Küresel Isınma ile İlgili Bir Köşe Yazısı

Necati Doğru'nun 18.02.07 tarihli vatan gazetesindeki yazısı

Kirpiler, yılanlar, ayılar ile armutlar farkındalar!

Dünya gömlek değiştirme hazırlığına girince olaylar sakınılmaz olurmuş. Örnekler buldum, sizinle paylaşayım: İlk önce kirpiler, “dünyanın gömlek değiştirmekte olduğunu” farkettiler.

İskoçya’da görüldü.

Kirpiler kelleşiyor.

Dikenlerini dökmekteler.

İskoçya’nın köylüleri, “dikensiz kirpi görmüş olmayı” hayeret verici bulduklarını açıkladılar.

Yılanlar da farkettiler.

Erken uyandılar.

Bizim Çanakalle’nin Bayramiç ilçesinde ocak ayında köylüler, yuvasından çıkmış yıllanlar gördüler. Bu mevsimde yıllanların yuvasında kış uykusunda olmaları gerekiyordu. Yılanlar afyon yutmuş gibi sersem-sepelek durumdaydılar.

Gazeteler çok yazdı.

TV’ler canlı yayınladılar.

Görmüşsünüzdür: Kuzey Kutbu’ndaki ayılar da “kış uykusuna” yatamadılar. Bu mevsimde uyumaları gerekiyordu. Ayılar da; dünyanın gömlek değiştirme hazırlığına girdiğini farkettiler, acı acı haykırarak insanları uyarıyorlar.

***

Armutlar da farketti.

Armut temmuzda irileşir.

Ağustos’ta olgunlaşır.

Oysa bizim Düzce’nin Akçokoca İlçesi’nin Fiskobirlik Şubesi bahçesinde armut ağaçları ocak ayında çicek açtılar, şubat ayında dalları yapraklandı ve armutla doldu. Son hafta havaların soğumasıyla birlikte armutların bir bölümü gelişmini tamamlamayarak kurumaya başladı. Akçakoca armut yetiştiricileri bu durumu; “Armutlar dünyaya bir hal olduğunu farkettiler” diye yorumladılar.

Akçakocalılar haklı.

Kirpiler farketti.

Yılanlar farketti.

Ayılarlar ile armutlar da “dünyanın gömlek değiştirmekte olduğunu” farkettiler. Bilimadamları zaten uzun zamandan beri uyarmaktalar. Bir tek bizim Ankara’daki yöneticiler farketmedi. Türkiye’nin “Dünya’daki kürsel ısınma ve iklim değişikliğine karşı hiç bir hazırlığı yok” ve karbondioksit emisyonlarını en az seviye indirecek modeli de yok.

***

Hatırlıyorum.

Reşit Aşçıoğlu, dünyadaki gelişmeleri bilimsel filitrelerden geçiren titiz incelemeleri sonucunda “Türkiye’de de havanın hastalanmakta olduğunu” ilk haber veren yazıları 17 yıl önce yazmaya başlamıştı. Yaklaşmakta olan felaketi haber vermek için “Gözlüklü Martı” adında bir gazete çıkarmış, İstanbul gibi büyük kentlerin ölüme koştuklarını defalarca dile getirmişti. Geçen gün Reşit Aşçıoğlu’na rastladım, Galleo’nun 375 yıl önce yazılmış fakat bizim Türkçeye’ye henüz aktarılmamış “İl Dialogo” kitabını tercüme etmiş, bastıracak yayınevi arıyordu.

Dedi ki:

İnsan genleri havadaki 1 derecelik ısınmanın binde birine bile duyarlı olduğu için gen yapısı değişiyor. İnsan farkında değil, “yok olmakta olan türler içinde kendinin bulunduğunu” görmüyor.

Kirpiler farkında.

Yılanlar farkında.

Ayılar farkında.

Armutlar farkında.

Ankara farkında değil.

kaynak :http://www7.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&sid=&Newsid=109020&Categoryid=4&wid=108

Sıcak havadan nefret ediyorum birde üstüne küresel ısınma çıktı , yazın antalya'yı düşünemiyorum kış gelmeden bitti gibi..

"Makina" programında bu köşe yazısı okundu,yazı gece 04:22'de eklendiğine göre axcd sanırım sen de ordan duymuş olmalısın

Gerçek çok bir yazı,herkes okumalı,özellikle "ankara" okumalı...

Saol bu konu gercekten onemli bir konu bununla ilgili birkac sitede var topluluklarin siteleri bunlara bilincli olmaliyiz arkadaslar tamam belki bizler bundan o kadar etkilenmeyecegiz ama ileride yasayacak insanlara kardeslerimize bizden oncekilerin bize biraktigi turden bir doga birakmaliyiz saol paylasimin icin

Küresel ısınmada kışlar ılık geçicek derken, acaba biz buzul çağına mı giriyoruz?

Hayvancılık sektörünün küresel ısınmada çok büyük etkisi var. Hayvanların yemleri, yaşam alanları için ormanlar katlediliyor. Dahası bu hayvanlar metan gazı üretiyorlar ve bu da çevre için son derece zararlı. En başta bizim kendimizi ve alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor.