Koruyucu Melekler, Arkadaş ve Duygudaş Ruhlar

Onlar için beslediğimiz sevgiye duyarlı mıdırlar?

"Çok duyarlıdırlar, ancak onları unutanları onlar da unuturlar."

489. Korumak ve yardım etmek amacıyla kendisini belirli bir kimseyle bağlantıda tutan ruhlar var mıdır?

"Evet, ruh kardeş; sizin koruyucu ruh ya da koruyucu melek dedikleriniz."

490. "Koruyucu melek" ifadesinden neyin anlaşılması gerekir?

"Yüksek seviyedeki koruyucu ruh."

492. Koruyucu ruhun görevi nedir?

"Bir babanın çocuğuna olan görevi gibidir; onu doğru yola sevk etmek, korumak, tavsiyeleriyle ona yardımcı olmak, sıkıntılarında ona teselli vermek ve dünyevi hayatındaki sınavlarında cesaretlendirmek."

492. Koruyucu bir ruh kişiyle doğumundan itibaren mi bağlantılı hale gelir?

"Doğumundan ölümüne kadar; çoğunlukla ölümünden sonraki ruh hayatında da onu izler ve hatta sonraki bedensel varoluşlarında da çünkü bu enkarnasyonlar ruh olarak kendi varoluşu dahilindeki çok kısa evrelerdir. "

493. Koruyucu ruhun görevi gönüllü bir yapıda mıdır, yoksa yükümlü müdür?

"Koruyucu ruhunuz sizi gözetmekle yükümlüdür çünkü bunu görev olarak kabul etmiştir, ancak bir ruhun sempati duyduğu varlıkların içinden seçim yapmasına izin verilir. Bazı durumlarda bu hizmet bir zevktir, bazılarında ise bir misyon ya da vecibedir."

— Ruh kendisini bir kişiyle bağlantılı kılarken, diğer bireyleri korumaktan kaçınmak durumunda mıdır?

"Hayır ama bunu nadiren yapar."

494. Koruyucu ruh kendisine emanet edilen kişiyle ayrılmaz bir

şekilde mi bağlantıdadır?

"Başka görevleri yerine getirmek için ruhun pozisyonunu bırakması sık rastlanan bir durumdur, ancak bu durumda bir başka koruyucu ruh ile görev değişimi yapılır."

495. Koruyucu ruh eğer tavsiyelerine uymayı reddederse sorumluluğundaki kişiyi göz ardı eder mi?

"Tavsiyelerinin bir işe yaramadığını ve düşük seviyelerdeki ruhların etkisine meyletmek yönünde inatçı bir kararlılık görürse ondan geri çekilir, ancak onu tamamen bırakmaz ve kendisini işitilir kılmaya devam eder. Kişiyi bırakan koruyucu ruh değildir fakat ruh kulaklarını ona kapatmaktadır. İnsan onu geri çağırdığı anda koruyucu ruh ona döner.

Eğer güzelliği ve cezbediciliği ile en kuşkucu insanların bile gönlünü kazanacak bir doktrin olsaydı bu, koruyucu ruhların ya da koruyucu meleklerin mevcudiyetiyle ilgili doktrin olurdu. Yanınızda her zaman sizden üstün bazı varlıkların bulunduğunu, size tavsiyelerde bulunmak, sizi desteklemek, gelişiminiz için gerekli basamakları çıkarken size yardım etmek için her zaman yanı başınızda olduklarını ve arkadaşlıklarının yeryüzünde kurmayı başarabileceğiniz en yakın, en candan birlik halinden bile daha hakiki ve sadık olduğunu düşünmek muazzam bir teselli değil midir?

Bu varlıklar Tanrı'nın buyruğuyla yanınızdadırlar. Onları sizin yanınıza yerleştiren Tanrı'dır. Tanrı aşkına oradadırlar ve sizin vasıtanızla soylu fakat zahmetli bir görevi yerine getirmektedirler. Nerede olursanız olun, ister zindanda, ister tenha bir yerde, tek başınıza, bir cüzzam hastanesinde ve hatta hovardalık peşinde; onlar hep yanınızdadır.

