkında bilgi verilmiştir. Klasik Moğol alfabesinin Uygurlardan alındığı yönünde görüşler olmakla birlikte buna karşı çıkanlar da olmuştur. Mo-ğolların Kiril alfabesini kabul tarihi ise 1941’dir.

 

 

Altay dilleri arasında kabul edilen Moğolca, bugün ağırlıklı olarak Moğolistan,Çin ve Rusya’da konuşulan bir dildir. Kaynaklarda Moğolca konuşanlarınsayısı, 5-8 milyon arası gösterilmiştir.1 Standart Moğol dili, Halha Moğolcasınadayanmaktadır. Moğolların Çin’de yaşadığı bölge genellikle İç Moğolistan(Inner Mongolia) adıyla bilinir (Katzner 2005: 203). Bugünkü Moğolistan Cumhuriyeti’nintoprakları da Dış Moğolistan (Outher Mongolia) diye adlandırılmıştır(Janhunen 2003:177).

 

Poppe, Moğol yazı dilinin tarihini üçe ayırmıştır: Klasik öncesi, Klasik veÇağdaş (Poppe 1992: 3).Moğol yazısına ait mevcut bilgiler çok fazla değildir. Cengiz Han dönemindenönce Moğollarda yazının kullanılmadığı düşünülür (Roux 2001: 526).

 

Moğol yazısına ait ilk malzeme Cengiz Han’ın yeğeni Yesunke adına dikilen1225 tarihli dikili taştır. Moğol yazısı, yukarıdan aşağı yazılan 21 harftenoluşmaktadır. Bu yazının iki ana dönemi vardır. İlk dönem, 17. yüzyıla kadarsürmüştür. Bu dönemde, özellikle 13.-15. yüzyıllar arasında harfler Uygurcadanalındıkları şekilde, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın kullanılmıştır. Dahasonra harflerde Tibetçe ve Sanskritçe sesleri vermek için bazı küçükdeğişiklikler yapılmıştır. Moğol yazısının ikinci safhası, 17. yüzyılda Tibetçedenyoğun bir şekilde Budist metinlerinin tercüme edilmesiyle başlar. Bu dönemdesayısız Budist metni yayımlanmış; yazı dili de oldukça değişmiştir. 17-18.yüzyıllar Klasik Moğolca diye adlandırılmıştır (Poppe 1965: 15-17).

 

Kaynakların çoğunda Moğolların alfabelerini 13. yüzyılda Uygurlardanaldıkları belirtilmiştir (Poppe 1965: 15; Roux 2001: 526; Katzner 2005: 203).Moğol araştırmacı Çoymaa, Moğol yazısının kaynağı ile ilgili iki rivayettenbahseder. Bunlardan ilki 18. yüzyılda Ravcamba Danzandagva’nın yazdığıgramerde yer alan bilgilerdir. Burada, Sac Bandid Gungaacaltsan adlı birkişinin Moğollara yazı konusunda yardım etmek için düşünürken, gece birkadının gelip ona tapınması anlatılır. Gelen kadının omzunda uzun bir tahtaçubuk vardır. Rivayete göre, bunu gören ve ilham alan Sac Bandid, Moğolyazısını oluşturmuştur (Çoymaa 2003: 210).

 

İkinci rivayet ise, Yuan Ulusu Tarihi’nin 124. bölümünde yer alan Uygurmemuru Tatatunga ile ilgilidir. Buna göre, Cengiz Han, Naymanlarıyendiğinde, Tatatunga, Nayman ulusunun damgasını alıp kaçarken Moğollarayakalanmıştır. Cengiz, Tatatunga’ya “Bütün dünya ulusları benim olmuşkendamgayı alıp nereye kaçıyorsun?” diye sorunca Tatatunga ona “Bu damgayıkorumak memurun vazifesidir” diye cevap vermiştir. Cengiz bu sefer; “Sen çokdürüst bir adamsın. Bu damgayı nerede kullanıyorsun?” diye sorunca Tatatungada “Maaş vermek, bilginleri onaylamak gibi işlerde kullanıyorum.” demiştir.Bu, Cengiz’in hoşuna gitmiş, bundan sonra idari işlerinde damgayı kullanmayabaşlamış ve işlerin başına Tatatunga’yı getirmiştir. Cengiz, bu yazının oğullarıve kardeşleri tarafından da öğrenilmesini sağlamıştır (Çoymaa 2003: 211).Aslında burada Naymanlardan alınan şeyin yazı değil de damga olduğuortadadır. Tabii, Çoymaa Moğol yazı dili tarihini ele alırken bu olayı daatlamamıştır. Damganın üzerinde birtakım yazıların olduğu tahmin edilebilir.

