Jump to content

Betty Bethard : Ölüm anı tecrübesi


nevermore

Önerilen Mesajlar

Betty Bethard dünya çapında tanınmış bir psişik medyum ve bilim adamıdır. Kendisi hayatı boyunca bir çok insana dünyadaki yaşamımız ve ölüm hakkında bilgiler vermiş ve onlara yardımcı olmuştur. Bilhassa metafiziksel camialarda gerek bilgisi gerekse çalışmaları bakımından çok aranan bir insandı.

kendisinin başından geçen near – death experience Ölüm anı tecrübesi ni anlatmaktadır.

yazıdaki ölüm anı tecrübesi Nde diye adlandırılmıştır..

İlk Nde tecrübemden sonra ölüm korkusu denen hissi tamamıyla kaybettim. fark ettim ki Ölüm ve Yaşam bir insanın oluşumunun bir birini takip eden safhalarıdır. Ve o zaman bu dünyadaki yaşamının asıl manasını anladım. Ölüm sadece insanın vücudunu terk etmesidir nasıl ki her gece yatarken ve rüyalar evresine giderken yaptığımız gibi .Geceleri hepimiz vücudumuzu terk ediyoruz. Eğer uyuduğunuz sırada horluyorsanız bu rüyalar ülkesine gidişinizde bir problem olduğunu gösterir. Eğer rüya görüyorsanız o takdirde oraya vardınız demektir. Eğer uyanıksanız fakat vücudunuzu kıpırdatamıyorsanız daha tam tekrar bu evreye dönüşünüzü tamamlamadınız demektir. Birkaç derin nefes alın ve relaks olun göreceksiniz her şey iyi bitecek”

 

30 temmuz 2002 de Betty kendi isteğiyle ölüm denen kapıdan öbür tarafa gitti. Şimdi kendisi burada yok fakat öğretileri sayesinde insanlar hala onun bilgilerini öğrenmeyen devam edeceklerdir.

Aşağıdaki Bilgiler Betty Berthards ‘ın “ There İs No Death “ “ Ölüm yok ! “ isimli kitabından alınmıştır. Bu yazılarda öldüğümüz anda ve sonrasında neler olduğu anlatılmıştır. Diğer kitapları The Dream Book, Seven Steps to Developing Your Intuitive Powers, From My Heart to Yours, Be Your Own Guru, ve Techniques for Health and Wholeness. Dır. Tıklayıp bilgi alabilirsiniz.

Betty Berthards ‘ın ölüm denemesi :

 

Benim ilk ölüm tecrübem bütün inançlarımı ve düşüncelerimin değişmesine sebep olmuştur. O andan sonra bu dünyada neden bulunduğumu anlamaya başladım. Ancak insan bu Dünyadaki hayatının gayesini ölüm tecrübesini geçirdikten sonra anlıyor ve burada bulunmamız bir mana ifade ediyor. O zaman bu Hayat denen büyük puzzle ( yaz boz’un ) bir manası olmakta.

Bir gece bir briç partisinden eve bütün vücudum ateşten yanıyormuş gibi bir hisle eve döndüm ve yattım. Bir saat sonra kendimi yataktan iki metre ötede yerde oturuyor vaziyette uyandım ve bir ses bana çok kuvvetli bir zatüriye geçirmektesin acele doktor çağır .

( İki doktorun ona hiçbir yardımı olmayan ziyaretinden sonra ateşinin 44,5 civarına çıkmasıyla ölüm yolunda olduğunu anladı.)

birden odada yerden elli santim yükselmiş olarak aşağıda yatakta yatan ve benim senelerden beri kullandığım vücudumun şekline bakar buldum. “ oraya dönmek istemiyorum zira o çok hasta “ dediğimi hatırlıyorum.

O anda arkamdan çok yumuşak ve sakin bir ses bana “ Dönme mecburiyetin yok. Ama o zaman kalmakla ölmeyi seçiyorsun demektir. “ dedi.

