grim Oluşturma zamanı: Kasım 2, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 2, 2008 Türkiye’de ilk spiritiualizm deneyi, Bergama’da yapıldı. 1896 yılında yapılan bu deneyi gerçekleştiren kişinin adı, Zorluhanzade Avnullah Kazimi Beydir. Avnullah Bey, İstanbul’dan Bergama’ya gelmiş, orada öğretmen Emin Efendi ile tanışmıştı, iki aydın iyi anlaştılar. Çandarlılı Emin Efendi, Fransızca dersler veren sevilen bir adamdı. Avnullah Bey’in anlattığı ruh çağırma olayını dinledi ve kendisine gösterilmesini istedi. Bir gece. Belediye Başkanı Dericili Ali Ağa’nın evinde toplanıldı ve ruh çağırma celsesi yapıldı. Üç ayaklı çivisiz bir masa çeşitli hareketler yaptı ve masaya konan fincan, çeşitli harflere giderek, sorulan sorulara cevaplar verdi. Herkes, hayretler içinde kaldı ama Emin Efendi ikna olmamıştı. Allah’ın emri olan ruhun, bu gibi basit hareketlerle anlaşılamayacağını söylüyordu. Olay, hemen duyuldu, ruhların davet edildiği ve gaipten haberler alındığı tüm Bergama’ya yayıldı ve Bergama’da herkes, bunu yapmak merakına düştü. Bu arada dedikodular da yayılıyordu. Bazıları, “Ölülerimizi rahatsız ediyorlar, Allah’ın işine karışıyorlar” derken, bazıları ise, “Halkın maneviyatı bozuluyor, hükümet aleyhine tertip hazırlamak için ölülerden haberler almak istiyorlar” diyorlardı. Olay sonunda, İstanbul’a saraya bildirildi. En küçük olaydan, hemen kuşkulanan saray, bu işe ön ayak olanların derhal tutuklanarak, istanbul’a yollanmalarım istedi. Böylece, Belediye Başkanı Ali Ağa, Katip Rasih Bey, Hafız Salim Efendi ve Polis Komiseri izzet Efendi tutuklanarak istanbul’a götürüldüler. Olayı duyan ve çok üzülen Avnullah Bey, arkadan İstanbul’a giderek, çözüm aradı. Kendisi, saraya yakın bir adam olduğu için sözü dinleniyordu. Yapılan işin, bir merak ve eğlence olduğunu anlattı. Sonuçta, tutuklular affedildiler. Kendilerine, beşer altınlık keseler verildi ve serbest bırakıldılar. Böylece, Bergamalılar, üç ayaklı masalar yüzünden doğan korku ve heyecandan da kurtulmuş oldular. Avnullah Beyin yaptığı spiritizm celsesinin temelinde Fransız Ruhçu Allan Kardec’in spiritüalizm deneyleri yatıyordu. Avnullah Bey, inancını edindiği bilgi ile birleştirmiş ve istediği sonuçları almıştı. Bu olay, Türkiye’deki spiritüalizm çalışmalarının temelini oluşturuyordu ve ilk deneysel olaydı. Sonraki araştırmacılar ve deneyciler, bu noktadan yola çıktılar. Nitekim, 1930 yılında yayınlanan “İspiritizma Tecrübeleri/Ahretle Nasıl Konuşulur” adlı kitapta, Ragip Rıfkı adlı yazar Türk ruhçuluğunun temellerini atıyor ve şu kuralları belirliyordu: l) Ruh ölümsüzdür. 2) Ölüm, bir dünyadan, diğerine geçiş aracıdır. 3) Öte dünyaya geçen insanların ruhları, daima çevremizde bulunurlar. 4) Bu ruhlar, her fırsatta bizimle ilişkiyi seçmek isterler. 5) Amaçları, bizi kötülüklerden korumak ve doğru yola yöneltmektir. 6) Geçmişte kalan gizli şeyleri söylerler ama geleceğe ve öte aleme ait bilgileri vermek iznine sahip değildirler. 7) Ruhlar, her şeyi görürler, yakınlarım kontrol ederler. 