nevermore Oluşturma zamanı: Şubat 2, 2010 Paylaş Oluşturma zamanı: Şubat 2, 2010 Cinleri tanıyabilmek için önce “ cin “ kelimesinin anlamı üzerinde durmak gerekiyor. Bu sebeple bu kelimenin ve bu kelimeden türeyen diğer kelimelerin anlamları üzerinde kısaca durmak istiyoruz. Cin kelimesinin en belirgin manası “ örtülü “ ve “ gizli” demektir. Bu da cinin duyu organlarından gizlenen bir varlık olduğunu ortaya koymaktadır.. “Cenn “ kökünden türeyen bir isim olup tekili olan cini, örtülü ve gizli şey anlamına gelir. Terim olarak ise , duyularla idrak edilmeyen , insanlar gibi şuur ve iradeye sahip bulunan , ilahi emirlere uymakla yükümlü tutulan ve mümin ile kafir gruplarından oluşan bir varlık türü anlamına gelmektedir . Aynı zamanda şuurlu bir enerji olarak tanımlanmaktadır. Demon veya Yunancası ile , Deamon‘larla ilgilenen din bilim dalı Demonoloji adını almaktadır. Bizim dilimizde ise Cin bilim olarak adlandırılmaktadır. Nedir bu Deamonlar ? Paganlarda , putperestlerde Tanrılardan daha alt kademede bulunan doğaüstü varlıklardır . Din bilimsel olarak antik Yunanlıların Deamon sözcüğü cin yada ruh anlamına gelmektedir . Antik dünyada eski uygarlıklarda , batı’dan Uzak Doğuya sayısız cinleri varlığ8na inanılırdı. Bunların çeşitli şekillere girip ,insanlara musallat olurlardı. Antik yunanlılar için Deamon’lar ruhsuz, yapışkan ,rahatsız edici varlıklardı. Romalılar Larves adını verdikleri cinler ise ruhsal bir çürümenin sonucu sayılırlardı. Genel bir inanışa göre ölen bir insanın gölgesi bile bir Deanmon a cine dönüşebilirdi. Yunanlı Filostrartus ‘un ( * - 249 ) anlattığı Kapadokyalı Apollonius ( *-97 ) da üst düzey bir sihirbaz olarak cinleri kovmaktadır. . “ Apollanius dik dik onu ( cinin çarptığı bir delikanlıya) baktı, ve o zaman , cin korkak bir sesle konuşmağa başladı. Toezof ‘un ( apollanius) ‘ün varlığı onu rahatsız ettiği için şikayette bulundu ve kurbanının bedeninden çıkacağını , bir başkasının bedenine girmeyeceğine dair söz verdi. Kızan Apollanius bir efendinin kurnaz ya da utanmaz kölesine hitap ettiği tarzda karşılık verdi . O zavallının bedeninden çıkmasını ve çıktığında bunu kanıtlamasını emretti . Cin yakın bir kemer altının yanında bulunan bir heykeli yıkacağını söyledi; o anda heykel sarsıldı ve düşüp parçalandı . O zaman delikanlı derin bir uykudan çıkmış gibi gözlerini ovuşturdu. “ Cinlere yönelik inanış her dinde , her çağda ve insan kültürünün her basamağında karşımıza çıkmaktadır. Başlangıçta Deamonlar ahlaksal , etik , açıdan tarafsız , yansız sayılırlardı. Ne gerçekten iyi nede kötü. Zamanla bu ayırıma girdi : iyi demonlar koruyucu ruhlar gibi kabul edildi. ( Sokrates’i yönlendiren Cin gibi ) Kötü olanlar ise Şeytan hizmetkarı sayıldı.. Bu ayırım Sonucunda Batı cin biliminde şeytanlar ve cinler iyice karıştılar., birleştiler ve Deamon sözcüğü neredeyse Şeytan ve Şeytanlarla eşanlamlı oldu. Etrüsklerde çeşit çoğalıyor. Lemures ( Etrüsk) Defnedilmeyen insanların ruhları , insanlara azap çektirirler . Empusae ( Roma) Yarı insan ve yarı maymun yamyam cinler. Güzel bir kadın bir köpek ya da bir inek şekline girebilirler Lamiae (Roma) Kadın yüzlü , ejdarha vücutlu cinler, cesetlerle beslenirler. Evripides, Aristofanes ve Oratius onlardan söz ederler Striges ( Roma)Çocukların beşikleri üstünde uçan, onlara saldıran kocaman bir gece kuşu. Pilinius Ovidius ve Seranus Sammonicus onlardan bahis eder. İlk ayırım Zerdüşt dini ile başlamaktadır . Yahudileri etkiliyor, Oradan da Hıristiyanlığa geçiyor. İlk dönem Hıristiyanlık varlıklarını hiç tartışmıyor, fakat onları birer kötü ruh veya şeytan taraftarı olarak kabul ediyor. Orta Çağ Tanrı bilimcisi Justin Marty ‘e göre cinler düşmüş meleklerle yeryüzü kadınlarının çocukları idi . Görevleri ise insanlığı günaha sevk etmek , cadılığa özendirmek ve Şeytana bağlamaktı. Kilise yazarlarından Albertus Magnus yada yüce Albertus ( 1206- 1280 ) şöyle diyordu. “ İncibus ( erkek cin) ve Succubus ( kadın Cin) gerçeği kayda geçirilmiştir. Biz onlarla karşılaşmış insanlar tanıdık , bir kişinin gece vakti bir Succubus un tacizlerine maruz kalmadan uyuyabilmesinin mümkün olmadığı yerle gördük. “ Bu cin bolluğunun içinde yaşayan Ortaçağ büyücüsü veya sihirbazı cinleri çağırmak onlardan yararlanmak için aşağıdakine benzer , mistik adlardan oluşan formüller