Birden kendimin de orada yatan bana uygun olarak aynı elbiseler giyen vücutla ikiz gibi olduğumuzu fark ettim. Hiçbir korku yoktu bende hatta içimi son derece güzel bir huzur hissi kaplamıştı. İçimde birden yeni hisler uyandı. İnsan benliğinin hiçbir zaman ölmediğini, ölüm diye bir şeyin olmadığını but sadece bir enerji titreşim frekansı değişimi oluştuğunu ve insan benliğinin boyut değiştirdiğini anladım. Aslıda geri dönmek istemiyordum fakat birden gözümün önüne dört çocuğumun resmi geldi. Ve içimde onların daha kendi kendilerine bakamayacak halde olduklarını hissetim.Bu benim tekrar dünyaya dönüp orada yarım kalan vazifelerimi bitirmem lazım geldiği kararını vermeme sebep oldu. Evet Geri dönmeli idim.

Bu düşünce aklımda belirdiği anda o ses tekrar bana seslendi “ Eğer önümüzdeki 24 içinde bir antibiyotik kürü yapmazsan dünya yüzüne dönme imkanın kalmayacaktır.” Dedi.

Bu hadiseden sonra artık ölüm denilen ( bizlerin anladığı şekilde ) bir şeyin olmadığını bunun sadece beli bir şekil ve boyut değiştirme olduğuna.; Ve bunun nasıl olduğunu öğrenmeye karar verdim.

(Bunu için iki sene beklemem icap etti. Ancak bu zaman zarfında Betty bütün gücüyle daha fazla psişik çalışmalar yaptı ve en sonunda kendi rehber ruhları ile iletişim kurmayı başardı.)

 

HERKES İÇİN AYNI ŞEKİLDE DEĞİL:

 

Yukarıdaki gibi bir tecrübe geçiren Ruhun hayatı artık eskisi gibi olmamaktadır. O bazı değişikliklere uğramaktadır. O artık bazen vücudu terk etme hakkına sahip olduğu gibi ölüm zamanını seçme hakkına sahip olmaktadır.

Ölüm Herkes için aynı değildir. Bu senin Dünyadaki bulunduğun zaman zarfında kendini buna ne kadar hazırladığına bağlıdır. Ruhun ne kadar Bilgeleşmiş olduğu, ve bu ölüm tecrübesinden ne gibi dersler çıkarmağı düşündüğüne bağlıdı. Bazıları Ölüm acısı hissederek kendilerini daha cesur olmalarını sağlamak isterler.

Yavaş yavaş ölenler mesela Kanser veya uzun zaman süren hastalıklardan daha fazla bütün ömürlerince verici olan insanla dır. Bu insanlardan başkalarından almayı öğrenmemişlerdir. Bunu için böyle uzun ve eziyetli bir ölüm yolu seçerler ki başkaları da onlara verecekleri şeyleri ( sevgi , acıma, yardım ) almayı öğrenebilmek için.

Ruhlar bu Dünyada bazı vazifeleri ve öğrenimleri olduğundan bulunurlar ve onun için her türlü hareket ve düşünceleri bir vazifeni parçasıdır.

 

GÖRÜNMEZİ GÖRMEK :

Ölüm anı yaklaştıkça çevrende bulunan ve normal olarak göremeyeceğin bazı görüntüler görülür. Bunlar çoğu zaman daha evvel ölmüş olan yakınlar veya arkadaşlardır. Etheric varlığın vücudu normal fiziksel vücuttun içene ve dışına kolaylıkla girip çıkabilir. Ölüme yakın bir çok kişi o anda canlılara gözükmeyen bir çok öbür alem varlığıyla konuşup iletişim kurabilir. Doktorlar sizin halüsinasyon ( hayaller) gördüğünüzü zan ederler fakat aslında siz öteki alem varlıkları ile iletişim içinde bulunmaktasınız. Ölümünüzün çabuk veya yavaş olmasına göre sizi öbür tarafta sevgi ve sevinçle bekleyenler ölüm yaklaştıkça daha sevinçli olurlar size kavuşabileceklerinden

TÜNEL VE SONUNDAKİ IŞIK :