Göremediğiniz ancak yumuşak tesirlerini kalbinizin derinliklerinde hissettiğiniz, bilgece tembihlerini işittiğiniz bu arkadaşınızdan hiçbir şey sizi ayıramaz. Keşke bu hakikatten tam anlamıyla etkilenseydiniz! İhtiyaç duyduğunuz anlarda size ne kadar da çok yardım ederdi! Düşük seviyeli ruhların tuzaklarından sizi nasıl da kurtarırdı!

Ancak hesap günü geldiğinde koruyucu meleğiniz size ne kadar da sık, 'Ben sana tembih etmemiş miydim ama sen benim tavsiyelerime uymadın? Ben derin çukurları sana göstermemiş miydim ama sen kendini onlara atmak için ısrar ettin. Hakikatin sesini duyması için vicdanına seslenmemiş miydim, sense yalancı tavsiyelere kulak verdin?' demek zorunda kalacaktır.

Koruyucu meleklerinize sorular sorun, onlarla aranızda güvenilir ve birbirini seven dostlar arasında olan müşfik bir yakınlık kurun. Onlardan bir şey saklamayı düşünmeyin çünkü onlar Tanrı'nın gözleridir ve kandıramazsınız. Geleceği düşünün, yukarıya doğru ilerlemeye bakın; imtihanlarınız daha kısa sürecek, varoluşunuz daha mutlu olacaktır.

İnsanlar, yürekli olun!

Tüm önyargılarınızdan ve şartlanmalarınızdan uzaklaşın, kararlı bir biçimde önünüzde açılan bu yeni kapıdan girin!

Rehberleriniz var, onları takip edin.

Hedefiniz sizi yüz üstü bırakamaz çünkü hedefiniz bizzat Tanrı'dır sizin.

Yüksek seviyelerdeki ruhların bu kadar zahmetli ve onlar açısından çok fazla sabır gerektiren böylesi bir görevi yüklenmelerinin imkansız olduğunu düşünenlere cevabımız, sizden milyonlarca fersah uzaktayken de ruhlarınıza tesir ettiğimiz olacaktır. Bizim için uzay da, mesafeler de hiçbir şeydir ve bir başka dünyada yaşarken de ruhlarımız sizinkilerle olan bağlantısını korurlar. Hiçbir fikir yürütemeyeceğiniz vasıflarımız vardır ve emin olun ki Tanrı gücümüzü aşan bir görev yüklememiştir bize, sizi de desteksiz ve arkadaşsız olarak bir başınıza bırakmamıştır Dünya'da. Her bir koruyucu melek bir insandan mesuldür ve onu bir babanın çocuğunu gözettiği gibi gözetmektedir, onun doğru yolda olduğunu görmekten sevinç duymakta, tavsiyeleri göz ardı edildiğinde üzüntüye kapılmaktadır.

Sorularınızla bizi usandırmaktan korkmayın. Aksine her zaman bizimle bağlantıda olun, böylelikle daha güçlü ve mutlu olacaksınız. Her insan ile arkadaş ruhu arasındaki bu iletişim, nihayetinde tüm insanları birer medyom haline getirecek ve Dünya'nızdan kuşkuculuğu bertaraf edecektir. Bu bilgileri alan sizler, sıranız geldiğinde siz de bilgilendirin. Sizler ki bu yönde istidatınız var, kardeşlerinizi yükseltin. Bunu yaparak nasıl da büyük bir iş başaracağınızı bilmiyorsunuz, bu Tanrı'nın size verdiği bir görevdir.

Eğer o en yüce mutluluk haline giden yolda ilerlemeleri için kardeşlerinizle paylaşmayacaksanız Tanrı neden size zeka ve bilgi vermiş olsun ki?"

Farklı alemleri birbirinden ayıran mesafelere bağlı olmaksızın, sorumlu oldukları insanları gözeten koruyucu meleklerle ilgili doktrin son derece önemli ve olağanüstü olduğu kadar, bir o kadar da doğaldır ve bizi hayrete düşürmesi gereken hiçbir yönü yoktur. Kendisinden uzakta olmasına rağmen çocuğunu gözeten, ilgisini ondan esirgemeyen ve mektuplarıyla ona bilgece nasihatler veren babaları Dünya'da da görmüyor muyuz?

