Jump to content

Pink Floyd Şarkı Sözleri


ensiferum13

Önerilen Mesajlar

Hello?

Merhaba?

 

is there anybody in there?

Orada biri var mı?

 

just nod if you can hear me

Eğer beni duyuyorsan sadece başını salla

 

is there anyone home?

Evde biri var mı?

 

come on, now

Hadi ama yapma,şimdi

 

i hear you're feeling down.

Duyduğuma göre iyi değilmişsin.

 

well i can ease your pain

pekala, acını hafifletebilirim.

 

get you on your feet again.

Ayaklarını tekrar yere bastırabilirim.

 

relax.

Rahatla

 

i need some information first.

İlk önce bazı bilgiye ihtiyacım var.

 

just the basic facts:

Sadece temel gerçekler:

 

can you show me where it hurts?

Bana nerenin acıdığını gösterebilir misin?

 

there is no pain, you are receding.

hiç acı yok, uzaklaşıyorsun

 

a distant ship's smoke on the horizon.

ufukta kaybolan geminin dumanından

 

you are only coming through in waves.

Sen sadece dalgaları aşıp gelebilirsin.

 

your lips move but i can't hear what you're sayin'.

dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini.

 

when i was a child i had a fever.

Çocukluğumda ateşim çıktığında.

 

my hands felt just like two balloons.

Elim sanki iki balon gibi şişmişti.

 

now i got that feeling once again.

Şimdi aynı duyguyu yine yaşıyorum.

 

i can't explain, you would not understand.

Açıklayamam , anlayamazsın.

 

this is not how i am.

Bu ben değilim.

 

i have become comfortably numb.

Son zamanlarda rahatça uyuşmuş biri oldum.

 

ok.

Tamam.

 

just a little pinprick.

Sadece ufak bir iğne deliği

 

there'll be no more.

başka bir şey olmayacak

 

-Screams-

-Çığlıklar-

 

but you may feel a little sick

Fakat kendini biraz kötü hissedebilirsin.

 

can you stand up?

Ayağa kalkabilirmisin?

 

i do believe it's working. good.

Sanırım işe yaradı.güzel.

 

that'll keep you going for the show

Bu gösteriye devam etmeni sağlayacak.

 

come on it's time to go.

Hadi gitme zamanı geldi.

 

there is no pain, you are receding.

hiç acı yok, uzaklaşıyorsun

 

a distant ship's smoke on the horizon.

ufukta kaybolan geminin dumanından

 

you are only coming through in waves.

Sen sadece dalgaları aşıp gelebilirsin.

 

your lips move but i can't hear what you're sayin'.

dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini.

 

when i was a child i caught a fleeting glimpse,

çocukluğumda hızlı ani bir bakış yakalamıştım,

 

out of the corner of my eye.

Gözümün ucuyla

 

i turned to look but it was gone.

Ama tekrar baktığımda gitmişti.

 

i cannot put my finger on it now.

Şimdi parmaklarımı onun üzerine koyamıyorum.

 

the child is grown, the dream is gone

O çocuk büyüdü ve Rüya bitti.

 

i have become comfortably numb.

Rahatça uyuşmuş biri oldum.

pink floyd un en güzel şarkılardan biri.....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

There is a house in New Orleans

New Orleans'ta bir ev vardır

 

They call the Rising Sun

"Doğan Güneş" dedikleri

 

And it's been the ruin of many poor boy

Ve o birçok zavallı çocuğun yıkımı olmuştur

 

Dear God I know I was one

Ulu tanrım biliyorum biri de benim

 

My mother was a tailor

Annem bir terziydi

 

She sewed my new bluejeans

Benim yeni kotumu dikti

 

And my father was a gamblin' man

Ve babam bir kumarbazdı

 

Down in New Orleans

New Orleans'ta

 

Now the only thing a gambler needs

Bir kumarbazın tek ihtiyaç duyduğu

 

Is a suitcase and a trunk

Bir el çantası bir de kamyonettir

 

And the only time he's satisfied

Ve tatmin olduğu tek an

 

Is when he's on drunk

Sarhoş olduğu andır

 

 

Oh mother tell your children

Oh anneler evlatlarınıza söyleyin

 

Not to do what I have done

Benim yaptığımı yapmamalarını

 