 

Çoymaa, Cengiz’in 1204’te Naymanları yendiği haberini doğru bulmuş;bunun Sanceyev tarafından da doğrulandığını belirterek rivayete olumluyaklaşmıştır (Çoymaa 2003: 211). İç Moğolistanlı bilim adamı Danzan daMoğolların yazıyı Uygurlardan aldığını düşünmektedir. Fakat ona göre bu yazı1204’ten daha önce, hatta 10. yüzyıldan da önce alınmıştır. Danzan, yazının Uygurlardanalınış tarihinin 805-840 veya 971-1125 yılları arasında olmuşolabileceği görüşündedir (Çoymaa 2003: 212).

 

 

Bir başka Moğol araştırmacı Şagdarsüren ise Moğol yazısının 13. yüzyıldaUygurlardan alındığı fikrine katılmamaktadır. Bu görüşü inandırıcı bulmayanŞagdarsüren’e göre Moğollar ve Uygurlar yazıyı aynı zamanda (6.-7.yüzyıllarda) Soğdlardan almışlardır (Şagdarsüren 2001: 36; Çoymaa 2003: 212).Laufer ve Vladimirtsov gibi bilim adamları, Uygurca ve Moğolcada bulunandinî terimlerin çoğunun Soğdça üzerinden Moğolca ve Uygurcaya geçtiğinisöylemişlerdir. Ramstedt de bunu desteklemiştir (Şagdarsüren 2001: 36).

 

Şagdarsüren, Moğol yazısının 1205 yılında Uygurlardan alındığı bilgisininyaygın olduğunu belirtmiş; fakat Moğol yazısının 13. ve 14. yüzyıl Moğol diyalektlerininözelliklerini değil daha eski Moğol dilinin özelliklerini yansıttığınıifade etmiştir. Şagdarsüren, Vladimirtsov ve Rinçin gibi bazı bilim adamlarınında Moğol yazısının özelliklerinin daha önceden oluşmuş olduğunudüşündüklerini söylemiştir. O, bununla ilgili tarihî bir belgeden debahsetmiştir. Bu da, Güney Sün hanedanı (1127-1279) zamanında Moğoldiyarına gelmiş iki elçinin bildirdiklerine göre, Moğolların Uygurcaya benzerbir yazı kullanmakta olduklarıdır (Şagdarsüren 2001: 34, 35). Çin tarihinde Çince yazılmış pek çok Moğolca kelime bulunduğuna da değinen yazar, bu kelimelerinbilim adamlarınca gözden geçirildiğini ve Ligeti’nin de, söz konusu malzemenineski Moğolcanın özelliklerini yansıttığı görüşünde olduğunu söylemişve onun Moğol yazısının 13. yüzyılda oluştuğu fikrine şüpheli yaklaştığınıbelirtmiştir (Şagdarsüren 2001: 35).

 

14 işaretten oluşan Uygur alfabesinin Moğolcadaki bütün sesleriyansıtmadığı yolundaki görüşler (Çoymaa 2003: 212) Moğolları yeni alfabearayışlarına ya da yazılarını geliştirme yoluna itmiştir. 15.-17. yüzyıllarda tercümelerlebirlikte klasik yazı dili oluşmuş, doğru yazılış kuralları rayınaoturmuştur. 13. asırdan beri Gungacaltsan, Çoymaa-Odser, R. Danzandagva, A.D. Lhaaramba, O. Cam’yan, S. Şagc gibi isimler Moğol yazısını geliştirmişlerdir(Çoymaa 2003: 214). Moğolların geliştirdikleri ve kullandıkları alfabelerşunlardır:

 

Hyatan Yazısı

 

Bu yazıyla yazılmış sadece birkaç parça bulunmuştur. Büyük ve KüçükYazı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Büyük yazının birkaç bin işaretten oluşanÇin yazısı gibi olduğu düşünülmektedir. Bu yazıya ait elde belge mevcutdeğildir. Küçük yazıdan günümüze kadar 378 işaret bulunmuştur. Büyük yazı920 yılında, Küçük Yazı da büyüğünü geliştirmek için 925 yılındaoluşturulmuştur (Şagdarsüren 2001: 43-45).