Ruhlar için dünyaların arasındaki mesafe yeryüzünde kıtaları birbirinden ayıran mesafeden kısa olduğuna göre, korumaları altına aldıkları kişilere bir dünyadan diğerine rehberlik etmelerinin neden hayret verici olması gerekiyor ki? Ayrıca -tıpkı havanın bizler için sesin aktarımında bir vasıta olduğu gibi- ruhlar da evrenin tüm alemlerini birbirine bağlayan, onları birbirinin parçası kılan, evrensel bir iletim vasıtası olan evrensel akışkana sahip değiller mi zaten?

496. Bir ruh sorumlu olduğu kişiyi bırakır ve artık onu gözetmezse ona zarar verebilir mi?

"Yüksek seviyeierdeki ruhlar hiçbir şekilde kimseye zarar vermezler. Bunu yerlerini alanlara bırakırlar ve sonrasında siz de gark olduğunuz talihsizlikler için kaderi suçlarsınız, halbuki bunlar aslında sizin yaptığınız yanlışların bir neticesidir."

497. Koruyucu bir ruh sorumlu olduğu insanı, onu olumsuzluklara sevk etmek isteyen bir ruhun insafına terk edebilir mi?

"Düşük seviyelerdeki ruhlar yüksek ruhların etkisini yok etmek için birleşirler, ancak kişinin iradesi koruyucu ruha tüm gücünü geri vermeye yeter. Koruyucu ruh, başka bir yerde iyi niyetli, kendisine yardım etmeyi daha kolay kılan bir başka kimseyi bulabilir ve böyle bir durumda -sorumlu olduğu kişi kendi sırasını beklerken- iyilik yapma yönündeki bu fırsattan faydalanabilir."

498. Koruyucu ruh yanlış yollarda dolaşması içi sorumluluğundaki kişiye izin verirse bu o kişiyi olumsuz yönde etkileyen düşük seviyelerdeki ruhlarla baş edemediği için midir?

"Bu baş edemediği için değil, bunu yapmayı seçmediği içindir çünkü mesuliyetindeki kişinin kendi sebep olduğu bu sınavlar yoluyla daha bilge ve daha iyi bir hale geleceğini biliyordur. Koruyucu ruh, zihnine telkin ettiği bilgece tavsiyelerle sorumluluğundaki kişiye yardım eder, ancak bu tavsiyeler maalesef her zaman dikkate alınmaz. Düşük seviyelerdeki ruhlara güç veren şey sadece kişinin zayıflığı, dikkatsizliği ya da kibridir; onların güçleri sadece ve sadece etkilerine yeterli bir dirençle karşı koymamanızdan kaynaklanır."

499. Koruyucu ruh daima sorumluluğundaki kişiyle birlikte midir? Bazı şartlar altında onu bırakmaksızın gözden kaybettiği olur mu?

"Koruyucu ruhun mevcudiyetinin kişi için elzem olmadığı durumlar vardır."

500. Kişinin artık bir koruyucu ruha ihtiyaç duymayacağı bir zaman gelir mi?

"Evet, kişi kendi kendisine rehberlik edebileceği bir gelişmişlik seviyesine ulaştığında; tipkı öğrencinin artık bir öğretmene ihtiyacının kalmadığı bir duruma gelmesi gibi, ancak bu sizin dünyanızda olmaz."

502. Peki ruhların varoluşumuz üzerindeki etkileri neden gizli bir yapıdadır? Ve madem bizi koruyorlar, bunu neden daha görünür bir şekilde yapmıyorlar?