Bir çok ölüm anını yaşamış insan ilk önce bütün hayatlarının çok kısa skeçler halinde gözlerinin önünden geçtiğini sonra da önlerinde uzun bir tünel belirdiğinin bununda öteki ucunda bir ışık olduğunu söylemekteler. bU durumdaki varlıklar kendilerine hiç kimsenin o ışığa gitmeleri icap ettiği söylemediği halde daha eski tecrübelerinden bildikleri için o tünelin ucundaki ışığa doğru gitmektedirler. BU ışık yüksek astral boyutlardan gelmektedir. Şimdi bu tünelin içinde o ışığa doğru ne kadar gidebileceğiniz sizin bu Dünyadaki hayatınızda geçirdiğiniz evrelere bağlıdır. Burada yaşadığınız size öngörülen kurallara ne kadar uymaktaysa o tünelde de o ışığa doğru ilerlemeniz o kadar yüksek olacaktır. Burada korkacak hiçbir şey yoktur. Her gece uyku için yatağa girdiğinizden asıl vücudunuzu yatakta bırakıp o uyku alemine gidiyorsanız buda aynı şey. Onun için korkulardan bu dünyada yaşarken kurtulmanız gerekir aksi halde bu Dünyadaki korkularınız siz öbür dünyada da bırakmayıp bir karabasana döndürecektir.

 

BU DÜNYAYA ASILI KALMAK:

Bazı insanlar bu dünyadan ayrılmak istemez onlar burada kurdukları düzenden vazgeçmek istemezler ve dört elle gitmemek için çırpınırlar. Halbuki bilge insan kendisine ikram edilen bu güzelliklerle dolu öbür taraftaki mekânda geçirecekleri unutulmaz zamanları değerlendirememektedirler. Bu bazen uzun zaman alır insanın bu değişime alışması .Fakat hiçbir şey ruhlar aleminde zorlama ile olmaz her şey rıza ile olur. Gitmek istemeyen varlık da beli bir zaman sonra buna alışır ve bir gün gelir ki kendi rızasıyla gider. Onun için bu yaşadığımız Dünyada da hiçbir zaman bir başkasını zorlamayla fikir kabul ettirmeye çalışmamalıyız. Bu ancak yavaş ve ılımlı açıklamalarla o fikrin iyi taraflarını belirterek kabul ettirilmesi lazımdır.

 

SEVDİKLERİNİZ VE REHBER VARLIKLARLA KARŞILAŞMA :

Öldüğünüz zaman sizi karşılayan sevdikleriniz ve yakınlarınız bu değişikliğe sizi alıştırmak için bilgi verip yakınlık göstermektedirler. Orada büyük bir şenlikle sizin gelişiniz kutlanmaktadır bütün sizden evvel ölen dost akraba ve tanıdıklarınız bunu kutsamak için orada beklemektedirler sizin gelişinizi. Bu karşılama ölmüş birisindeki değişikliği ve şoku atlatması için yapılan gayet güzel bir jestir. İnsan ne kadar hiçbir şeye aldırmaz bile olsa böyle bir karşılamaya ilgisiz kalamamakta ve o yeni muhitine alışması daha kolay olmaktadır. Bu yeni mekanda sizin öğrenme ve bilgilenme programınız aynen devam edecektir. Ancak oraya gidişiniz ilk birkaç gününde size bir serbestlik ve tatil tanınmaktadır. Bu zamanı öğretmen ve rehber ruhlarınız refakatinde onlara bu yeni mekan üzerinde sorular sorarak geçirirsiniz. Ölümden altı hafta sonrasına kadar dünyadaki yakınlarımıza ve dostlarımıza da yakın oluruz. Bu zaman yavaş yavaş dünya hayatından ayrılma ve yeni mekanımızın şartlarına alışma devridir

Öteki mekanda ki hayatınızı tanzim etmek ve kendinize bir konfor hazırlamak için istediğiniz şeylerin kısa olarak aklınızdan geğirmeniz onların hemen önünüzde var olmasına sebep olur. Çok sevdiğiniz bir hocanızı görmek isterseniz onu düşüncenizde canlandırmak yeterlidir. İlk 72 saatten sonra bazı değişmeler oluşmaya başlar yavaş yavaş hayallerinizde bir azalma başlar ve buraya hayallerinizdeki bütün fantezilerinizi yaratmak için gelmediğinizi anlamaya başlarsınız. Tabii bu hayallerin burada kendiniz de yaratabilirsiniz ama kısa bir zaman sonra bunların boş şeyler olduğunu anlayacak ve onları terk edip daha lüzumlu hayaller ve isteklerde bulunacaksınız.

