Vodoo

bu konu hep açılmış ama bilgileri güzel olduğu için sizle paylaşıyorum..

Vodun, tektanrıcı (monoteistik) ve büyüsel (büyü içeren) bir animizm türüdür. Batı Afrikalı çeşitli etnik gruplar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Kültürel anlamda Fon, Gun, Mina ve Eve toplulukları ikici (dual) kozmolojik bir prensip etrafında gelişen metafiziki bir düşünceyi paylaşır. Bu ikici kozmolojik düşünceye göre; Nana Buluku, Tanrı-Yaratıcı ve Tanrı(lar)-Oyuncu(lar) veya Vodun(lar), yani Yaratıcı’nın ikiz çocukları olan Mawu (ay tanrıçası) ve Lisa’nın (güneş tanrısı) kız ve oğul evlatları, vardır. Tanrı-Yaratıcı, Nana Buluku, kozmogonik ilkedir ve dünyevi işlerle uğraşmaz - dünyevi olaylarla uğraşmak için çok büyük ve önemlidir; böylece Vodun(lar),Tanrı(lar)-Oyuncu(lar), dünyevi işleri yönetenlerdir.

Vodunların panteonu (tanrıların toplamı) çok geniş ve komplekstir. Mawu’nun doğrudan 7 oğlu, interetnik tarihi veya mitik kişiler, birçok etnik Vodun, belli klan ve kabilelerin koruyucuları veya liderleri ve bazı modern Vodunlar bulunur.

Her ne kadar soya ve atalara verilen önem ile Batı Afrika (veya Benin) Vodun’u, Haiti Vodou’suna benzese de, her ruh ailesinin özel bir ruhban sınıfı vardır ve bu sınıf genellikle ırsidir - miras yoluyla devredilir. Afrika’da; su tanrıçaları Mami Wata, Haiti’deki yaşlı betimlemesinden farklı olarak genç ve erkeksi olan Legba, demir ve demirciliği yöneten Gu, hastalıkları yöneten Sakpata ve Batı Afrika’ya özgü birçok farklı ruh bulunur.

Batı Afrika’da, batı Nijerya’dan doğu Gana’ya, yaşayan Fon, Ewe ve Yoruba gibi çeşitli topluluklardan çıkmıştır. Vodún, Fon-Ewe dilinde “ruh” anlamında kullanılan kelimedir. Diğer Vudu gelenekleri özellikle Orta Afrika adetlerinden etkilenmiştir.

Her ne kadar yakın zamana kadar bu tür geleneklerin Katoliklik’le karışmasının keşfiyle beraber Yeni Dünya’da gerçekleştiği düşünülmüş olsa da, böyle bir senkretizmi Kongo İmparatorluğu’nun dini uygulamalarında da var olduğuna dair deliller vardır.

Küba’daki Fon geleneği La Regla Arara olarak bilinir. Ayrıca, Brezilya’deki eski köleler arasında yaygınlaşmış olan Fon geleneği, Jeje Vodun olarak bilinen bir geleneğin doğmasına neden olmuştur.

Afrika’nın Benin Cumhuriyeti’nde konuşulan bir etnik dil olan “Fon” dilinde “voo” içe bakış, “doo” ise “bilinmeyen” anlamına geliyor. Voodooistler Tanrı “Djo”ya inanıyorlar. “Evrensel nefesin efendisi” olan Tanrı Djo, dolaysız olarak insanların kaderiyle ilgilenemeyecek kadar büyük bir varlık… Bu nedenle her insan, Voodoo dininde, potansiyel bir hayvandan farksız olarak dünyaya geliyor. Başlangıçta, her insana rehber olarak bir ruh, yani “loa” veriliyor. Böylece “insan”, “ruhsal bir varlığa” dönüşüyor. Bu ruhsal varlık “birer küçük melek” olan üç ruhsal parçadan oluşuyor. İnsanın yaşamı boyunca bu ruhsal parçalarını kendi iradesiyle geliştirmesi ve mükemmelleştirmesi gerekiyor. Böylece “savunmasız” bir yaratık olan insanın yeniden “tanrı”ya dönmesi sağlanıyor. Başlangıçta “birer küçük melek” olan üç ruhsal parça, tapınaklardaki özel odalarda, kilden yapılmış kavanozlar içine konuluyor. Amaç, onları kötü ruhlardan, büyücülerden korumak. Kişi öldüğünde, bu kavanoz kırılıyor ve serbest kalan ruh parçaları, cansız bedenin etrafında yedi gün boyunca dolaşıyor.

