Jump to content

Alşimi ( Simya)


nevermore

Önerilen Mesajlar

Alşimiyi genellikle çok yüzeysel bir tanımıyla biliriz. Derler ki: "Bu, değersiz madenleri kıymetli madenler hâline dönüştürme sanatıdır." Örneğin kurşunun altın hâline getirilmesidir. Aslında hadise bu kadar basit değildir. Bu uygulama gerçektir; alşimistler değersiz madenleri altına ya da gümüşe dönüştürmeye uğraşmışlardır. Ama tüm bunların inisiyatik bir anlamı vardır ve alşimistler de bu yüzden bu bilimin inisiyatik anlamını kavrayanlar ve bu şuura varamamış olanlar şeklinde iki gruba ayrılırlar.

Efsaneye göre Çinliler bu sanatı M.Ö. 4500 yıllarından beri uyguluyorlardı. Ayrıca Lao-Tzu'nun doktrinine, Taoizme mensup olanlar, M.Ö. 500 yıllarında alşimi ile uğraşmışlardı. Onların "filozof taşını ve uzun hayat iksirini" aramalarındaki sebep, kişilerin, o bedenli hayatlarındaki en yüksek tekâmül seviyesine ulaşmalarını sağlamak için ömürlerini uzatmaktı. Simyanın başlıca uğraşısı olan uzun hayat iksirinin ve değersiz madenlerden altın elde etmenin Çinlilerde, Hintlilerde ve Tibetlilerde zengin bir geçmişi vardı.

Batı alşimisi İskenderiye'de doğmuştur. Başlangıcından itibaren Kaide, Yahudi, Mısır ve Yunan teorilerinin bir karışımı şeklindedir. Tüm Orta Çağ boyunca gelişim gösteren alşiminin Avrupa'ya girişi Haçlı Seferleri ve Endülüs vasıtasıyla olmuştur. Çünki o devirlerde bu uygulamalar Araplarda bir hayli gelişmişti. Avrupa'da çok yaygınlaşan alşimi ile uğraşanlar büyücü ve şarlatan olarak nitelendiriliyordu ve bu yüzden de bu sanat okült niteliğini daima korudu.

Alşimi Nedir?

Alşiminin yaygın olan tanımı altın yapma sanatıdır. Bu tanıma göre, alşimist (simyager) de altın yapan kişidir, zengin olmaya çalışan biridir. Aslında bu tamamen yanlış bir tanımdır, çünki gerçek alşimistlerin madenleri dönüştürmek için yaptıkları deneysel çalışmalardaki amaç, günümüzdeki deyimiyle "bilim uğruna"dır, sistemlerine maddî bir kanıtı da ilâve edebilmek içindir. Yoksa zengin olmak için filân değil. Dolayısıyla da önyargılı yabancılardan sırları korumak maksadıyla çok tedbirli davranılmıştır. Gerçek bir simyager için bu sanatla salt zengin olmak maksadıyla, adî metalleri altına dönüştürecek olan ve "filozof taşı" adı verilen o tozu elde etmek gayesiyle uğraşanlara alşimist denemez ve zaten bu kişiler başlıca kuramları bilmeden, yanlış yöntemlerle de çalıştıklarından ötürü başarıya ulaşamamışlar ve işi sonunda sahtekârlığa kadar vardırmışlardır.

Alşimi kelimesi Arapça'da "el-Kimyâ"dan gelir. "Kimya" kelimesi ise "khem"den gelir ki, bu kelime "siyah ülke" anlamındadır. Bu, antik çağda Mısır'a verilen addır ve "kutsal sanaf'ın (alşimi) anavatanı hakkında bir bilgi vermektedir.

