Jump to content

Lilith Kimdir ?


Urumhamatahayil

Önerilen Mesajlar

Bilinen en eski Lilth efsanesi Ben Sira Alfabesi denilen yazı türüyle yazılmıştır ve burada Adem'in ilk eşinin yani Lilith'in öyküsü yazılıdır. 8. ve 10. yüzyıllar arasına ait yazılı kaynaklara rastlansa da, asıl öykünün ya da daha uygunu efsanenin ne zamandan beri anlatıla geldiğini anlamak veya öğrenmek mümkün değil.

Bazı ultra-ortodoks Yahudiler Havva’dan önce göze gözükmeyen şeytan kadın Lilith’in düşlerine girerek Adem’i baştan çıkartığına inanırlar. Yahudi kadınlar eşlerinin bu şeytan kadına kapılmaması için yatak odalarının duvarlarına ADM ChVH ChVO LILIT yazarlardı. Bu sözlerin anlamı şöyleydi: “Adem ile Havva buyursunlar içeri girmesin kapıdan 11(Lilith)” Numeroloji’yle uğraşanların gösterdikleri gibi 11 korkunç bir sayıdır ve kötülükle yüklüdür. Kabalistler’e göre bu sayı iyi ve güzel olan ne varsa onun tam tersini temsil eder. Günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır. Yahudiler bu sayıyı Adem Peygamber’in ilk eşi olduğuna inandıkları “Lilith/Dişi Şeytan” ile özleştirmişlerdir

“Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak, ve yaban keçisi arkadaşını çağıracak; evet, gece canavarı orada yerleşecek, ve kendisi için istiharat yeri bulacak.”[İşaya Bap 34:14]

Lilith Eski Ahit’te yukardaki ayette karşımıza çıkar. Yahudi halk inanışındaki dişi ‘gece’ demonu olarak baykuşda vücut bulduğuna inanılır. Talmud’da (Tevratta yer alan hususların yorum ve kıyaslarını kapsayan bir yapıt) şeytansı bir yaratık ve Ademin ilk kadını olarak yer alan Lilit, Filistin’den Yunanistan’a geçmiş ve Hekate inancında yaşamaya devam etmiştir. Yeni doğmuş çocukların katili, erotik rüyaların tasarımcısı olan Lilit’e ortaçağda daha çok demonogların fantezilere uygun bir kimlik verilmiştir. Bu nedenle ortaçağın (ahşap) baskı resimlerinde Lilit, Havva’ya cennette ilk günahı işletecek olan yarasa kanatlı yılan kimliğinde elma sunarken tasvir edilmiştirhttp://deftony.itgo.com/lilith.jpg