Ruhun bedenden ayrılma işlemi ise, ölümün üstünden 7 gün geçtikten sonra yapılan”asıl ölüm ayini” ile gerçekleştiriliyor. Bu ayinin sonunda bedenden ayrılan ruh, suların altında yaşamaya gidiyor. Derinliklerde bir yıl bir gün kalan ruh, daha sonra “Wete Mo Nan Dlo” töreni sırasında yeniden geri çağrılıyor ve bir kavanoza konup ormana bırakılıyor. 16. yeniden doğuştan sonra ise bu ruh, Tanrı Djo ile birleşiyor ve her yeni doğan insana rehber olarak verilen “loa”ları üretiyor. Böylece voodooistler, ölümle sadece tanrılarına hizmet etmekle kalmıyor, onun yeniden doğmasını da sağlıyorlar.Voodoo dini, tektanrılı dinlerin aksine, ruhun fiziksel olarak tekrar dirileceğine inanmıyor. Ama, ruhun bedenden ayrılıp yeni bir serüvene başladığını kabul ediyor.

Voodoo’da iyi ve kötü hep yan yana bulunuyor. Ancak, bunların birbirinden iyi ayırt edilmesi, birine ulaşmak için diğerini uzaklaştırmak gerekiyor. “Houngan” ya da “mambo”nun (eğer dişiyse) ruhsal bilgisi, ahlaki yönden bozuk doğaları düzeltiyor ve dengeyi sağlıyor. Bu doğrudan karşılaşma ise seremoni şeklinde yapılıyor. Voodoo ayinlerinin bazen doğaya hakaret eder bir tarzda olmasının nedeni de bu. Bir voodooist için horozun başını koparmak, gerçek yüzü ortaya çıkarmak için maskenin çıkarılması ile aynı anlama geliyor. Voodoo seremonisinin sonundaki şarkı söyleme ve dans etme, bilerek doğallıktan çıkarılıyor, hatta çirkin bir hale getiriliyor. Başlangıçta, ritimler dinleyicileri transa geçmeye ve günlük kişiliklerinden kurtulmaya hazırlayacak şekilde ayarlanıyor.Ancak, gerçek sahip olma (possession) başladığında, davul, aynı kızgın bir gücün ani saldırısı gibi, son derece ritimsiz ve kontrapuantal bir şekilde çalmaya başlıyor…

Ritim bozulduğunda, yeni üyelerden biri veya daha fazlası ya da “hounsis”, transı andıran bir şekilde dans edenlerden ayrılıp sallanarak doğal olmayan hareketler yapmaya başlıyor. Voodooistler bu durumu, “üzerine binilme” olarak açıklıyorlar; tıpkı, bir atın binicisi tarafından ele geçirilmesi gibi… Örneğin, eğer o ruh “Ogou Feray”, yani ateşle ilgili bir savaşçı ruhuysa, kişi sıcak kömürleri eline atıp ağzına atabilir. Bu durum sona erdiğinde, üyeler gittikçe daralan daireler halinde dansa devam ederler ve en sonunda yere düşer ve bayılırlar. Bayılanlar, iyileştirilmek üzere tapınağın ana bölümünden dışarı götürülürler… Tüm bunlar, gecenin asıl gösterisinden önceki küçük bir gösteri (seremoniler her zaman karanlıkta yapılıyor) olarak yapılır. Bu, teker teker birkaç “loa” tarafından binilecek olan “houngan” ya da “mambo”nun törenidir. Bu olay sona erdiğinde, ruh toplananlara uyarılarda ve önerilerde bulunur.