"Eğer sırtınızı onların desteğine yaslarsanız kendi kendinize hareket etmiş olmazsınız ve ruhunuz da ilerleme kaydetmez. Tekamül etmek için her insanın deneyim kazanması ve genellikle de kendi deneyimlerini kazanması gerekir. Kişinin kendi gücünü kullanmaya, bunun üzerinde çalışmaya ihtiyacı vardır, aksi takdirde kendi başına yürümesine izin verilmeyen bir çocuk gibi olur. Sizin iyiliğinizi isteyen ruhların etkisi her zaman için sizi kendi özgür iradenize bırakacak şekilde düzenlenmiştir çünkü eğer bir sorumluluğunuz olmazsa sizi Tanrı'ya götüren yolda ilerleyemezsiniz. İnsan kendisini gözeten ve zaman zaman olumsuzlukların farkında olması için onu uyaran desteğini ya da rehberini görmediğinde, kendi gücünü kullanmak durumunda kalır."

502. Koruyucu ruh, sorumluluğundaki kişiye doğru yolda rehberlik etme konusunda ne zaman muvaffak olur ve bu arada bunun

kendisine bir faydası dokunur mu?

"Kişinin hem gelişimini hem de mutluluğunu kapsayan son derece değerli ve saygı değer bir görevdir bu. Kişi başarıyla taçlandırıldığı zaman koruyucu ruh bundan çok mutlu olur ve bir öğretmen gibi öğrencisinin başarısıyla gurur duyar."

— Eğer kişi başarılı olmazsa koruyucu ruh bundan sorumlu mudur?

"Hayır çünkü kendisine bağlı olan her şeyi yapmıştır."

503. Sorumluluğundaki kişinin yanlış yola savmasından dolayı koruyucu ruh üzüntü duyar mı ve bu durum, içinde bulunduğu o büyük mutluluk haline zarar verir mi?

"Kişinin hatalarından dolayı keder duyar ve ona acır, ancak üzüntüsü dünyevi anlamda bir ızdırap değildir çünkü olumsuz şeylerin telafisinin olduğunu ve bugün yapılamayan bir şeyin yarın yapılabileceğini bilir."

504. Koruyucu meleklerimizin adını bilebilir miyiz?

"Sizin için mevcudiyeti olmayan isimleri nasıl bilebilirsiniz ki? Sizin tanıdıklarınızdan başka hiçbir ruhun mevcut olmadığını mı sanıyorsunuz?"

— Fakat onun kim olduğunu bitmezsek ona nasıl başvurabiliriz, yardımını nasıl isteyebiliriz?

"Sevgi ve derin saygı duyduğunuz, dilediğiniz bir yüksek ruhun ismi verin ona. Koruyucu ruhunuz bu çağrıya yanıt verecektir çünkü tüm yüksek ruhlar kardeştir ve birbirine yardım ederler."

505. Tanınmış isimlere sahip olan koruyucu ruhlar her zaman

için o ismin gerçek sahibi olan kişiler midir?

"Hayır fakat onlarla yakınlık içinde olan, onlara sevgi ve saygı duyan ruhlardır ve çoğunlukla onlarm emriyle size gelirler. Siz isimlere ihtiyaç duyarsınız onlar da size güvenle ilham verecek isimler alırlar. Bir görevi bizzat yerine getirme durumunuz olmadığında bunu sizin adınıza yapacak birini tayin edersiniz, değil mi?"

506. Ruh hayatımızdayken koruyucu ruhlarımızı tanır mıyız?

"Evet çünkü o genellikle enkarne olmadan önce de tanıdığınız ruhtur."

507. Tüm koruyucu ruhlar yüksek bir mertebeye mi aittirler?

Onların arasında bazen orta düzeyde bir gelişmişlik gösterenler de

var mıdır? Örneğin, bir baba oğlunun koruyucu ruhu olabilir mi?

"Bunu yapabilir, ancak böyle bir koruyuculuk pozisyonu belirli bir tekamül seviyesini ve ayrıca Tanrı tarafından bahşedilmiş olan bir güç ya da üstünlük gerektirir. Oğlunu koruyup gözeten bir babaya daha yüksek seviyeli bir başka ruh yardım edebilir."

508. Dünyadan uygun koşullarla ayrılmış olan tüm ruhlar hayatta olan sevdiklerinin koruyucusu olabilirler mi?

"Onlara her zaman özgürce hareket etme imkanı vermeyen konumları itibarıyla güçleri sınırlı durumdadır."

