Jump to content

Yaşadığım ve gördüğüm bazı paranormal olaylar


denizozge

Önerilen Mesajlar

merhabalar. sonunda cesaretimi toplayıp bir siteye kayıt oldum. aslında artık yoğun bir biçimde yaşadığım hiçbir şey yok ancak bunları geri kazanmak istiyorum artık, açıklayabilecek beni geliştirebilecek bir insan bulma umuduyla yazıyorum.

yaşadıklarımı birçok insan yaşamış olabilir ancak ben henüz açıklığa kavuşturamadım. daha fazla oyalanmadan anlatayım. çocukluğumda her gece belli saatlerde ışık yakmadan evin içinde gezerdim. annem farkederse o beni geri yatağa yatırırdı. ancak ilk gördüğüm şey yaşlı bir adam ve iki küçük çocuktu. 13 yaşımdaydım ve sanırım bu tip şeyler biraz da ergenlik döneminde kuvvetleniyormuş. her neyse. küçük çocuklar beni uyandırmaya çalıştılar ben de uyku sersemliğiyle algılayamadım sanırım. ardından bir adamın tuvalete girdiğini gördüm ve babam zannettim. çıkmasını beklerken ışığı yanık olan tuvalete bakıyordum ve babam başka bir odadan seslendiğinde bir anda şaşırdım ve tekrar baktığımda ışık sönmüştü. annem küçüklüğünden beri farklı olaylar yaşamış bir insan olduğundan bunu önemsemedi ben de psikolojik zannederek bir daha soru sormadım. 14 yaşıma geldiğimde her gece defalarca kapımın aşıldığını ve içeri tüylü bir yaratığın girdiğini görüyordum. bir süre sonra iletişim kurmaya başladık ve o da büyümeye başladı. ancak bundan korktuğumu söyleyemem çünkü çocukluğumda çok daha farklı olaylara tanık olmuştum. her neyse bu yaratık kısa sürede büyüdü ve bütün bedeni uzun keçe gibi tüylerle kaplı, kolları yere kadar uzanan bir şey halini aldı. ayakları da büyüktü. çoğu zaman zıplardı. yalnızca kendim gördüğümü düşünerek ve psikolojik bir rahatsızlıktan kaynaklandığını ve geçeceğini varsayarak kimseye sözetmedim. günün birinde annem şu tüylü şeyi al ayağımın altından iyice büyütmüşsün dediğinde, sen nerden biliyorsun dedim. şok olmuştum. " küçükkken sorun yoktu ama artık hareketlerimi kısıtlıyor" dedi. gördüğünü tarif etmesini istedim ama annem bu tip şeyleri geçiştirerek bir daha görmeyeceğime inanır. ardından kırmızı mum alevinde beyaz kağıtlara üzerinde gördüğüm şeyleri yazmaya başladım. bu sırada sol avcumun içine göz çiziyor ve gözün içine de haça benzer bir işaret yapıyordum. tam olarak anlatması güç. her neyse, yazdıklarım ve çizdiklerim bittiğinde sol elimi havaya kaldırıp "onu kanla kutsarız" diyor ve sol elimin orta parmağına bir iğne batırıp önce muma ardından kağıda birkaç damla kan akıtıyordum. sonrasında kağıdı katlayıp erimiş haldeki mumla kapatıyor çoğu zaman da bantla defalarca sarıyordum. genelde benim tabirimle bu tören benzeri şey "yüklü havalarda" yani bulutlu ve şimşekli havalarda gerçekleşiyordu. yazdığım sembollerin veya kelimelerin anlamlarını bilmiyorum. çoğunu annem bulup attı bir kısmını da ben korkup attım. bazı geceler yere tebeşirle bir daire ve üstüne de artı çiziyor, kenarlarına üçgenler yapıyordum. söylemeliyim ki o dönem ne yaptığımdan hiç haberim yoktu gerçi hala çoğunu bilmiyorum. bu aralıkta insanların ne söyleyeceklerini tahmin ediyor, otobüste yoğun fısıltılar duyuyordum. pek çok defa kendimi karşımdakinin gözünden bile gördüm. bir süre sonra o yaratık öyle büyüdü ki eve sığmaz oldu ve onu kovdum. daha sonrasında uzun siyah giyimli, kafasında yüzünü kapatan büyük bir şapka olan bir adam görmeye başladım. geldiğinde bana adının "Alex" olduğunu ve korkmamam gerektiğini söyledi. aslında benimle dalga geçeceğinizi düşünerek elim çok defa geri dönüyor ama inanabileceğiniz kadar inanmalısınız. bu şey her zaman ayakta ve daima sol tarafımda dururdu. diğer yaratıktan farklı