Bazen, öbür taraftan gelen mesajlar, orada toplanan kişilerin sorularına cevap niteliği taşır; konular, ev inşasından ürünlerin ekilmesine kadar geniş bir yelpazeye yayılabilir. Ancak voodoo takvimi, yapılması gereken özel ayinlerle de dolu oluyor; örneğin, ruhların ıstırap yerinden kurtarılması gibi…Bu da bittikten sonra, dans ve rom içilmesi gün ışıyana kadar devam ediyor…

ÖNEMLİ TANRILARI

Gueda : Ölüm ve büyü tanrısı.

Ogum : Demir ve savaş tanrısı.

İfa : Kutsal ruh.

Yemanja : Deniz tanrıçası.

Olukun : Denizlerinin,bilinçaltının tanrısı.

Oya : Öte alemin tanrıçası.

Omulu : Mezarların kralı.

Nana Buluku : Dahomey’deki (Benin) Fon halkının ve dolayısıyla Vodun inancının en önemli tanrısı.

Çift cinsiyetli olan Nana Buluku : Juedo-Hristiyan tanrı anlayışındaki gibi evreni ve evrenin içindeki her şeyi yaratan, yaratıcı tanrıdır.

Nana Buluku’nun iki kız çocuğu vardır: ay tanrıçası Mawu ve güneş tanrısı Lisa.

Nana Buluku inancı Yorùbá dinine de, eril yaratıcı Aşe’nin dişi düşüncesi/zihni ve daha sonraki yaratıcılığın etkili nedeni olarak dahil edilmiştir.

Nana Buluku inancı Vodun (veya Vudu) için çok önemlidir. Vodun’da Nana Buluku Yaratıcı-Baş-Tanrı’dır, fakat dünyevi işlerle ilgilenmez, zira Vodun inancına göre Nana Buluku dünyevi işlerle ilgilenmek için çok önemli ve büyüktür. Vodun inancı Afrika’dan Amerika kıta ve adalarına köle olarak götürülen topluluklar tarafından buralarda da yaygınlaştı. Vodun inancının yaygınlaşmasıyla Nana Buluku inancı da varlığını sürdürdü ve gelişti.

Kırmızı Büyünün çeşitleri arasında en önemlisi de Vudu (Voodoo) dur.Vudu’ya benzer bir uygulamaya Brezilya yerlilerinin Macumba (Makumba) törenlerinde rastlarız.

Macumba, temelde cinsel büyücülüğe bağlıdır, erotizmi boldur.Vudu ayinleri daha çok mezarlarda yer alırken, Macumba için mekan olarak açık alanlar ya da ormanlar tercih edilir.

Vudu’nun çok konuşulan fakat kanıtlanmayan ve fantastik olarak görünen bir tarafı ise, Zombiler’dir, ya da yaşayan ölüler (Zombi: mezardan çıkma). Kara büyüsel işlemlerle, hipnoz ve telkin yolu ile diriltildiği söylenen bu hareket halinde cesetlerin ruhsuz olduğu söylenir. Bir Zombi’nin kumanda edilmesi, yönlendirilmesi onu o hale sokan Kara Büyücünün işidir.

Vudu (voodoo) bebeği,her çeşit büyüsel gelenekte mevcut olan mum veya kilden yapılan bir heykelciktir. Hedef olan kişiye yapılmak istenilen şey, büyüsel formüller kullanılarak heykelciğe (kukla, bebek) yapılır.

