Aldatmacı Varlıklar

SAHTE P. ABMROISE

Spirit irtibatların arz ettiği tehlikelerden biri de kendi kimlikleri konusunda insanı yanıltıp yanlış yola sürükleyen ve saygıdeğer bir ismin gerisine gizlenerek en kaba türden saçmalıkları yaptırtmaya çabalayan aldatmacı varlıkların yol açtığı tehlikedir. İrtibata geçtiği görünmez varlıkların ifadelerindeki biçim ve içeriği dikkatle inceleyen bir kimse için hiç de önemli olmayan bu tehlike hakkındaki düşüncemizi her fırsatta belirttik. Bu konuda söylediklerimizi bir kez daha tekrarlamayacağız: Merak edenlerin ^^Livre des Esprits^^ (Ruhların kitabı) ve ^^livre des Mediums^^ (Medyomların kitabı) adlı kitaplarımızı dikkatle gözden geçirmelerini rica edeceğiz; konu incelendiğinde böylesine hilelere karşı korunmanın ne kadar kolay olduğu görülecektir. Biz burada sadece başka bir kitapta söz konusu ettiğimiz aşağıdaki karşılaştırmayı sunacağız:

^^ Bulunduğumuz odanın bitişiğindeki odada göremediğiniz, fakat seslerini çok belirgin olarak işittiğiniz tanıdık olmayan birçok kişinin buulunduğunu farzedin; konuşmalarını dinleyip de bu kişilerin cahil mi, bilgili mi, yoksa dürüst mü, eğri mi veyahut ciddi mi, hoppa mı veyahut da arkadaş canlısı mı, hödük mü olduklarını anlamak zor bir şey midir?^^

Maddi dünyamızın dışına çıkmadan bir başka karşılaştırma daha sunalım: Herhangi bir adamın kendini size seçkin bir edebiyatçı olarak tanıttığını farzedelim; bu isimle onu önce değerine yaraşır bir ilgi ve saygıyla karşılaşacaksınız; ama külhanbeyli ağzıyla konuşmaya başlayınca hemen foyası meydana çıkacaktır ve de siz onu bir sahtekar olarak kapı dışarı edeceksiniz.

Bedensiz varlıklar için de bu durum aynıdır; onların da nitelikleri sözlerinde yatmaktadır; üstün varlıkların sözleri ciddidir ve düşüncellerinin yüceliği ile uyum halindedir; onlar arıdırlar ve hiçbir zaman kalabalıkta bulunmazlar. Kalabalık ve adilik ancak geri varlıkların ifadeleriinde bulunmaktadır. Üstün nitelikler de, geri nitelikler de varlıkların sözlerinde kendilerini göstermektedir ve tanınmış bir yazarın ^^bir kimsenin üslubu bu, o kimsenin aynasıdır^^ mealindeki sözü onlara pek güzel uygulanabilmektedir.

Bu düşüncelerin kafamızda uyanmasına ^^Spirituaiste de la Nouvelle-Orleans^^ ın ARALIK 1857 sayısında rastladığımız bir makale yol açmıştır. Makalede kendilerini Peder Ambroise ve Clement XIV diye tanıtan iki bedensiz varlık ile bir medyom arasında geçen konuşma konu edilmektedir. Saygıdeğer bir kilie adamı olan Peder Ambroise geçen yüzyılda Louisiane'de ölmüştür; hayırsever, çok zeki ve gerisinde çok güzel bir anı bırakmış insandır.

Maskaralıkla rezilliğin iç içe bulunduğu bu görüşmede muatapların nitelikleri hakkında yanılgıya düşmek imkansızdır ve varlıkların kılık değiştirmede pek temkinsiz davrandıklarını kabul etmek gerekir; hangi sağduyu sahibi insan kalkıp da Peder Ambroise ile Clement XIV'ün, cambaz tiyatrolarının önünde müşteri çekmek için yapılan maskaralıklara benzer davranışları benimseyebileceklerine inanabilir? Bu iki şahsiyeti sahnede taklit etmeye kalkışacak en acemi komedyenler bile bunlardan daha başarısız olamazdı.