 

Dörvölcin Biçig (Dört Köşe Yazı) veya Phags-Pa

 

1269 yılında Kubilay hanın emriyle Pagva Lam Lodoycaltsan (1235-1280)tarafından meydana getirilen bu yazı, devlet yazısı olmuştur (Şagdarsüren2001: 46; Roux 2001: 526; Çoymaa 2003: 217). Vladimirtsov bu yazı için “13.yüzyılın uluslar arası alfabesi” ifadesini kullanmıştır (Şagdarsüren 2001: 46).

 

Şen-Si-Min’in Fan-Şu-Kao adlı eserinde Phags-Pa’nın 43 harften meydanageldiği ifade edilmiştir. Fakat Yuan Ulusu Tarihi’nde yazının 41 harftenoluştuğu belirtilmiştir. Bu 41 harfin 23’ü Moğolca kelimeleri, diğerleri iseyabancı kökenli kelimeleri yazmakta kullanılmıştır. Yazının şekli genellikle,Tibet yazısına benzetilmiştir. Yazılışı Moğol yazısı gibi yukarıdan aşağıyadoğrudur. Çoymaa, rahibin yazıyı oluştururken şeklini Tibetçeye, kurallarınıda Moğolcaya benzettiğini söylemiştir (Çoymaa 2003: 218).

 

 

 

 

Bu yazının görüldüğü eserler şunlardır:

 

a. Hakanlara ve başka şahıslara ait çeşitli buyruklar.

b. Payz denen bazı belgeler.

c. Çeşitli eserler. Bunlardan birkaçı günümüze ulaşmıştır. Subaşid adlıeser bunlardan biridir. Yırtık bir sayfası bulunmuştur. Bunu Ramstedtincelemiştir. O, bunun Budizm ile ilgili bir kitabın sayfası olduğunuöne sürmüştür. Daha sonra Aalto, bunun Subaşid’in bir parçası oldu-ğunu ispatlamıştır.

ç. Tamga ve sikkelerde. Tapınaklarda bulunan çeşitli yarlıklarda.(Çoymaa 2003: 220-221)

 

Roux, bu alfabenin çok karmaşık olduğu için tutulmadığını ve kısa süredekullanımdan kalktığını belirtmiştir (Roux 2001: 526)

 

http://4.1m.yt/zQHMbNe1f.png

Galig Yazısı

 

1587 yılında Ayuuş, Moğolcanın transkripsiyonunu yapmıştır. Bu hem j vey’nin yazıda ayırt edilmesine yardımcı olmuş hem de Uygur alfabesinde bulunmayanp, f, ts, k, lh gibi bazı seslerin yazılabilmesini sağlamıştır. Rinçin,Ayuuş’un bu yazıyı oluşturmasından sonra pek çok kitap yazıldığını ve tercü-me yapıldığını, bununla birlikte yeni bir çağın açıldığını söylemiştir. 1587’densonra başka dillerden tercümeler yapılmaya başlanmıştır. 1648’de bu yazıdanilham alınarak Tod yazısı oluşturulmuştur. Çoymaa, bu yazının ortaya çıkışıneticesinde Klasik Moğol yazı dilinin oluştuğunu ve bu yazı dilinin Moğolistancumhuriyetinde son yıllara kadar edebî dilde kullanıldığını ve günümüzde dekullanılmaya devam ettiğini ifade etmiştir (Çoymaa 2003: 222, 223). Yazı karakterolarak Uygur yazısına benzemektedir.

 

Tod Yazısı

 

Klasik Moğol yazısına dayanan bu alfabe, 1648 yılında Oyrat’lı bir rahipolan Zaya Bandid Namhaycamts (1599-1662) tarafından oluşturulmuştur(Şagdarsüren 2001: 47; Çoymaa 2003: 226). Tod, kelime olarak “net, belirgin”demektir. Bu yazı, “net kılmak” anlamına gelmektedir. Namhaycamts, bazı sesleridaha net göstermek ve belirgin kılmak için Moğol yazısını değiştirip Todyazısını oluşturmuştur. O, bu yazıyı bütün Moğol kabileleri için oluşturmayı amaçlamıştır (Çoymaa 2003: 226). Bilindiği gibi Moğol yazısında bazı harfler tekbir işaretle gösterilmekteydi. O, u için ve ö-ü için tek bir harf mevcuttu. İşte, Todyazısı bu sıkıntıyı gidermiştir (Şagdarsüren 2001: 48).