Don't spend your lives in sin and misery

Hayatınızı günah ve sefalet içinde harcamayın

 

In the House of the Rising Sun

"Doğan Güneş" Evinde

 

I got one foot on the platform

Bir ayağım perona basıyor

 

And the other on the train

Diğeriyse trene

 

And I'm goin’ back to New Orleans

Ve New Orleans'a geri dönüyorum

 

To wear that ball and chain

O pranga ve zinciri yeniden takmak için

 

There is a house in New Orleans

New Orleans'ta bir ev vardır

 

They call the Rising Sun

"Doğan Güneş" dedikleri

 

And it's been the ruin of many poor boy

Ve o birçok zavallı çocuğun yıkımı olmuştur

 

Dear God I know I was one

Ulu tanrım biliyorum biri de benim

 

 

bu parçayı bir cok kişi ve grup yorumlamıştır.animals,pink floyd,bob dylan,jimi hendrix vs vs.ama ben pink floyd dan dinlemenizi isterim.gerçekten iç yakıcı bir şekilde yorumladılar..parçanın sözleri de gercekten acı verici.şarkı sözlerini parcayla beraber takip etmenizi tavsiye ederim.

 

 

parcada gecen ev de new orleans da bir genel ev.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"House of the Rising Sun" veya diğer adı ile "Rising Sun Blues", New Orleans dolaylarından eski bir Amerikan folk şarkısıdır. Günümüze kadar gelebilmesinin nedeni, Joan Baez'in (1960) ve The Animals'ın (1964) bu parçayı yeniden yorumlamalarıdır. Bu parça sonrasında Rolling Stones'dan The Doors'a kadar her grubun repertuarında yer almış.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her zaman Newcastle'lı Eric Burdon'u tek geçerim. Yani The Animals!

 

(Bu arada Eric Burdon'un solo, veya sonraki grubu War'la albümlerini bulup da bana haber vermeyenin...)

 

:) ee vermezsem nolurmus:) scarred madem album sarkı arıosun bana nie gelmiosun bosunamı koydular beni buraya :p

 

the animals la ve war ile olan sarkılarını ve soul of a man albumu elimde mevcut :) bana nerden ulasıcagını biliosun seve seve yollarım hatta uygun bi zamanımda gnoxis player a da eklerim;) boogeeniz bu isler icin var :rofl:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://img.blogcu.com/uploads/PF_pf22.jpg

 

hey you, out there in the cold

hey sen, dışarıda soğukta duran

 

getting lonely, getting old

yalnızlaşıyorsun, yaşlanıyorsun

 

can you feel me?

beni hissedebiliyor musun?

 

hey you, standing in the aisles

hey sen, koridorda ayakta duran

 

with itchy feet and fading smiles

kaşınan ayaklar ve kaybolan gülüşlerle

 

can you feel me?

beni hissedebiliyor musun?

 

hey you, dont help them to bury the light

hey sen, ışığı gömelerine izin verme

 

dont give in without a fight.

savaşmadan pes etme

 

hey you, out there on your own

hey sen, orada yalnız duran

 

sitting naked by the phone

telefonun yanında çıplak oturan

 

would you touch me?

bana dokunur muydun?

 

hey you, with your ear against the wall

hey sen, kulağı duvarda olan

 

waiting for someone to call out

birinin seslenmesini bekleyen

 

would you touch me?

bana dokunur muydun?

 

hey you, would you help me to carry the stone?

hey sen, bana taşı taşımamda yardım eder miydin?

 

open your heart, im coming home.

kalbini aç, eve geliyorum

 

but it was only fantasy.

ama bu sadece fanteziydi

 

the wall was too high,

duvar çok yüksekti

 

as you can see.

görebildiğini üzere

 

no matter how he tried,

ne kadar çabalarsa çabalasın

 

he could not break free.

özgür kalamadı

 

and the worms ate into his brain.

ve solucanlar beynini yedi

 

hey you, standing in the road

hey sen, yolda ayakta duran

 

always doing what youre told,

hep sana söyleneni yapıyorsun

 

can you help me?

bana yardım edebilir misin?

 

hey you, out there beyond the wall,

hey sen, orada duvarın ötesinde olan

 

breaking bottles in the hall,

holde şişeleri kıran

 

can you help me?

bana yardım edebilir misin?