Tanrı insanı başlangıçta çift yaratır. Çiftin erkeği bildiğimiz Adem, kadını ise Lilith'dir. Bu ilk insan çifti cennet bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar, ama bu mutlu bir beraberlik değildir. Anlaşmazlık sebepleri ise çağımızın boşanma davalarında ileri sürülenlerden pek farklı değildir: Adem Lilith'in olaylara neden kendisinden farklı yaklaştığını anlayamaz (ruhen ve fikren anlaşmazlık); onu kendisine hizmet etme, bahçeyi bakımlı ve düzenli tutma konusunda tembel ve isteksiz olmakla suçlar (ev işlerini ve ailesini ihmal etme). En önemli ve üzerinde en çok durulan sorun ise Adem'in, cinsel ilişki sırasında kadının sürekli altta olmasını istemesidir ve bunu da kadına üstünlüğünün gereği olarak görür, Lilith ise bu pozisyonu aşağılayıcı bularak karşı çıkar (cinsel uyuşmazlık). Kısacası anlaşmazlık sebebi Adem'in sürekli olarak kadına üstünlük taslaması, ona hükmetmeye çalışmasıdır. Lilith ise ikisi de aynı topraktan yaratıldığına göre eşit olmaları gerektiğini savunur ve erkeğin kendisinden üstün olmak istemesine bir anlam veremez. Sonunda birlikte yaşamalarının imkansız hale geldiğine karar verir ve Tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak (ki bu isim cennetten çıkış için tek paroladır) uçup gider ve yeryüzünde Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Kendisine sunulan sıcak yuvayı kapıyı çarparak terkettiği için artık yeri de cennetten dışlanmışlar arasında olacaktır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı (ya da şeytanın ta kendisi) Samael ile ilişkiye girer ve onlardan cin çocuklar doğurur, hem de günde yüz çocuk gibi yüksek bir oranda, inanışa göre dünyada kötülüklerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi budur. Cennette yalnız kalan Adem ise Lilith'i geri getirmesi için Tanrı'ya yalvarır. Tanrı da Senoy, Sansenoy ve Semangelof isimli üç meleği elçi olarak gönderip 'evine dön' çağrısı yaptırır Lilith'e. O da kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Melekler kendisini, geri dönmemesi halinde her gün yüz çocuğunu öldüreceklerini söyleyerek tehdit ederler. Tehdit yerine getirilir... Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra Adem soyundan gelen bütün insan yavrularının, hamile ve doğum yapmakta olan kadınlarla bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gün içinde, kız çocuklarının ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınında üç meleğin ismi veya sureti bulunan çocuklara dokunmayacaktır. Lilith'in dönmesinden ümidi kesen Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yöntemiyle Havva'yı yaratır. Bu yeni kadının, vücudunun bir parçası olduğu erkeğe karşı çıkamayacağını düşünmektedir. Havva Lilith'e o kadar benzemektedir ki Adem uyanınca yanında bulduğu kadının başka biri olduğunu anlamaz. Onun kendisine Lilith gibi karşı çıkmayıp boyun eğmesini ise 'nihayet hidayete erip yola geldi' diye yorumlar. Hikayenin sonu ise herkesin malumu. Lilith artık kesinlikle kötülerin safındadır. Bütün insanoğullarının ve kızlarının başına gelen nice felaketin sebebidir. İnsanlara yaptığı kötülükler saymakla bitmez: Beşikteki bebeklerin bugünün tıbbınca bile sebebi açıklanamayan ani ölümlerinin baş sorumlusu olduğuna inanılır...

Hamile ve doğum yapmakta olan kadınlara musallat olarak düşüklere, ölü doğumlara ve annelerin ölümüne sebep olur; yalnız yatan erkekleri uykularında baştan çıkararak gördürdüğü erotik düşlerin verimiyle hamile kalır ve cin nüfusunun artmasına katkıda bulunur. Aynaları yurt edinip özellikle aynaya fazla bakan kadınları kendi safına çeker.

Ola ki ilk katil Kabil'in de anasıdır; insanın cennetten kovuluşunda da parmağı vardır, Havva'nın baştan çıkarılışı ile ilgili tasvirlerde kadına yasak elmayı sunarken görülen yarı kadın yarı yılan yaratığın Lilith olması kuvvetle muhtemeldir. Belden yukarısı uzun siyah saçlı güzel bir kadındır, belden aşağısı ise insana benzemez. Bu konuda da rivayet muhtelif; kimi kaynaklara göre ateştendir, kimilerine göre yılan kuyrukludur, kimi yerde de keçi gibi kıllı ve çirkin olduğu belirtilir. Saba Melikesi kılığına girerek Süleyman Peygamberi baştan çıkarmaya bile çalışır, ama eteklerini kaldırdığında kıllı bacakları (yoksa keçi ayakları mı?) görününce foyası meydana çıkar.

Efsanenin bir diğer versiyonu ise şöyle;

 

Tanrı Adem adını vediği ilk insana yaşayan her canlının adını öğretir, ve dişi, erkek olarak iki cins olduklarını gösterir. Adem birer çift olan canlıların birbirlerine duyduğu aşkı kıskanmaya başlar ve Tanrı'ya bu haksızlığı gidermesi için yalvarır. Tanrı ilk kadın Lilith'i yaratır. Onu da Adem gibi oluşturur ama bu kez saf toprak yerine Adem'de arta kalan tortuları kullanmıştır. Adem ile Lilith hiç bir zaman barış içinde olmamıştır. Adem ne zaman Lilith'le yatmak istese reddedilmiştir. Çünkü Lilith yere uzanmak istemez ve ''Niçin seninle yatmalıyım? Ben de topraktan yaratıldım ve seninle eşitim'' der. Adem ona zor kullanınca da öfkeyle karşı koyar veTanrının adını kullanarak göğe yükselip onu terkeder. Melekler Lilith'e gecikmeden Adem'e geri dönmesini söylerler. Lilith ise;''Tanrı beni yeni doğmuş çocuklara yaşam vermekle görevlendirdi. Yemin ederim onları esirgeceğim''der. Lilith'in sözü kabul edilir.

Öyle ya da böyle efsanelerde bile kadın ile erkek arasında yaratılıştan beri süregelen bir çatışmanın varlığı yadsınamaz. Belli ki itaatkar ve uyumlu kadın Havva yaratılınca asi ve sözünü esirgemeyen Lilith'i unutturmanın faydası farkedilip, zaman içinde efsaneler buna göre düzenlenmiş (!)

 

Lilith çağımızda da süregelen birçok batıl inanışın başlıca kaynaklarından biri. Hamile, loğusa kadınların ve bebeklerin üzerlerine ve çevrelerine nazarlıklar takma, muskalar yazma; aynaların kullanılmadığı zamanlarda yüzü duvara çevrili tutulması; erkeğin normal ve yasal sayılan cinsel ilişkiler dışındaki sperm üretiminin hala bu kadar utanç, korku ve suçluluk kaynağı olması; evlilik ve cinsellikle ilgili sayısız adet, gelenek ve tabu bu eski inanışların günümüzde de süren kalıntılarıdır. Musevi dininde erkek çocukların doğduktan sekiz gün sonra sünnet edilmesi de Lilith'den korunmak için bir önlemdir, sünnetin Lilith'e karşı bağışıklık kazandırdığına inanılmaktadır. Lilith çağlar boyu kadınlara atfedilebilecek bütün olumsuz sıfatların taşıyıcısı olmuştur: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı 'unvan'larından bazılarıdır. Saf, edilgen, cinselliği ancak yasak meyvayı tadınca öğrenen (böylece Adem'i kandırabilecek kadar kurnaz ve baştan çıkarıcı da olabilen) Havva'nın tersine başından beri gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince de kullanmaktan çekinmez.

Din ve ahlak kurallarını yaratanlarca oluşturulmaya çalışılan uysal, söz dinleyen, erkeğe bağımlı, çilekeş, kanaatkar 'iyi' kadının tam tersidir. Kendi başına buyruk, zaptedilemez, denetlenemez olduğundan özellikle tektanrılı din bilgelerinin sürekli baskı altına almaya çalıştığı kötülük kaynağı kadının bir örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun bir simgesidir aslında. Doğallıkla da, ölümlü insanların arasında yeri yoktur, yeri bütün bilinmeyen, açıklanamayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır

Lilith tipolojik olarak Yunan mitolojisinde yer alan Lamia ve Emposa ile ilişkilidir ve dorudan doğruya Babil mitolojisindeki Lilitu’dan alınmıştır.

Van der Goes Hugo’nun İlk günah(Temptation) adlı eseri 1470 Kunsthistorisches Museum, Viyana. 1481’de Köln’e yaptığı bir yolculukta delilik krizi geçirdiği söylenen sanatçı ertesi yıl ölmüştür.Lilith’i resmeden sanatçı resmi tamamladıktan tam 11(!) yıl sonra ölmüştür.

Bu bölüme ismini verdiğim “Lilith’s Embrance” Ancient’ın “The Cainian Chronicle” adlı üçüncü albümünün ikinci parçasının ismidir. Bu konsept albümdeki lirikler Vampire The Masquerade ile büyük benzerlik göstermektedir. Ancient’ın bu albümü Finlandiya’da yayımlanması ile birlikte, Finlandiya’da işlenen bazı cinayetlerden sorumlu tutulmuştur.

MERAKLISI İÇİN NOTLAR:

1)Lilith'in geçmişi tektanrılı dinlerden çok daha öncesine, eski Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor. Sümer ve Babil mitolojisinde Lilitu isimli bir tanrıça var. Ama Lilith isminin bu tanrıçadan mı yoksa Sami dillerinde 'gece' anlamına gelen 'leyl'den mi türetildiği tartışmalı.

 

2)Gılgamış Destanı, Kabala, Talmud, Ölü Deniz Tomarları, Tevrat gibi mitolojik ve dini metinlerde de Lilith'in ismi geçiyor. Bu metinlerde de kendisinden kötü bir cin, gece canavarı olarak bahsediliyor. Musevilik öncesi ve sonrası Yahudi mitolojisinde de Lilith'in önemli bir yeri var. Bu inanışın etkileri Hristiyanlıkta ve çok az da olsa ilkçağ mitolojilerinden en arınmış din olan İslam'da da sürmektedir.

