Jump to content

DIO(Ronnie James Dio)


gizemystery

Önerilen Mesajlar

Arkadaşlar Dio biyografisi eklemek istedim.Aradım,taradım bulamadım..Umarım gnoxis ailesine faydali olur..:)

http://www.irocknroll.com/images/Ronnie_James_Dio_SP.jpg

DIO

Dio, Ronald James Padovano olarak 10 Temmuz 1941 yılında Portsmouth / New Hampshire’da doğdu. Büyükannesinin nazar değmesin diye yaptığı hareketi mükemmelleştirip bizlere Horned Hand olarak öğreten Dio 70’lere yaklaşan yaşına rağmen sesi ve duruşuyla hala dimdik ve bizlerle.

 

1941 doğumlu olduğu söylense de kesinliği bilinmiyor. Roonie’nin de dediği gibi ''Yaş önemli değil; önemli olan müzik! ''

Portsmouth’ta doğmasına rağmen Cortland’da büyüyen Roonie’nin adına bir de sokak var burada. Central Avenue ve East Court Street arasında bir yerlerde; hani bir gün yolunuz düşerse diye =)

 

Gençliğinde ilgi alanları müzik ve romantik-fantastik edebiyattı. Sir Walter Scott and the Arthurian Legend gibi kitaplar Dio’nun ilgisini çekiyordu. Tüm bu fantastik kitaplar ve bu tür edebi eserlere olan ilgisi onu iyi bir söz yazarı yapan en büyük faktörlerden kuşkusuz. Zaten birçok parçası fantastic konuları ele alıyor. Özellikle “Rainbow” kelimesini, “Gökkuşağı” nı parçalarında çok kullanıyor. Hatta,’’Rainbow In The Dark’’ ile de adını veriyor parçaya.

 

Roonie 5 yaşındayken babası ona bir enstrüman çalmasını söyledi. Roonie’nin hangi enstrümanı çalması gerektiğine dair en ufak bir fikri yoktu; radyoda trompeti duyana kadar.. Babasına trompet çalmak istediğini söyledi.

 

Yaşı biraz büyüdükten sonra trompetin bir hata olduğunu düşünmeye başladı ama trompetine biraz daha şans verdi. Bu çok önemli birşeydi; daha o zamandan gerekli “iş” disiplinini oturtmaya başlamış, kariyerindeki büyük başarıların en önemli faktörü disipline o zamanlardan sokmuştu kendini.

Neredeyse bir “trumpetplayer” olmak üzereydi; Julliard School of Music’ten burs kazanmıştı ama bunu geri çevirdi. Giderek artan Rock ilgisine yoğunlaşmaya ve bu konuda kendini geliştirmeye karar verdi.

 

Trompet Dio’nun ciddi anlamda ilgilendiği tek enstrüman oldu. Hatta babası da ona yardımcı oldu. Ama tanrı vergisi müzik yeteneği sağolsun diğer 5 enstrümanda da kendini geliştirdi; bass, gitar, klavye ve saksofon! Evet saksofon; çok etkileyici bir durum. Şimdi diyeceksiniz ki hani trompet dışında beş enstrümandı? Doğru sadece 4 etti saydıklarım. Ama sonuncusu, 6. enstrümanını tahmin etmek güç olmasa gerek; nefesli çalgılara olan ilgisi sayesinde nefesini çok mükemmel kontrol ediyordu ve çalışmayı ihmal etmiyordu. Bu ona müzikal anlamda 6. enstrümanı kazandırdı; ‘’SESİ’’

Gençken trompet ana enstrümanıydı ama grubu Roonie and the Red Caps’I kurmadan önce bass çalmayı da kavramıştı. Ilk single’ında aslında trompet çalıyordu ve parça enstrümentaldi; 1957 tarihli “Conquest” Roonie 1957-58’de tüm işlerine Rock müzik için son verdi ve bu yolda ilerlemeye başladı.