509. Barbar bir yaşam süren insanların ve manevi anlamda çok düşük seviyelerde bulunan kimselerin de koruyucu ruhları var mıdır? Ve eğer varsa bu koruyucu ruhlar da daha gelişmiş seviyelerdeki insanlarınkiler kadar yüksek mertebelere mi aittir?

"Her insan kendisini gözeten bir ruha sahiptir, ancak görevler de her zaman için nesneleri ile orantılıdır. Bir felsefe profesörünü, okumayı henüz öğrenen bir çocuğa vermezsiniz. Arkadaş ruhun tekamül düzeyi her zaman için korumakta olduğu ruhunki ile orantılıdır. Sizi gözeten yüksek seviyeli bir ruha sahipken, sıranız geldiğinde siz de kendinizden daha düşük seviyedeki bir ruhun hamisi olabilirsiniz, gelişme kaydetmesi için ona yaptığınız yardımlar da kendi tekamülünüze katkıda bulunur. Tanrı ruhun tabiatıyla ve ulaşmış olduğu tekamül seviyesiyle uyumlu isteklerde bulunur, ondan daha fazlasını talep etmez."

520. Oğlunu gözeten bir baba reenkarne olduğu zaman da oğlunu gözetmeye devam eder mi?

"Bu durumda görevi daha zor bir hale gelir, ancak bir özgürlük anında yakınlık duyduğu, duygudaş olduğu bir ruhtan yardım ister. Ancak ruhlar sonuna kadar yürütemeyecekleri görevleri üstlenmezler."

"Bir ruh, özellikle yoğun şekilde maddilik ihtiva eden dünyalarda enkarne olduğunda bedeni, kendisini bir başka kişiye adamasına, yani o kişinin ihtiyaç duyduğu tüm yardımı kişisel olarak sağlamasına çok daha büyük bir engel teşkil eder. Bu nedenle, koruyuculuk görevi için yeterince tekamül etmemiş olan kişilere yüksek seviyelerdeki ruhlar destek verir ve yardım ederler, dolayısıyla herhangi bir nedenle eğer bir ruhun sağladığı yardım sekteye uğrarsa yeri bir başkası tarafından doldurulur."

511. Koruyucu ruhun yanı sıra, her bireyle bağlantılı durumda olan ve onu olumsuzluklara sevk etme çabası taşıyan, böylelikle ona iyiyle kötü arasında bir mücadele ortamı yaratan düşük seviyeli bir ruh var mıdır?

"Bağlantılı durumda, demek doğru ifade olmayacaktır. Bunun için uygun fırsat bulduklarında düşük seviyeli ruhların sizi doğru yoldan ayırmak için bir çaba içine girdikleri doğrudur, ancak bunlardan birisi bireyle bağlantılı duruma geçerse bunu kendiliğinden yapar çünkü kendisine kulak verilmesini ister. Böyle bir durumda yüksek seviyeli ve düşük seviyeli iki ruh arasında bir mücadele olur; galip ise kişinin teşvik ettiği, yani tesirine gönüllü olarak kendisini açtığı taraf olur."

522. Birden fazla koruyucu ruhumuz olabilir mi?

"Her bireyin çevresinde ona karşı yakınlık duyan, düşük ya da yüksek tekamül seviyelerinde bazı ruhlar vardır ve kişiye yönelik ilgileri şefkat çerçevesindedir. Yine bireyin çevresinde bulunan ve ona olumsuz eylemlerde bulunması için destek verecek nitelikte, olumsuzluğa eğilimli ve tekamül etmemiş ruhlar da vardır."

513. Bir insana karşı yakınlık duyan ruhlar ona görevleri dolayısıyla mı tesirde bulunurlar?

"Bazı durumlarda geçici bir görevleri olabilir, ancak genel anlamda - olumlu ya da olumsuz - eğilimlerin ve duyguların benzerliğine istinaden bireye yönelik bir çekim içine girerler."

— Öyle görünüyor ki kişiye yakınlık duyan ruhlar hem olumlu hem de olumsuz bir tabiat teşkil edebilirler.

"Evet, karakteri ne olursa olsun bir insan her zaman için kendisine yakınlık duyan ruhlarla çevrilidir."