kullanırdı : Eheieh * İod * Tetragramaton Elohim * El *Elohim Gibor * Eloah v a-daath * El Adonai Tzaboeth* Elohim Tzabaoth * Shaddai “ Cini geri göndermek için kullanılan formül şöyleydi. “ Şimdilik senden memnunum , Prens Lüsifer , artık barış içinde , huzurla ve sorun yaratmadan gidebilirsin. Anlaşmamızı unutma yoksa asam ile seni döverim , amin” Cinler üzerine bir çok bilim adamı ortaçağda araştırma yapmışlardır. Cin bilimci . Wierius her birinde 6.666 cinin bulunduğu 6.666 alay sayıyor. Toplam 44.435.556 cin. İznikli Aziz Gregorius e göre (331-399) cinler insanlar gibi ürerler , dolayısıyla sayıları günden güne artmaktadır. Üstelik ömürleri çok uzundur. Herodiusa göre 680.400 sene yaşarlar. Plutarcus ise 9720 sene demektedir . 1589 da Binsfield çok geniş bir araştırma neticesi yedi ölümcül günahla bağlantılı olan yedi cinin adını vermektedir . Bu listede hem cinler hem şeytanlar bir aradadır. 1- Lucifer ( lüsifer) = Gurur * Mammon = pintilik * Asmode = Şehvet Satan = Kızgınlık * Belzebuth = Oburluk * Leviathan = Arzu * Belfegor = Tembellik . Buna göre : Belzebuth , Cehennemin yüce reisi - Satan ,Eski Prens Muhalefet Başkanı Eurynome , Ölüm Prensi - Abramelech , Başbakan - Baal , Cehennem Orduları Başı Belfegor , Fransa Elçisi - Thamuz , İspanya Elçisi - Hutgin , Türkiye elçisi Lucifer , Baş Yargıç - Melchom , Veznedar - Dagon , fırıncı Bu listeyi ve daha bir çok bilgiyi Cehennem Sözlüğü ( le Dictionnaire Infernal ) adlı kitapta bulabilirsiniz. Yazarı Collin de Plancy ( 1794 – 1881) Bu arada her ay içinde seçilmiş görevli bir cin bulunmakta. Ocak = Belial * Şubat =Leviathan * Mart = Sata * Nisan = Astarte * Mayıs = Lucifer * Haziran = Baalberith * Temmuz = Belzebuth * Ağustos = Astaroth * Eylül = Thamuz Ekim = Baal* Kasım = Hecate * Aralık = Meloc Cinler Hakkında Martin Luther şöyle demiştir : “ bir çok bölgede halen cinlerin inleri bulunuyor. Prusya cinlerle dopdoludur. Bilappen cadılarla kaynıyor . İsviçre de Lucerne yakınlarındaki çok yüksek bir dağda Şeytan’ın bir gölü vardır. Procknesberg dağında bulunur bu göl içine bir taş attığınızda bütün bölgeyi bir fırtına sarar Hapis edilmiş cinlerin bir inidir bu “ Yüzyılların geçmesiyle doğal olarak cinlerin sayısı artıyor, her kültür , her din kendi katkısını ekliyor. Başta Yahudilik , ondan sonra Asur ve Babil olmak üzere. Batının Orta Doğu’nun kaynaklarından da yararlanarak saptadığı veya oluşturduğu cinler dizisini ciltler , ansiklopediler doldurabilir. Batı’yı şekillendiren Hıristiyanlık ( Katoliklik ,Protestanlık. Ortodoksluk) kendi kutsal kitabına ve tanrı bilimsel öğretilerine dayanarak cinleri gözle görünmeyen ve şeytana hizmet eden kötü ruhlar kabul ediyor. Hz .İsa’da cinleri kötü ruhları kovuyor. “ Tam o sırada havralarında bulunan ve kötü ruha tutsak olan bir adam, ‘ ey Nasıralı İsa , bizden ne istiyorsun ? diye bağırdı . ‘bizi mahvetmeye mi geldin ? senin kim olduğunu biliyorum. Tanrı’nın kutsalısın sen ! “ İsa “ Sus , çık o adamdan “ diyerek kötü ruhu azarladı. Kötü Ruh adamı sarstı ve büyük bir çığlık atarak içinden çıktı . Herkes şaşıp kaldı birbirlerine “ bu nasıl şey “ diye sormaya başladılar “ Yepyeni bir öğretiş ! kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk veriyor, onlar da sözünü tutuyorlar “ dediler ( markos) İngiliz gizem araştırmacısı David Conway “ Genelde cinlerin büründükleri şekiller korkunç olmaktan çok uzak.” Diye yazıyor. İbranilerden kalan cinlerin bazıları sonradan Türk mitolojisine de girdiler. Murat Uraz aşağıdakileri sıralıyor. “ Hişanuhi, Cabır Bin Merdan, Medyun İbn-i Zengi, Haksak , Derzuş , yehnur , Karakaş , İbn-i Vesvas , Bülbüle İbn – Kızban , Keşkatur İbn – Keşibaş , Şeşzar İbn-i Seman “ Derlemede kullanılan kaynaklar konu içerisinde belirtilmiştir. Burhan SANUS Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 2, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 2, 2010 Evet çok ilginç , çok bilinmeyen bilgiler bende bulup sizinle paylaşabildiğim için sevindim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BlackHeaRT666 Yanıtlama zamanı: Şubat 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 8, 2010 Kitapların kafaya girmesi, kafanın kitap haline gelmesi ... Bu kadar şeyi nasıl aklımda tutabilirim ? Neyse, teşekkürler . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.