Olayın cereyan ettiği Nouvelle-Orleans'lı grubun da durumu bizim gibi hemen kavradığına inanıyoruz; bundan şüphe etmek doğrusu büyük haksızlık olurdu; ancak makale yayınlanmadan önce, olayı mezarötesi alemin ciddiyyetine gölge düşüren bir örnek olarak ele alacak yüzeysel görünüşlü kimseleri de tatmin etmek üzere, gerçeği ortaya çıkarıcı gözlemlere devam edilmemiş olmasına esef etmekteyiz.

Ama bu grup sadece bu türden irtibatlar sağlamamıştır: Üstün varlıklara özgü yüce düşünce ve ifadelerin yer aldığı türden irtibatlar da sağlamıştır.

Gerçek ve sahte Peder Ambroise ile görüşmenin, aldatmacı varlıklar hakkında faydalı bir gözlem vesilesi oluşturacağını düşündük; gerçekten de sonuç düşündüğümüz gibi çıktı, aşağıdaki görüşme de bunu göstermektedir:

1--Yüce Tanrı'dan, geçen yüzyılda Louisiane'da vefat etmiş ve gerisinde çok güzel bir anı bırakmış olan gerçek Peder Ambroise'ın varlığı ile irtibata geçmemize müsaade buyurmasını diliyorum.

--Hazırım.

2--^^Spiritualiste de la Nouvelle-Orleans^^ da yayınlanmış olan görüşmeyi Clement XIV ile yapmış olan zat gerçekten siz misiniz? cevaplandırmak lütfunda bulunur musunuz?

--Hem kandıran varlıkların, hem de onlara kanan insanların haline acıyorum.

3--Adınızı almış olan varlık kimdir acaba?

--Soytarı bir varlık.

4--Muatabınız gerçekten Clement XIV müydü?

--Adımı almış olan varlığı seven başka bir varlık.

5--Sizin adınıza böyle bir şeyler yapılmasına nasıl izin verdiniz ve bu kandırıcıların maskelerini niçin düşürmediniz?

--Her an insanların ve varlıkların eğlenmelerine engel olamam ki.

6--Bu görüşü bedensiz varlıklar için kabul ediyoruz; ama bu sözleri derlemiş bulunan insanlara gelince, onlar ciddiydiler ve eğlenmeyi düşünmüyorlardı ki?

--Daha iyi ya; böyle sözlerin ancak alaycı varlıklardan çıkabileceğini düşünmeleri gerekirdi.

7--Niçin varlıklar, burada öğrettiklerine benzer husuları içeren ilkeleri Nouvelle-Orleans'a da öğretmiyorlar?

--Size yazdırılmış olan doktrinin yakında onlara yararı dokunacak; ortada yalnız bir tek dotrin olacak.

8--Madem ki bu doktrin ilerde oraya da öğretilecek, diyoruz ki, hemen öğretilseydi evrimi daha da hızlandırabilir ve bazı kimselerin zihinlerinde can sıkıcı belirsizliklerin oluşmasına engel olabilirdi?

--Tanrı'nın hikmetine çoğu kez akıl sır ermez; amaçlarını gerçekleştirmede kullandığı araçlarda aklınızın eremediği nice hikmet mevcuttur!.

--İnsanın doğruyu eğriden ayırtetmeyi öğrenmeye çalışması gerekir, ama herkes gözü kamaşmadan ışığı birden kabullenememektedir.

9--Tekrar bedenlenme konusundaki kişisel görüşünüzü lutfeder misiniz?

--Varlıklar bilgisiz ve eksik yaratılmışlardır: Bir tek bedenli yaşam onlara her şeyi öğrenme imkanını sunamaz: Tanrı'nın, kendileri için halkettiği nimetlerden yararlanmaları için tekrar bedenlenmek zorundadırlar.

10--Tekrar bedenlenme yeryüzünde mi, yoksa sadece başka kürelerde mi gerçekleşmektedir?

--Tekrar bedenlenme varlığın evrim düzeyine göre az gelişmiş veya çok gelişmiş dünyalarda meydana gelmektedir.

11--Bu sözünüz tekrar bedenlenmenin dünyamızda olup olamayacağını açıkca iffade etmiyor.

--Evet, yeryüzünde olabilir; ve de eğer varlık bunu görev olarak gönüllü isterse, onun için bu bedenlenme daha ileri dünyalarda daha hızlı evrimleşme dileğinin sağlayacağı nimetlerin kat kat fazlasını sağlamamaktadır.