 

Ronnie’in Rock `n` Roll ile Tanışması

 

1961’in başlarında grup adını Roonie Dio & the Prophets olarak değiştirdi ve Dio trompeti bırakıp bass’I aldı. Grup aslında gerçek anlamda kendi bestesini yapamadı; daha çok R&B coverları yaptılar ve zaten de bir iki yıl sonra tarz değişikliğine gidip R&B’den ziyade pop ve ballad coverları yapmaya başladılar.

Roonie o zamanlar Beatles hayranıydı ve kendi bestelerini yapıp kendi öz müziğini icra etmek istiyordu. Böylece 1967 yılında Roonie Dio & the Prophets’taki gitarist ile yeni bir grup kurdular; ‘’The Electric Elves’’ Daha sonraları kısaca ‘’The Elves’’ dediler. Şimdi Roonie grubun lead vokaliydi. The Elves rock ‘n’ roll yapıyordu ve Roonie de kendi parçalarını yazıyordu.

 

1969 grup çok feci bir trafik kazası geçirdi ve bir grup üyesi hayatını kaybetti. Olaylar durulduktan ve ortalık biraz sakinleştikten sonra Roonie ve The Elves’ten iki eleman ELF’I kurdular. 1970ler’in sonlarına doğru resmi olarak kurulan grup iki yıl aradan sonra ilk albümler “ELF”i yayınladı. Takip eden iki albümde; “Carolina County Ball” ve “Trying To Burn the Sun” da Roger Glover grubun prodüktörlüğünü yaptı. (Bildiğiniz üzere Roger Glover Deep Purple’ın bassçısı ve de prodüktörüydü aynı zamanda.) Glover ile Roonie’nin tanışmış olması ne büyük şans; bu tanışıklık Roonie’yi Deep Purple’ın gitaristi ve sonraki grup arkadaşı Ritchie Blackmore’a kadar götürdü.

 

Ronnie&Rainbow

 

Ritchie Blackmore, yada diğer adıyla “The Man in Black” ve Deep Purple’ın diğer elemanları güllük gülistanlık içinde olamadı. Ritchie, Deep Purple’dan ayrılıp yeni bir grup kurmaya karar verdi. Roonie hakkında çok güzel şeyler duymuştu ve onu az çok tanıyordu. Kuracağı gruba katılmasını önerdi. Roonie de bunu kabul etti. Grubun adına “Rainbow” koydu Ritchie. Ilk albüm “Ritchie Blackmore’s Rainbow” idi ve ilk şarkı da “Man On The Silver Mountain”. Parça gerçekten bir klasik oldu. Albüm 1975’te yayınlandı. Ikinci albümden hemen önce Ritchie davulcusunu kovdu ve yerine Cozy Powell [R.I.P.] geldi. Ritchie bunu yaptı çünkü grubun “kendi” grubu olmasını istiyordu, kendisinin ELF’in içinde olmasını değil.

 

İkinci albüm için daha çok fantastik konulu sözler yazıldı ve Roonie’nin hayal gücüyle her şarkı birer kısa hikayeye dönüştü. Ve bu albüm tam anlamıyla bir başarı getirdi! Sözler harika, Roonie zaten harikaydı. Ve tabi Ritchie’nin mükemmel riff ve sololarını, Cozy’nin inanılmaz yeteneğini de unutmamak lazım. Beraber belki de hard rock-heavy metal tarihinin en iyi albümlerinden birini yaptılar.’’Stargazer’’ Roonie’nin uzun zamandır planladığı bir parçaydı. Bu planından Ritchie’ye de bahsetti ve beraber en mükemmel parçalardan birine hayat verdiler.

 

Rising-tour’un hemen ardında Rainbow bir live albüm yayınladı; “On Stage”.