ALINTIDIR...

guzel bı paylasım olmus ama kesınlıkle yapmadan once kırk defa dusunun lutfen

yani bilmiyom aslında yapmam ben sadece paylaşıyım dedim ama saol:D

bnde voodoo bebei yapmak istiorumm =/

Bende arkadasa katılıyorum yapılmadan once dusunulmesi gereken ve tehlikeli seyler bunlar..

Yapmayı bilen arkadaşlar benimle paylaşabilr mi acaba pmden (: ben düşündüm baya ve yapmaya karar verdim (:

Vodoo'nun ağırlıklı kaynağı kara büyüdür. Ve eninde sonunda döner işinizi bitirir... DSC'de bununla ilgili 1,5 saatlik belgesel izlemiştim.

Adamlar kesinlikle uyarıyorlar ve eninde sonunda lanetin vodoo yapanı bulacağını söylüyorlar

Arkadaşlar size tavsiyem uğraşmayın büyüyle fln, iblisin oyunlarına alet olmayın.

grim calısmaların devam edıyor bakıyorumda =) ama voodooist olmadan bunu yapamassın onuda unutma

vodoo'yu yapmaya nasıl karar verebilirsiniz anlamıyorum. bu tıpkı müslümanlığı yapmayı planlıyorum gibi bir şey. bir inançtır bu sadece. kara büyü olduğunu söyleyene de şaşarım. nedir bu başka inanışlarla alıp veremediğiniz. iş büyü yapma konusuna gelince, büyü bebekleri vodoo dininden çok öncelerde vardı. müslümanların da bebeklerle yapılan bir çok büyüsünü biliyorum. herkes bir soluk alsın. nedir bu karmaşa. yukarıda yazanları hiç mi okumuyorsunuz arkadaşlar. herhangi bir büyüen değil, bir inanışın anatomisinden bahsediyor. vodoo ayinleri kara büyü amaçlı değil, tanrıyla birleşme amaçlıdır. her dinde ama her dinde kara büyücüler mevcuttur. biliyor musunuz ki vodoo ayinlerinde de tavuk ve keçi kurban edilir. bu kurbanlık anlayışı tanıdık geliyor mu? lütfen bir inanışı "sadece büyü" olarak ya da "sadece sapkınlık" olarak algılamayın. büyük hata yapmış oluyorsunuz.

ben gece aynaya bakmaktan korkuyorum ağzım yüzüm yamuk çıkcak diye . büyülerle falan hiç uğraşamam ama paylaşımı okudum gerçektende güzelmiş

hektor tmm haklısın bazı konuda ama yanıldıgın nokta su voodoo bebegı ayrı büyü bebegı ayrı voodoo bebeklerını kullanbılmek ıcın voodooızme ınanman lazım cekırdekten yetısmen lazım duzetlıyım orayı

birincisi; dar anlamda bakarsak "vodoo bebeği yapmak için vodoo inancına sahip olmak gerekir." evet bu doğru. fakat günümüzde (evrensel açıdan bakarsak yani) vodoo bebeği dendiğinde insanların aklına ilk gelen bebeklerle yapılan ve sadece iğne batırıldığında kişide acıya sebep olan bir büyü tarzı geliyor. malesef üzülerek söylüyorum ki; vodoo dendiğinde de sadece akla büyü, özellikle de bebeklerle yapılan büyü gelmektedir.

ikincisi; vodoo bebekleri hangi amaçlarla yapılıyor? bunu açıklayabilir misin?