Alşimi, genel olarak okült bir sanatın tüm karakterlerine sahiptir. Gizlidir, bazı inisiyelere aittir ve genele açıklanmaz. Alşimi, gelenek vasıtasıyla, sözlü veya yazılı olarak intikal eder. Büyük bir gizlilikle üstat tarafından öğrencisine (mürit) aktarılır. Alşimist yeni bir şey bulacak değildir; o sadece bir sırrı yeniden keşfedecektir. Bu yüzden, alşimi asırlar boyunca aynı kalmıştır. Belki sembolizmi ve bazı gelişmeleri Orta Çağ boyunca değişik formlar almıştır, ama maddenin yapısı hakkındaki temel kuramları değişmemiştir.

Hermetik Felsefe

Alşimistler kendilerine "filozof" diyorlardı. Aslında özel tipte bir filozoftular ve kendilerini "en yüksek bilim"in emanetçileri olarak nitelendiriyorlardı. Bu bilim, tüm diğerlerinin prensiplerini de kapsıyor, var olan her şeyin tabiatım, kökenini ve varoluş sebebini açıklıyor, tüm evrenin kökenini ve kaderini anlatıyordu. Bu gizli doktrin tüm bilimlerin anasıydı, hepsinin en eskisiydi, âlemi ve tarihini inceleyendi ve geleneğe göre insanlara Tanrı Hermes (Mısırlı Thoth) tarafından açıklanmıştı. Hermetik felsefe denmesinin sebebi bunda yatar. Bu bilimin tüm ilkelerinin, Hermes (Thoth) tarafından bir "Zümrüt Levha" üzerine kazınmış olduğu iddia edilir. Bu metnin Orta Çağ boyunca çok yorumu yapılmıştır. Yunanca tercümesinden Arapçaya ve bundan da Lâtinceye çevrilmiş olduğu söylenir.

Alşimi bir teknikti, uygulamaya dayalı bir sanattı. Ama bunun yanısıra maddenin yapısına, cansız ve canlı cevherlerin oluşumuna vs. bağlı bir kuramlar bütününe dayanıyordu. Bu teoriler, alşimistin hareket noktasını oluşturan prensipleri meydana getiriyordu.

Uygulamalı Alşimi ve Amaçları

Kuramsal alşiminin doğrudan uygulanmasını meydana getiren pratik alşimi, "filozof taşı"nın araştırılmasıydı. Bu tozun başlıca iki yeteneği vardı: Bunlardan biri madenlerin transmutasyonudur ki, buna Büyük Eser denir. Diğeri de Evrensel Tıp'tır.

Alşimistlere göre tüm madenler canlıdırlar ve sağlıklı bir durumda oldukları zaman kusursuz maden hâlinde, yani altın formunda tezahür etmeleri gerekir. Filozof taşı denen toz ile temasa geçirilen geri seviyeli madenler mükemmele-şir, altın hâline dönüşür. Filozof taşını sıvı hâle getirmekle de uzun hayat iksiri (eliksir) elde edilir ki, bu da sahibine uzun bir yaşam ve hatta devamlı bir varoluş (bedenli olarak) temin etmelidir. Bundan elde edilen Panase (devai kül, her derde deva) mucizevî bir ilâçtır ve organizmanın gücünü ve sağlığını düzenler. Evrensel Tıp buydu; günümüzdeki deyimiyle bir "hücre yenileyicisi" bulmaktı.

Filozof taşı, kendisini elinde bulundurana olağanüstü yetenekler de kazandırmaktaydı. Örneğin: Görünmez olmak, semavî güçlere hükmetmek, kendi arzusuna göre uzayda dolaşmak vs. gibi. Ama bu majik yeteneklerden daha çok Orta Çağ'ın sonunda söz edilir olmuştur. Ayrıca yine filozof taşından Alkaest ya da "evrensel eritici" (tüm cisimleri eritip bunlara sıvı özelliği kazandıran bir madde) elde edilmesi ve Homonculus ya da alşimistler tarafından yapay biçimde meydana getirildiği iddia edilen "küçük adam" yaratma çalışmaları da ilâveten söylenebilir.