514."Arkadaş ruh"lar "bireye yakınlık duyan duygudaş" ve "koruyucu ruhlar "la aynı mıdır?

"Koruyuculuk ile duygudaşlık arasında pek çok benzerlikler vardır, bunlara hoşunuza giden dilediğiniz ismi verebilirsiniz. Ancak 'arkadaş ruh' daha çok, ailenin bir dostudur."

Yukarıdaki açıklamalardan ve kişilerle bağlantılı halde olan ruhların doğasına yönelik gözlemlerden aşağıdaki sonuçları çıkarıyoruz:

Koruyucu ruh, koruyucu melek ya da rehber ruh, vazifesi her insanı hayatı boyunca izlemek ve tekamülünde ona yardım etmek olan varlıklardır. Tekamül seviyeleri ise her zaman için sorumlu oldukları kişiden yüksektir.

Arkadaş ruhlar kısa veya uzun bir süre için kendilerini bazı kişiler ile bağlantılı kılarlar. Amaçları kendi olanakları dahilinde (çoğu kez oldukça sınırlıdır) faydalı olmaktır. Genellikle iyi niyetlidirler, ancak bazen düşük seviyelerde, uçarı ve boş bir yapıda olabilirler. Kendilerini insan hayatının günlük detayları ile meşgul ederler ve koruyucu ruhların emri ya da müsaadesiyle hareket ederler.

Duygudaş ruhlar kişisel bir tavır çerçevesinde ve olumlu ya da olumsuz yöndeki zevklerin benzerliğine istinaden bize yönelik bir çekim içindedirler. Bizimle olan ilişkilerinin süresi çoğu zaman koşullara bağlıdır.

Öte yandan kusurlu ya da tekamülleri çok düşük seviyelerde bulunan ruhlar da insanı doğru yoldan ayırmak yönünde bir çaba içinde olabilirler, ancak bunlar bir göreve istinaden değil, kendi kendilerine hareket ederler. Kararlılıkları kendilerine sağlanan kolaylık ve ahenkle orantılıdır. Bir insan her zaman için onların tavsiyelerini dinleme ya da reddetme özgürlüğüne sahiptir.

515. Bazı insanlarla yakın bağlantı içinde olarak, onları zarar görecekleri şeylere sevk eden ya da doğru yönde rehberlik eden kişiler için ne denilebilir?

"Bazı insanların diğer ins'anlar üzerinde karşı konulmaz bir cazibeleri vardır. Bu tesir olumsuz yönde kullanılıyorsa, amaçları yönünde daha rahat hareket etmek için zararlı eğilimleri olan insanları kullanan düşük seviyeli, kusurlu ruhlara atfedilmelidir. Tanrı ise sizi sınamak gayesiyle böyle bir şeye müsaade edebilir."

526. Koruyucu ruhumuz dünyevi hayatımızda bize daha rahat

eşlik edebilmek için kendisini enkarne edebilir mi?

"Bu bazen olur fakat daha çok, bu vazifeyi yakınlık duydukları enkarne bir ruha aktarırlar."

527. Gözetmek ve yardım etmek gayesiyle kendilerini tüm bir

aile ile bağlantılı kılan ruhlar var mıdır?

"Bazı ruhlar kendilerini birlikte yaşayan ve duygu birliği içinde olan aile fertleri ile bağlantılı kılarlar, ancak bunlar koruyucu ruh konumunda değillerdir."

518. Duygudaşlık yoluyla bazı bireylere çekilen ruhlar, özel

bazı amaçlar için bir araya gelmiş gruplara da aynı şekilde çekim

duyarlar mı ?