Şimdi sıra yeni albüm çalışmalarına gelmişti. Albüm 1978’de bitti ve aynı yıl yayınlandı. Albümün adı “Long Live Rock N’ Roll” idi. Hali hazırda 2 stüdyo albümü yayınlamış olmalarına rağmen hiç single çıkarmamışlardı. Ama üçüncü albümle birlikte ilk single’larını da yayınladılar; ‘’Kill The King’’

 

Sabbath Yılları

 

Roonie ve Ritchie birlikte çok mükemmel işler çıkarıyordu ama zamanla Ritchie asıl “amaç”tan uzaklaşmaya, daha ticari kaygıları olan bir tarza kaymaya başladı. Buna karşı olan Roonie, gruptan ayrıldı. Ama Ritchie’ye her zaman, o yada bu şekilde, bir teşekkür borçlu olduğunu düşünen Dio, ona kızmadı da kırılmadı da.

“Onunla çalışmak her zaman çok güzeldir. Hiç zorluk çekmezsiniz, hemen aklınızdan geçen fikirleri anlayıp size, sizden daha iyi anlatır. Ritchie ve ben, müzikal anlamda, aynı yoldaydık. Iyi de anlaşıyorduk ama onun kendi düşüncelerine ve planlarına karışamazdım. Ayrıldığımız bir nokta oluşmaya başlamıştı ve bunu tam zamanında sezdim. Ona kızaman, ne de olsa profesyonel anlamda başarı basamaklarını tırmanmamı sağlayan en önemli kişilerden birisi kendisi. Böyle bir adam hakkında nasıl kötü düşünebilirim? Bana karşı hiç bir zaman *içlik yapmadı.” Diye anlatıyor Rainbow ve Ritchie’li dönemleri. Yıllar sonra bile aynı samimiyette.

Roonie Rainbow’dan ayrıldıktan kendi grubunu kurma planları yaptı. Bir tesadüf eser Tony Iommi ile tanıştı; The Rainbow adlı bir barda ! [ tesadüfün iğne deliği ] Tony Iommi, Ozzy’den yorulmuştu. Son iki albümleri “Technical Ecstasy” ve “Never Say Die” iyi albümler değildi ve Ozzy kredisini giderek tüketiyordu. Tony, diğer Sabbath üyeleri ve Roonie ile bir görüşme ayarladı. Roonie ve diğer elemanları birbirinden etkilenmişti. Tabi bundan Ozzy’nin – henüz – haberi yoktu. Şartlar kesinleşti ve Ozzy, tabir-i caizse, şutlandı. Yerine ise çok önceden kararlaştırıldığı gibi Dio geldi.

Roonie ile birlikte yazdıkları ilk parça “Children Of The Sea” idi ve Dio’lu ilk albüm olan efsanevi Heaven and Hell’de yer aldı. (1980)

Heaven and Hell ile birlikte Roonie, tekrar heavy metalin zirvesine oturdu! Rainbow Rising ile birlikte Heaven and Hell, Dio’nun en mükemmel çalışmalarından sadece iki tanesini teşkil ediyor.

 

Ilk single gerçekten bir klasik; ‘’Neon Knights’’

 

Ikinci single ise “Die Young” oldu. Roonie Heaven and Hell’I hayatının en unutulmaz başarılarından ve tecrübelerinden biri olduğunu söylüyor ve ekliyor;

“Giderek büyüyen ve hak ettiği yere oturan bir grubun parçası olmak gerçekten inanılmaz bir duyguydu benim için. Bunu hep beraber başardık; çünkü onlarda işler böyle yürüyordu. Hepsi gerçekten inanılmaz insanlar!”

Heaven and Hell’den hemen sonra Sabbath ve Roonie ikinci bir albüm yayınladılar; The Mob Rules. Albüm gayet iyiydi ama biraz da Heaven and Hell’in gölgesinde kaldı. Tamam.. Aslına bakarsanız albüm gerçekten çok harikaydı ama hakettiği yere gelemedi.

Albümden sonra Sabbath bir dünya turnesi düzenledi. Bu turne kayda alındı ve “Live Evil” olarak yayınlandı. Bu albümün stüdyo işleri sırasında Roonie ve Vinnie Appice Iommi ve Butler ile anlaşmazlığa düştü. Iommi, Roonie’nin grubu control etmeye başladığını düşünmeye başlamıştı ki Sabbath’ın kendi grubu olması gerektiğini düşünüyordu. Aynı zamanda taraflar (!) birbirini kendi enstrumanının sesini daha fazla açmakla suçluyordu.