(*) Transmutasyon: Dönüşme, başkalaşma.

Mistik Alşimi

Alşiminin diğer bir yönü de onun mistik bir yol olmasıdır. Pek çok terimlerin sembolik bir anlamı vardır; orada kastedilen' altın aslında "ruhsal altın"dır, Simyagerin gerçek amacı madenî altını bulmak değildir, iş bu kadar basit olamaz. O, kendini arındırma peşindedir. Astral bedenin tüm dünyasal tutku ve arzulardan arındırılması ameliyesi altın arayışı olarak ifade bulur. Geri seviyeli madenden kasıt, insanın gelişimine sekte vuran dünyasal tutkulardır.

Bunların temizlenmesi, gerçek insan varlığına yaraşır tarzda yükseltilmesi, bunlarla çevrelenmiş astral bedenin âdeta bir metamorfoza uğrayarak sonunda pırıl pırıl bir hâle gelmesi, altının bulunuşudur, adî metalin altına dönüşmesidir. Astral bedenin bu durumu Yunan mitolojisinde "altın post" olarak geçer. Onu aramaya çıkan kahramanlarımız da inisiyasyon vasıtasıyla arınma, kirlerden ve paslardan temizlenme macerasına atılan insan varlığının temsilcileridirler. Filozof taşı, mistik transmutasyon vasıtasıyla değişime uğramış insan varlığıdır. Kurşunun altın hâline gelmesi, kişinin güzele, doğruya, iyiye doğru yükselişi, her insanda bulunan o arşetipin gerçekleştirilmesidir. Yukarıda sözü edilen Büyük Eser'in gerçek çalışma malzemesi insanın kendisidir. Bu, Hermes'e ait o metinde de belirtilmiştir.

Ars Magna (Büyük Sanat)

Alşimideki en yüksek anlayışa Ars Magna (Büyük Sanat) denir. Avrupa'da, bu anlayışın daha çok 15. yüzyıl ve daha sonraki araştırmacılarda geliştiği görülür. Bunun tanımını A. Savoret şöyle yapıyor: "Gerçek simya, geleneksel simya, hayatın kanunlarının insanda ve doğada tanınmasıdır ve Âdem'in düşüşünden (insanın maddeye gömülüşü) itibaren dünya üzerinde hayli karışıklığa uğramış bu hayatın, yitirmiş olduğu saflığını, ihtişamını ve ilk imtiyazlarını yeniden kazanabilmesini sağlayacak olan sürecin yeniden kurulmasıdır. Bu, insanda kurtuluş ve yenilenme; doğada saflaşma ve tekâmül; mineral âleminde de en mükemmel, en süptil kısmın, cevherin elde edilmesi ve transmutasyondur." Alşiminin amacı, doğadaki varlıklara ait bir düşüşün, bir seviye kaybedişin, bir zaafın ortaya çıkarılmasıdır.

En yüksek Büyük Eser (Mistik Eser, Mutlak'ın Yolu, Phoenix'in Eseri)insanın ilk onuruna, başlangıçtaki vakarına ulaşmasıdır. Filozof taşı, inisiyeye fiziksel ve manevî aydınlanmayı, tam mutluluğu, evren üzerinde sınırsız etkiyi, ilk sebeple birleşmeyi sağlıyordu. Filozof taşım bulmak Mutlak'ı bulmak anlamına, tüm varlıkların gerçek varoluş sebebini bulmak, mükemmel Bilgi'ye sahip olmak anlamına geliyordu. Ruhsal ve fiziksel tecrübeler, bu aşkın simyada birbirine sıkıca bağlı olarak yürütülüyordu.

