Jump to content

City Of The Death


nevermore

Önerilen Mesajlar

Kahire Kalesi'ne giden yol üzerinde şehir dışında yer alan eski bir Memluk kendi. Her ne kadar adına ölüler kenti dense de bu evlerde 500 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. [1]

Son 150 yılda Kahire'nin (Arapça: Al-Qāhira - "galip") nüfusu büyük ve hızlı bir artış gösterdi. Dolayısıyla kent sınırları her yönde genişlemeye ve farklı nitelikte yeni yaşam alanları yaratmaya başladı. Kahire'nin doğusunda, Ortaçağ'dan beri önemini koruyan El-Ezher Camisi'nin ve Üniversitesi'nin çekirdeğini oluşturduğu İslâmî merkez yer alır. Ancak kentin kontrolsüz gelişimi bu dini çekirdeği aşarak Kahire'nin eski mezarlıklarına yönelmiştir. Bugün burada, Kahirelilerin sadece "Arafa", yani mezarlık, yabancıların ise "Ölüler Kenti" diye isimlendirdiği, ilk başta fikrine alışması bile zor gelen bir çeşit gecekondu bölgesi yer almaktadır.

Kahire'nin İslâmî merkezinden güneydoğuya uzanan ve aradaki Salah Salem Caddesi ile ayrılan Ölüler Kenti, birkaç kilometre boyunca devam eden geniş bir alanı kaplar ve bugünkü nüfusu 250 binin üzerindedir. Ölüler Kenti'nin sakinleri kentin hemen her yerinden savrulan aşırı yoksullar, evsizler ve ayrıca Mısır'ın farklı kırsal bölgelerinden kente göç edenlerden oluşur. Bunların çoğu kalabalık aileleriyle beraber buraya gelip yerleşmiş ve yeni bir kentli topluluk oluşturmuşlardır. Bugünse çoğu turistin şaşkınlıkla anlattığı gibi berberi, bakkalı, okulları, elektriği, suyu ve hatta belediye otobüsleri olan, yaşayan bir mezar kent durumundadır.

Kahire'nin eski mezar geleneği, birçok kültürden farklı olarak ölünün konduğu mezarla beraber birbirine bitişik iki oda ve çevresi duvarla çevrili açık bir avludan oluşur. Bu yapı, ölünün yakınlarının özel günlerde geceyi de geçirmelerine imkan verecek uzun süreli tören ve ziyaretleri için yapılmıştır. Bu binaların birçoğu, ölüyü olduğu kadar diriyi de konforlu bir şekilde konuk edecek kadar havadar ve aydınlıktır. Yüzyıllar boyunca bu büyük mezarlık alanda küçük bir topluluk yaşamıştır. Bunlar bekçiler, gömücüler, mezar taşçıları ve Kuran okuyucular gibi ölüye ait işleri yürüten işçilerdir. Kanun kaçakları da burayı saklanmak için zaman zaman kullanmıştır.

1930'lardan itibaren ise kentin diğer yerlerinde ucuz konut bulamayan farklı gruplar bu bölgeye yerleşmeye başlamıştır. Hem varolan eski mozole ve mezarlara yerleşerek, hem de bunların duvarlarına bitişik yeni evler yaparak burayı dönüştürmeye başlayan yeni sakinler, Ölüler Kenti'ni çoğu Kahirelinin olağan karşıladığı bir gecekondu semtine dönüştürmüştür. Zaman içinde kamusal hizmetlerden faydalanan, okulları, otobüs hatları, hatta polis istasyonu olan Ölüler Kenti, bugün olağan kent yaşamını sürdürmektedir. Hatta uluslararası standartlara göre bir gecekondu bölgesi olarak nitelendirilse de bu yaşayan mezar kentin, Kahire'nin diğer gecekondu bölgelerinden çok daha nitelikli yaşam çevresine sahip olduğu da iddia edilmektedir.[2]

Gece gündüz yaşayan bu şehre isim olarak tezat düşen "Ölüler Şehri" ise Kahire'nin en ilginç bölgelerindendir. Aslında hayatın gerçeklerini en doğru yansıtan bölge olarak da adlandırabiliriz. Eski Memluk mezarlığının üstüne kurulmuş olan bu yerleşim birimi zaman içerisinde insanların yaşadığı kocaman bir kent haline gelmiş ve insanlar eski mezarların üstünde umarsızca yaşam mücadelelerini verir olmuşlar. Ölümle yaşamın bu denli iç içe bulunduğu bu yerde yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı belirtiliyor [3]

Mısır'da ölüler bizdekinin tersine toprağa gömülmüyor, inşa edilen mezar evlerde defin ediliyor. Onların ölülerini toprağa gömmemelerinin nedeni zeminin kum olması. Kum zemin sürekli kaydığı için onlar da buna önlem olarak iki katlı mezar evler inşa etmiş. Aile kabristanları işte bu mezar evler. Her ailenin bir mezar evi var. Ölüler bu evlerin alt katına gömülüyor. Üst katları ise boş bırakılıyor. Bu boş bırakılan odalarda Kahire'nin yoksul kesimi yaşıyor

Aslında bu mezarlıkların kaldırılması için tartışmalar yıllardır sürüyor. Hükümet bu evlerin yerine dörder katlı, modern binalar yapılması planlanıyor. Ölümle yaşamın bu denli iç içe bulunduğu bu yerde turizm gelirleri halkın direncinin en büyük nedeni... Hükümet mezarları çöle taşımak istiyor ama halk buna karşı çıkıyor..

Mısırlı çocuklar ilginç bir tartışmanın odağında büyüyorlar. İçlerinde doğdukları evlerde bulunan mezarlıkların evlerden ayrılsın mı ayrılmasın mı? [1]

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...