12--Yüce Tanrı'dan, Peder Ambroise'ın adını kabullenmiş olan varlık ile irtibata geçmemize müsaade buyurmasını diliyoruz.

--Hazırım; ama beni bozum etmek istemiyosunuzdur herhalde.

13--Gerçekten Peder Ambroise mısın sen? Tanrı aşkına gerçeği söylemeni rica ediyorum.

--Hayır.

14--Onun adına sığınarak söylediklerin hakkında düşüncen nedir?

--Beni dinleyenlerin düşünceleri gibi düşünüyorum.

15--O budalaca sözleri niçin saygın bir ismi kullanarak söyledin?

--Bize göre isimlerin hiçbir değeri yoktur: İşler, eylemler önemlidir; söylediklerimden kim olduğum anlaşılabildiğim için bu adı ödünç almada bir sakınca görmedim.

16--Niçin bizim huzurumuzda aldatmaca çabalarını sürdürüyorsun?

--Çünkü ifade tarzımdam niteliğimi hemen anlarsınız, sizi kandıramam.

Açıklama. --Bazı varlıkların yalanlarının bizim ayırtdetme yetimiz için bir sınav olduğu ve Peder Ambroise'ın da belirttiği gibi, insanın doğruyu eğriden ayırtetme yetimiz için bir sınav olduğu ve Peder Ambrouse'ın da belirttiği gibi,insanın doğruyu eğriden ayırdetme gayretini gösterebilmesi için Tanrı tarafından da müsade buyurulmuş bir tür iğvayı teşkil ettiği birçok kez ifade edilmiştir bize.

17--Ya arkadasın Clement XIV hakkında ne düşünüyorsunuz?

--Benden pek farklı değil, her ikimiz de hoşgörüye, bağıslamaya muhtacız.

18--Tanrı adıyla onun da gelmesini diliyorum.

--Sahte Peder Ambroise ile birlikte buradaydım zaten.

19--Ruhça doktrin konusunda yanlış bir kanaat uyandırmak üzere niçin o saygıdeğer insanların kolay kanarlıklarını kötüye kullandı?

--İnsan niçin yanlışa, hataya eğilim duyar? Tabii ki kusursuz olmadığı için.

20--Her ikiniz de bir gün dalaverelerinizin ortaya çıkaracağını ve gerçek Peder Ambroise ile gerçek Clement XIV'ün sizler gibi konuşamayacaklarını hiç düşünmediiniz mi?

--Dalavereler çoktan ortaya çıktı ve yaradanımız tarafından cezalandırıldı bile.

21--Darbeciler diye adlandırdığımız varlıklarla aynı sınıftan mısınız?

--Hayır, çünkü Nouvelle-Orleans'a yaptığımızı yapmak için daha kafalı olmak gerekir.

22--(Gerçek P. Ambroise'a) - Bu aşdatmacı varlıklar şu anda sizi görüyorlar mı?

--Evet, ama beni görmek onlara ıstırap veriyor.

23--Bunlar başıboş, gezici varlıklar mı, yoksa tekrar bedenlenmiş varlıklar mı?

--Başıboş varlıklar; bendenli olsalar bile bedenlerinden ayrılıp özgürleşecek kadar gelişmiş değiller.

24--Ya siz Peder Ambroise, siz ne durumdasınız?

(Bedenli mi, bedensiz mi?).

--Adını bilmediğiniz mutlu bir dünyada bedenli durumda bulunmaktayım.

25--Bize lutfettiğiniz aydınlatıcı bilgiler için size teşekkür ederiz; başka bir kez çağırdığımızda bizlere bir iki hayırlı söz lutfetmek ve sizin üslubunuz ile sizin adınıza konuşan varlığın üslubu arasındaki farkı ortaya koyacak bir metin yazdırmak üzere gelir miydiniz acaba?

--Hayrı, hakikatin içinde arayanlarla beraberimdir.

Allen Kardec

Kanki güzel bir konu açmışsın eline sağlık .Yaptığımız sıradan davetlerde genelde etrafta bulunan ve eğlenmeyi seven varlıklar gelir zaten davete. İşte bu noktada da seansı yöneten kişiye çok iş düşüyor. Çünkü yalanını yakaladığında onu zorlayarak istediğimiz varlıkla her zaman olmasa da iletişim kurmamız mümkündür. Bunu tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Gelen varlık kendini bu olayadaki gibi tanınmış bir kişi olarak veya bir melek olarak veya başka bir varlık olarak tanımlayabilmektedir. Bu yalanı anlamak ise biraz tecrübe isteyen bir iş.