Eğer Tanrıya ve ölümden sonra hayata inanmayan bir insansanız ilk iki veya üç gün bir uyku hali içinde tutulacaksınız ve ondan sonra son derece huzur verip ive güzel bir yerde uyanarak orada bu yeni hayatı ikame etmek için gerekli alıştırmalara tabi tutulacaksınız. Tabi hocalar size öldüğünüzü izah edecek ve ikna etmek için bilgiler ve dersler verecekler.

Zaman geçtikçe yaşadığınız ortamda oluşan olayları daha berrak bir zihinle incelebilme ve anlama kabiliyetiniz oluşmağa başlayacak ancak hiçbir zaman tam bir bilinç içinde olamayacaksınız dünyadaki durumunuzun bir paraleli orada olacaktır. Bize bilgi gerektiği kadar verilmektedir. Anlayabildiğimiz kadar verilmekte bu dünyada da veya diğer mekanda da aynı şekildedir. Bilgi anlayıp onu kullana bildiğiniz derecede verilecektir.

 

YENİ MEKAN HAYATINA ALIŞMAK :

 

Altı hafta sonra ruhlar orada idareci varlıklarla tanışırlar. Bun kurul Hocalardan ve sizin Dünyadan öbür mekan geçiş sürecinizde size yardımcı olan yüksek varlıklardan oluşmaktadır. Bu heyet sizin eski hayatınızı gözden geçirmenize yardım ederler, ve bu arada neler öğrendiğiniz ve neler öğrenmediğiniz kontrol edilir. Ve bu noktadan sonra hangi yolda çalışma yapmak istediğiniz sorulur. Kimse sizden hesap sorup muhakeme etmeği düşünmez bu akılınızda tutmanız gereken mühim bir noktadır. Sorgulama ve muhakeme yoktur. Siz kendiniz kendinizin hakimsinizdir yükselmek ve bilgilenmek için neler yaptığınıza karar vermek için.

Size gerekli her türlü bilgi, hoca, çalışma ortamı verilecektir, ki tekrar dünyada reenkarne ( tekrar doğuş ) olduğunuz da hazır olmanız için. Fakat bunu için acele edilmez . Gideceğiniz yeri ve alacağınız vazifeyi kendiniz seçeceksinizdir. Beklide Ruhunuza göre tekrar enkarne olup dünyaya dönmek için asırlar beklemek daha iyi olduğu düşüncesi olabilir. Belki de tekrar dünyaya dönmeden evvel uzun bir müddet öbür mekanda tavvakuf ve düşünme dönemi geçirmeği arzu ediyor alabilirsiniz. Genelde grup olarak tekrar dünyaya gelmeden 80 ile 120 arası bir müddet öbür mekanda kalırız.

Yinede sizin çalışmalarınızın bir kısmı da dünyadaki insanların bazı olayları nasıl hal ettiklerini gözleme ve bu şekilde bilgilenmede olabilir.

Dünyada yaşayan çok az insan onların burada bulunmaları bilgilerini artırmaları ve bazı problemlerin üstesinde gelebilmeleri için staj yaptıkları bir yer olduğuna.

 

ESKİ HAYATLARIMIZI GÖZDEN GEÇİRMEK :

Hazır olduğunuz zaman ve sizin isteğinize uygun olarak size eski geçmişinizden sahneler gösterilecektir. Reenkarnasyona inanmıyorsanız böyle bir gösterinin yapılması için uzun bir bilgilendirme devresi geçmesi gerekebilir. Sizin en başta anlamanız gereken hayat dediğiniz bu iki safhalı yaşam ( birisi dünyadaki fiziksel yaşam diğeri de öteki mekanda ki ruhsal yaşam ) sizin daha fazla bilgilenip bilgeleşme yolunda kat edeceğiniz bir yaşamlar silsilesidir.