 

3)Tevrat'ın ilk bölümü olan ve dünyanın ve insanın yaradılışını anlatan Tekvin'in ilk iki kısımı arasında bir çelişki vardır: İlk kısmında 1.27: "Ve Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı" denildikten sonra ikinci kısımda 2.18: "Ve Tanrı dedi: Adamın yalnız olması iyi değildir; kendisine uygun bir yardımcı yapacağım." 2.22: "Ve Tanrı adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı" diye yazılmış.

 

Yani iki kısımda da kadının yaradılışı farklı anlatılmakta. Bunun sebebi de bu iki kısmın farklı dönemlerde farklı kişiler tarafından yazılmış olmasıdır (birinci kısmın M.Ö.700 civarında İbraniler tarafından, ikinci kısmın ise çok daha öncesinden Sümerler tarafından yazılmış olduğu ileri sürülmektedir). İlk kısımda sözü edilen kadın da inanışa göre Lilith'dir ve bu konu yüzyıllardır din adamları ve araştırmacılar tarafından tartışılmaktadır.

Lilith erkek egemenliğini reddedip eşitlik mücadelesi veren bir kadın olduğundan günümüzde bazı kesimlerde bir feminist idol haline geldi. Lilith'e 'dünyanın ilk feministi' olarak itibarı iade edilmeye çalışılıyor. Böylesine olumsuz imaja sahip pagan dönem kökenli bir figürün yeniden öne çıkarılması kilise ve dindar çevrelerin tepkisini çekse de ABD'li Yahudi feministler 'Lilith' isimli bir dergi çıkarıyor; sadece kadın müzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' isimli gezici bir müzik festivali düzenleniyor; alternatif dinler kurmaya çalışan kimi 'New Age' grupları kendilerine bir 'Lilith' kültü yaratıyor.

(Alıntıdır)

evet arkadaşlar bilmediniz yada merak ettiğiniz bişi kalmamıştır inşallah kulaklarını çın çın çınlattık karakterin o kesin :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Güzel yazı.. "Lilith",İbranilerin kutsal kitabında geçen muhtemel vampirlerden biri..

İsaiah'ın kitabında geçiyor olsa bile Lilith'in kökleri daha çok Babillilerin "demonolojisine" benzer...

Avlanmak için yeni doğmuş çocukları ve hamile kadınları arardı...

Lilith, geleneğe uygun olarak Adem'in,"Adem ve Havva" olmadan önceki karısıydı

Ama daha sonra şeytanın tarafına geçti çünkü Adem'e itaat etmeyi reddetti...

Bir takım olağandışı tutkuları vardı ve doğal olarak kötünün gözüyle bakıyordu...

Sonuç olarak Adem 'in ve Havva'nın çocuklarına (tüm insan soyundan olanlara) saldıran bir vampire dönüştü.

Lilith'in geceleri bir baykuş görüntüsüne bürünerek dolaşan bir canavar olduğu düşüncesine inananlar bile var..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

lilith den korkmuyorum toplumun aykırı gördüğü şehvet ve baştan çıkartılıcık konusunda pes edeceğine inanıyorum. bir gezegenin uydularından birinde bilinçaltının karanlık noktalarını betimleyen uydu biçimde aydır astrolojide anlamda. hayatım inanmakla değil varolmakla başladı. o yüzden toplumun her zaman kara bir aynası haline geldim. beni nasıl ayartabilirki yada buna ne gerek duysun :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bildiğim kadarıyla Lilith,demonlar arasında bir sigile sahip olmayan tek isim.Çünkü diğer demonlar gibi summon edilemiyor ve insanoğlundan sadece kendi seçtikleriyle görüşüyor