 

Ronnie James Dio ve Kendi Grubu

Roonie ve Vinnie, Sabbath’tan ayrıldıktan sonra beraberce DIO’yu kurdular. Grup Roonie James Dio’nun solo çalışması değildi; sadece adı Dio idi ama neden ve nasılını bilemiyorum. Guitarist Vivian Cambell ve bassçı Jimmy Bain de gruba dahil oldu ve ilk kadro oturdu. DIO’nun ilk albümü o inanılmaz albüm Holy Diver oldu. 1983’te çıkan albüm özellikle Amerika’da çok büyük bir başarı kazandı. Albüm, fanlar için adeta bir DIO İncili niteliğindeydi. Albüm klasikleşmiş parçalarla dolup taşıyor, bir tane bile çürük parça çıkmıyordu. Adını aldığı parça, ‘’Holy Diver’’ belki de Roonie’nin bugüne kadar bestelediği en ünlü parça oldu. ‘’Stand up and Shout’’,’’Rainbow In The Dark’’,’’Straight Through The Heart’’ albümden çıkan klasiklerin birkaçı sadece.

Bir sonraki albüm, ‘’Last In Line’’ da en az Holy Diver kadar mükemmeldi ve ‘’We Rock

One Night In The City’’,‘’The Last in Line’’, ‘’Egypt’’ ve "Evil Eyes’’ gibi harika parçaları içeriyordu.

 

Üçüncü albüm, ‘’Sacred Heart,’’ DIO’nun belki de en zayıf albümü oldu. Bu albümün yayınlanmasından kısa bir sure sonra Vivian Cambell gruptan ayrıldı. Yerine ise Craig Goldie geldi. Craig 4. albüm olan ‘’Dream Evil’’da çaldı fakat albüm o kadar başarılı olamadı. Bu da muhtemelen Vivian’ın ayrılmış olmasından kaynaklanıyordu; fanlar onun gitarına çok alışmıştı.

Dream Evil’ın ardından DIO, ‘’Lock Up The Wolves’’i yeni bir gitarist eşliğinde yayınaldılar; Rowan Robertson. En inanılmaz nokta ise Robertson’ın, gruba girdiğinde sadece 18 yaşında olmasıydı !

Ronnie ve Black Sabbath Birleşiyor

 

Lock Up The Wolves’tan sonra Vinnie ve Roonie Sabbath’a, Iommi ve Butler’ın yanına geri döndü. Roonie, DIO’yu beklemeye almıştı. Beraber 1992 tarihli ‘’Dehumanizer’’i kaydettiler. Albüm, Roonie’nin en mükemmellerden biriydi. Gerçekten çok güçlü bir albümdü. Iommi ve Appice gerçekten harikaydı. Ve Roonie de hiçbir “Rainbow” olmadan da harika işler yapabileceğini kanıtlamıştı =] Ama ne yazık ki bu birleşme uzun süremedi; bir stüdyo albümü ve bir turne kadar ancak. Ozzy, Black Sabbath’a geri döndü ve Vinnie ile Roonie de ayrılarak DIO’yu tekrar diriltmeye koyuldu.

DIO Geri Dönüyor

 