 

Bu yaşamlar dizisi sayesinde sizin Karmik değerinizin artması ve yaptığınız yanlışların silinmesi neticesinde bir yere gelecek ve o yerde bir boyut yükselerek

Bilinç ve benlik değişikliğine uğrayacaksınız. Ama bu oluncaya kadar bu hayatlar silsilesi iki tarafta da devam edecektir.

Bu mertebeye geldiğinizde eski hayatlarınızın gözden geçirilmesi sizin için bir korku ve çekingenlik sebebi değil bir iftihar vesilesi olacak ve siz ısrar edeceksiniz. Zira o zaman seyredeceğiniz olaylar size uymanız istenen kanun ve kaidelere uygun şekilde gerçekleşmiş olacaktır.

Sizin hayatınızın kayıtları sadece size özeldirler ve bu AKAŞİK kayıtlar sizle beraber seyretmek ancak size bu ölüm yolunda refakat eden hocalarınıza ve rehberlerinize verilen bir izindir. Bu akaşik kayıtlar seyredilirken sizin isteğiniz üzerine orada bulunan hocalarınızdan mütalaa ve fikir isteyebilirsiniz. Sizde bu kayıtların akışına karışıp orada bulunan bir problemin halli için düşüncelerinizi bildirebilirsiniz. Burada ileri sürdüğünüz fikir o problemin hallini sağlayabiliyorsa o problem hal olmuş kabul edilerek sizin kayıtlarınızda silinir ve çıkarılır. Böylelikle devam eden hayatlarınız sırasında bu kayıtların hepsini hal olmuş bir halde silinip hal edebilirseniz artık bir üst mertebeye yükselme hakkı kazanmış olduğunuz kabul edilir.

DİNİ İNANÇLAR :

 

Dini inançlarınız bu iki hayat arasındaki geçişleriniz de ki tesiri azdır, Ancak sizin isteğiniz karşılığında inanıp takip ettiğiniz Dini liderinizi görme ve tanışma imkanı size tanınır. Hangi Dine veya inanca veya kültüre ait olursanız olun ölüm yolculuğu anındaki geçireceğiniz evrelerde bir değişiklik olmayacaktır. Zira bütün evrensel mistik inançlar aynı enerji membaından beslenmektedirler. Mühim olan sizin kalbinizin ve fikrinizin yaptığı ve düşündüğüdür, yoksa size her kim olursa olsun tarafından öğretilerin değeri değildir. İstenen her hangi yoldan almış olursanız olun o öğrettikleri neticesinde sizin benliğinizin öğrenip benimsediği ve buna karşın tatbiki hayatında kullandığı değerlerdir.

Siz hiçbir zaman kendinizi uzun beyaz sakallı ( TANRI ) diye adlandırılan bir adamın dizlerinin dibinde oturuyor olmayacaksınız. Tanrı har zaman fiziksel veya ruhsal hayata sizin yanınızda olan bir Tanımdır. Bu dünyadaki Tanrıya inancınız öbür Dünyaya geçtiniz diye artmayacaktır ve siz ısrarla Tanrıyı bulunma fikrine kapılırsanız bir zaman sonra bunun bir hayal olduğunu anlayacaksınız. Bizlerin Tanrının kuvvet ve kudretinin bir nebzesini bile anlayabilmemiz için en az astral dünyada 4 boyut daha yükselmemiz gerekmektedir. Tanrı bütün Dinlerde Sevgi demektir. Onun için bizlerin Tanrıya yaklaşabilmek için her şeyin üstünde Sevgiyi anlamamız ve değerlendirmemiz gerekmektedir. Sevgiyi ve sevmesini öğrendiğimiz zaman Tanrıya bir adım yaklaşmış oluruz.

 

ÖTEKİ MEKANDAKİ SORGULAMA VE MAHKEME :

Katolik Hıristiyan dininde benliğin geçirdiği sorgulama yeri olarak algılarlar, bu bekleme mekanı hesapların verildiği mahaldir. Bir nevi öte mekanın giriş holü gibi. Bazıları burada eski hayatlarının hesaplarını vermeği beklerler bazıları ise burada daha yüksek bilgilere erişmek için öğrenme mekanı olarak kabul ederler.