Ben meleğimi çağırdım ve gelen şeyin melek olduğunu sanmıyorum,bu aldatıcı varlıklar cidden sinir bozucu!! Yada onloarda suç aramamakta lazım tabi,herşeyi öğrenmeden çağırmamalı kimseyi . Dİkkat diyoruz :)

Çoğu zaman karşılaşılan bir durum bu Evet . Özellikle medyomluk yeteneği olmayan ve arkadaş asası yapılan yarım seanslar için bu varlıklar tam çerezlik bakmayın güldüğüme neler yatabileceklerine defalarca şahit oldum .

Biz onlarla eğlensek ya görürler eğlence nasıl oluyormuş ..Gıcık varlıklar .

Biz onlarla eğlensek ya görürler eğlence nasıl oluyormuş ..Gıcık varlıklar .

Sonuçlarına katlanabileceksen bir dene eğlenmeyi

Bir önceki mesajında söylediğin gibi herşeyi de öğrenmeden çağırmamak lazım.

Bu varlıkların duygularının insanlarinki gibi zengin olduğu söylenemez ama kesinlikle ilginç bi mizah duyguları var. Benim deneyimime göre iletişimi kurduğunuz zaman ortamdaki insanlara göre ,gelen varlık farklılık gösterebiliyor. Ciddiyetsiz bi dostunuzla çağırıyorsanız Pancar, Öküz , Bidon gibi bi takma adı ortamdaki birine yapıştırıp seans boyunca dalgasını geçen bir varlığa denk gelebilirsiniz. Ya da yüksek enerjili ciddi bi dostunuzla yapıyoranız tersine varoluş felsefesi yapan size " Mahremiyetine neden bu kadar düşkünsün", "Neden kendini iffetsiz olarak görüyorsun" ya da "İçtiğiniz o şeyle ruhu itiyorsunuz" gibi sizi sizinle yüzleştiren, varlıklarla da karşılaşabilirsiniz. Bazen gelen bir varlık tek bi konu üzerine takıntılı da olabiliyor.Mesela " Neden aldığın banyo süngerini sevmedin? sorusunu ısrarla tekrar tekrar soran ve duygularımızı anlamaya çalışan bir varlık denk gelmişti. Enerjiniz yüksekse ve dürüstseniz daha olgun bir varlığa denk gelmeniz olası. Ama insanlarla dalga geçmeye bayılanlarına ve sonrasında sizden enerji çalmak için sırada bekleyenlerine dikkat etmek gerek. Bi de bizim bu iletişimlerde dikkatimizi çeken diğer bir şeyde görünsene ya da bilmem ses çıkar dediğinizde" İznimiz yok" demeleri. Diğer tespit ise hepsinin bir grup lideri mevcut, bi nevi çete gibi takılıyorlar ama kendi içlerinde bile parçalanmış gbiler böyle bi nevi aynı ulusa sahip olup farklı farklı mezhepler ya da çıkar mevzuları yüzünden birlikleri yokmuş gibi. Çok çekici bir konu yani onları merak ediyorsanız eğer. Ama Ali beni seviyor mu, Ercan bana mesaj atıcak mı gibi sorular sorduğunuzda bunları anlatmıyorlar o ayrı Üniversitede keşke "Farklı Boyut Varlıklarının Sosyolojisi" gibi bi dersimiz olsa da okusak ,böyle tarih toplum mitoloji incelesek bu görünmeyen şeyleri:)

.....dikkatimizi çeken diğer bir şeyde görünsene ya da bilmem ses çıkar dediğinizde" İznimiz yok" demeleri.....