Vinnie ve Roonie DIO’yu tekrar bir araya getirdi ve yeni gitaristleri Tracy G. oldu. Ve Dio, gerçeklik ve günümüz ile ilgilir şarkılar yazmaya başladı. Dehumanizer’daki gibi yada diğer albümlerdeki gibi fantastic konuları bir kenara bıraktı ve realist bir yol izledi. Yaptıkları albüm sadece iyi değildi; harikaydı. “Strange Highways”. Tracy G, Craig’den de değişikti ve çoğu fan bunu çok garip buldu ama albüm herşeye rağmen çok iyiydi. 1996’da DIO, yeni bir albümle; ‘’Angry Machines’’ ile geri döndü.Bu Strange Highways’den de değişik bir albümdü ve fanlar arasında adı en az anılan DIO albümü ünvanını kazandı. Ama bana kalırsa bunun sebebini hala anlayabilmiş değilim; albüm de parçalar da gayet güçlüydü ve iyilerdi. Turnede kayıtlar da aldılar ve ilk “gerçek” anlamdaki live kayıtlarını gerçekleştirdiler. Daha önceden de bir live-lp yayınlamıştı DIO ama Roonie bunu beğenmemiş ve adını Intermission koymuştu. Bu live albüm ise 1998’in başlarında yayınlandı. Adı: DIO’s Inferno – The Last In Live.

 

Hemen ardından yeni bir turne geldi 1998’de ve “The Hull and Back Tour 1998” olarak yayınlandı.

DIO’nun fanları, Roonie’nin Holy Diver’ın özüne dönemsini istemeye ve hatta Tracy’nin de gruptan çıkmasını istemeye başlamıştı. Istekleri gerçek oldu ve Tracy ayrıldı. Ritm guitarist olarak grupta kalması önerildi ama kabul etmediler.

Böylece Roonie, Craig Coldy’yi gruba geri getirdi bir sonraki albüm için. ‘’Magica’’ albümü 2000’de yayınlandı. Albüm konsept bir albümdü; Roonie’nin uzun zamandır yapmak istediği birşey. Ve albüm Holy Diver’ın ötesinde, kesinlikle inanılmaz bir albüm oldu! Tüm şarkılar baştan sona harikaydı.

Ronnie James Dio – Diğer Projeler

 

Kariyeri boyunca Dio, grup çalışmaları haricinde başka yan projeler yapma şansı da buldu.

-Elf zamanında Roger Glover’ın bir projesinde “The Butterfly Ball” parçasını, birkaç tane çizgifilm için soundtrack seslendirdi ama bu çizgifilm projeleri hayata geçmedi,

-1999’da “Love is All” diye çizgi-klibi seslendiren yine Dio idi.Butterfly Ball’u Deep Purple ile birlikte bir kez daha canlı olarak seslendirdi.

Ayrıca

-David Coverdale’in “Northwinds” albümünde konuk sanatçı olarak vokalleri paylaştı ve genç mültecilere destek ama “Children Of The Night” projesinde çalıştı.

1985 Roonie kendi projesine imza attı; “Hear N’ Aid”. Bir Heavy Metal yardım kampanyası. Birçok efsane isim bu kapsamda konser verdi ve buradan gelen geliri Dio Afrika’daki kıtlık ve yoksulluk için bağışladı.

http://www.modernguitars.com/imagefiles/rockwalkslash/dio.gif:thumbsup:

 

http://www.modernguitars.com/imagefiles/rockwalkslash/trio.gif

:clapping::D

 

Albüm kapaklarından bazıları...

http://g-ecx.images-amazon.com/images/G/01/ciu/a1/c6/6d7e808a8da08071e1555110.L._AA240_.jpg

http://hardrockheavymetal.files.wordpress.com/2007/03/dio-dream-evil.jpg

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/0/08/DioHolyDiver.jpg

 

***Alıntıdır..***

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

''Eşsiz bir ses rengi, eşsiz bir vokal, ve eşsiz bir sahne duruşu. Konu için teşekkürler. Long live Dio(nysos)!'' Kesinlikle katılıyorum,rica ederim konu için de Borderliner (olması gerektiği düşündüğüm bir biyografiydi.:))

''Temple Of The King bence en güzl eseri =)'' Bende Holy Diver'i severim.Albümdeki en baba şarkısını da ''Rainbow In The Dark'' olarak benimserim :) TaİNTeD_LoVe