İlk gelindiği zaman sanki her taraf sis içinde imiş gibidir. Gelen hem şekilleri ve etrafı net olarak seçemez hem de ne olduğunu tam manasıyla anlayamaz. Eğer fiziksel hayata menfi hadisler dolu bir hayat yaşamışsa veya intihar etmişse burada ne yaptığını ve nerede olduğunu anlayabilmesi için epey bir zaman geçmesi gerekir. Burası aynı zamanda bir benlik karmaşası geçiren Ruhların bir nevi tedavi olduğu bir dinlenme evi gibidir. Fiziksel Dünya hayatından ayrılmak istemeyen, veya bir ilerleme kat etmeyi arzulamayıp karanlıkta yaşamak isteyen ruhlar burada bir nevi rehabilitasyon geçirirler ve tekrar ışığa kavuşabilecek hale gelirler. Buda insanın benliğine göre değişik zamanlar sürelerini kapsar

Bu sorgulama merkezi denen yer insanın kendi kendine yaratığı bir tanım ve yerdir. Bazı ruhlar Dünya boyutunda yaptıkları yanlışlıklardan dolayı kendilerini burada da cezalandırdıklarını görürüz Onlar burada Dünyadaki Hayatlarına eş bir yaşam sürdürürler. Bir çok insan kendilerini mutlu ve günahlarından ( yanlışlarından) arınmış hissedebilmek için ıstırap ve acı çekmeleri gerekir ,ne zamanki yaptıklarının yanlış olduğunu anladıkları zaman gene eski hayatlarına dönebilirler. Burası belli sebepler için geçici bir müddet kalınan bir yerdir.

 

CEHENNEMİN MANASI :

Acaba Cehennem diye adlandırılan mekanın varlığının doğruluk derecesi nedir. ? Cehennem gerek fiziksel hayata gerekse Ruhsal yaşamda yaşanabilecek bir boyuttur. Bu mekanda bulunanların bir birleri iletişimi yasak olan ve bu negatif enerjinin o insandan yok oluncaya kadar yalnızlığının devam edeceği bir sürgün yeridir. Ruhlar bu boyuta sadece yükselmeleri için buradaki hayatın onlara bir tecrübe ve bilgi olarak lüzumlu olarak kabul edilirse girebilecekleri yerdir. Bilhassa İntihar eden insanların bu yaptıkları hareketin kendileri için zararlı olduğunu anlayabilmeleri için gidip bir müddet kalmaları icap etmektedir.

Burada ruhun kimseyi öldürme , işkence yapma hatta kendisine bile hakkı olamadığını öğrenir, aynı şekilde başkalarını muhakeme etme ve sorgulama hakkımızın da olmadığını zira her insanın bu Dünyaya bir vazifeyle geldiği ve onu sadece kendisi bildiği onun içinde bir başka insan tarafından cezalandırılmak ve hatta sorgulanıp mahkum etme hakkı olmadığını öğrenmesi gerekmektedir.

bir çok insan mükerrer Dünya botundan ruhsal boyutta geçişleri zamanlarda bu yeri ziyaret etmişlerdir. Bunu muhtelif sebepleri vardır. Dünyada ki hayatında

Alkolikler, uyuşturucu kullananlar da burada bir müddet kalıp tedavi olurlar.

BU Cehennem diye adlandırılan mekan hiçbir ışığın bulunmadığı ve tam bir karanlığın hakim olduğu bir yerdir.Oraya gidenlerin karanlık ve yalnızlık içinde yaptıkları yanlış tutumlarının vicdan muhasebesini yapmak ve içimizde yaratığımız yanlış düşünce his ve duygulardan kurtulmak için bir nevi pişmanlık tedavisi kürü yapması gerekir , ancak bu duygulardan kurtulduktan sonra oradan çıka bilinir. Bu düşük seviyeli iyileşme ve rehabilitasyon merkezi insanı cezalandırmak değil sadece yanlış duygu ve düşüncelerden kurtulması ve düzenli bir hayata dönmesi için ayrılmış bir yerdir.

