Jump to content

Paylaşılamayan Efsane


aLgoRmoRTiSs

Önerilen Mesajlar

Hero ile Leandros Efsanesi

Sestos’ta Tanrıça Afrodite’in tapınak görevlisi olan güzel Hero deniz kıyısında bir kulede, yakışıklı Leandros ise Abydos’ta yaşardı.

Sestos’ta Afrodite törenleri başladığında, pek çok genç gibi Leandros da şehre gelir. Tüm güzelliğiyle ortalarda dolaşan Hero’yu görür görmez aşık olur. Hero da onun aşkına karşılık verince birbirlerini görmeden duramaz olurlar. Leandros sevgilisiyle birlikte olmak için her gece boğazın azgın sularını yüzerek geçer ve Sestos’a ulaşır. Bu yolculuk sırasında Hero da kuleden bir fenerle ona yol gösterir. Gün doğunca da Leandros Abydos’a geri döner. Böylece yaz ayları çabuk geçer ve kış gelir. Fırtınalı bir gecede yine yola çıkar Leandros, boğazın ortasına geldiğinde Hero’nun tuttuğu fener fırtınadan dolayı söner. Leandros, azgın dalgalar arasında yolunu kaybeder, gücü tükenir. Hero, bütün gece Leandros’u gözler ancak sabah olduğunda sevdiğinin cansız bedenini kayalıkların dibinde bulur. Hero, kendini kuleden aşağı atar. Ve ikisi ölümün kucağında birleşirler.

efsane bu, kendileriyle müze kılıklı bi resim galerisinde karşılaştık, merak edip araştırdım şöyle bi gerçekten kaynaklarda geçen bi efsaneymiş. asıl merak ettiğim şey;

şu tamara efsanesiyle olan aşırı benzerliğinin sebebi.

biri van'da, biri eceabat yakınlarındaki sestos kalesi'nde geçiyo.

her iki taraf da efsaneyi sahiplenmiş durumda :D

ortak bir kültür mirasıdır, isimler değişik konular aynıdır diye zorladım, gerçekten saçmasalak oldu kendim bile inanmadım :D

bi de ciddi ciddi bişeyi öğrenmek için konu açayım dedim, ilgilenen olur mu bilmem ama olsun, deneyelim bakalım :D

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok eskiden Vanlı bir keşişin dünyalar güzeli bir kızı varmış. Bütün Vanlı delikanlılar Tamara adındaki bu kıza hayranken, onun gözü bir Türk gencindeymiş. İki sevgilinin gizli gizli buluştuğunu öğrenen keşiş, kızını bu sevdadan vazgeçirmek için çareyi onunla beraber Göl’ün en büyük adasına yerleşmekte bulmuş. Ancak gençlerin aşkı buna rağmen devam etmiş. Delikanlı her gece Tamara’nın yaktığı ateşi takip ederek gölden yüzerek adaya gelir, sevgilisiyle buluşur, gün ışımadan da tekrar yüzerek geri dönermiş.

Bir zaman sonra keşiş durumu fark etmiş. Bir gece kızının bıraktığı işaret fenerinin yerini değiştirmiş. Delikanlı her zaman olduğu gibi yine ışığı takip ederek yüzmeye koyulmuş. Ancak kıyıdaki ışığın yeri sürekli değişiyormuş. Saatlerce yüzen delikanlı, bir türlü ışığı yakalayamamış, kollarındaki derman tükenmiş. Sonunda, kuvvetli bir dalga, gücü tükenen delkanlıyı, kaldırdığı gibi sivri ve keskin kayaların üzerine atmış. Her tarafı yara bere içinde kalan delikanlının, son nefesindeki, ‘Ah Tamara, ah Tamara’ feryatları, kayalıklardan yankılanarak, Tamara’ya kadar ulaşmış. Bunu duyan Tamara da hiç gözünü kırpmadan kendisini azgın dalgalara bırakmış ve kaybolmuş. Akdamar Adası’nın, işte bu acıklı olaydan sonra, ‘Ah Tamara’ nidasından kaldığına inanılır.

Bu efsanenin bir benzeri, Elazığ’daki Hazar Gölü için anlatılır. Ayrıca bu efsanede sözü geçen ve sonradan battığı söylenen adaya karşılık gelebilecek bir batık şehir, arkeolojik araştırmalarda bulunmuştur. Bu efsanede de papaz, kızının yaktığı işaret mumunu son anda söndürünce delikanlı yolunu kaybedip gölde kaybolmuş, sevgilisi de onu ararken boğulmuştur.

 

şöyle bişeymiş.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bizim mitoloji kitabında ilk yazdığın yer alıyordu hatırladığım kadarıyla. Benzerlik olması da gayet doğal aynı hikayelerin yunan mitolojisinde anadolu'da geçen mitolojilerde ya da başka kültürlerin mitolojilerinde benzerlerine hatta aynısına rastlamak mümkün hatta zeus un bile anadolu da inanılan bir tanrıdan esinlenerek ortaya çıktığı bile söylenir iki elindeki yıldırımlar yerine iki tane çekiç.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

zeusun türevlerinin değişik versiyonlarda var olması mümkün,

neticede farklı toplumlar gücü, liderliği ifade eden benzer varlıklar kurgulamış olabilirler

ama bu basit hikayede kültürel etkileşim zımbırtısı olması bana hiç mantıklı gelmiyo :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

belirtmek isterim zeus kesinlikle vainakh mitolojisindeki sela denilen zalim tanrının aynıdır.. ve pkharmat da parmateus tan daha önce adı anılan ateşi getiren adamdır.. tam üzerinde durmasam da yunan mitolojisinin çogu kısmının antik kafkas mitolojisi olan vainakh mitolojisinden kopyalama oldugunu soyleyebilirim..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

arketipler detaylarda birbirleri ile farklılaşıyor anlatılarda aslında bu kültür etkileşimini akla getiriyor tabii..ama onun ötesinde aynı kaynaktan dünyaya savrulmuş bir bilincin ürünleri mi acaba diye de düşündürtmüyor değil.tufan mesela,politeist (örneğin mitoloji),monoteist,semavi ya da değil ,bir çok anlatıda var.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...