8) En Büyük Ruh (Ruhu Azam) denen bir makamın izni olmadan bir şey yapamazlar ve ilişki kuramazlar.” Ragip Rıfkı’nın yazdığı bu kurallar, Kardec’in spiritüalizmi ile arkadan gelecek olan Dr. Bedri Ruhselman’ın Neo-Spiritüalizm’i arasında bir köprü oldu. Tabii arada daha birçok araştırmacı vardı. Avnullah Bey, Ragip Rıfkı ve diğerleri, Türkiye’de Doğu-Batı sentezinden çıkan yeni bir kavramı doğurdular. Ama, nedense 1896-1960 arasinda, kitleleri etkileyebilen, merak ve ilgi uyandıran bu konu, daha sonraki yıllarda, çağdaşlaşamadığı için, belli sınırların içinde mahkum kalacaktı. Fakat, kesin bir gerçek var ki, ruhlarla ilişki Bergama’da başlamıştı. Kısacası erken dönem Osmanlı/Türk Ruhçuluğu ile ilgili birkaç kaynak buralardadır ama elbette ki konunun 1800 sonlarında Avrupa’da bir modaya dönüşmesi Osmanlı’lıyı da etkilemiştir, öyleyse bilmediğimiz muhakkak birçok olay daha yaşanmıştır. Bu arada Besim Ömer’in eğer dediği doğruysa ve Fransa’ya bizzat Sultan Abdülhamid tarafından gönderildiyse, Saray’ın spiritüalizma ile ilgilendiği anlaşılıyor. Büyük bir olasılıkla da 1896’da Avnullah Bey’in yönlendirmesiyle Bergama’da ruh çağıranların Saray tarafından affedilmelerinin bir nedeni de budur. Sonuç olarak anlaşılıyor ki, Kardec gerçekten etkili olmuş ve bu etki Osmanlı’ya kadar ulaşmış ve sonunda ortaya Ruhselman Efsanesi çıkmıştır... ALINTIDIR.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2008 Modern Türkiyede ruhçuluk tarihi ile ilgileniyorsanız Bedri Ruhselman ismini araştırmanızı tavsiye ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
grim Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2008 saol çok olmasada ilgeleniyorum.araştırıcam. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
grim Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 bu bilgi moderatör tarafından zaten verilmiş.ama ben bilmiyodum. özür dilerim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MeLankoLi_Awa Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Ruh ve Dünya Cilt I--II de var aradıkların grim oda Bedri Ruhselmanın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kuzgunz Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Bence daha eski bi tarihte birileri yapıyodur muhakkak özellikle,biz Türklerden bahsediyoruz Osmanlı zamanında bile vardı sultanları korumak için yapılan büyü çanakları tılsımları yeni yeni haberlerde çıkmıştı tabi ebediyetini söylemeye gerek yok herkez biliyo şaman bi toplumdan geldiğimizi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 1896 yılında türkiye hangi sınırları içeriyordu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vegeta Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 24, 2009 1896 yılı bence de ilk değildir.Ondan öncesi de olması lazım gibi geliyor bana. Paylaşım için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2010 Modern Türkiyede ruhçuluk tarihi ile ilgileniyorsanız Bedri Ruhselman ismini araştırmanızı tavsiye ederim. Dr. Bedri Ruhselman (1898, İstanbul - 16 Şubat 1960, İstanbul), hekim, keman virtüözü ve neo-spiritüalizm'in ya da Türkçe'deki adıyla, deneysel yeni-ruhçuluğun (neo-spiritualisme expérimental) kurucusudur. Avrupa ve ABD'de spiritizm ve deneysel spiritüalizm adıyla bilinen, reenkarnasyonu ilke edinen ruhçuluğu geliştirmiş, ruhçuluğa yeni kavramlar getirmiştir. Türkiye'deki metapsişik çalışmaların öncüsü olarak kabul edilir. Hiç evlenmemiştir. Bedeni Zincirlikuyu mezarlığına defnedilmiştir. Kısacık bu tanıtım elbette ki hiç birşey!! Dr. Ruhselmanın spritüelizm adına verdiği emek , kaynak, bilgi, çalışma ve araştırmalar için ayrı bir bölüm açsak yinede yetmeyebilir.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2010 yazık şuan ki bergama ben bu tarz bir araştırmanın değerini anlayacak tipte hiç kimseyi görmedim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.