Muhtelif Dinler de veya inanışlarda bahsedilen Cehennem Ateşi sembolik bir deyimdir. Bu “ kundalini” enerjisi ( kutsal ruh,Tanrını enerjisi veya yaratıcının enerjisi ) ile berberce yayılan 7 enerji merkezi veya “ chakras – Şakra ) yı tanımlar. Ateş ruhu kötülüklerden ve günahlardan temizleyen sembolik bir olgudur

İnsanın bilincindeki aşağı ve yukarı değerdeki benlik ki buna bazıları Tanrı ve Şeytan adını vermektedirler,devamlı bir mücadele içindedirler. Bu mücadele neticesinde Üst seviye benliğimiz alt seviye benliğimize galip geldikçe bizim de içimizdeki kötü düşünce , his ve arzular yok olur ve bir gün insan sadece üst seviye benliğin idare ve kurallarına uygun bir hayat yaşamağa başlar buda onun seviye ve boyut değiştirmesine sebep olur . Yani insan tekamül etmiş olur.

GEÇERLİ KANUNLARIN KORUMACILIĞI:

Öteki Alemle iletişim kurmamı sağlayan Rehber Kanallım vasıtasıyla sorduğum bazı enteresan suallere aldığım cevapları size nakletmek istiyorum. Bir kere eski zamanlara nazaran Ruhlar dünyasını düzenini sağlayan kanunlarda bir yumuşama ve insanı koruyan değişiklikler yapılmıştı son birkaç asırdır. Bunu sebebi de insanların asılardır Reenkarne ederek gördükleri bu bilgi öğreniminde yaptıkları ilerlemelere karşılık orada kanunlarda lehte bir değişmişler olmuştur. Bir kere en büyük değişiklikler kötü ve iyi insanların aynı yerde bulunmasının kaldırıldığı ve aralarına bir seviye farkı konulmuş olmasıdır. Ancak bu iki seviye arasındaki ayırımın kati bir ayırım olmadığı ve bir üst seviyedeki insanın bir alt seviyedeki bir tanıdığını veya sevdiğini istediği zaman ve istediği kadar ziyaret edebileceği bilhassa bu ziyaretler esnasında onu hata ve yanlışlarından bilgilendirmesinin teşvik edildiği bunu yukarı seviyedeki varlık için bir çalışma alt seviyedeki varlık içinse tekrar reenkarne olacağı zaman için bir hazırlık olarak kabul edildiği

EVLİLİK VE BİRLİKTELİKLER :

Öbür Taraf Mekanın da Ruhlar arasında birliktelik beraberlikleri olmakta evlilik ise optionel olarak isteğe bağlıdır. Çiftler beraber yaşamak istiyorlarsa bunun olmasına müspet bakıldığı ancak tek şart olarak çiftin ikisinin de aynı yolda ilerleme ve tekamül çalışmalarını yapmaları şartı ile. Eğer değişik yolarda ilerlemek arzusundaysalar bu sebeple kırgınlık olmama için ayrı olmaları daha tercih edilmektedir. Herkes kendi yolun kendi istediği zamanda ve şekilde gitmekte serbesttir . kimseye şartlar ve zorlamalar olmaz. Hayatta evli olanlar öldüklerinde tekrar birleştirilirler ve beraber kalmayı arzu ediyorlarsa berber kalabilirler. Sadece bunun için tek şart aynı seviyede olmalarıdır. Eğer dünya hayatında dört beş kekre evlendiyseniz öldükten sonra bunların herhangi biriyle evlenebilir veya beraber yaşayabilirsiniz. Burada mühim olan sevgidir. Sevdiğinizle her zaman berber olma imkanınız vardır.