Bu da bir aldatmaca Görünebilir ve ses çıkarabilir ama bunu neden yapsın ki ? Yani daha doğrusu bize bir şeyleri ispat etmek zorunda değil.Çünkü O'nu çağıran sensin

Merhabalar,

Belki benim bu konuda düsüncem sizlere ters gelecek ama belki bu konuya farkli bir boyut katabilir:

Spiritist seanslar aslinda Nekromansiden baska bir sey degildir: Ölülerle konusmaya calismanin adi en azindan budur! Eger reenkarnasyon diye bir sey varsa eger, zaten birkac yil önce ölmüs birinin ruhu gelemez, Shell denilen astral Kabuk denilen "kisiliksiz" aslinda var olmayan varliklar gelir ki bunlar bece en vahsi demon dan bile tehlikeli. Bu varliklar ya da "dogal olusumlar" ögrenme, anlama gibi yetenekleri yoktur. Bir yilanin yasamaya devam eden soyulmus derisine benzetebiliriz. Onlara varklik demek bile asilnda yanlis.

Bunun disinda:

1- Koruma bir cember + ücgenle calismadiklari icin, zaten her sey gelebilir

2- Cagirilan rituellerde genel bir davet yailir, ama yapilan oda cagrilmak istenilen varliginin enerjisine ayarlanmiyaor (Yüksek majide oldugu gibi) dolaysila her sey zaten gelebilmekte. Hagiel i cagrirsam mabedi Venüs enerjisi ile yüklerim dolaysiyla dogasinda Venüs disi bir varligin gelme olanagi zaten düsük. Ama bu seanslarda böye bir sey yok.

3- Gelen ve girgir/ saka gecen varliklar ise, benim deneyimime göre genelde zararsiz birkac yaramaz "teenager"... simdi bunlar Hz. Isa yi ya da belli belirsiz varliklari böyle cagran insanlarla ... affedersiniz aptallarla dalga gercerlerse, onlari suclamak da yanlis. Yoksa siz bugün "Isa zenci idi" yazilan bir pankartla Texas sehrinde dolasir misiniz? Hayir... eh, medyom da herhangi bir kormuma önlemi almadan varliklari kendi bedenine (!) cagiran kisidir. (invokasyon disinda, bati majisinda cok nadir durumlarda "normal varliklar" baska bir medyomun bedenine evoke edilir!)

Bazen de cidden insanin enerjisine susamis varliklar gelir, onlari da (özellikle deneyimsiz gecler icin) basindan atmak zordur cünkü korku duygusundan´dan beslenirler... ve bir bardagin aylar sonra haraket etmesi bile, tecrübesiz insanlarin panige kapilmasini saglar. (onun icin Ojia Tahtasi bence en tehlikeli gereclerden biri: Hic deneyimi, temeli olmayan kisi de onu kullanabilir... ben almanyada yadasigim kasabada böyle varliklar sorumsuz bir genc grubunde 3 kisinin ölmesine neden oldu).

Son türü en belalisi: Medyomu kendine baglar, ve anlamsizca sayfalar boyu teblig etmeye baslar. Iki cümleyi bes sayfa ile anlatir, ve hep kendini tekrar eder. Medyomun zihini okuyarak, onun inanc ve (en önemlisi) umut cercevesi icinde olan cevaplar verir. Bu ögretiler ve tebligler de normalde medyom ölene kadar bitmez, bu medyomlar da genelde kalp yetersizliginden ya da baska majikal acidan "Normal olmayan" bir ölümü yasarlar: iki örnek hemen aklimda: Ra Bilgileri (medyom gec yasta öldü... ve icerigine bakin isterseniz [Akasa Yayinlari], bir de [bence] Sadiklar Plani (ki ergün arikdal 60 yasinda vefaat etti... onun tüm yeteneklerine laf yok, ama bunu teblig eden varlik... bilemem walla!) ... bi rde Ramtha nin ilk kitabindan sonrakilerine bakin (sanki varlik degisti, baskasi kunusuyor... birden beri komplo teorilerine basliyor!) ... aslinda Akasa yayinlarin cogu (belki hepsi degil) oyle. 13 Chakra imis, yok lemuryda (akilli) dinozorlar yönetmis... bu kisinin spiritüel acian gelismesi icin ne ise yarar?

Ama her durumda: Biz insan ve Majisyen olarak, sorumsuzca davranirsak bize gelen saldiri ard niyetle ya da girgir olsun, o varliklari suclamaya hakkimiz yok...

cünkü - Türk deyimi ile-

KENDIMIZ KASINDIK!

Saygilarimla

o.a.

Not: bunu okuyan herhangi birini isteksiz olarak hakaret ettiysem ... simdiden özür dilerim.