"Ruhlar tercihen kendi benzerleriyle buluşacakları yerlere giderler, onların arasında daha rahat ve kendilerine kulak verileceğinden de daha emindirler, ister bireysel olarak, isterse bir topluluk, şehir ya da millet vb. kolektif bir bütünün ferdi olarak herkes kendi eğilimlerine uygun olarak ruhları çeker. Dolayısıyla topluluklar, şehirler ve milletler kendilerine hakim olan karaktere, duygulara ve eğilimlere istinaden az ya da çok tekamül etmiş ruhlar tarafından desteklenirler. Kusurlu ruhlar kendilerini reddeden ve iteleyenlerden geri çekilirler, dolayısıyla tıpkı bireylerde olduğu gibi, kolektif bütünün manevi mükemmeliyeti, kusurlu ruhları kendisinden uzak tutma ve kitlelerin içindeki doğruluk eğilimini teşvik edip canlı tutacak tekamülü yüksek ruhları kendisine çekme eğilimindedir. Aksi takdirde diğerleri de onların içindeki en olumsuz ihtirasları teşvik edebilecektir." »

519. Toplumlar, şehirler, milletler gibi, bireylerden oluşan toplulukların da koruyucu ruhları var mıdır?

"Evet çünkü böyle kitleler ortak bir amacı takip eden ve daha yüksek seviyeli bir yönlendirmeye ihtiyacı olan kolektif bir bireysellik teşkil ederler."

520. Kitlelerin sahip olduğu koruyucu ruhlar, bireylerinkinden

daha mı yüksek bir tekamül seviyesindedirler?

"Tekamülleri tıpkı bireylerde olduğu gibi kitlelerin tekamül seviyesiyle orantılıdır."

521. Bazı ruhlar güzel sanatlar alanında çalışan ve kendini bu yönde vakfetmiş kişileri koruyarak sanatın gelişimini teşvik edebilirler mi?

"Özel koruyucu ruhlar vardır. Bunlar kendilerine çağrıda bulunan ve yardımlarına layık olduklarına kanaat getirdikleri kişilere destek verirler, ancak olmadıkları bir şey için kendileriyle böbürlenenler için ne yapılabilir ki? Kör bir insanı gören biri haline, sağır bir insanı duyan biri haline getiremez onlar."

Eski çağlardaki insanlar bu koruyucu ruhları özel bazı Tan­rıçalar olarak yorumlamışlardır. Eski Yunandaki Tanrıçalar sanat ve bilime yönelik koruyucu ruhların alegorik olarak kişileştirilmelerinden başka bir şey değildir. Buna bir diğer örnek de, bir aileye ait koruyucu ruhların Lares ya da Penates gibi isimlerle anılmalarıdır. Modern çağlarda da güzel sanatların, çeşitli endüstrilerin, ülkelerin hamileri vardır ve bunlar farklı isimleri olan yüksek mertebelerdeki koruyucu ruhlardan başkası değildir.

Her insan duygudaş bir ruha sahiptir, dolayısıyla her bir kolektif bütün dahilinde duygudaş ruhların genel karakteri bireylerin genel karakterine ve eğilimine tekabül eder çünkü düşüncelerinin yapısına istinaden kendilerine diğer ruhları çeken bireylerdir. Diğer bir deyişle ifade edersek -tıpkı bireyler gibi- bu topluluklar da onları oluşturan hakim düşüncelerin yapısına istinaden olumlu ya da olumsuz etkiler alır, bu yönde yardım görürler.

Ulusların temel yapısı dahilinde cazip bir etki uyandıran koşullar insanların alışkanlıkları, tutum ve davranışları ve karakterlerinin baskın yönleridir; ancak tüm. bunların da üstünde kanunlar yer alır çünkü bir milletin karakterini onlar yansıtır. Kendi aralarında doğruluğun ve dürüstlüğü hakim kılanlar düşük seviyelerdeki kusurlu ruhların etkisine karşı koymuş olurlar.Adaletsizliğin, insafsızlığın hakim olduğu her yerde ise tekamül etmiş ruhlar azınlıktadır; düşük seviyeli ruhlar ise koşullardan kaynaklı bir çekim vasıtasıyla oraya kitleler halinde akın ederler, insanları yanlış fıldrlerirıin çemberinde tutar ve burçakların arasındaki tek bir buğday başağı gibi yitik kalan kısmi olumlu tesirleri felce uğraürlar. Bu nedenle milletlerin ya da herhangi bir insan topluluğunun tipik özelliklerini inceleyerek düşüncelerine ve eylemlerine müdahil olan görünmez nüfus hakkında bir fikir sahibi olmak oldukça kolaydır.

Kaynak; Ruhlar Kitabı, Allan Kardec