Burada yaşam bambaşka bir histir. Mühim olan sevgi ve paylaşmadır. Enerjiler hep bu yönde gelişmiştir. Dünya üzerinde seksüel birliktelik hakkında ne biliyorsanız burada daha yüksek bir çizgide vardır. Seks yapmak için Seks organlarına ihtiyaç yoktur, ancak siz isterseniz o takdirde isteğiniz üzere olur. Seks için kullanılan enerjiye bağlı istek neticesinde Dünya yüzündekinden çok daha mukayese edilemez bir haz alma imkanınız vardır. Böyle bir birleşme için evli olma şartı aranmaz isteyen her hangi birbirini seven ve arzu eden ruh bunu yapabilir.

 

http://www.near-death.com/

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi çok güzel bir konu , gene çelişki içinde kalmış durumdayım...

Anlatan kişi orası ile bağlantı kurduğunu ve oraya yakın olduğundan bahsediyor...

Bazı anlattıklarına katılıyorum fakat bazı anlattıkları inandırıcı gelmedi...

 

Ama genede okurken zevkle okudum teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şizofreni diyorlar bu duruma... Çok saçma sapan şeyler... Hep aynı hikaye...

Bu sizin görüşünüzdür sayın çıldırışanı,Bu ve benzeri konulara ilgi duyanların,inanan ve araştıranların çoğunlukta olduğu bir site burası.

Belki sağlık sitesi olsaydı şizofreni örneği olarak görülürdü:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kişisel duygu ve düşüncemdir, henüz bir tecrübem olmadı (ama kesinlikle herkes gibi olacak):

ölüm, şu dünyadan bedenimiz dahil sahil olduğumuz her şeyimizi bırakmamız noktasında, sevdiklerimiz, kardeşlerimiz, ailemiz, bizi ben yapan diğer donatılarımızı bırakmamız noktasında ve gideceğimiz yeri bilmememiz noktasında, en acı, en korkulu, en umutsuz bir davranıştır.

ancak, diğer bir noktası ile; bedenimizin yaşlandığı ve hastalıklarla uğraştığımız noktası ile, annemizin, babamızın sevdiğimiz bir çok kişinin diğer tarafa gitmesi/gideceği noktasına, bedenin altında ezilen ruhumuzun özgür olması noktasında, dünyadan (erken kalmak, çalışmak, ibadet etmek, hastalık, gelecek kaygısı, geçmiş üzüntüsü vb..) bir terhis noktasında, çok güzeldir, çok hoştur.

gerçi, ölümden sonrası için bize bildirilen ilahi kaynaklarda ölümün de bir geçiş aralığı, asıl son durağın bu dünya olmadığı fikri sürekli verilmekte.

ben buna inanırım, birazcık da görürüm:

şu belli bir ekosistemi olan dünyada, evrende kendine bir yer edinememiş ve hala edinmek için gece-gündüz çalışan tek insan var. sanki diğer tüm canlılar, taşlar, gezegenler kendi yerinden memnunmuşçasına / yada gayet memnun olarak yaşıyorlarken, sanki insan,

kendi ihtiyaçlarını, arzularını tatmin etmekte eksik ve yetersiz olan hem şu beden noktasında, hem de dünya noktasında, hem de ömür noktasında yeri bu evren değil, olmamalıdır.

saygılar...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sayın cildirişani , tabiki fikirlerinizi söylemekde özgürsünüz.Hatta en özgür sitelerden birindesiniz.Yeterki uslub sorunu yaşamayalım.Ölüm anını yaşadığını iddia eden her insanın psikolojik sorunları olduğunu düşünmek,şizofren demek altı boş bir iddiadan öteye gidemez çünkü..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

benim istediğim öbür dünya biraz daha tozpembeydi ama...

bu biraz çingiş pembesi bana göre...

ama olmazsa olmaz, yani ruh kendini terbiye edemezse, öbür dünya karışır da karışırrr...

umarım kimse azap görmüyordur...:S

umarım azap kelimesinin öbür dünyadaki tam karşılığı, insanın yaptığı kötülükler için duyduğu pişmanlık falandırr :D

yani nefis terbiyesi

buna örnek verecek olursak

Mesela; oynadığımız klüp bizi kampa götürüyor. Her sabah bilmem kaç metre tempolu koşu, falan filan... Çok yorucu ve sıkıcı, fakat sonuçları fevkalade...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...