''Onun için söylemedim arkadasım hani biraz geç tanıdım daha 1 ay bile olmadı onun için ne yazıkki demistim.Çok teşekkürler paylaşım için :)'' Sadece takıldım Serpentine..:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://www.futuristika.org/wp/wp-content/uploads/2010/05/Ronnie-James-Dio-004.jpg

İtalyan asıllıdır. Katolik eğitimi aldığı halde pek sevmemiş bu durumu. Ronald Padovana asıl adı. Daha küçük yaşta müziğe özel bir ilgi, sıra dışı bir yeteneği olduğu anlaşılmış. Trompet çalarak başlamış. New york aşığı bir adam. Lisede bas gitara geçiyor, gruplar kuruyor çeşitli isimlerle. En sonunda The Elves’e dönüşüyor isimleri; elf denen hayali yaratığı, hayallerinin nesneleştiren bir sembol olarak görüyor. Grubu ve ismi yavaşça duyulmaya başlıyor.

1968 yılında büyük bir trafik kazası geçiriyorlar. Sarhoş bir sürücü grubun vanına çarpıyor. Ronnie’nin en yakın arkadaşı gitarist Nicky Pantas ölüyor. Ronnie Dio kafasından, kafa derisinden ağır yaralanıyor. 100′den fazla dikişle toparlanmaya çalışıyor. David Feinstein da kazada bileğini kırıyor. Hepsi hastanede uyanıyor. Dio’nun yüzünde büyük bir yara izi var. Grubun Cortland’da geçirdiği zamanın ardından, yıllar sonra bir sokağa Dio adı verilecektir. Dio da ilk eşiyle Cortland’da tanışmıştır, şu an ABD’de meteroloji uzmanlığı yapan evlat edindiği oğlu da vardır.

Daha sonra Elf kuruluyor, Rainbow öncesi benzer bir müzikte kafaları. Dio’nun ortaçağ söylenceleri, kahramanlık hikayeleri ve düşlere uzanan şarkı formatının ilk örnekleri çıkıyor bu dönemde: Nevermore. Elf, Deep Purple açılış grubu olunca ve dikkat çekince, Ronnie James Dio ve iki elemanla birlikte Rainbow’a katılması için teklif alıyorlar.

Rainbow’un ilk albümü, bugün hala 70’li yılların en iyi rock albümleri arasında sayılıyor. Dio’nun şarkı sözleri çok ilgi görüyor. Ritchie, Ronnie James Dio hariç diğer Elf elemanlarını gruptan atıyor. İkinci albüm daha kısa, 35 dakika. Yine mükemmel şarkılar var. Dio, kafasındaki müziğe iyice yaklaşıyor. Özellikle son albüm Long Live Rock’n’Roll ile ayrılık başlıyor. Dio, ejderhalardan, rüyalardan, meleklerden ve iblislerden bahsetmek isterken, Ritchie Blackmore, radyolarda ilgi görecek kısa ve pop şarkılar yapmak istiyor. Yolları ayrılıyor. (İlginç olan, Ritchie Blackmore yıllar sonra tamamen fantezi ve hayali ortaçağ konsepti oluşturmaya çalışmıştır.)

Black Sabbath yıllarında, özellikle Heaven and Hell’de Dio şarkı yazım aşamasını neredeyse tamamen kontrol etmiştir. Black Sabbath ile geçen başarılı yılların ardından, Dio olarak kurduğu kendi grubunun ilk albümüyle, kendi kariyerininiz zirvesine ulaşmıştır. Holy Diver konserleri kapalı gişe olmuştur. Heavy metal en güzel yıllarını yaşamaya başlamıştır.

Albümün kapağında Murray isimli maskot ilk kez görülmüştür. Randy Berrett ve gene Hunter çizimi Murray, mutasyona uğramış bir Malacovya deviydi. Efsaneye göre, dünyayı bir zamanlar yöneten iki kabile Malakovya ve Sykloplardan, iyiliği temsil eden Malokovyalıydı. Albümün kapağında bir rahibi boğuyordu; rahip, çocuk tacizcilerini temsil ediyordu. Naif bir söylemi olmasına rağmen Dio din düşmanlığıyla suçlandı. “İyilik ya da kötülüğün, birinin diğeri olmadan varolmayacağına inanıyorum.” diye cevapladı ve düşlerinden bahsetmeyi sürdürdü.