olarak bu benimle konuşuyordu. yapmam ve yapmamam gereken şeyleri kulağıma fısıldıyordu ve çoğu zaman onun sayesinde pek çok şeyden kurtulmuşumdur. bu sıralarda 16-17 yaşlarındaydım. geceleri rüyamda ertesi gün olacakları görüyor ve aynısını yaşıyordum. hatta birkaç sınavımın sorularını önceki günün gecesi gördüğüm de oldu. sürekli bana fal baktırıyorlar ve ben de alex'in bana söylediklerini onlara anlatıyordum. bazen direk gösteriyordu bile. bu böyle bir süre devam etti ancak bir süre sonra alex demeden ayağa bile kalkamaz oldum. beni kurtardığı durumları anlatıp ne istersem onu yapacaksın diyordu. hayatımdan tamamen koptuğumu farkettiğimde 17 yaşındaydım. bir süre sonra ona kulaklarımı tıkamaya başladım. artık etrafında başka birileriyle geliyor ve sürekli konuşuyordu onu dinlemediğim için. bir kaç ay gitmesi için yalvardım ve sonunda gittiğinde yapayalnız kalmıştım. üniversiteye başladığımda artık hiç bir şey olmuyordu, ne görüyor ne duyuyor ne de geleceği veya insanların düşüncelerini hissediyordum. 19 yaşıma geldiğimde tekrar harfler görmeye başladım. ve tesadüfen "agla" sembolünü buldum, benim yaptığım sembolün aynısıydı ancak içinde "agla" yazıyordu. budist rahiplerin benimkine benzer törenler yaptıklarını okudum. Ömer Çelakıl bir programında kadim dinlerden falan bahsediyordu ve sembollerimin bir kısmı elinde tuttuğu kitabın içindeydi, daha da şaşırtıcı olan "kendi güçlerini biçimlendirip ismini Alex" koyan insanlardan da bahsetti. bazı şeyler açıklığa kavuşmuştu ama ne kadar araştırırsam araştırayım bir sonuca ulaşamıyor ne yazdığımı bilemiyordum. araştırmayı ve uğraşmayı tekrar bıraktım. 20 yaşıma geldiğimde neyin etkilediğini bilemiyorum ama bir gün bir anda ruhumun birkaç santim önde olduğunu hissettim. saçma bişey ama bunu başka şekilde tanımlayamam. ardından elimi dokunduğum tüm ışıklar patlamaya, sönmeye başladı. birine kızdığımda limden bir titreşim çıktığını hissediyordum ve karşımdaki elektrik çarpma hissini yaşadığını söylüyordu. sonrasında kendi kendime deneyler yapmaya başladım, insanların zihnine girip söylediğimi yaptıracak mıyım diye. her defasında başardım ve bir gün kuzenimin gözlerinin içine bakarak denedim. orda durmasını ve bana bakmasını söyledim. dediğimi yaptığında bir süre sonra gözleri ortadan tamamen kayboldu ve artık gökyüzünü görüyordum. kafamın içinde sesini duymaya başladım, " bırak beni" diyordu. ben de "korkma" diyordum. ne yapacağımı bilmiyordum. sonra astral olarak kız arkdaşının yanına götürmeyi denemenin iyi olacağını düşündüm ve yükselttükçe yükseltiyordum. o sırada öyle bir korktu ki kafamın içindeki seslere dayanamayıp onu bıraktım. kalktı oturdu. ben de onu izliyor ve kafamın içinden talimat veriyordum. ağzımı asla açmadım. ayakkabısını bile giymeden kendini dışarı attı, zihnimden geri dönüp ayakkabısını giymesini söyledim. dediklerimi yaptı. kanıtlamıştım. daha sonra öyle bir korkmuş ki annesine anlattığında annesi beni aradı. benimle konuştuğunu sanmış ama ben tek kelime etmediğimi söyledim. tekrar yanıma geldiğinde bana benim söylediklerimi söyledi. ama ben ona hiç ağzımı açmadığımı söylediğimde gerçekten şaşırdı. ama kanıtlamıştım ve bir daha denemek istemedim. ve ayrıca çok enerji harcamıştım. zaten hiçbir cevap bulamadığımdan yine kapattım.birkaç gece önce yine sesler duydum. artık bunun ne olduğunu anlamak istiyorum. tam olarak anlatamamış olsam da daha fazla da yazamıyorum. eğer bana bir cevap verebilecek olan biri varsa gerçekten çok sevinirim. bunu ya geliştireyim ya da tamamen yok edeyim istiyorum. bu belirsizlik artık canımı sıkıyor. şimdiden teşekkür ederim.