 

hey you, dont tell me theres no hope at all

hey sen, bana hiç umut olmadığını söyleme

 

together we stand, divided we fall.

birlikte ayakta duruyoruz, ayrılırsak düşeriz

http://www.forumena.com/members/killer-man-albums-rock-metal-muziginin-efsaneleri-picture262-pink-floyd.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://i41.tinypic.com/24oa5y1.jpg

 

I am just a new boy

Stranger in this town

Where are all the good times?

Who's gonna show this stranger around?

 

Ooooo I need a dirty woman

Ooooo I need a dirty girl

 

Will some woman in this desert land

Make me feel like a real man?

Take this rock n roll refugee

Ooo Babe, set me free

 

Ooooo I need a dirty woman

Ooooo I need a dirty girl

 

Ooooo I need a dirty woman

Ooooo I need a dirty girl

 

(Phone Ringing)

[Man:] "Hello?"

[Operator:] "Yes, a collect call for Mrs. Floyd from Mr. Floyd.

Will you accept the charges from the United States"

(Phone is Hung Up)

"He hung up. Is this your residence, sir?"

"I wonder why he hung up..."

"There must be someone else there

besides your wife to answer."

(Phone Ringing)

[Man:] "Hello?"

[Operator:] "This is the United States calling."

"Are we reaching?"

(Phone is Hung Up)

"See he keeps hanging up."

"But it's a man answering."

(Operator cuts connection)

 

 

Gençlik Hırsı

 

Yeni gelmiş bir delikanlıyım

Bir yabancıyım bu kentte

Nerede o hoş vakitler

Bu yabancıyı kim tanıtacak çevreye

Ooooooooooh pis bir kadına ihtiyacım var

Ooooooooooh pis bir kıza ihtiyacım var

Buz gibi bir kadın yok mu hiç çöle benzeyen bu yerde

Gerçek bir erkek olduğumu hissetmemi sağlayacak,

Rock'n roll'umu elimden alacak,

Oooooh bebek beni rahat bırak

Ooooooooooh pis bir kadına ihtiyacım var

Ooooooooooh pis bir kıza ihtiyacım var

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://i42.tinypic.com/25pgyvd.jpg

 

High Hopes

 

beyond the horizon of the place we lived when we were young

in a world of magnets and miracles

our troughts strayed constandly and without boundary

the ringing of the division bell had begin

 

along the long road and on down the causeway

do they still meet there by the cut

 

there was a ragged band that followed in our footsteps

running before time took our dreams away

leaving the myriad small creatures trying to tie us to the ground

to a life consumed by slow decay

 

the grass was greener

the light was brighter

with friends surrounded

the night of wonder

 

looking beyond the embers of bridges glowing behind us

to a glimpse of how green it was on the other side

steps taken forwards but sleepwalking back again

dragged by the force of some inner tide

 

at a higher altitude with flag unfuried

we reached the dizzy heights of that dreamed of world

 

eneumbered forever by desire and ambition

there's a hunger still unsatisfied

our weary eyes still stray to the horizon

though down this road we've been so many time

 

the grass was greener

the light was brighter

the taste was sweeter

the nights of wonder

with friends surrounded

the dawn mist glowing

the water flowing

the endless river

 

forever and ever

 

 

 

 

Büyük Umutlar

 

Gençliğimizin ufkunun ötesinde

Mıknatısların ve mucizelerin dünyasında

Düşüncelerimiz kararlı sınırsız bir şekilde yolunu yitirdi

Paylaştıran çan çalmaya başlamıştı

Long Road boyunca ve Causeway’in aşağısında

Cut onları hala buluşturuyor mu?

Yırtık pırtık bir şerit vardı ayak izlerimizi takip eden

Koşmak,

zaman düşlerimizi almadan önce

Bizi dünyaya bağlamaya çalışan milyarlarca küçük yaratığı terk ediş

Ve bizi yavaşça çürüyerek tükenmiş bir hayata bağlamaya çalışan

Çimenler daha yeşildi

Işık daha parlaktı

Dostlarla çevriliydi

Hürriyetin geceleri

Ardımızda parlayan köprülerin közlerinin ötesine bakıp

Diğer yakanın nasıl yeşil olduğuna görmek

İleri atılmış birkaç adım fakat uyur gezer geri dönmek

İçe doğru bir akının güçle geri çekmesi

Daha yüksek bir seviyede, bayrak açık

O düşlediğimiz dünyanın baş döndürücü yüksekliğine uzandık

Arzu ve hırsla sonsuza denk bağlanmış

Halen doyurulamamış bir açlık var

Bu yolu bir çok kez öğrenmiş bulunuyoruz

Çimenler daha yeşildi

Işık daha parlaktı

Duyum daha tatlıydı

Dostlarla çevriliydi

Hürriyetin geceleri

Parlayan şafak sisi

Akan su

Sonsuz ırmak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Echoes

 