ben önceden vodoonun bir inanç olduğunu bilmiyordum hektorun dediği gibi bir büyü bebeğine iğne batırılarak ve bir kişinin acı çekmesini sağlayan bebek sanıyordum ama öğrendim

voodoo bebeklerı afrıkada voodooizme ınanan kabılelerın yaptıgı dogadan yapılmıs büyü sımgelerıdr. ve cekrıden yetısmeyen ınsnlar voodoo konusunda basarılı olamazlar. dıger evrensel olan kısmnı bende bılmıyorum ama akla buyu flan da gelmıyor acıkcası... soyle bırsey var 23.000 sterlıne ılızyon numarasını alabılıyosunuz bu voodoo bebegının. ama gercegını afrıka dısında yapan olmadıgını bılıyorum. sadece voodooistler yapıyor gercek voodoo buyusunu . evrensel bakımdan acıklama yapmam zor

akla büyü falan gelmiyor demişsiniz ama yukarda yazanların mesajlarına bakarsanız insanların "genelinin", özellikle de bu konu da bilgi sahibi olmayan insanların aklına "malesef" büyü geliyor.

vodoo inancında bebek yapmanın amaçları;

1) ataların ruhlarını bebeğe hapsedip onların rehberliğinden yararlanmak için. (bu onlar için kutsal bir amaç taşır. ayrıca ölü doğan bebeklerin de yüksek ruhlar olduğuna inanıldığından direkt onların bedenlerini mumyalayıp yanında taşıyan büyücüler bile görülüyor.)

2) ölen kişilere rehber olması için (ki mezarlarında bu tarz şeylere rastlanıyor)

3) yaşayanlarla bağlantı kurarak onları pozitif ya da negatif anlamda etkilemek için.

bu saydığım sebepler dışında başka bir amacı var mı bilmiyorum. olabilir de. önemli olan burada saydıklarımın başka inanca sahip bir büyücü, wiccan ya da cadı tarafından yapılamayacağını mı düşünüyorsunuz? eğer sadece vodoo tanrılarıyla yapılacağını kastediyorsanız, bu tarz büyüler sadece vodooya ait değil. onların tanrılarına da. ama eğer bir müslümanın ya da bir paganın vs... vodoo tanrılarını çağırarak yapamayacağını söylüyorsanız haklısınız. zaten bu tarz bir şey saçmalık olur.

yine de vodoo uygulamaları, diğer bir çok dinde olduğu gibi uygulayıcının kendine uyumlaştırabileceği bir çok pratik içeriyor.

ya nıe voodoo bebegı yapmak ıster kı ınsanlar!

bu eglencelık bırsey deılkı cıddı bırsey.ole hemen karar verılcek bısey oldunu hıc zannetmıyorum.

tahmin ettiğinizden de fazla şeyi pozitif amaçlı kullanabilirsiniz. yeterki isteyin. ayrıca evet eğlencelik bir şey değil. eğlencelik amaçlı yapmaya çalışan boşuna uğraşmış olur. bunu yapmaya "hemen karar veren" ya da "uzun süre düşünüp karar veren" arkadaşlar olabilir. fakat ikisi de yapmayı bilmedikten sonra hiç bir işe yaramaz. ancak yapabildiğimiz şeyleri yapıp yapmamaya karar verebiliriz. harry potter oyunu oynamak isteyen arkadaşlar da bir kaç çaputla bu eğlenceyi deneyimleyebilirler. tabi sonundaki başarısızlık da onlar için ayrı ve önemli bir deneyim olacaktır.

voodoo bebeklerı afrıkada voodooizme ınanan kabılelerın yaptıgı dogadan yapılmıs büyü sımgelerıdr. ve cekrıden yetısmeyen ınsnlar voodoo konusunda basarılı olamazlar. dıger evrensel olan kısmnı bende bılmıyorum ama akla buyu flan da gelmıyor acıkcası... soyle bırsey var 23.000 sterlıne ılızyon numarasını alabılıyosunuz bu voodoo bebegının. ama gercegını afrıka dısında yapan olmadıgını bılıyorum. sadece voodooistler yapıyor gercek voodoo buyusunu . evrensel bakımdan acıklama yapmam zor

şimdi çekirdekten yetişmemiş insanlar başarılı olamaz diyorsun.o zaman şunu soruyorum

vudu dinine inanan bir kabileden doğup hristiyan olan bir insan hristiyan bir sülale içinde doğup vudu dinini özümseyen insandan daha iyi mi yapacak bu pratikleri.bebek yapma olarak düşünmesek bile vudu tanrılarını çağırma ve onların enerjisini çekme olarak düşünelim?