sirius tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Denizozge kardeşim.

Bazı insanlar doğuştan böyle şeylerle haşır neşir olurlar. Daha çocukken başlamış ve '' ne yaptığımı bilmiyordum '' dediğin zamanlar ve yaptığını anladığın zaman gelmiş, geçmiş. İnancını veya dinini bilemiyorum ama, söyleyeceklerime de can-ı gönülden inanabilirsin.

Her türlü doğa üstü varlıklar (insanlar dışında) ne kadar sana yardım etseler de senin bir zayıflığını gördüğü zaman kullanırlar. Allah, insanoğlunu herşeyden üstün yarattı ve yer yüzüne halife yaptı. İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Herkesin kendine göre zor yada kolay imtihanlarla geçiyor. Yazının sonuna kadar sabırla okudum ve sana bunları geliştirme fırsatını sunmak çok büyük hata olur. En iyisi sen bunlardan vaz geç ve tövbe et. Eğer inançsız san bu senin Allah yoluna girmen de bir sınavdır. Unutma ki her yapılan büyü önce Allah ın huzurunda kabul edilip öyle tesir eder. Büyü direk yapıldığı zaman %100 tesir edecek diye bir kaide yok.

Ne kadar zor olsa da Allah bilincinde olmak ve ona gerçekten kul olmak en üstün bir duygu. Eğer herşeyden tövbe eder (kasten ve bilinçsiz yaptıklarına) sonra ona yönelirsen inan ki herşeyi yaratan o Allah senin hayatını da düzene sokar.

İnsanlar bu kadar uzun yazıyı okumaktan çekinirler. Ama ben sabırla okudum ve sana bir kaç tesirli tavsiye öneririm.

Her yatmadan önce Fatiha, Felak ve Naz surelerini okuyup, avucunun içine üfle ve büyün vücudunu sıvazla, yani gezdir. Bunu üç defa yap ve her gece böyle devam et.

En büyük dua ise Ayetel Kursi yi sağına soluna önüne arkana aşağıya yukarıya ve son olarak ta okuyup sonlarında ki '' hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm. '' kelimesini yutar gibi okur ve yut. Bu seni yemin ederim ki Allah ın izniyle ne kadar kötü varlıklar ne kadar mertebe sahibi varlıklar varsa Allah ın izniyle sana dokunamazlar bile. Yaşını veya cinsiyetini bilmiyorum fakat.

Kardeşim. İnançsızsan bunları yapmak zordur ama denemekten zarar gelmez. İnan ki.

İnaçlıysan da bunlar sana daha az zor gelir ve düşünceler ve hayatında büyük derecede değişir.

Umarım yardımım dokunur ve sende istediğin gibi bir hayata devam edersin. ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...