 

Araştırmacılar arasında bu yazının Oyratlar arasında mı yoksa bütün Mo-ğollar arasında mı kullanılmaya yönelik keşfedildiği tartışılmıştır (Şagdarsüren2001: 47). Sanceyev bu konuda şunları söylemiştir: “Moğol yazısının mükemmelolmayan tarafını geliştirmek için Moğollar Pagspa yazısını kullandılar ama başarılıolamadılar. Bu yüzden Zaya Bandit 17. yüzyılda Tod yazısını oluşturdu. Yazı,Oyratların bir diyalektini yansıtıyordu. Diğer diyalektleri konuşanlar için anlaşılmazdı.Bu yüzden Kubilay’ın emriyle oluşturulan Pagspa yazısı ile Zaya Bandit’in Tod yazısıMoğol yazısıyla mücadelede yenik düşmüşlerdir. Bir ulusu birleştirmek için ulusunmensupları için ortak bir dil gerekmektedir.” (Çoymaa 2003: 227).

 

Tod yazısının gelişme safhaları ikiye ayrılmaktadır:

 

1. 1648’den 18. yüzyılın ikinci yarısına kadar olan zaman.

2. 18. yüzyılın ikinci yarısından 1924’e kadar olan süre.

 

Günümüzde Çin’deki Doğu Türkistan Moğollar Tod yazısını kullanmaktadırlar.Moğol Millî Kütüphanesinde bu yazıyla yazılmış yaklaşık iki bin kitap bulunmaktadır (Çoymaa 2003: 228-229).

 

 

http://3.1m.yt/mAwTp1mmH.png

 

Soyömbö Yazısı

 

Tod yazısının keşfinden 40 yıl kadar sonra 1686’da Halhaların ilk bogd’uÖndörgegeen Zanabazar, Hintlilerin lanz alfabesine bakarak Soyömbö adındakiyazıyı keşfetmiştir. Soyömbö, Samgard dilinde “kendiliğinden oluşmuş ışık”anlamına gelmektedir. Zanabazar’ın yazıyı oluştururken iki amacı vardır. Bunlardanbiri, Mançuların eziyetine karşı Moğolların hürriyetini temsil etmek.İkincisi ise Moğolca, Tibetçe ve Samgardça yazılabilen bir yazıya duyulan ihtiyaçtır(Şagdarsüren 2001: 49).

 

Soyömbö yazısında Moğol, Tibet ve Samgard dillerinin diyalektlerini yazmakiçin yaklaşık 90 harf vardır. Bu yazı, hürriyet sembolü olduğu için birkaçasır Moğol bayrağında kullanılmıştır (Şagdarsüren 2001: 49). Yazı, 17.-18. yüzyıllardakicanlı Moğolcayı yansıtan bir özelliğe de sahiptir (Şagdarsüren 2001:50).

 

Yazının kullanıldığı eserlerden biri, İtgel “İnanç” adlı çalışmadır. Rinçin, bueseri Avrupa’ya tanıtmıştır. Rinçin, D. Kara ile birlikte eser üzerinde çeşitli çalışmalardabulunmuştur (Şagdarsüren 2001: 49).Moğolistan’daki Erdene-Zuu tapınağı ile bunun dışındaki bazı tapınaklardaSoyömbö ile yazılmış çeşitli kitaplar, alfabe ve levhalar, duvar yazıları bulunmuştur.Moğollar 1911’de Mançulardan ayrılınca bu yazı tekrar yaygınlaş-mıştır (Şagdarsüren 2001: 49).

 

Soyömbö Alfabesi:

 

http://1.1m.yt/_OPqmzj1k.png

Hevtee Dörvölcin Yazı (Yatay Dörtköşe Yazı)Böyle bir yazıdan ilk olarak Palas bahsetmiştir. A. Pozdneyev de eserindebu yazıdan “bilmece” diye söz etmiştir. Birkaç örneği vardır. Mantık olarakSoyömbö’den, şekil olarak Tibetçeden etkilenmiştir (Şagdarsüren 2001: 50).

