Jump to content

Mevlana Ve Şems ( Etme)


MALCOLMX

Önerilen Mesajlar

http://3.bp.blogspot.com/_HFOfoAb2k2k/SBeGA5cidRI/AAAAAAAAB_k/8La2E1BUwRk/s320/mevlana+a%C5%9Fk%C4%B1n+dans%C4%B1.jpg

 

1244 yılında Konya’ya gelen Şemseddin Tebrîzî adlı bir zat, onun ilimle dolu dünyasında “aşk” ile yepyeni ufuklar açtı.

 

Bu iki ilâhî âşık, bir müddet yalnızca bir köşeye çekilerek kendilerini tamamen Hakk’a verdiler. Günlerce, gecelerce sohbetlere daldılar. Birbirlerinde kendilerini ve Yüce Allah’ın eşsiz güzelliklerinin tecellîlerini gördüler. Buluştuklarında Hz.Mevlânâ 38, Hz.Şems 60 yaşlarında idiler.

 

Artık Mevlânâ bütün zamanını Şems ile sohbete ayırıyordu. Bu ilâhî aşkı idrâk etmekten âciz olanlar, Hz.Mevlânâ’nın Şems’e olan ilgisini kıskanarak, ileri geri konuşmaya başladılar. Bu sözleri duyan Şems üzüldü ve 1246 yılında Konya’yı terk edip Şam’a gitti.

 

Şems gidince Hz.Mevlânâ derin üzüntülere boğuldu. Şems’i tedirgin ederek uzaklaşmasına neden olanlar da Mevlânâ’nın bu hâli karşısında pişmân oldular.

 

Hz.Mevlânâ bir mektup yazarak oğlu Sultan Veled’in de bulunduğu bir kâfileyi Şam’a gönderdi. Şems mektubu okudu ve Hz.Mevlânâ’nın dâvetini geri çevirmeyerek 1247 yılında Konya’ ya döndü.

 

Şems’in dönmesine herkes sevindi. Hz.Mevlânâ artık gülüyor, ziyâfetler veriyor, sema’ meclisleri düzenliyordu. Şems’le sohbet günlere ve gecelere sığmıyordu.

 

Fakat bu huzurlu günler uzun sürmedi. Dedikodular, çirkin sözler ve iftiralar yeniden başladı.

 

1247-1248 yılında Şems aniden kayboldu. Onu bir daha ne gören, ne de izini bulan olmadı.

 

Hz.Mevlânâ, Şems’i çok aradı. Ayrılığın büyük acısıyla şiirler söyledi, gözyaşları döktü. İki kere Şam’a gittiyse de izine rastlayamadı. Şems’in bedenî varlığını bulamayan Hz.Mevlânâ, onu mânâ yönünden kendinde buldu ve aramaktan vazgeçti. Bir şiirinde şöyle der:

 

Beden bakımından ondan ayrıyım ama, bedensiz ve cansız ikimiz de bir nûruz.

Ey arayan kişi! İster onu gör, ister beni. Ben O’yum, O da ben.

 

-

(Mevlana-Aşkın Dansı Film'inden)

"Bir sabah olan oldu, Şems yoktu... Celalettin dostunun gidişiyle adeta yıkıldı... Büyük ıstıraplar içinde dosta onlarca beyit, şiir ve rubayi yazdı. İlahi aşkının ilk kıvılcımını başlatan biricik dostu Şems artık yoktu. Büyük acı, üzüntü ve keder vardı... "

 

 

İlahi aşkı Şems, Mevlana ve Konya'yı terk edip Şam'a göçe karar verince, Mevlana "Etme" diye yakarır ona...

 

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme

Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

 

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı

Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

 

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru

Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

 

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için

Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

 

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi

Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

 

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan

Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

 

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan

Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

 

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer

Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

 

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi

Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

 

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize

O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

 

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle

Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

 

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı

Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

 

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil

Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

 

http://thumbnails.truveo.com/0004/7C/67/7C67B2CC6E608786819558.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

teşekkürler:)

Mevlana'nın en sevdiğim şiirlerindendir bu. teşekkürler. ancak dinleme kısmında Semih Sergen sesindeki davudi ton ve Metin Köse sesindeki ilahi nefhayı Yılmaz Erdoğan yorumuna tercih ediyorum.buna rağmen Yılmaz da güzel bir anlatım kazandırmış şiire.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

çok etkileyici teşekkürler malcolm emeğine sağlık...

 

serena paylaştığın video harika bir katkı olmuş :)

 

bu aralar üzerinde en çok durulması gereken konulardan biri olan "bir-lik" hakkında Mevla'nın bir şiirini ekliyeyim ben de :)

 

 

BİRLİĞE ULAŞ

Beri gel, daha beri, daha beri.

Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?

Bu hır gür, bu savaş nereye dek?

Sen bensin işte, ben senim işte.

 

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?

Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?

Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,

ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

 

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?

Sağ soluna yan bakar, ne diye?

İkisi de senin elin, ikiside,

peki, kutlu ne, kutsuz ne?

 

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.

başımız da tek, aklımız da tek.

Ne diye iki görür olup kalmışız

iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

 

Sen habire gevele dur bakalım,

habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,

sonu nereye varır bunun, nereye?

 

Şu beş duyudan, altı yönden

varını yoğunu birliğe çek, birliğe.

Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,

insanlara karıl, insanlara,

insanlarla bir ol.

İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.

Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

 

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.

Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.

Tertemiz can canlığını işler, canlığını.

Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

 

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,

yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,

hani bademler gibi, bademler gibi.

Ama hepsindeki yağ bir.

 

Dünyada nice diller var, nice diller,

ama hepsin de anlam bir.

Sen kapları, testileri hele bir kır,

sular nasıl bir yol tutar, gider.

Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,

can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yılmaz erdoğan söyleyince bir başka oluyor...

 

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer

Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, ETME !

 

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil

Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun ETME !!

 

çok güzel...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hz.Mevlânâ, Şems’i çok aradı. Ayrılığın büyük acısıyla şiirler söyledi, gözyaşları döktü. İki kere Şam’a gittiyse de izine rastlayamadı. Şems’in bedenî varlığını bulamayan Hz.Mevlânâ, onu mânâ yönünden kendinde buldu ve aramaktan vazgeçti. Bir şiirinde şöyle der:

 

Beden bakımından ondan ayrıyım ama, bedensiz ve cansız ikimiz de bir nûruz.

Ey arayan kişi! İster onu gör, ister beni. Ben O’yum, O da ben.....

muhteşemmmmm........

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...