Çok eğitici bir yazı yazmış olduğuna şüphe yok Apollon93 eminim bu konuyu merak edenlerin daha özenli yaklaşmalarına yardımcı olur. Gene de bu insanları uyarma konusuna gelince bazı ifadelerin hatta hikayelerin zaman zaman sert, abartılmış bir biçimde sadece insanların korkularını ama aynı zamanda meraklarını kamçılayan bir etki yarattığını düşünüyorum. Sözüm meclisten dışarı Her jenerasyon zaten "Fantastik öcü" hikayeleri ile büyüyor. Her yerde her şekilde çevremiz bizi obsede etmeye çalışan varlıklarla doluymuşçasına. Bilinmeyen her şey karanlık, karanlık olan her şey öcü. Halihazırda bu kafayla bu korkuyla başka boyutlardaki varlıklarla temas kurmak zaten konu bu. Kısacası o seasnlardan sonra kim ölmüş kim yaşamış bilmiyorum ama bu negatif, kötü niyetli varlıkların insanlara musallat olmalarının sebeplerinden en önemlisi bence sadece acemice yaklaşmaları değil insanların bu meseleye tabularla ve korkuyla bakmaları. Birlerinin beslenmesi için harika bir zaaf ziyafeti ve daveti halihazırda mevcut zaten."KENDİMİZ KAŞINDIK" olayına dönüş işte burda kaçınılmaz. Yani biraz cesaret, biraz korkuları yenmişlik ve de cahillikten uzak her türlü önlemin alınmışken kimse senin cesedini bu dünyada paramparça edip, öbür dünyada zebani ateşine atmıyor.Son olarak bu da kendi düşüncem eğer bilinmeyen daha fazla şeyle korkusuzca muhattab olmak istiyorsan bunun hem tehlikeli hem sağlam tek yolu önce obsesyona uğramak. Bu düşünceye pek çok insan karşı çıkabilir ama sana o dengeyi ve korkusuzluğu veren şeyin senin obsesyonla mücadelen olduğunu düşünüyorum. Zaten çoğu majisyenin bu durumla yüzleştiği bir gerçek. Her neyse konuyu dağıttım zaten, kısacası mantık " Trafik kurallarına uyunuz ve emniyet kemerinizi takılı bulundurunuz" durumundan çok da farklı olmadığı için basitçe ve abartısız " Çevremizi tanıyalım ama kendimizi de koruyalım" olmalı.

Bu varlıkların ne tür bir hiyerarşisi var? Neden her yerde tek işleri insanlarla gırgır geçmek olan aptal-yaramaz ev cinleri tiplemerini okuyorum onlarla ilgili? Nasıl bir topluluk böyle bir hal alabilir ki?

adramelech;

sorunla ilgili şöyle bir yanıt verebilirim sanırım:

dünyada 7 milyar insan var ve bu insanların yüzde 10 u kadarı, dalga geçmek , eğlenmek için bile olsa en az hayatında bir kez bu tarz bir eylem gerçekleştiriyor. Bedensiz varlıkları da, yaşayan ve mistik güçleri olan başka bir evrenden insanlar gibi düşün, eh haliyle acemice bu işe girişen insanların tepesine zaman mekan olgusundan uzak bu varlıklar etkileşimde bulunuyor ve bizim ''eğlenmek '' dediğimiz işi bu şekilde yapıyor. Onlara neden demek yerine sadece kendin gibi bakarak düşünebilirsin ki bu varlıkların bir çoğu enerjiyle besleniyor... o yüzden bu konuda pek aklını meşgul etmene gerek yok.

onun dışında nevermore... bayıldım bu paylaşıma... bu olayları en çok yaşaması muhtemel dengesiz olarak, teşekkürü borç bilirim

Görevimiz ben teşekkür ederim..

Çok eğitici bir yazı yazmış olduğuna şüphe yok Apollon93 eminim bu konuyu merak edenlerin daha özenli yaklaşmalarına yardımcı olur. Gene de bu insanları uyarma konusuna gelince bazı ifadelerin hatta hikayelerin zaman zaman sert, abartılmış bir biçimde sadece insanların korkularını ama aynı zamanda meraklarını kamçılayan bir etki yarattığını düşünüyorum.