A.M. Schmidt şöyle yazıyor: "Bu alşimi, uygulayıcılarına, iyi düzenlenmiş bir ruhsal pratikler bütünü yaptırmaktadır. Halbuki bu esnada, onlar, sıkıca kapatılmış kristal kürede, Felsefî Yumurta'da compost'un; yani kendisinden, âdeta rahim içindeki cenin misali, felsefe taşının doğacağı gizli karışımı izlemektedirler ve derece derece gelişen temizlenme, arınma tecrübelerinden geçmek zorundadırlar. Şunu da itiraf etmektedirler ki, Büyük Eser'i, maddenin yenilenmesini mükemmelen gerçekleştirebilmeleri için önce kendi varlıklarının yenilenmesini sağlamaları lâzımdır. Nasıl ki, o kapalı kapılarında madde ölüyor ve yeniden dinliyorsa, aynı şekilde, mistik ölüme uğramış olan canlarının da vecd hâlinde yükselmesini dilerler."

Böylelikle, inisiye, Fizik Eseri de, kozmosun yenilenmesini de gerçekleştirebilecek duruma geliyordu. İnsan psişesinin gizinde gerçekleştirilen transmutasyon, yani astral bedenin kirlerinden, paslarından arındırılma ameliyesi, maddî âleme de yansıtılmalıydı. Kaos'un İlâhî Ateş ile canlandırılışındaki Yaratılışın ilk maddesine benzer olan, en mükemmel canlandırılmış madde kabul edilen filozof taşı etkisini tüm varlık gruplarında, hayvan âleminde, bitki âleminde ve mineral âleminde de gösteriyordu. Alşimist, kendi bilgisince varlıkların oluşumunu yöneten kanunları tanıdığından ötürü, bedenleri yeniden meydana getirebileceğini söylüyordu.

Alşimistler "Doğanın başlangıçta yapmış olduğunu, aynı usulleri izleyerek biz de yapabiliriz." diyorlardı. İnisiye esrarengiz bir mayayı, yani filozof taşını da bulmaya uğraşıyordu. Bu taş, sadece bedenlerin giderek bozulmasını önlemekle kalmayacak, ayrıca bozuk madenleri (geri seviyeli, alşimistlere göre "hasta" madenler) altına dönüştürecek, hasta insanlara sağlıklarını yeniden verecek, tüm eksik varlıkları yenileyecek, varlıkların yüksek hâle doğru hızlı tekâmüllerini sağlayacaktı. Alşimist, âlemi manen dirilten ve yenileyen gerçek bir "yüksek insan" olmaktaydı.

"Alşimi nedir?" sorusuna başlıca beş değişik görünümü kapsayan bir cevap verilebilir:

1- Gizli bir doktrindir, Hermetik felsefedir.

2 - Maddenin yapısı üzerine, "bilimsel" olarak nitelendirilebilecek teorilerdir.3 - Başlıca amaçları madenlerin transmutasyonu ve evrensel tıp olan uygulamalı bir sanattır.

4- Mistik bir yoldur.

5- Ars Magna (Büyük Sanat) ya da mistisizmin, dinî yönelişlerin, teozofinin ve deneysel yöntemlerin bu dikkate değer birleşimi, yukarıdaki görünümlerin sentezinden doğar.

Simya ile uğraşan insanlar, realitelerine göre, bu konuya pek çok açılardan yaklaşmışlardır. Bazıları madenlerin altına ya da gümüşe dönüşmesiyle uğraşmışlardır. Altına dönüşmeye krizope, gümüşe dönüşme işlemine de arjirope derler. Diğerleri işin sadece tıbbî kısmıyla meşgul olmuşlardır. Bazıları sadece uygulamacı, bir kısmı da sadece teorisyen olarak kalmışlar ve ana kaidelerle bağdaşmayan doktrinlerini benzetmeler ve sembollerin örtüsü altına gizlemeye çalışmışlardır. Bazıları, özellikle bir mistik olarak yaşamışlardır. Ama Ars Magna'nın (Büyük Sanat) üstatları, bu sanatın önemli olan her yönünü geliştirmiş kişilerdir.

 

ALINTIDIR

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...