şahsen özümseyenin daha başarılı olacağını düşnüyorum çünkü inanç oranı ve başarı birbirinden ayrılamaz iki parçadır

tamamda şöyle birşey var . adamlar diyorki bu büyü bizim dinimize ait olan bir büyüdür. sen şamanmısın bilmiyorum ama ben şamanım ve şamanizmdede sonradan şaman olma diye birşey yoktur ve duymadımda . bir tek MEİ vardı oda öldü sonradan şaman olan . buda öyle birşey anlatabidlimmi çok zor yani

tamamda şöyle birşey var . adamlar diyorki bu büyü bizim dinimize ait olan bir büyüdür. sen şamanmısın bilmiyorum ama ben şamanım ve şamanizmdede sonradan şaman olma diye birşey yoktur ve duymadımda . bir tek MEİ vardı oda öldü sonradan şaman olan . buda öyle birşey anlatabidlimmi çok zor yani

şaman olmakla vudu dinini özümsemek arasında dağ gibi fark var.ha bu arada bir şamansan eğer nasıl gücüm var seni beter ederim diye insanları tehti,d ediyorsun anlamıyorum çünkü bu şaman öğretisine tamamen ters birşey onlar evrenle bütünleşmeyi ve gücü bütünün hayrı için kullanmayı amaçlarlar.şaman olmak için illa şamanist toplumlarda doğmak gerekmez herhangi bir rüya bir sezi veya başka bir işaret yeterli olabilir.

ben tehdıt etmıyorum ben zaten boleyım . musluman olupta namaz kılmayan cok yada sarap ıcen zına yapan. bnde oleyım samanım ama sadece samanım aıleden gelen bırsey ben jadlara madlara da ınanmam. ben yapıcamı yaparım gerısıne dısardan bakarım..

ben tehdıt etmıyorum ben zaten boleyım . musluman olupta namaz kılmayan cok yada sarap ıcen zına yapan. bnde oleyım samanım ama sadece samanım aıleden gelen bırsey ben jadlara madlara da ınanmam. ben yapıcamı yaparım gerısıne dısardan bakarım..

şamanizmle islamı aynı kefeye koymamalısın woodo bence.çünkü birisi semavi din dediğimiz türden8kesinlikle doğrudur demiyorum sadece bir kalıp ifade etmek için kullanıyorum).semavi dinlerde bir sürü haramlar ve helaller dizisi vardır ve kişi bu çerçevelerin içine bir şekilde sığdırılır.ayrıca biraz daha -açıkçası- günahlar sevaplar dizisi olduğu için sonuç önemlidir.şamanizm ise bir yol koskoca bir inanç kültüdür ve içinde çok belirgin yasaklar yoktur çünkü her şaman yada her şamanist şahıs kendi çizgisini oluşturup ona göre yol alır ana hatlar bellidir doğayla bütünleşmek,canlılara saygılı olmak,evrenle uyum içinde yaşamak,içindeki kötülüğü kontrol etmek ve bir anlamda nefs terbiyesi.bu çizgide olduğun sürece çizgin ister menderesler çizsin isterse asi nehri gibi yokuş yukarı gitsin farketmez.

bu yüzden günah işleyen bir müslüman olabilir ama sisteme karşı çıkan evrensel sevgi ve saygıyı tam özümsemeyen biri şaman olamaz.sana ithafta bulunmuyorum vay saygısız diye kesinlikle:Dben sadece konu hakkında görüşümü ve bilgi olarak yanlış gördüğüm yeri belirttim

bal mumumdan bebek yapmıstım ama okunması gereken dua cok uzundu tamamlayamamıstım:)