Belki haklisin, o halde ifedemi söyle düzelteyim daha dogrusu biraz daha ayrintili iza edeyim: Bildigim 20 Ojia tahtasi ile "oynayan" vakalardan, sanirim 5 ya da 6 grup bunu yaptiktan sonra aylarca korku duyup, ara da bir kabus gördüler, bir vaka ise 5 seansdan sonra araba kazusi gecirip 3 kisi öldü. Bu Kaza bu varliklardan dolayi olup olmadigini bilmiyorum... sadece tahmin ediyorum. Kalan vakalarda kisiler en azindan bana anlattiklari kadariyla "güzel vakit" gecirdiler.

Bu ruhsal tebliglere gelince: bu benim tahminim, bilgim degil. Ben orada degildim, ama en azindan semptomlar böyle bir yoruma cok elverisli.

Sözüm meclisten dışarı Her jenerasyon zaten "Fantastik öcü" hikayeleri ile büyüyor. Her yerde her şekilde çevremiz bizi obsede etmeye çalışan varlıklarla doluymuşçasına. Bilinmeyen her şey karanlık, karanlık olan her şey öcü. Halihazırda bu kafayla bu korkuyla başka boyutlardaki varlıklarla temas kurmak zaten konu bu. Kısacası o seasnlardan sonra kim ölmüş kim yaşamış bilmiyorum ama bu negatif, kötü niyetli varlıkların insanlara musallat olmalarının sebeplerinden en önemlisi bence sadece acemice yaklaşmaları değil insanların bu meseleye tabularla ve korkuyla bakmaları.

Genelde sana hak veriyorum... ama benim bu konularda abartma aliskanligim yok. Kolay kolay obsese demem de, hatta majikal, ve mistik fenomenlere (dis ya da ic) cok süpeci yaklasirim.

Tabiiki korku bir kaza ihtimalini yükseltir, ama asla ana neden degildir. Trafik kurallari bilen bir kisi, korkudan dolayi bazen tetiktedir (mesela Istanbul trafiginde araba süren bir alman )... ve bu hafif korkudan dolayi "normal trafik kurallari" ile yetinmez, öncelik hakki varsa bile kavsaklarda bunu umursamayan kamyonlara dikkat eder.

Dolaysiyla hafif bir korku bazen iyi de olabilir... insani tedbirli davranmasini saglarsa eger.

Tabiiki bunun da bir abartisi var, bunu bizde yasandi, astral seyahatte acemi bir grup cikislarda önüne gelen her varliga karsi ban rituelleri atmaya basladilar, tabiiki bu da pek kibar bir davranis degildir, ama bu baska bir hikaye.

Birlerinin beslenmesi için harika bir zaaf ziyafeti ve daveti halihazırda mevcut zaten."KENDİMİZ KAŞINDIK" olayına dönüş işte burda kaçınılmaz. Yani biraz cesaret, biraz korkuları yenmişlik ve de cahillikten uzak her türlü önlemin alınmışken kimse senin cesedini bu dünyada paramparça edip, öbür dünyada zebani ateşine atmıyor.

Tabiiki....

Son olarak bu da kendi düşüncem eğer bilinmeyen daha fazla şeyle korkusuzca muhattab olmak istiyorsan bunun hem tehlikeli hem sağlam tek yolu önce obsesyona uğramak. Bu düşünceye pek çok insan karşı çıkabilir ama sana o dengeyi ve korkusuzluğu veren şeyin senin obsesyonla mücadelen olduğunu düşünüyorum. Zaten çoğu majisyenin bu durumla yüzleştiği bir gerçek. Her neyse konuyu dağıttım zaten, kısacası mantık " Trafik kurallarına uyunuz ve emniyet kemerinizi takılı bulundurunuz" durumundan çok da farklı olmadığı için basitçe ve abartısız " Çevremizi tanıyalım ama kendimizi de koruyalım" olmalı.

Cok güzel ifade, hatta bunu genellestirmek de mümkün (ki bu benim "guru" yada "spirituel hoca" icin kullandigim benzetme): "Guru" ya da bizim tabirimizle Mentor/Danisman, Sürücü kursundaki bir hocaya benzer: Isi sana trafik kurallari göstermektir. Sana bir araba sürme sitilini göstermek, ya da kendi araba stilini sana adapte ettirmek degil! Hatta iyi bir Mentor, sana basta sen istemeden birinin stilini taklit etmeye baslarsan bile seni uyaran, ve kendi yolunu bulmana böylece yardim eden kisidir.

Saygilar

o.a.