Dio yıllarında, Black Sabbath’a yeniden dönüşünde, çeşitli organizasyonlarda, ortak çalışmalarında ve son dönemde Heaven and Hell ile gösterdi ki, yeryüzünün mesleğine saygısı en yüksek insanlarındandı. Zaten kendisi de, aşk şarkılarına değil, ahlak şarkılarına inandığını söylerdi. Bu anlamıyla, tıpkı hiç tanımadığı Ece Ayhan gibi bir etikçiydi.

Şarkı sözlerine çok önem verirdi ve hayranlarından da bunu beklerdi. Şarkılarını basılı birer şiir gibi düşünürdü. “Ejderhalardan, kılıçlardan ve kahramanlık destanlarından sıkılmadın mı?” diye soranlara, “Hayal etmekten sıkılmayacağım.” diye cevap verirdi. Düşlerin gerçekliğine inanırdı.

Magica isimli kitabını bitirmeye ve söylenceyi sürdürmeye çalışıyordu, umarız yazdıkları gün ışığına çıkar.

Dio’nun bir poetikası da vardı. Sözlerdeki kafiyeleri kelime kullanımı ve sesli okunduğunda farkedilen uyumla, yarattığı şarkılar tesadüfi değil, üzerinde çalışılmış, kendi kariyerinin ilk günlerine de gönderme yapan, birleşik ve eklektik bir yapıdaydı.

Daha sonra, İstanbul’un sıcak bir yaz akşamında, kendisini sahnenin önünden izlemeye doyamayan bir fanıyla kurduğu göz temasında anlattı ve anladı, müzik ve müzisyenlere duyulan derin sevgide, karşılıklı fedakarlıkların önemi büyüktür. Fedakarlıkla o müziği yapanlar, fedakarlıkla o müziğe ulaşanlar, değerini daha çok bilir. 1987 albümü Dream Evil ile, yaşamının yönünü bulmasında, beğenilerinin oluşmasında büyük bir etkisi olan sahneyi ve Dio’yu pür dikkat izleyen o çocuk da, Dio’nun şarkının neresinde “kem göz” işaretini yapacağını bildiğinden, karşılıklı gülümsüyorlar.

O çocuk, sonsuz hüzünlü bir Kadıköy gecesinde panzerler, biber gazı, havada uçan taşlar ve meşaleler arasında “Bundan daha kötüsü olamaz!” diye düşünüp ilerlemeye çalışırken, Dio ona bir ders daha verdi son nefesiyle: Her şeyin daha kötüsü olabilir, kuyruğu her zaman dik tut! Ejderhalara karşı savaşmaktan yorulma!

Dio haklıydı; dünya, siyaha beyaz diyen krallar ve kraliçelerle dolu ve haklıydı ki her şeye rağmen, sayıları az da olsa, kılıcı alıp yürümeye devam edenler var.

Gittiğin yerde ruhun huzur bulsun, adın ve sesin son nefesimize kadar aklımızda ve kalbimizde olacak,

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

\m/ işaretini bulan adam olarak bilirim kendilerini.Tapılası, ölünesi bir adamdır.Bu işaretin nasıl ortaya çıktığına dair Dio'nun küçük bir anısı vardır hatta.Bir gün büyükannesi junior Dio'ya hikaye anlatıyormuş ve sonra büyükannesi kurtları anlatırken bu işareti yapmış ve Dio da büyükannesinde görmüş olduğu bu güzel simgeyi sahiplenivermiş ve günümüz Dio cularına emanet etmiiş :D Her ne kadar biz gerçek Dio severlere emanet ettiyse de, her önüne gelenin, anlamını bile bilmeyenin bu işareti yaptığını görmek çileden çıkmaya fazlasıyla yetiyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...