 

Vagindra Yazısı Vagindra, Sanskritçe bir isimdir. Moğolcası Agvandorc, Agvaan, Agvaanhambagibi şekillerde söylenilebilir (Çoymaa 2003: 230). 1905’te Agvandorctarafından Buryatların yeni yazısı olarak oluşturulmuştur. Vagindra yazısı olarakbilinmiştir (Şagdarsüren 2001: 50). Rinçin’e göre yazının oluşturuluş tarihi1907’dir (Çoymaa 2003: 232). Yazının oluşturulmasındaki amaç, hem Buryatçahem de Rusça özellikleri yazıya yansıtabilmektir (Şagdarsüren 2001: 51).

 

Bu yazının özellikleri şunlardır (Çoymaa 2003: 233):

 

1. Moğol ve Tod yazısı örnek alınarak hazırlanmıştır.

2. İşaretler açısından Kiril alfabesinden etkilenmiştir.

3. Kiril alfabesinin bütün harflerini yazıya dökebilmek amaçlanmıştır.

4. Buryat diyalekti temel alınmıştır.

5. Yeni işaretler kullanılmıştır. Moğol yazısı gibi hızlı yazılamayan biryazıdır.

 

Kiril Alfabesi

 

Moğolistan’da Kiril alfabesine geçiş çalışmalarının tarihi 1930’lara kadaruzanmaktadır. 1930 yılında Moğolistan Komünist Partisinin 8. kurultayında alınan kararda Latin alfabesine önem verilmesinin gereği vurgulanmıştır. Latin alfabesi, bundan sonra on yıl boyunca Moğol yazısıyla birlikte kullanılmıştır.21.02.1941’de Merkezî Komünist Partisi ile bakanlar kurulunun ortak kararında29 harfli Latin alfabesi kullanılmaya devam edilsin, diye kesin karar alınmıştır.25.03.1941’de ise 22/18 kararı ile Kiril’e geçilmiştir (Şagdarsüren 2001: 52). Komünist Partisi’nin merkez komitesince 25/27 nolu toplantı kararı ile09.05.1941’de 35 harfli Kiril alfabesi kabul edilmiştir. 01.01.1946’dan itibarenbütün yayınlar ve yazışmaların Kiril alfabesi ile olması kararlaştırılmıştır(Şagdarsüren 2001: 53). Kiril’e geçiş tarihini Katzner de 1941 olarak vermiştir(Katzner 2005: 203). Poppe ise, Moğol yazısının 1944’e kadar kullanıldığını belirtmiştir.Ona göre, Moğollar 1944’te Kiril alfabesini kullanmaya başlamışlardır.Buryatlar ise eski alfabeyi 1931 yılında terk etmişlerdir (Poppe 1965: 15).Yeni yazının kurallarını S. Damdinsüren oluşturmuştur. Ö ve ü gibi harfler alfabeye eklenmiştir. Yeni yazının genel prensibi konuşma dilini yazıya yaklaştırmak olmuştur (Şagdarsüren 2001: 53).

 

Moğolistan’da bugün de kullanılan Kiril alfabesi ve harflerin Latin karşılıkları aşağıdaki şekildedir:

 

 

http://2.1m.yt/tEjpfQUHd.png

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

 

KAYNAKLAR:

 

ÇOYMAA, Ş. (2003), “Mongol Biçig”, Mongol Sudlalın Ögüüllüüd, s. Ulaanbaatar2003.JANHUNEN, Juha (2003), “Mongol Dialects”, The Mongolic Languages, London andNew York 2003, s. 177-192.KATZNER, Kenneth (2005), The Languages of the World, London and New York 2005.KULLMANN, R - TSERENPİL, D. (2001), Mongolian Grammar, China 2001.MALMKJAER, Kirsten (1991), The Linguistics Encylopedia, London 1991.POPPE, Nicholas (1965), Introduction to Altaic Linguistics, Wiesbaden 1965POPPE, Nicholas (1992), Moğol Yazı Dilinin Grameri, (Çev: Günay Karaağaç), EÜEdebiyat Fakültesi Yay. Nu: 68, İzmir, 1992, 254 s. (Grammar of WrittenMongolian, 2. Baskı, Wiesbaden, 1964, xv +195 s.)ROUX, Jean-Paul (2001), Moğol İmparatorluğu Tarihi, Kabalcı Yayınları, İstanbul2001.ŞAGDARSÜREN, Ts. (2001), “Mongolçuudın biçig üseg”, Mongol Sudlalın ErdemŞincilgeeniy Biçig, Cilt 169, s. 28-75, Ulaanbaatar 2001.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...