Overhead the albatross

Hangs motionless upon the air

And deep beneath the rolling waves

In labyrinths of coral caves

The echo of a distant time

Comes willowing across the sand

And everything is green and submarine

And no one showed us to the land

And no one knows the wheres or whys

But something stirs and

Something tries

And starts to climb towards the light

 

Strangers passing in the street

By chance two separate glances meet

And I am you and what I see is me

And do I take you by the hand

And lead you through the land

And help me understand the best I can

And no one calls us to move on

And no one forces down our eyes

And no one speaks

And no one tries

And no one flies around the sun

 

Cloudless everyday you fall

Upon my waking eyes

Inviting and inciting me to rise

And through the window in the wall

Come streaming in on sunlight wings

A million bright ambassadors of morning

And no one sings me lullabies

And no one makes me close my eyes

So I throw the windows wide

And call to you across the skies.

 

 

 

-----------

 

Yukarıda havada asılı duruyor albatros

Ve yuvarlanan dalgaların derinliklerinde

Mercan kayaların labirentlerinde

Uzak bir zamanın yankısı

Kumsala vuruyor ağlamaklı

Ve herşey yeşil ve denizin altında

 

Ve kimse göstermedi bize karayı

Ve kimse bilmiyordu nerede ya da neden olduğunu

Fakat bir şey kıpır kıpırdı ve birşey çabalıyor

Ve başlıyordu ışığa doğru tırmanmaya

 

Sokaktan geçen yabancılar

Rastlantıyla karşılaşır iki ayrı bakış

Ve ben 'sen'im ve gördüğüm şey ise 'ben'

Ve elinden tutuyorum senin

Ve yol gösteriyorum karada

Ve yardım ediyorsun bana daha iyi anlayabilmem için

 

Ve kimse seslenmiyor bize ilerlememiz için

Ve kimse kapatmaya zorlamıyor gözlerimizi

Ve kimse konuşmuyor ve kimse çabalamıyor

Ve kimse uçmuyor güneşin etrafında

 

Her sabah açılan gözlerimin önüne geliyorsun capcanlı

Çağırarak ve kışkırtarak beni kaldırıyorsun

Ve duvarımdaki pencereden

İçeri akıyor güneş ışığın kanatlarında

Sabahın bir milyon parlak elçisi

 

Ve kimse ninniler söylemiyor bana

Ve kimse yumdurmuyor gözlerimi

Ve bende açıyorum pencerelerimi

Ve bende sesleniyorum sana doğru gökyüzü boyunca

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eşsiz bir şahaser; Pink Floydun en kaliteli parçalarından biri (Hatta bana göre kalitelisi). Adamı resmen koparır. Onca uzunluğuna rağmen asla sıkmaz. Yalnızken ve gürültüsüz bir ortamda dinlenmesi gereken bir parça. Parçanın üçüncü, psychdelic efektlerin bol bol kullanıldığı bölüm, bende, genelde, gecenin bir yarısı, karanlık bir dağ başındaymışımcasına bir his uyandırır. İkinci bölümü (efektlere geçmeden önce ki ritmik bölüm) Eski türk filmlerinde, zengin gençlerin dans partilerine sık sık eşlik etmiştir (Hani o komik hippie özentisi danslarda:). Kısaca parça 4 bölümden oluşur ve hepside birbiriyle mükemmel derecede uyumludur.

Not: Parça uzunluğundan dolayı youtube'da parçalar halinde mevcuttur.

http://www.yasaktube.net/video+izle.php?tag=pink+floyd+echoes&type=tag&video_id=Hurn3-Y2b1g

http://www.yasaktube.net/video+izle.php?tag=pink+floyd+echoes&type=tag&video_id=6y1bTyOMqqU

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...