 

bunu bilmiyordum... ama iyi oldu öğrendiğim..(:

amacımız bilgi paylasmak degilmi arkadsım :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ve Tanrı erkeği yarattı. İslami inanıştan farklı olarak diğer tek tanrılı dinlerde Âdem’in ilk karısı Lilith olarak bilinmektedir. Tek tanrılı dinlere mahsus olduğu düşünülse de kökeni Sümer ve Babil Mitolojisine kadar gitmektedir. Başlangıçta tanrı insanı çift olarak yaratmıştır. Âdem’i de Âdem’e eş olacak Lilith’i de topraktan yaratmış ve yaratılan ilk kadın_ilk erkeğe cennetin kapılarını açmış orada yuvalarını kurmalarına imkân vermiştir. Lilith ile Âdem bir süre sonra sürekli tartışmaya başlarlar. — Balayı erken bitmiştir-Artık ikisi de mutsuzlardır. Âdem erkekliğini yüceltmek ister ve bunun için de çevresindeki tek insan olan Lilith’ten de sonsuz bir itaat beklemektedir. İtaat ve hizmet beklentisi içinde Lilith’le olan kavgaları her geçen gün artmaktadır.Lakin tanrı bu iki insanı cennete yollarken orada her şey onların hizmetindeydi, acaba Âdem neden böylesi bir ısrarın arkasına kapılmıştır anlamak güç(!) Lilith ise, sadece paylaşımı arttırmak istemektedir. Fakat Âdem bunu kabullenmez ve tek odak noktası Lilith’in kendisine olan itaat ve hizmetinde takılıp kalır. Lilith, Âdemin kendisini anlamasını, cennetin bahçelerinde işlerine yardımcı olmasını ve cinsel yaşamlarına renk katmayı arzular. Oysa Âdem cinselliği bile istediği gibi yaşamasına izin vermez Lilith’in, fantezilerine kulak asmaz, aldırmaz… Ve Lilith isyan eder. Her ikisinin de topraktan yaratılmış olmalarından ötürü eşit olmaları gerektiğini savunur ve Âdemi değiştiremeyeceğini anlayınca çareyi yuvasını terk etmekte bulur.Ve Tanrı’nın söylememesi gereken adını anar, cennetin bahçesinden — Yuvasından, kocasından_ ayrılığı böylece başlar. Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Kocasını terk ettiği için artık dışlanan, lanetlenen kadın olmuştur Lilith ve gittiği yerde Şamael (şeytan) ile ilişkiye girer ve ondan çocukları dünyaya gelir. Günde yüz tane çocuk doğurur Lilith —Artık cinsel yaşamı düzene girmiştir- Âdem ise biricik karısının gidişine bedbaht tanrıya Lilith’ini geri getirmesi için yalvarır ve Tanrı da kuluna kıyamayıp elçi melekler gönderir Lilith’e, ancak Lilith dönmemeye kararlıdır.—Güçlü, kararlı kadın- Ve geri dönmemesi üzerine her gün 100 çocuğu öldürülecektir Lilith’in, tehdit edilir ve daha da önemlisi bu tehdit yerine getirilir. Acılı anne ise, kendini bundan böyle Âdemin soyundan dünyaya gelecek olan tüm bebeklerin, annelerin, hamilelerin kâbusu, laneti olmaya adar.—Acılı bir anneden başka ne beklenirdi ki!- Annelerin ölümleri, düşükler, ölü doğumlar hep Lilith’in işidir. Bununla da yetinmeyip, erkeklerin düşlerine girerek onları etkisi altına alıp, onlardan gebe kalarak yeryüzünde cin nüfusunun artmasına da katkı da bulunur. Kendi bedenine ve güzelliğine önem veren kadınları da kendi safına çeker, etkisi altına alır Lilith artık durmak bilmeyen bir hızla çoğalır çoğalır çoğalır… Tanrı ise terk edilmenin ızdırabını çeken kuluna Havva’yı yaratır. Ama bu sefer topraktan değil, Âdemin kaburga kemiğinden, çünkü böylece erkeğine karşı gelemeyecektir. Ve bu kadın Lilith’e fiziksel olarak çok benzerdir. Âdem ise Lilith’in koca hasretine dayanamayıp döndüğünü düşünerek sevinmelerdedir. Üstelik Lilith Âdemden uzak kaldığı vakit itaat etmeyi bile öğrenmiştir.—Hayatının ikinci hatasıyla baş başadır artık Âdem- Ve bu kez gökten üç değil bir tane elma düşer. Neyi var neyi yok kocasıyla paylaşmaya gönüllü, fedakâr, itaatkâr, iyi huylu kadın Havva bu tek elmayı da Âdemiyle paylaşmak ister… Boğazından geçmez kocasından ayrı yediği lokmalar… Ve bu kez gökten üç değil, bir tane elma düşer.O da Âdem’in başına…

hiç nickli biri yazmıs şurası da yazdıgı yer

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...